SAĞLIK - 21 Ekim 2021 Perşembe 10:40

Anne sütü bebekte aşı etkisi oluşturuyor

A
A
A
Anne sütü bebekte aşı etkisi oluşturuyor

Anne sütünün hem bebek, hem de anne için birçok faydası olduğunu ifade eden Dr. Filiz Albayrak, bebekte aşı etkisi oluşturduğunu söyleyerek, “ Anne sütü bebeği hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı koruyor ve zeka seviyesini arttırıyor” dedi.

Anne sütünün bebekler için önemine değinen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Dr. Filiz Albayrak, bebeğin ihtiyaç duyduğu bütün besin öğelerini anne sütünden alabileceğini ifade etti. İçerisindeki koruyucu maddelerin bebekte aşı etkisi oluşturduğunu, bağışıklığını kuvvetlendirip bebeği hastalıklara karşı korurken, ileriki yaşlarda da oluşabilecek obeziteye yakalanma riskini düşürdüğünü söyledi. Emziren annenin ise doğum öncesi kilolarına ulaşmasının daha kolay olduğunu belirten Albayrak, “Emzirme anneyi meme ve yumurtalık kanserine karşı koruyor” dedi.

“Anne sütü ile beslenen bebekler daha zeki oluyorlar”
Annelerin sağlıklı nesiller için bebeklerini mutlaka emzirmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Filiz Albayrak, “Anne sütünün hem bebeğe hem de anneye çok faydası var. Bebeği bir nevi aşılıyor, onu hastalıklara, alerjilere ve enfeksiyonlara karşı koruyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, zekâsını arttırıyor. Anne sütüyle beslenen bebekler yeteri kadar beslenemeyen bebeklere oranla 8 puan daha zeki oluyorlar. Nekrotizan enterokolit dediğimiz bağırsak iç duvar iltihabını ve yeni doğan sarılıklarının oluşmasını engelliyor. Emzirmenin de anneye çok fazla faydası var. Öncelikle bebekle arasındaki bağı kuvvetlendiriyor. Anneyi meme ve yumurtalık kanserine karşı koruyucu oluyor. Bununla birlikte annenin doğum öncesi kilolarına ulaşması daha kolay oluyor ve eğer etkin emzirirse ilk 6 ay bazı koşullarla birlikte yeni gebeliğin oluşmasına da engel olabiliyor” diye konuştu.

Anne sütü bebekte aşı etkisi oluşturuyor

Bebeklere mama verilmesinin obeziteyi tetiklediğini kaydeden Albayrak, konu hakkında yapılan çalışmalar da olduğunu söyleyerek, “ Bebekliklerinde kilolu ve obez olacağı düşünülen bebeklerin yeteri kadar anne sütü aldığında büyüdüklerinde obez olmadıklarını gösteren sonuçlar var. Mama ile beslenen bebeklerin ise obezite olma riski daha fazla” dedi.

“Günde en az 2-3 litre sıvı alınması anne sütünün oluşması için yeterli”
Annenin yeterince sıvı alması durumunda süt oluşumunun mümkün olduğunu fakat annenin dengeli ve sağlıklı beslenmesinin sütü daha dengeli ve sağlıklı yapacağını dile getiren Albayrak, “Keçiler kekikli otları tükettiklerinde sütleri ve o sütlerden yapılan peynirleri kekik kokar. Yani anne ne yerse bebeğe sütü ile onu veriyor. Dolayısıyla dengeli, sağlıklı, proteinli, sebze-meyve, vitamin-mineral ağırlıklı beslenmesini öneriyoruz. Ama bu olmadığında bile vücuttaki bütün depolar kullanılır ve yine süt yapılır. Önemli olan annenin sıvısının yeterli olması. Günde en az 2-3 litre sıvı alması anne sütünün oluşması için yeterli. Süt yapımı zaten beyinde başlayıp beyinde biten bir durum. Anne sütünün olacağına inandığında sütü oluyor ‘Ya sütüm olmazsa’ endişesine kapıldığında da görüyoruz ki annelerin sütü azalıyor” diye konuştu.

“Bebek emzirmek anneleri eski kilolarına kavuşturuyor”
Emziren annelerin doğum öncesi kilolarına daha çabuk ulaştıklarını ve emzirmenin anneye enerji harcattığını söyleyen Albayrak, “Anne sıvı veriyor, bol bol sıvı alıyor. Dolayısıyla doğum öncesi kilosuna kolay ulaşıyor. Ama emzirmediklerinde ya da yeterince emzirmediklerinde annenin kilo vermesi azalıyor. Emzirme döneminde annelere hafif diyetler yapmalarını öneriyorum” dedi.

