GÜNDEM - 11 Mayıs 2017 Perşembe 11:14

Anlaşmalı boşananlar dikkat

A
A
A
Anlaşmalı boşananlar dikkat

Yargıtay'ın yeni içtihadına göre, boşanma davalarında, tarafların 'Mal talebimiz yok' beyanından sonra mal paylaşımı davaları açılamayacak. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, anlaşmalı olarak boşanan çiftlerin daha sonra birbirlerine karşı açacakları edinmiş oldukları mallar ile ilgili davalar için içtihadını değiştirdi. Boşanan çiftler, mahkeme huzurunda “mal talepleri olmadığını” bildirmeleri halinde, daha sonra mal paylaşımı davası açamayacak.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27 Kasım 2013 tarihinde oy çokluğu ile aldığı kararla, tarafların anlaşmalı boşanma davası sırasında düzenledikleri protokolde yer alan 'tarafların mal talepleri yoktur' şeklindeki ifadenin, eşler arasında 'mal rejiminden kaynaklanan alacak' isteklerini kapsadığı sonucuna hükmetmişti.
Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşayan F.Ö., eşi M.Ö. aleyhine Bandırma Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtı. Davanın 10 Mart 2011 tarihindeki duruşmasında ifade veren taraflardan F.Ö. 'davalıdan mal talepleri' olmadığını beyan etti. Tutanağa geçen ifadeleri çift imzaladı. Bir yıl süren davada çift anlaşmalı olarak boşandı. Boşanma davasının ardından 27 Mayıs 2011 tarihinde F.S., Bandırma Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek evliliklerinin devam ettiği 2010 yılında eşi M.Ö. adına kayıtlı dairenin taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiyesinin yapılarak payına düşen miktarın boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etti.

Bandırma Aile Mahkemesi'ne savunma dilekçesi veren davalı M.Ö.'in avukatı, davanın hukukî dayanağının bulunmadığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, duruşmada davacının açıkça mal talebinin bulunmadığını bildirdiğine dikkat çekti. Bu beyanın davacıyı bağlayacağını, ayrıca davacının tasfiye adı altında herhangi bir alacağının da bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etti. Davacının boşanma davasında 'mal talebimiz yoktur' açıklamasına atıfta bulunan mahkeme, anılan beyana rağmen dava açılması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.

Davacı kadının temyiz müracaatı üzerine devreye giren Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tarafların anlaşmalı boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşma yapmaları mecburiyeti bulunmadığını hatırlattı. Bu konuda anlaşma yapmanın da mümkün olduğu, kural olarak kabule ilişkin boşanma kararı kesinleşmedikçe eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin yapılmasının mümkün olmadığı ve doğmayan haktan da feragat olmayacağı, 'doğmayan haktan feragat olmaz' ilkesi göz ardı edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığına hükmederek, mahalli mahkeme kararını, 2 Aralık 2013 tarihinde oy çokluğu ile bozdu.
Bandırma Aile Mahkemesi, 6 Mayıs 2014 tarihinde ikinci kez gördüğü davada ilk kararında direndi. Tarafların 'mal paylaşımı talebimiz yoktur' beyanına rağmen dava açma hakkının kötüye kullandıkları belirtildi. Kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27 Kasım 2013 tarihindeki kararına vurgu yapıldı. Mahkemenin ret kararını davacı temyiz etti.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararı onadı

02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca, inceleme yapılmak üzere dosya Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne gönderildi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, oy birliği ile 9 Şubat 2017 tarihinde önceki bozma kararını kaldırdı. Davacı ile vekilinin boşanma davasının duruşmasındaki “davalıdan mal talepleri” olmadığına dair beyanlarının kesin delil niteliğini haiz mahkeme içi ikrar olduğu ve eldeki dava bakımından kendilerini bağladığı, anılan beyana rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair Bandırma Aile Mahkemesi’nin hükmünü onadı.

Boşanma telaşı ile yanlış beyanda bulunmayın

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin emsal kararını değerlendiren Avukat Fatih Karamercan, “Eşler, genellikle birbirleri arasında düzenledikleri anlaşmalı boşanma protokolü veya duruşma sırasındaki beyanları ile boşanırken, aralarındaki mal rejimini sonlandırıyor. Halbuki, vatandaşların kendi aralarında, vekil olmaksızın veya vekilleri ile gerçekleştirdikleri, bu boşanma sonucu, mal rejiminin tasfiyesinden doğacak bir hakkın engellenmesini veya mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanacak bir hakkın doğmasını istedikleri halde, bunun tam tersi durumların da ortaya çıkması, uygulamada yaşanan sıkıntılar arasındadır. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde mal kavramı ile neyin kastedilmek istendiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından onama kararı ile belirtilmiştir. Bu yüzden, boşanacak çiftlerin boşanmanın heyecanı ve telaşı ile haklarının zayi olmasının önüne geçebilmeleri için anlaşmalı boşanma çerçevesinde hazırlanacak belgede veya mahkemedeki beyanlarında artık daha dikkatli olmaları gerekir” dedi.

