GÜNDEM - 18 Kasım 2019 Pazartesi 16:53

Annesinin kimliği ile ilaç yazmayan doktoru dövdü

A
A
A
Annesinin kimliği ile ilaç yazmayan doktoru dövdü

Kayseri’de annesine, getirdiği kimlikle ilaç yazdırmak isteyen şahıs, "Hastayı görmeden ilaç yazamam" diyen doktoru dövdü. Aldığı darbelere rağmen görevi başında hastalara bakan doktor, bir süre sonra saldırganın getirdiği annesini muayene ederek ilaçlarını yazdı.

Edinilen bilgiye göre, kentte bulunan Hayri Güldüoğlu Aile Sağlığı Merkezi’ne gelen Mustafa G. isimli şahıs, annesine ilaç yazması için Dr. Ali Has’ın odasına girdi. Hasta olmadan ilaç yazamayacağını ileten Dr. Ali Has’ı Mustafa G. darp etti. Doktora darp olayı, orada bulunanların araya girmesiyle son buldu.

Durumun öğrenilmesi üzerine İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, Aile Sağlığı Merkezi’ne gelerek Dr. Ali Has ile görüştü.

Durum hakkında bilgi alan İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, yaşanan olayı kınadıklarını belirterek avukatların konuyu takip edeceklerini söyledi. Benli, “Böyle bir konuyla gündeme gelmek istemezdik. Üzücü bir durum. Bir hasta yakınının hasta olmadan ilaçlarını yazdırmak için Hayri Güldüoğlu Aile Sağlığı Merkezimizde Dr. Ali Has beyefendiye gelmesi ve doktorumuzun da hasta olmadan ilaç yazamayacağını belirtmesi üzerine bir darp olayı gerçekleşmiştir. Bu üzücü bir durumdur. Hasta-hekim ilişkisi açısından da üzücü bir durumdur. Diğer taraftan da sağlık çalışanlarımıza ve doktorlarımıza yapılan bu darp olayını en şiddetli bir şekilde kınıyorum. Müdürlük olarak da hem doktorumuzun yanına gelerek destek vermek hem de kendilerine gerekli olan tüm desteği kurumsal anlamda ve şahsi anlamda vermek için buradayım. Ali ağabeyimiz 37. senesini çalışıyor. 37 yıldır böyle bir hadise yaşamadı ama bugün böyle bir hadise yaşanıyor. Bunun mutlaka nedenlerini çalışmak ve nedenlerini çözümlemek zorundayız. Bakanlık olarak da bu durumların üzerine gitmemiz gerekiyor. Beyaz kodumuzu başlattık, avukatlarımız konuyu takip edecekler. Kendilerine geçmiş olsun diliyor, inşallah bu son olsun istiyorum” ifadelerini kullandı.


Darp edilen Dr. Ali Has ise hastayı görmeden ilaç yazmanın suç ve büyük bir risk olduğunu belirtti. Olaydan sonra kendisini darp eden Mustafa G.’nin annesi Hayriye G.’yi muayene ettiğini ve ilaçlarını yazdığını da dile getiren Has, “Her gün olduğu gibi polikliniğimizde başladık. Sabah zannediyorum 5 veya 6. hastamızdı. Hasta bir torba ilaç kupürüyle geldi, ‘şu ilaçları yaz’ diye. Kime? Annesine. Annesi yok. Hasta benim hastam değil, tanıdığım bir bölgenin hastası değil. Diğer doktor arkadaşımızın hastası ama kayıtları yok. Hasta olmadan ilaç yazamayacağımı söyledim. Bana hakaret etmeye başladı. Ben yine alttan aldım ama dudağıma vurdu, parmağımı kanattı, göğsüme tekme attı. Polisi aradım, beyefendi gitti. Daha sonra annesi geldi, annesine baktım, hastanın ilacını yazdım. Aslında bakanlığın aldığı karar gereği hasta olmadan ilaç yazmak çok büyük bir suç. Kendi bölgemizin hastalarına, durumu kötü olanlara yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz. Kim olduğunu bildiğimiz hastaları bizzat arayıp, görüşüp yazıyoruz ama kim olduğu bilinmeyen bir hastaya ilaç yazmak hem suç hem çok büyük bir risk. O yüzden ben de mesleğimin gereği gibi davrandım. Ama maalesef böyle bir darp olayıyla karşılaştık” diye konuştu.

