GÜNDEM - 25 Ağustos 2019 Pazar 11:06

Altın burunlu köpekler AFAD’da yetişiyor

A
A
A
Altın burunlu köpekler AFAD’da yetişiyor

Sakarya’da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesindeki arama ve kurtarma köpekleri, deprem, heyelan ve sel gibi olası afet durumlarında görev yapmak üzere eğitiliyor. Ekiplerin olası afetlerde adeta gözü kulağı olan K9’lar 2 yıl süren titiz ve zorlu eğitimlerle yetiştirilerek afetlere hazır hale getiriliyor.

Gelişmiş koku alma yetenekleri sayesinde heyelan, deprem ve sel gibi olası afet durumlarında ekiplerin adeta gözü kulağı olan ve henüz 6 aylıkken birbirinden zorlu 2 yıllık eğitim sürecinden geçirilen K9 arama kurtarma köpekleri, Sapanca ilçesinde AFAD İl Müdürlüğüne bağlı Afet ve Acil Durum Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğündeki Köpek Eğitim Merkezinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri ile koordineli olarak görevlerine hazır hale getiriliyor. Arama kurtarma köpekleri itaat, çeviklik ve yönlendirme eğitimlerini aldıktan sonra çeşitli illerde tecrübe kazanması için enkaz ve parkurlarda zorlu görevlere tabi tutularak afetlere sıkı şekilde hazırlanıyor. 

AFAD Köpek Eğitim Merkezinde günlük programlar kapsamında gerçekleşen eğitimlerde çeviklik parkuru, itaat, arazi ve enkazda arama kurtarma gibi konular ele alınarak altın burunlu köpekler, olası afetlerde hayat kurtarmak üzere eğitiliyor. Enkaz altında kalan kazazedelerin kurtarılması veya kayıp kişilerin bulunması gibi birçok olayda AFAD ve itfaiye ekiplerinin en büyük destekçisi olan köpeklerin eğitmenleri, ekip arkadaşları olarak gördükleri köpekler ile yakından ilgileniyor. 

Genelde 6-7 aylık işe uygun köpekleri seçtiklerini ve 2 yıllık zorlu eğitimler sonrasında arama kurtarma köpeklerinin tecrübe kazanabilmesi için çeşitli illerde değişik enkazlarda çalıştırıp göreve hazır hale getirdiklerini söyleyen AFAD K9 Birim Amiri Ufuk Top, “Eğitimler yaklaşık 2 yıl sürüyor. İşe uygun bir köpek bulduktan sonra itaat, çeviklik, yönlendirme eğitimleri ile beraber arama eğitimlerini veriyoruz. Daha sonra tecrübe kazanması için çeşitli illerde değişik enkazlarda çalışarak göreve hazırlıyoruz. Genelde 1 yaşından küçük ortalama 6-7 aylık köpekleri seçiyoruz. 2 yıllık bir eğitime tabi tutuyoruz” dedi.

"Bizlerin eli, ayağı, gözü, kulağı oluyorlar"
Gelişmiş koku alma duyuları sayesinde arama çalışmalarında köpeklerin olayın akışını hızlandırdığını aktaran Ufuk Top, “Doğal afetlerde, kayıp olaylarında bizim elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız oluyorlar. Çok gelişmiş koku alma duyuları var, bu sayede çok hızlı sonuç alıyoruz. Afet sıralarında arama çalışmalarında köpekler olayın akışını çok hızlandırıyor. Çünkü burunlarıyla görüyorlar diyebilirim. Bizim göremediğimiz, cihazlarla ulaşmakta zorlandığımız kayıp şahısları çok hızlı ulaşarak tepki veriyorlar. Biz de bu sayede daha hızlı bir kurtarma yapıyoruz” diye konuştu. 

Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalışmalara başladıklarını da söyleyen Ufuk Top, ildeki arama kurtarma köpek sayısının arttığını da belirterek, “Yurt içi ve yurt dışından birçok ekiple ortak çalışmalar yapıyoruz. Yine ulusal, uluslararası afetlerde görevler yapıyoruz. Son yıllarda da Sakarya ilinde STK’lar ile özellikle Sakarya Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalışmalara başladık, jandarma ile çalışıyoruz. İlde ki köpek sayımızı oldukça artırdık. İnşallah Allah göstermesin ama olabilecek her türlü afete hazırız. Köpekler afet sırasında elimiz, kolumuz. Bütün arama sürecini çok hızlandırıyorlar” şeklinde konuştu.

"Gerektiğinde yatak ve yemeğimizi paylaştığımız ekip arkadaşlarımız"
Sakarya genelinde AFAD’da 3, ilde ise toplam 10 arama kurtarma köpeğinin bulunduğunu ve sayıyı artırmak için çalışmalarının sürdüğünü aktaran AFAD K9 Birim Amiri Ufuk Top, “Burunları ile görüyorlar diye tabir edersek yerinde olur. Bizim ulaşamadığımız, göremediğimiz kazazedelerin yerlerini bir an önce bize bildiriyorlar, biz de çok hızlı bir şekilde kurtarma yapıyoruz. Şuanda Sakarya AFAD’da 3, il genelinde yaklaşık 10 tane arama kurtarma köpeğimiz var. Sayıyı artırmak için daha çok köpeğimiz olsun diye çalışmalarımız devam ediyor. Gerektiğinde yemeğimizi, suyumuzu, yatağımızı paylaştığımız oluyor afetlerde onlar bizim ekip arkadaşımız” ifadelerini kullandı.

"Köpekli arama kurtarma ekiplerinin önemini 17 Ağustos depreminde öğrendik"
Köpekli arama kurtarma ekiplerinin önemini 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde gördüklerini dile getiren Sakarya Büyükşehir İtfaiyesi Dairesi Başkanlığına bağlı K9 Köpekli Arama Birim Amiri Murat Akbaş ise, “Sakarya deprem bölgesi biz de depremi yaşamış, enkazın altından çıkmış biri olarak köpekli arama kurtarma ekibinin ne kadar önemli olduğunu 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde öğrenmiş olduk. Köpekler baktığınız zaman aslında sadece beslenmek, gezdirmek diye bilinirken aslında onlar bizim takım arkadaşlarımız, beraber çalışıyoruz, dostumuz, elimiz ve kulağımız. Arama kurtarmanın en büyük özelliği hızlılık ve çabuk hareket etmektir, bu dostlarımızın da Allah vergisi olan burunlarını adeta bir gözmüş gibi kullanarak enkazın röntgenini çekiyorlar. Böylelikle bizler de zaman açısından arama kurtarma köpeklerimiz sayesinde daha hızlı hareket ediyoruz” dedi.

"Bu iş ciddi manada fedakarlık, emek istiyor"
Arama kurtarma köpeklerine sahip İtfaiye Dairesi olarak Türkiye’de 3’üncü olduklarını ve AFAD ile protokol imzalayarak köpekleri beraber eğittiklerini söyleyen Akbaş, “Bu işte Türkiye’de Ankara ve İzmir Büyükşehir’den sonra biz 3’üncü teşkilatız. 4 tane köpeğimiz var; 2’si enkaz, 2’si de iz, koku takip olarak. Bu işe başlamamızın sebebi deprem bölgesindeyiz, Türkiye’de bölgesel olarak afet bölgesi üzerinde bulunuyor. Bu nedenle gönüllü olarak başladık bu işe. Daha sonra idarecilerimizle paylaştık, böyle bir fikrimiz var dedik. Bu iş ciddi manada fedakarlık, zaman ayırmak, emek istiyor. Bizde idarecilerimizle görüştük ve fikrimizi açtık. Onlarda bizi desteklediler bu konuda. Olası bir afete hazır olalım dedik. Bu konuda AFAD’ta ki arkadaşlar ile de bir araya gelerek bir protokol imzaladık. Birlikte çalışıyoruz; Türkiye’nin birçok yerinde farklı enkazlarında farklı yerlerinde çalışmalar yaptık” diye konuştu.

