EKONOMİ - 13 Kasım 2019 Çarşamba 16:51

Alman devi Viessmann, Manisa'dan ihracat ile büyüyor

A
A
A
Alman devi Viessmann, Manisa'dan ihracat ile büyüyor

Yüz yıllık öncü iklimlendirme çözümleri üreticisi Viessmann Grubu, Türkiye’de faaliyetlerine başlamasının 25. yılını, İstanbul’un ardından Manisa’daki fabrikasında da kutladı. Viessmann Manisa fabrikasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik, ekonomide normalleşmenin başlayacağı 2020’de çift haneli büyümeyi öngördüklerini belirtirken, Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye’deki 25. yıl dönümü vesilesiyle Viessmann Manisa fabrikasında düzenlenen basın toplantısında Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik ve şirketin Manisa Genel Müdürü Nurten Üner, gazetecilere Türkiye'deki faaliyetleri ve gelecekte hayata geçirmeyi düşündükleri projeleri anlattı. Türkiye ekonomisine çeyrek asırdır katkıda bulunuyor olmaktan gurur duyduklarını kaydeden Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik, 1917’de kurulan Viessmann Grubu'nun bugün 12 bin çalışanı ve 2.5 milyar euroluk cirosuyla önde gelen uluslararası iklimlendirme çözümleri üreticilerilerinden biri konumunda olduğunu söyledi. Grubun aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 ülkede 23 üretim tesisi bulunduğunu ve dünya çapında 74 ülkede dağıtım ve temsilcilik ofisleri ile faaliyet gösterdiklerini aktaran Çelik, Viessmann’ın Türkiye’de çeyrek asrı bulan faaliyetlerinin şirket misyonuna paralel olarak istikrarlı bir şekilde geliştiğini vurguladı. 25 senelik tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile Türkiye’nin iklimlendirme sektörünün en önemli aktörlerinden biri olarak faaliyet gösterdiklerini belirten Çelik, Viessmann Grubu’nun 2013 yılında, Türkiye’deki çalışanlarının en büyük ideallerinden birini gerçekleştirerek yatırım yapmaya karar verdiğini ve 20 milyon euro yatırımla Manisa Organize Sanayi Bölgesinde kombi fabrikasını hayata geçirdiklerini ifade etti.

Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu tarihten itibaren Türkiye’de ürettiğimiz Viessmann kombileri iç pazarın yanı sıra yüksek oranda aralarında Avrupa ülkeleri de olmak üzere yurt dışına ihraç etmeye başladık. Yani, 2013 yılına kadar ürünlerimiz yurt dışından ithal edilirken, 2013 yılında fabrikamızın açılmasıyla yerli üretici ve ihracatçı kimliği kazandık."

"300 kişiye istihdam sağladık"
Satış ve üretim organizasyonları ile Viessmann’ın 300 kişiye istihdam sağladığını aktaran Dr. Celalettin Çelik, yeni nesil kombilerin tasarlandığı Ar-Ge merkezi ve yerel tedarikçi ekosistemi ile geliştirdikleri iş birliği sayesinde Türkiye ekonomisine katkı sağlamanın gururunu yaşadıklarının altını çizdi. Çelik, ayrıca “Türkiye’de sahip olduğumuz güçlü marka imajının arkasında, yüksek ürün kalitesinin yanı sıra tam müşteri memnuniyetini hedefleyen nitelikli satış sonrası hizmet anlayışımız bulunuyor. Teknolojinin ve ürünlerin tanıtılması noktasında çok sayıda eğitim, seminer ve fabrika teknik gezileri düzenleyerek Viessmann’ın geniş teknik literatürünü tesisat sektörümüze kazandırdık. Tüm bu çalışmalarımızla Türkiye’de hızla gelişen modern ısı tekniği kültürüne önemli katkılar sunduk ve sunmaya devam edeceğiz. Gururla ifade edebiliriz ki, halen Türkiye genelinde çalışan yaklaşık 1 milyon Viessmann ürünü tüketicilerimizin yaşam konforuna doğrudan katkı sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