Darp edilmesine rağmen hastalara bakmaya devam etti

Ayrıca Dr. Ali Has, olaydan sonra yerinden ayrılmadığını ve dışarıda bekleyen hastaları muayene etmeye devam ettiğini söyledi. Has, “Kapıda 60 tane hastam var, şimdiye kadar 186 tane hastaya bakmışım. Hastaları bırakıp gidemedim. Hastalara bakmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Öte yandan doktora darp olayı güvenlik kameraları tarafından da saniye saniye görüntülendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uluslararası 7’nci İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bieanali başladı Dünyanın en büyük çocuk ve gençlik sanat organizasyonu olan Uluslararası 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde başladı. Uluslararası 7. İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, İstiklal Sanat Galerisi’nde düzenlenen organizasyonla başladı. Açılışa Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışta genç sanatçılar bu yıl Bienal’in teması olarak seçilen “Umut” kavramına yönelik eserlerini sergiledi. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İBB, yerel belediyeler, akademik çevreler ve 40’ın üzerinde STK’nın desteği ile düzenlenen Bienal’de 25 il, 12 ülkeden 6 bin katılımcı projelerinin izleyiciyle buluşturacak. 23 Mayıs’ kadar devam edecek olan Bienale İstiklal Sanat Galerisi, Şehir Hatları Vapurları, Kadıköy ve Beşiktaş İskele Meydanları gibi önemli mekanlar ev sahipliği yapacak. Bir ay sürecek ve bu yıl yedincisi düzenlenen bienalde 5 bin 250 çocuk ve genç sanatçının 579 projesi sergilenecek. Etkinliğin ana mekanı olarak MKM Beşiktaş Çağdaş belirlendi. İkinci sergi mekanı olan İstiklal Sanat Galerisi’nde çocuk ve gençlerin ‘umut’ temalı eserleri sanatseverlerle buluştu. Ana tema: Umut Bu sene bienalin ana teması olarak "Umut" kavramı seçildi. Bu kavram çevresinde eserleriyle katılacak sanatçılar; resim, heykel, fotoğraf, enstalasyon ve performans çalışmalarını ve diğer yandan bu yıl eklenen maker, yapay zeka, dijital sanatlar gibi alanlardan eserleri ile de katılacak. “Ülkemizin geleceği sağlam ellerde” Bienalin açılış töreninde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “ 7’inci İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bieanali’ne ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyorum. Çocuklarımız “Umut” temasını işlemişler. Geleceğe dair, yarınlara dair, barışa dair, yeşile dair, kadınlara dair, umutlarına dair ne varsa sanatsal bir üretkenlikle eserlerine yansıtmışlar. Ben burada ülkenin geleceğine dair umutlandım. Kadına şiddeti, doğayı, yeşili ve geri dönüşümü işlediklerini görünce benim de ülkenin geleceğine dair umutlarım yeşerdi. O yüzden ben bütün çocuklarımızın emeğine sağlık diyorum. Ülkemizin geleceği sağlam ellerde diyorum. İnşallah bu umudu ömür boyu hafızalarında, yüreklerinde ve fikirlerinde taşırlar. İnşallah ülkenin geleceğine dair bu üretkenliklerini bu umut ateşiyle harmanlarlar. Ülkemizin geleceğinin, çocukların üretkenliklerine, umutlarına ihtiyacı var. Bu umudun Beyoğlu’ndan yeşermesi bizi ayrıca mutlu etti. Bienale emek veren tüm dostlara teşekkür ediyorum. İnşallah Beyoğlu’nun daha yoğun kültür-sanat etkinlikleriyle buluşacağı günler yakın” dedi. Bienal Direktörü Gazi Selçuk ise, “Dünyanın en büyük çocuk ve gençlik organizasyonunu İstanbullular ile buluşturduk. Bu bizim için çok büyük bir mutluluk. Bu organizasyonun arkasında çok büyük bir ekip var. 120’ye yakın STK, kamu ve yerel yönetimle birlikte bu etkinliği yapıyoruz. Dünyada da örneği yok. Bu çok ciddi bir kolektif üretimin sonucu. Bütün derdimiz geleceğe hazır yeni kuşakların oluşması için uygun bir iklim oluşturmak” dedi.