"Yeri geliyor evlatlarımızdan ve ailemizden fedakarlık yapıyoruz"
Ülke genelinde arama ve kurtarma köpek sayısının artırılması konusuna vurgu yapan ve bu sayının artırılırken sahiplenerek yapılması gerektiğine dikkat çeken Akbaş, “Teknoloji ne kadar iyi olursa olsun teknolojinin geç ancak bu dostlarımızın çabuk bulduğu bir gerçek var. Biz bu durumdan faydalanıyoruz; bizim onlar gözümüz, kulağımız her şeyimiz. Yeri geliyor evlatlarımızdan, yeri geliyor ailemizden fedakarlık yapmak gerekiyor onları da yapıyoruz. Çünkü bu dostlarımız bunları fazlasıyla hak ediyor. Bizim için bir cana çok çabuk müdahale etmek, kurtarabilmek önceliğimiz. Bu nedenle Türkiye’de isteriz ki diğer bizim itfaiye kuruluşları dahil sivil toplum kuruluşları bu sayıyı artırsınlar. Ama artırırken de ricamız şu; sahiplenerek yapsınlar. Biz köpeklerimizi sahiplendirme yoluyla elde ettik ve onlarla o şekilde çalışıyoruz. Tavsiyem, inşallah bu noktada sahiplendirmeye biraz daha fazla özen gösterirsek en azından daha verimli, daha faydalı işler yapmış oluruz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

AFAD gönüllüsü olmaya davet etti
Afetler konusunda herkesin bilinçlenmesi gerektiğini ve herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet eden 18 yaşındaki AFAD gönüllüsü Aylin Yılmaz ise, “AFAD gönüllüsüyüm, K9 ve itfaiye ile birlikte çalışıyoruz. K9 birimine destek personel olarak yardımcı oluyorum. İlimiz deprem unsurlarını taşıyan bir il. Biz gençler olarak AFAD ve arama kurtarma çalışmaları hakkında bilinçlenmeliyiz. Biz herkesi AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.  