Viessmann Türkiye’nin birlikte çalıştığı 500’e yakın bayi, 300’ün üzerinde servis teşkilatı ve 10 bölge müdürlüğü ile çok geniş bir organizasyona sahip olduğunu vurgulayan Çelik, “Viessmann olarak, mevcut ve kapsamlı yoğuşmalı cihaz ürün portföyü ile ErP Yönetmeliğinin Türkiye’de yürürlüğe girmesinden önce de satışlarımızda Türkiye’de pazar ortalamasının üzerinde bir yoğuşmalı cihaz payına sahiptik. Bu bakımdan sektördeki teknolojik yeniliklerimizle birlikte ErP yönetmeliği sonrasında da pazardaki pozisyonumuzu güçlendireceğimize inanıyoruz. Bununla birlikte dönemsel ekonomik dalgalanmalara rağmen Viessmann olarak Türkiye’de sürekli ve istikrarlı büyüme trendimizi koruduğumuzu belirtmek isterim. Viessmann Türkiye olarak aldığımız önlemler ve başarılı çalışmalarımız sayesinde bu sene gerileyen pazarda pazar payımızı artırdığımızı söyleyebilirim. 2020 yılında ise ekonomik sürecin normalleşmeye başlamasıyla 2019 yılında kazandığımız ivmeyi sürdürmeyi ve çift haneli büyümeyi hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’de faaliyette bulundukları çeyrek asrın sadece bir başlangıç olduğunu belirten Celalettin Çelik, "Viessmann Grubu ve Türkiye organizasyonu olarak derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Viessmann Manisa Genel Müdürü Nurten Üner ise 2013 yılında kurulduktan sonra Manisa fabrikasının ihracat oranının giderek arttığını, bu oranın 2019 itibariyle üretimin yüzde 70’ine ulaştığını söyledi. Gerçekleştirdikleri ihracat ile İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından açıklanan Türkiye’nin en çok kombi-su ısıtıcısı ihracatı yapan ilk üç firması arasında yer aldıklarını vurgulayan Üner, “Sadece gerçekleştirdiğimiz üretim ve ihracat ile değil, sağladığımız istihdam ile de hem Türkiye ekonomisine hem de Manisa ve Ege Bölgesi’ne katkıda bulunuyoruz” dedi.

Manisa olarak 6 yıllık kapsamlı çalışmanın neticesinde bu yıl 'Great PlacetoWork' kapsamında '2019 Ege’nin En İyi İşvereni' ödülünü aldıklarını belirten Viessmann Manisa Genel Müdürü Nurten Üner, gerçekleştirdikleri çalışmalarla bölgede bir farklılık oluşturduklarına inandıklarını ve Ege Bölgesi’ndeki sanayi kuruluşlarına da örnek olduklarını ifade etti.

Bu yıl ayrıca Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesinin 'Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Belgesi'ni imzalayarak sürdürülebilir kalite yolculuğuna adım attıklarını aktaran Üner, “Önce Türkiye'de sonra da Avrupa'da örnek olmak istiyoruz ve bu doğrultuda KalDer'in kurumsal yapısı içinde önemli kazanımlar elde edeceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Viessmann’ın Ar-Ge’ye dünya çapında verdiği önem doğrultusunda, 2018 yılı başında Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığından Ar-Ge Merkezi onayı aldıklarını söyleyen Nurten Üner, “Manisa’da hayata geçirdiğimiz Ar-Ge Merkezimizde hali hazırda sayıları 20’yi bulan nitelikli uzman çalışanımız görev yapmaktadır. İlerleyen dönemde bu sayının artırılmasını hedefliyoruz ve bu doğrultuda Ar-Ge Merkezi’mize yatırım yapmaya devam ediyoruz" dedi.

Yapılan yatırımlar sonucunda Viessmann'ın yoğuşmalı kombisi Vitodens 050’nin Viessmann Manisa Fabrikası'ndaki Ar-Ge Bölümünde geliştirildiğini belirten Üner, ayrıca 2020 yılında piyasaya sürülmesi planlanan yeni nesil kombilerin Ar-Ge'sinin de Manisa fabrikasında yürütüldüğünü aktardı.