İstanbul Sanayi Bakanı Kacır: “Geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde Yaşam Bilimleri KOBİ’leri İçin Küresel Rekabetçiliğe Doğru Ar-Ge Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi lansman programı düzenlendi. Lansmana Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve araştırma görevlileri katıldı. Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Global pazar büyüklüğü 2027 yılında 10 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen sağlık sektöründe yalnızca eski sorunlara yeni yaklaşımlar sunmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık sektörünü ve teknolojilerini yeniden tanımlayan, çözümler üreten, daha dinamik, gelişmelere hızlı yanıt veren bir sağlık ekosistemi oluşturan ülkeler etkili olacak. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için bu dönüşümü bir fırsat penceresi olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. “62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik” Yapılan yatırımlardan bahseden Bakan Kacır, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz” dedi. “17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık” Kacır, “Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda Ar-Ge ve yenilik konu başlıkları altında sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında son 22 yılda sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık. Sağlık teknolojilerinde nitelikli Ar-Ge çalışmalarına imza atarak sağlıkta yeni çözümlerin geliştirmesi yolunu açtık. Üniversitelerin akademik potansiyelini, insan kaynağını ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturarak, disiplinler arası işbirliğini harekete geçirdik” şeklinde konuştu.
Rize Gustavo Sauer: "Dışarıdaki maçlardan iyi skorlar alamadık" Çaykur Rizespor’un 30 yaşındaki futbolcusu Gustavo Sauer, deplasmanda oynadıkları maçlarda iyi skorlar alamadıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında 28 Nisan Pazar günü saat 19.00’da MKE Ankaragücü ile sahasında karşılaşacak olan Çaykur Rizespor, bu maçın hazırlıklarına devam ediyor. Çaykur Didi Stadyumu’nda gerçekleşen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Brezilyalı futbolcu Gustavo Sauer, "Süper Lig’de maçlar çok zor. Ankaragücü’ne karşı daha önce iki maç yaptık. İkisi de zorlu maçlardı. Taraftarımızın önünde oynayacağımız bir maç olacak. Onların gücüyle galibiyetle ayrılacağımız bir maç olacağını düşünüyorum. Tabii ki bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değil. Olumlu bir şey söyleyemem. İlk geldiğim andan itibaren bir adaptasyon sorunu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Son aylardaki performansımı beğeniyorum diyebilirim. Maçlarda vurduğum şutların yarısı kaleyi sıyırmayıp gol olsaydı farklı şeyler konuşuyorduk. Genel olarak memnun değilim ama son aylardaki performansımdan memnunum. Her maçın ayrı bir hikayesi oluyor. Her maça ayrı bir şekilde hazırlanıyoruz. Dışarıdaki maçlarda iyi skorlar alamadık. Hatta son maçta birçok fırsat yakaladık. Oyunu domine eden bizdik ama mağlubiyetle ayrıldık. Evde oynadığımız maçlarda taraftarımızın desteği kendimizi daha rahat hissetmemiz iyi skorları tetikliyor olabilir. Buna çözüm bulmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.