GÜNDEM - 19 Nisan 2010 Pazartesi 20:58

"Anayasa paketi bir Tayyip Erdoğan projesidir"

A
A
A
"Anayasa paketi bir Tayyip Erdoğan projesidir"

Baykal, bu değişiklik paketinin sadece AK Parti'nin projesi olarak gündeme geldiğini ifade etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa değişikliği girişiminin üniformasız, apoletsiz bir darbeyle yargıyı işgal etme girişimi olduğunu ifade ederek, "Yargıçlara cübbenizi çıkarın diyor ama Başbakan, yargıçlara Recep Tayyip Erdoğan cübbesini giydirmek istiyor" dedi.

 


TBMM Genel Kurulu, Anayasa'nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmelere başladı. Görüşmelere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin başkanlığındaki oturumda CHP grubu adına konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 1982 Anayasası'nda 17. kez değişiklik yapıldığında işaret etti.

 

Bugüne kadar 85 maddesi değiştirilen Anayasa'ya şimdi 29 maddenin daha ekleneceğini kaydeden Baykal, bu paketin en kapsamlı ve en dikkate değer değişiklik paketlerinden biri olduğunu, Anayasa'nın özünü, ruhunu ilgilendiren değişiklikler içerdiğini dile getirdi. Bu paketin daha önceki 16 Anayasa değişikliğinden köklü olarak farklı olduğunu söyleyen Baykal, bugüne kadar yapılan değişikliklerin sadece iktidar partisinin şekillendirdiği değişiklik paketleri olmadığına vurgu yaptı. Bugüne kadar Anayasa değişikliklerinin birden çok siyasi partinin elbirliğiyle ortaya çıktığına işaret eden Baykal, bu değişiklik paketinin ise sadece AK Parti'nin projesi olarak gündeme geldiğini ifade etti. Baykal, "Bu bir Recep Tayyip Erdoğan projesi olarak Meclis'in gündemine getirilmiştir" diye konuştu.

 


Türkiye'yi bütünleştirmesi gereken Anayasa'nın kendisinin, Türkiye'yi ayrıştıran, Türkiye'yi parçalamaya yönelik çok tehlikeli bir kamplaşmanın kaynağı haline geleceği uyarısında bulunan Baykal, bundan önceki 16 Anayasa değişikliğinin hiçbirinde dayatma yokken neden bugün 'dediğim dedik' şeklinde bir Anayasa dayatıldığını sordu. Anayasa değişikliği girişiminin AK Parti'nin iç işi olarak başladığını ve iç işi olarak kaldığını belirten Baykal, şöyle konuştu:

 


"Bu sakıncalıdır. Anayasa bizi barıştıracak bir belgedir. Siz bizi kavga ettirecek, çatıştıracak bir belge haline dönüştürmeyi başarmak üzeresiniz. El atmadığınız bir Anayasa kalmıştı. Sadece kendinize özgü iradenizle, kendi çıkarınız doğrultusunda Türkiye'ye dayatmak için bu yola girmiş bulunuyorsunuz. Bu Anayasa değişikliği, 3 temel erkten yargı erkini özensiz, usule aykırı bir yaklaşımla iktidarın siyasi hegemonyası altına sokma planını uygulama belgesidir. Bizzat Başbakan'ın kişisel siyasi
hegemonyasını yargıya dayatma projesidir. Yargının fren kimliğini ortadan kaldırırsanız, Türkiye'yi frensiz, tepetaklak yokuş aşağı giden bir arabaya döndürürsünüz."

 


Cumhurbaşkanı'nın Parlamento'yu ve iktidarı, muhalefeti, ülkenin toplumsal güçlerini işbirliği içinde birarada tutacak bir müdahaleyi yapacak konumdan uzaklaştığını savunan Baykal, bağımsız olması gereken, hükümete gerektiğinde 'yanlış yoldasınız' diyebilecek bir Cumhurbaşkanlığı şansının Türkiye'den uzaklaştırıldığını söyledi. Baykal, "Bugün Cumhurbaşkanlığı freni olmayan bir kuruma dönüştü. Bu değişiklikle yargı frenini de ortadan kaldıracak bir anlayışa Türkiye'yi teslim etme tehlikesi ortaya çıkacaktır. Bu girişim üniformasız, apoletsiz bir darbeyle yargıyı işgal etme girişimidir. Yargıçlara 'cübbenizi çıkarın' diyor ama Başbakan, yargıçlara Recep Tayyip Erdoğan cübbesini giydirmek istiyor" şeklinde konuştu.

 


Anayasa Mahkemesi'nin üye seçimine ilişkin düzenlemeyi de eleştiren Baykal, Cumhurbaşkanı bile yetkilerinin fazla olduğundan şikayet ederken, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin artırıldığını ifade etti. Bu düzenlemenin bir siyasi düzenleme olarak öngörüldüğünü savunan Baykal, HSYK'nın da çok ince mekanizmalarla, Başkan'a tanınan özel yetkilerle, ince ve zarif düzenlemelerle Adalet Bakanı'nın mutlak denetimi altına alındığını öne sürdü. Baykal, bunun sonucunda Türkiye'de bağımsız yargı oluşturma konusundaki büyük tarihi mücadelenin noktalanacağını ve bürokratikleştirilmiş bir yargı, bürokrata dönüşmüş hakim gerçeğinin bu Anayasa ile Türkiye'ye dayatılacağını belirtti. Siyasi partilerle ilgili düzenlemenin de evlere şenlik olduğunu dile getiren Baykal şöyle konuştu:

 


"Partileri fiilen kapatmak imkansız hale getirilmiştir. Partiler milis yetiştirseler, bu milisleri kamplara götürüp askeri eğitim verseler, genel merkezlerinin altına silah ve cephane deposu kursalar dahi kapatılmaması mümkündür. Bölücülüğü uygulamaya koyan bir siyasi partiyi kapatamayacaksınız, terörü sahiplenen bir partiyi kapatamayacaksınız. Bu çok açıkça Türkiye'nin ihtiyacı olmaktan tamamen uzak, Başbakan'ın önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak denge içinde kendisini ve partisini güvence altına alma arayışıdır. AK Partili sağduyu sahibi milletvekillerinin bu gidişe fırsat vermemesinin tarihi bir sorumluluk olduğunu ifade etmek istiyorum."

 


ZAFER ÇAKMAK-ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.