Viessmann Grubu’nun "gelecek nesiller için yaşam alanları tasarlamak” misyonu kapsamında Manisa fabrikasının yeşil bina konsepti ile inşa edildiğini belirten Viessmann Manisa Genel Müdürü Nurten Üner, "Manisa fabrikamız özgün ve sosyal mesajlar veren mimarisi, bütünüyle yenilenebilir enerji ile kurgulanan sistem çözümleriyle dikkat çekiyor. Manisa fabrikamızda ısı pompası, termik güneş enerjisi ve fotovoltaik sistemler gibi yenilenebilir enerji sistemleri kullanılarak, fosil yakıtlardan tamamen bağımsız ısıtma ve soğutma yapılıyor. Bu doğrultuda, gelecek nesiller için sürdürülebilir ve çevre dostu yüksek verimli enerji çözümlerini 25 yıl boyunca yaptığımız gibi, ilk günkü şevkle sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Önder Aydın - Ersan Erdoğan - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.
Sivas Muhabbet sofrası iftar programı düzenlendi Sivas Belediyesi tarafından şehirdeki okul idarecileri ve din görevlilerine yönelik ‘Muhabbet Sofrası’ iftar programı düzenlendi. İftara; TBMM Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle muhtarları, okul müdürleri ve din görevlileri katıldı. Programda konuşan Başkan Bilgin, şehri bir bütün olarak gördüklerini ifade ederek okullar, camiler, hastaneler ve kamu kurumlarının talep ettiği her türlü hizmeti büyük bir hassasiyetle karşıladıklarını ifade etti. “Çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” Çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten Bilgin, “Gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin hayata geçmesine vesile olan öğretmenlerimize, imamlarımıza ve muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Toplumumuzu yakından ilgilendiren, pahada küçük ancak hizmette önemli olan çalışmalar gerçekleştirdik. Bunu yaparken bizim sizlerden tek istediğimiz dualarınızda yer almak oldu. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” şeklinde konuştu. İl Milli Eğitim Müdürü Necati Yener de, “Eğitim camiasının sürekli yanında olan, okullarımızdan, öğrencilerimizden, öğretmenlerimizden giden her talebin yerine getiren, kurumlar ile çok uyumlu çalışan ve bizlere her konuda destek olan Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e çok teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da kadın muhtar adayına 4 gün içinde ikinci kez silahlı saldırı Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi’nde 3 adayın yarıştığı muhtarlık sürecinde, adaylardan biri olan Münevver Adan büyük panik yaşadı. Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yere kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından ikinci kez silahlı saldırı düzenlendi. İlk seferde fiziksel bir zarar görmediğini belirten kadın aday saldırıların tekrarlanmasından endişe ediyor. Olay saat 22.00 sıralarında Bağcılar Yavuz Selim Mahallesi 1063. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Yavuz Selim Mahallesi muhtar adaylarından biri olan Münevver Adan, seçim yarışının sonuna gelinirken 4 gün arayla ikinci kez silahlı saldırıya uğradı. Son yaşanan olaydan yaklaşık 4 gün önce gece saatlerinde yine aynı kişiler olduğundan şüphelenilen şahısların, Adan’ın seçim ofisi olarak kullandığı yerin önüne gelerek 5 el ateş ettiği öğrenildi. Kadın aday Münevver Adan ve yakınları saat 22.00 sıralarında gerçekleşen silahlı saldırı nedeniyle büyük panik yaşadı. Plakasız bir motorla gelerek ateş eden yüzü kapalı şahısların kimliği belirlenemedi. Saldırının dört gün içerisinde ikinci kez tekrarlandığını ve kendilerini korkutmak amaçlı yapıldığını belirten Münevver Adan, “Yavuz Selim Mahallesi muhtar adayıyım. Çalışmalarıma devam ediyorum. Yaklaşık 4 gün önce büronun önünde havaya 5 el ateş ettiler. Bugün tekrar havaya ateş ettiler. Sanırım bizi korkutmak amacıyla yapıyorlar. Kim olduklarını bilmiyoruz. Benimle birlikte 3 aday var, bunu yapan adaylardan biri. Polis ekipleri geçen gün çalışma yürüttü ancak plaka yok ve kafalarında kask olduğu için bir şey bulamadılar. Tutanaklarımız var. Bugün de geldiler ve tutanak tuttular. Sözlü bir tehdit de ulaşmadı. Geçen sefer de saat 02.00 civarlarıydı, havaya 5 el ateş edip gittiler. Büroya bakarak havaya ateş edip gidiyorlar. Biz bunun nedenini anlayamadık, bir can güvenliğimiz yok” ifadelerini kullandı. Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Adan, şahısların bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmesini bekliyor. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması devam ediyor.