Burak Can Tokyürek - Orkun Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sığacık’ta İsmail Yetişkin coşkusu Yerel seçim öncesi halk buluşmalarını sürdüren CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı ve Başkan Adayı İsmail Yetişkin, Sığacık’ta miting yaptı. Binlerce kişi tarafından karşılanan Yetişkin, vatandaşlardan destek istedi. Yeni dönemde tekrar aday gösterilen CHP’li Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, seçime günler kala çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde miting düzenleyerek vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin’in son durağı Sığacık oldu. CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve CHP’li belediye meclis üyesi adaylarında hazır bulunduğu miting öncesi binlerce kişi, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle destek yürüyüşü düzenledi. Sığacık’ta düzenlenen mitingde ise binlerce kişi alanı doldurdu. Yetişkin’in sözleri sık sık sloganlarla kesilirken, “Seferihisar goca başkanla emin ellerde”, “Sen, ben yok, biz varız" dövizleri dikkat çekti. Adaylığını geri çeken ve Yetişkin’e desteğini açıklayan Gelecek Partili Halil Budak da, mitinge katılanlar arasında yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İsmail Yetişkin’e destek vererek vatandaşlardan oy istedi. Vatandaşlara seslenen İsmail Yetişkin, Sığacık ile ilgili diğer adayların söylemlerine tepki gösterdi. Yetişkin, "2009’dan sonra Sığacık nereden nereye geldi? 15 yılda Avrupa’dan Amerika’dan turistlerin geldiği bir turizm merkezi oldu. Kimin döneminde yapıldı bunlar? Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi döneminde. Hiç merak etmeyin. Sığacık bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile cennet gibi olmaya devam edecek" diye konuştu. Yetişkin, “Şimdi benim karşımda iki AK Parti adayı var; biri asil, biri yedek. Asil AK Parti adayı ’Sığacık’ı turizm cenneti yapacağız’ diyor. Siz cenneti bırakın, önce elimizden aldığınız Girlen’i yapın. Ben size söyleyeyim; Girlen’e bir çivi çakmadılar, bundan sonra da çakmayacaklar" dedi. Memleket Partisi adayını eleştiren Yetişkin, "Bu dördüncü adaylığı. Artık bir kendine parti kurup aday olmadığı kaldı. Onu da gelecek dönem yapar herhalde. Şimdi bu aday biliyorsunuz 1999’dan 2009’a kadar belediye başkanlığı yaptı burada. O günden beri de her seçimde aday. 2014 ve 2019’da AK Parti’den aday oldu" diye aktardı. Yetişkin, şöyle devam etti: "Biz 5 yıl boyunca yine işimiz gücümüz Seferihisar diyeceğiz. Sen ben yok, biz varız. Sen olmazsan bir eksiğiz. Sen varsan tamamız. Şundan emin olun; biz kazanacağız, önümüz aydınlık, önümüz zafer."
Rize Mahkemeden deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahına ‘ayıplı mal değil’ kararı Rize’de yaşayan bir vatandaşın deterjana dayanaklı olmayan mutfak tezgahı nedeniyle açtığı davada mahkeme, mutfak tezgahı için "Ayıplı mal değil" kararı verdi. Rize’de yaşayan Alaattin G., satın aldığı mutfak tezgahının yemeğe ve bulaşık deterjanına maruz kaldığında aşınma yaptığını ve kendisine ayıplı mal satıldığını öne sürerek tezgahı yaptırdığı kişiye dava açtı. Mahkeme, tezgahta kullanılan mermerin sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğunu ancak kullanım hatasından kaynaklı bu duruma geldiği tespiti gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Alaattin G.’nin avukatı ise ‘’Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir’’ dedi. Rize’de yaşayan Alaattin G., 2022 yılında mutfağı için Halil İbrahim O.’ya tezgah yaptırdı. İddiaya göre, Alaattin G.’nin yaptırdığı yeni tezgahında en ufak bir yemek dökülme sonucu iz kaldı ve kısa bir süre içinde tezgahta aşınma meydana geldi. Bunun üzerine Alaattin G., avukatı Emrullah Gözcü aracılığıyla Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tezgahı satın aldığı Halil İbrahim O.’ya dava açtı. ‘’Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir’’ Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, ‘’Mutfak için olağan kullanıma uygun, her evde kullanılan temizlik ürünleri dışında herhangi bir kimyasal madde kullanmıyorum. Tezgahımı alanında uzman bir ustaya gösterdim. Aldığım yazıda, kullanılan mermerin mutfak tezgahı olma niteliğinde ve materyalinde olmadığı ifade edildi. Tüketici olarak bu ürünü satın alırken herhangi bir leke tutmayacağı, aşınma yaşanmayacağı tarafımıza söylenmiş, kısa bir süre sonra da fotoğraflardan görüleceği üzere tezgahta aşınmalar meydana gelmiştir. Tezgahın ayıplı olduğu üzerine yoğurt döküldüğünde dahi leke tutmasından anlaşılır niteliktedir. Mahkemece uzman mühendis bilirkişi olarak görevlendirilerek tezgahın ayıplı olup olmadığının tespitini istiyorum’’ ifadelerine yer verildi. Bilirkişi tezgahta kullanılan mermerin suya ve güneşe dayanıklı olmadığını ancak kişisel kullanıma bağlı bozulmalar olduğuna karar verdi Tezgahın ayıplı olup olmadığının tespiti için dava dosyası bilirkişiye gönderildi. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Yapılan incelemede mutfak tezgahında kullanılan mermerin ‘verde guatemala’ adıyla bilinen Hindistan menşeli yeşil renkli bir mermer olduğu ve bu malzemenin yüzeyinin çok hassas olduğu, suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı görülmüştür. Tezgahın kimyasal birleşimli malzeme değil sıradan kullanımı olan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu, keşif sırasında da mermerin kenarında ve yüzeyinde matlaşma ve bozulma olduğu, bu kısımlarında kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı gözlemlenmiştir. Mutfak tezgah mermerinin üretimden kaynaklı bir hatasının olmadığı, kişisel kullanıma bağlı olarak temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir” denildi. Dava reddedildi: ‘’Kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edilmiştir’’ Kararını açıklayan Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ürünün ayıplı mal olmadığı gerekçesiyle Alaattin G.’nin davasını reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, ‘’Bilirkişi, tezgah için kullanılan mermerin suya ve güneşe karşı dayanıklı olmadığı, sıradan deterjanlarda dahi yüzeyinin bozulabilecek taşlardan olduğu ancak bazı kısımların kimyasal birleşimli bir maddeye maruz kaldığı ve üretimden kaynaklı bir hata olmadığı yönünde görüş vermiştir. Mutfak, tezgah mermerinin kişisel kullanıma bağlı temizlik ürünlerinden ve malzemenin yapısından kaynaklı yüzeyinde bozulmalar meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan inceleme sonucunda ürünün ayıplı mal niteliğinde olmadığı, cinsi gereği kullanım hatasından dolayı bu duruma geldiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir’’ ifadelerine yer verdi. ‘’Fıkra gibi bir karar’’ Karara itiraz eden Alaattin G.’nin avukatı Emrullah Gözcü, “Suya ve deterjana dayanıklı olmayan mutfak tezgahının ayıplı olmadığına karar verildi. Devletimiz reform üstüne reform yapsın, kanunu uygulayanlar düzelmedikçe sonuç adaletsizlik. Mahkeme, fıkra gibi bir karar vermiştir” dedi.
Malatya Öğrencilerin topladığı para ile Gazze’ye Ramazan kolisi yollanacak Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde bulunan okullarda başlatılan yardım kampanyası ile toplanan yaklaşık 3,5 milyon TL, Kızılay aracılığı ile İsrail ablukası altındaki Gazze’ye Ramazan kolisi olarak yollanacak. Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kızılay Yeşilyurt Şubesi iş birliğinde ilçe genelindeki tüm resmi ve özel eğitim kurumlarında Gazze’deki Müslümanlar için yardım kampanyası düzenlendi. Ramazan ayında da devam eden kampanyaya kimi öğrenci harçlığını verdi kimisi yarışmalardan kazandığı ödülü. Ailelerinde desteği ile zekat ve fidyelerin de verildiği kampanya sonucunda elde edilen yaklaşık 3,5 milyon TL Kızılay aracılığı ile Gazze’deki sivillere Ramazan Kolisi olarak yollanacak. Toplanan yardımlar, Yeşilyurt Şehriban Günata Anadolu Lisesi’nde gerçekleşen tören ile Kızılay Yeşilyurt Şube Başkanı Tevfik Gören’e teslim edilerek Filistin’e ulaştırılması sağlanacak. Törene katılan Malatya Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, İsrail zulmü altında soykırıma uğrayan Filistinli Müslümanlar için bir nebze de olsa destek olabilme adına böylesi bir kampanyayı yürüten öğrenci, öğretmen ve velilere teşekkür etti. Asrın felaketini yaşayan bir ilçe olarak Türkiye’deki 30 ilden daha fazla yardımın toplandığını belirten Bakır, yardımların biran önce Gazze’deki sivillere ulaştırılması temennisinde bulundu. Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Caner Güler’de, emeği geçenlere teşekkür ederek İsrail’in soykırımın biran önce bitmesi dileğinde bulundu.