“Anne sütü almayan bebekler hastalıklara karşı savunmasız kalıyorlar”
Yeterince anne sütü ile beslenmeyen çocukların enfeksiyonlara karşı direnç kazanamadığına ve bağışıklık sistemlerinin çok iyi olmadığına, alerjik rahatsızlıkların ve astım vakalarının daha fazla görüldüğüne vurgu yapan Albayrak, “Bağırsaklarda kolit dediğimiz bağırsak iltihaplanmaları görülüyor. Dolayısıyla anne sütünü her zaman tercih etmeliyiz. Erkenden mamaya başlatmanın bebek için iyi olduğu sanılıyor. Hâlbuki böyle olmadığını yapılan pek çok çalışma gösterdi. Mama kutularının üzerinde yazan ‘Anne sütüne yaklaştırılmıştır’ ifadesi bile anne sütünün bebek için vazgeçilmez olduğunun kanıtıdır” diye konuştu.

“İnek sütü bebekte kansızlığa sebebiyet verebilir”
Açık sütlerin bebekler için önerilmediğini, 2 yaşına kadar sadece anne sütünün bebeklere verilmesi gerektiğini aktaran Albayrak, bebeğin emmemesi durumunda inek sütü yerine devam mamalarının kullanılmasının uygun olduğunu söyleyerek, “100 milim inek ve anne sütündeki demir miktarı aynı. Ancak anne sütünde demirin hemen hemen tamamı bebeğe kazandırılırken, inek sütünde demir emilimi çok az. Dolayısıyla da bebeklerde anemi yani kansızlık gelişebiliyor. Bununla birlikte bebeklerde 4. aydan itibaren kansızlık için damlalara başlanabiliyor. Erken dönemde inek sütüne başlatılan bebekte kansızlık ve alerjik reaksiyonların geliştiği görülüyor. Ama darda kalınıp, inek sütü verilecekse inek sütünü olduğu gibi değil, sulandırarak bebeğe vermek lazım. Bunun ölçüsü de 2 ölçü suya 1 ölçü süt eklenmesi şeklinde olabilir. Bunun dışında nişasta ve pirinç unu ile yapılan mamaların sindirimi de bebek için kolay değil. Bunlarla yapılan mamalar bebeği uzun süre tok tutar. Bebek açlık hissetmeyeceği için de anne memesini uzun süre emmez. Böylece emzirmeyen annenin sütü azalır” şeklinde konuştu.