Süleyman Aydın

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de Gazze için 10 bin fidan diktiler Filistin’de hayatını kaybeden çocukların hatırasını yaşatmak amacıyla Arnavutköy’de 10 bin fidanın dikimiyle "Gazze Hayat Ormanı" oluşturuldu. Arnavutköy Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü, Filistin’e Destek Platformu ve ORFAMDER iş birliğiyle düzenlenen "Gazze Hayat Ormanı" fidan dikim programı; Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, Arnavutköy Belediye Başkan Danışmanı Kemal Aygenli, Filistin’e Destek Platformu Başkanı Mehmet Güney, ORFAMDER Başkanı Mehmet Irız ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Birliği Genel Sekreteri Münir Said ile birlikte çok sayıda davetli, öğrenci ve vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Filistinli çocukların sahnelediği yöresel "debka" dansı ve "insanlık nerede" temalı gösteriler duygusal anlara sahne oldu. Öğrencilerin Filistin’e adanan ezgi ve marşları, etkinliğin manevi atmosferini daha da güçlendirdi. "Bu Fidanlar Filistinli Çocukların Umududur" Arnavutköy Belediye Başkan Danışmanı Kemal Aygenli, konuşmasında Gazze’de yaşanan zulme karşı duyulan ortak acıyı vurguladı. Müslümanların bir bedenin parçaları gibi hareket etmesi gerektiğini belirten Aygenli, "Bugün dikilen her fidan, siyonist zulme karşı bir umut ve direnişin sembolüdür" diyerek Filistinli şehit çocukları rahmetle andı. Aygenli ayrıca, Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu’nun, bu tür dayanışma faaliyetlerine tüm imkanlarıyla destek verdiğini ifade etti. Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, alanda toplam 6 hektarlık bölgede endüstriyel plantasyon yapılacağını belirterek, "Ormanlarımız yanınca yeniden dikiyoruz; bugün ise gönüllerimiz yandığı için dikiyoruz" sözleriyle programın önemine dikkat çekti. Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Birliği Genel Sekreteri Münir Said ise konuşmasında modern tarihin en büyük suçunun Gazze’de işlendiğini belirterek, "Burada dikilen her fidan, soykırıma karşı insanlığın hafızasında yükselen bir ses olacak" dedi. Said, Arnavutköy Belediyesi’ne Filistin davasına sunduğu katkı nedeniyle teşekkür etti ve tüm dünya belediyelerini benzer girişimlere davet etti. Öğrencilerden Gazze Temalı Resim Yarışması İstanbul genelindeki ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri arasında düzenlenen Gazze temalı resim yarışmasında dereceye giren eserler etkinlik alanında sergilendi. Çalışmalar, Filistinli çocukların yaşadığı acıya, özgürlük umutlarına ve barış özlemine güçlü bir şekilde dikkat çekti. Şehit Çocukların Hayalleri Fidanlarda Yaşatıldı Filistin’de şehit edilen 30 bin çocuğun hayallerinden ilham alınarak hazırlanan kartların fidanlara bağlanması etkinliğin en duygusal anlarından birini oluşturdu. Bu sembolik uygulama, Gazze Hayat Ormanı’na derin bir manevi anlam kazandırdı. Programın sonunda sahne alan Grup Nefer, Filistin’e adanan eserleri ve duygu yüklü performanslarıyla dinleyenlere unutulmaz bir konser sundu. Özgürlük, adalet ve insanlık temalarını işleyen ezgiler, etkinliğe güçlü bir kapanış atmosferi kazandırdı. Toplam 10 bin fidanın dikildiği Gazze Hayat Ormanı, Arnavutköy’de Filistinli şehit çocukların hatırasını nesiller boyunca yaşatacak kalıcı bir dayanışma simgesi olarak büyümeye devam edecek.
Kırıkkale Ailenin canını hiçe sayan trafik magandasına adli kontrol Kırıkkale’de trafikte tehlikeli manevralar yaparak başka bir araçtaki ailenin can güvenliğini riske atan sürücü, polis ekiplerince düzenlenen operasyonla yakalanarak çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kırıkkale-Çorum D200 karayolunun 12’nci kilometresinde, 66 DY 966 plakalı otomobili kullanan E.D. (37), trafikte yaptığı tehlikeli manevralarla bir ailenin içinde bulunduğu aracın önünü kesti. O anlar araç içi kamerası tarafından anbean kaydedildi. Görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü harekete geçti. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen sanal devriye faaliyetlerinde görüntüler detaylı şekilde incelendi. Ekipler, Plaka Tanımlama Sistemi (PTS) ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameraları üzerinden aracın plakasını tespit etti. Yapılan teknik takip sonucunda trafik magandası sürücünün Yozgat ilinde olduğu belirlendi. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, şüpheli sürücü E.D.’yi Yozgat’ta yakalayarak Kırıkkale’ye getirdi. Yapılan incelemede sürücünün 9 ayrı suç kaydının bulunduğu ortaya çıktı. Trafik Şube Müdürlüğünce yapılan işlemlerde sürücüye, Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddelerinden 8 bin 306 lira para cezası ve 95 ceza puanı uygulandı. Emniyetteki işlemlerin ardından E.D., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.