“Doğumdan hemen sonraki bebeklerini emzirsinler”
Annelerin hamileliklerinde emzirmeyle ilgili mutlaka eğitim almaları gerektiğini dile getiren Albayrak, “Anneler doğuma gittiklerinde kafalarında ‘Bebeğimi emzireceğim, sütüm de olacak’ bilgisini sindirmiş olsunlar. Doğumdan hemen sonraki ilk yarım saat içinde bebeklerini emzirsinler. İlk 6 ay anne sütü, anne sütü dışında su da dâhil hiçbir besin vermesinler. Anne sütü bebeğin su ihtiyacı olduğunda sulanıyor. Zaten bebeğin midesi ufak olduğu için su verilmemeli. Bebek 2 yudum su içtiğinde bile doygunluk hissedeceği için annesini emmek istemeyecektir. Yeterli miktarda anne sütü alamadığı için de gelişimi etkilenecektir. Suyla bebeğe mikrop kaptırma riski de çok fazla. Su verilen bebekler amipli dizanteriden yoğum bakıma dahi alınabiliyor. Dolayısıyla ilk 6 ay sadece anne sütü, 6 aydan sonra da 2 yaşına kadar ek gıdalarla anne sütüne mutlaka devam edilmesini öneriyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’te 11 bin Euro fiyatındaki güvercini çelik kulübelerde besliyor Pendik’te bir vatandaş şampiyonluklar kazanan güvercinlerini çelik kulübelerde başında nöbet tutarak gözünden sakınıyor. Pendik’te 7 yaşından beri, yaklaşık 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut güvercinlerini gözünden sakınıyor. Kuşlarına özel yaptığı çelik kulübelerde besleyen Karabalut, gece gündüz demeden kuşlarının başında nöbet tutarak şampiyon kuşlarını tüm tehlikelerden koruyor. Kuşlarıyla birlikte 7 şampiyonluk, 24 kupa kazanan Karabulut, çeşitli ülkelerden arayarak güvercinlerine müşteri olduklarını belirtiyor. Karabulut Rusya’dan gelen 11 bin Euro teklifini ise geri çevirdiğini ifade etti. “11 bin Euro verdiler satmadım” Pendik’te 43 yıldır güvercin besleyen Metin Karabulut, “7 yaşından beri kuş besliyorum. Profesyonel olarak ise yaklaşık olarak 10 yıldır bu işle ilgileniyorum. Şu ana kadar 24 adet kupa kazandık. 7 kez şampiyon olduk. Bu sene inşallah bu kuş ile dünya rekorunu kıracağız. 4 kupada şampiyon oluyoruz, düzenlenen şampiyonalar var. Şampiyonalarda gelecek başarı sonrası yüz yılın kuşu olacak. Çünkü bugüne kadar bu kadar birincilik kupasını alan başka bir kuş olmadı. Rusya’da bir kişi ulaştı. 11 bin Euro verdiler, satmayı düşünmedik. Anne babasına da araba teklif ettiler vermedik. Güvercinimiz Mardin kuşu, 4 saat ayakta kalıyor. 40’ın üzerinde sefer yapıyor. Makine gibi düşünün, kurulu saat gibi bu özelliği soyundan geliyor. Aynı soydan süper star kuşlar uçurduk. Bu kuşlardan kimsede yok, kimsenin çalmaması nöbet tutuyoruz. Güvenlik kamera sistemlerimiz var. Yuvaları çelik kasalardan yapıldı.” diye konuştu.
Kütahya Kütahya’da sağlık personeline ilk Yenidoğan Canlandırma Programı eğitimi Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlık personeline 2024 Yılının ilk Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) Eğitimi verildiği bildirildi. Yenidoğana yönelik girişimde bulunan tüm sağlık çalışanlarının standart bir canlandırma uygulayabilmesi için gerekli bilgi ve becerilerle donatılması amacıyla, 2024 yılının ilk NRP (Neonatal Resuscitation Programme) Eğitimi Yoncalı Uygulama Oteli’nde tamamlandı. Eğitime, Aydın Umurlu Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Filiz Güngor, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Hem. Kder Işık, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Hüsniye Çalışır, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sibel Şeker, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Müge Kurtşahin, Aydın Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde görevli Ebe Nurcan Günaydın, Uşak İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Fatih Arslan ve Ebe Meral Duran, Denizli ‘de ikamet eden NRP Eğitimcisi emekli Dr. Mustafa Yorgancı eğitimci olarak katıldı. Üç gün süren ve yenidoğan bebeğe eli değen sağlık personelinin eğitimine yönelik hazırlanan bu programda, kamu ve özel hastanelerde görevli hekim, acil tıp teknisyeni, ebe ve hemşireden oluşan 50 sağlık çalışanı sertifikalarını aldı.
Kütahya Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun öğrencilerinin büyük başarısı Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım (Paramedik) bölümü öğrencileri Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde düzenlenen “VIII. TRALLİ Travma Rallisi” isimli yarışmada kupa ve madalyalar kazanarak büyük bir başarı elde ettiler. Türkiye’den 18 üniversite ve 26 ekibin yarıştığı etkinlikte, Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri Gamze Hocaoğlu, Zeki Demirci, Fatma Sayğılı, İlkay Bozkan, Ümran Karakoyun, Betül Sevinç, Çağrı Bedir ve Alime Nur Karaca, 9 yarışma etabının 5 inden ödül kazanmayı başardılar. Öğrenciler yarışmada Motosiklet kazası etabı birinciliği, Tiraj etabı birinciliği, Bilgi etabı ikinciliği, Yüksekten düşme etabı ikinciliği, KBRN-Yanık etabı üçüncülüğü ve tüm etapları içeren toplam kategoride Genel Klasman ikinciliği kazandılar. Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları Öğr. Gör. Dr. Yusuf Güner ve Öğr. Gör. Dr. Melike Pehlivan yarışma sonrasında öğrencileri tebrik ederek, elde edilen başarıdan duydukları mutluluk ve gururu ifade ettiler. Gediz SHMYO Müdürü ve aynı zamanda İlk ve Acil Yardım programı öğretim elemanı olan Güner; Kütahya’yı ve Gediz’i ulusal arenada çok iyi şekilde temsil etmenin ve adını duyurmanın sevinci içerisinde olduklarını ifade ederken; öğrencilerinin mevcut koşullarda çok iyi çıkardıklarını söyledi. Müdür Güner; “Gediz’de eğitim kalitesini arttırmaya ve Gediz’e değer katmaya devam etmek istiyoruz, bunun sağlanması için daha iyi fiziksel koşullar ve okul binasına ihtiyacımız var. Bu konuda Gedizli kurum kuruluş ve iş insanlarının okulumuza destek vermelerini bekliyoruz. Ben inanıyorum ki Gediz’in kadim halkı ve iş insanları öğrencilerimizin gösterdiği bu başarıdan sonra daha istekli olarak imkanları dahilinde yeni bir okul binasına kavuşma konusunda elinden gelen her desteği verecektir. Öğrencilerimiz de bu sayede Gediz’imizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceklerdir” şeklinde konuştu.