KÜLTÜR SANAT - 10 Ekim 2020 Cumartesi 22:55

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

A
A
A
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda En İyi Film Ödülü'nün sahibi, Azra Deniz Okyay’ın yönettiği "Hayaletler" oldu. Hayaletler, geceye 5 ödüle damga vurdu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla gerçekleşen festival, kapanış galası ve geleneksel ödül töreniyle sona erdi. Korona virüs önlemleri kapsamında tören, açık havada Cam Piramit yerleşkesinde kurulan ‘Yıldızların Altında 1 Açık Hava Sineması’nda gerçekleşti. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Hacıarifoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Festival İdari Direktörü Cansel Tuncer, Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Ercan Kesal, jüriler Gülse Birsel, Kıvanç Sezer, Taner Birsel, Zeynep Oral, filmleri festivalde yarışan yönetmen ve oyuncular katıldı.

Ödüller kutuda verildi

Büyükşehir Belediye Başkanı ve Altın Portakal Film Festivali Başkanı Muhittin Böcek, gördüğü Covid-19 tedavisi nedeniyle festivale katılamadı. Törende Böcek’in geçen seneki festivalde yaptığı konuşmasına da yer verildi. Gecede ödüller pandemi nedeniyle elden ele verilmeyerek, görevlilerin kutunun içinde getirdiği ödülleri sanatçılar kendileri aldı.

Şevval Sam ve Yekta Kopan’ın sunuculuk yaptığı ödül töreninde konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, geçen yıl özüne dönen festivali bu yıl korona virüs gölgesinde gerçekleştirdiklerini kaydetti. İçinde bulunulan şartlar nedeniyle festivalde değişikliklere gittiklerini ifade eden Tuncer, “Gösterimler Yıldızların Altın'da gerçekleşti. 1 hafta boyunca sinemanın kalbi Antalya’da attı. Nice Altın Portakallı yıllar dileğiyle bugün ödül alacakları tebrik ediyorum. Başkanımız Muhittin Böcek’in sözleriyle sonlandırıyorum” dedi.

"Zor günler yaşadık"

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Hacıarifoğlu ise, her şeyin birlikte güzel olduğunu söyledi. Festivalin başladığı ilk günden bugüne zor günler yaşadıklarını dile getiren Hacıarifoğlu, “Festival olsun olmasın sanatçının bir yıllık beklentisini söndürmemeye çalıştık. Festivali özüne döndüren, halkla buluşturan Başkanımız Böcek’e, Kültür ve Turizm Bakanlığına teşekkür ediyoruz. Bir müzemiz olacak. İnşallah yaşanan tüm gelişmeleri 58. Antalya Film Festivali’nden Başkanımız Muhittin Böcek festivalin açılışında yapılanların müjdesini verecektir” diye konuştu.

“Çok zorlanmadık”

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Ercan Kesal, bütün filmlerin zamandan yapılmış bir mozaik olduğunu belirtti.

İyi filmlerin insanın kalbinde kıvılcımlar çaktırdığını ve ataş yaktığını ifade eden Kesal, "57.’si yapılan festivalde jüri olarak görev aldık. Jüriler özneldir. Çoğu ilk kez orada bir araya gelir. Bizim jürimiz hazırlıklıydı. Bu filmlerden önce ortak bir kavram anlayışı geliştirdiğimizi düşünüyorum. Ödüller boyunca cesaret kelimesi önemliydi ve biz cesaretten yana tavır almak istedik. İşaret ettiğimiz filmlerin daha sonra üzerine konuşulan, merak edilen, ödül alan herkesin bir sonraki işinin, merak edilen işler olmasını istedik. Çok zorlanmadık, hatta hiç zorlanmadık. Kararları oy birliğiyle aldık. Gönül rahatlığıyla, oy birliğiyle verdik. Sinema ağır bir emekle oluşturulan zahmetli bir şeydi. Ödül alamayan arkadaşlarım içinde dünyanın sonu değil. İyi film yapmaya sinema ile dünyayı anlamlı hale getirmeye, kıvılcımlar çaktırmaya devam edecekler” diye konuştu.


Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda ödül alan film ve isimler şöyle:
"En İyi Film: Hayaletler (Azra Deniz Okyay, Dilek Aydın)
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Çatlak (Fikret Reyhan, Nizam Reyhan)
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Kumbara (Ferit Karol)
En İyi Yönetmen: Azra Deniz Okyay (Hayaletler)
Cahide Sonku Ödülü : Asiye Dinçsoy, Betül Esener, Dudu Yetik (Dirlik Düzenlik)
En İyi Senaryo: Tunç Şahin (İnsanlar İkiye Ayrılır)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Hayk Kirakosyan (Gölgeler İçinde)
En İyi Müzik: Greg Dombrowski (Gölgeler İçinde)
En İyi Kurgu: Ayris Alptekin (Hayaletler)
En İyi Sanat Yönetmeni: Armen Ghazaryan (Gölgeler İçinde)
En İyi Kadın Oyuncu: Tuğçe Yolcu, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Gülçin Kültür Şahin, Canan Atalay (Çatlak)
En İyi Erkek Oyuncu: Ahmet Mümtaz Taylan (Gelincik)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Nalan Kuruçim (Hayaletler), Nezaket Erden (İnsanlar İkiye Ayrılır)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Emrah Özdemir (Hayaletler)
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödülü: Gölgeler İçinde (Erdem Tepegöz)
Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Erdem Tepegöz (Gölgeler İçinde)
Ulusal Belgesel Film Yarışması
En İyi Film: Maddenin Halleri (Deniz Tortum)
Jüri Özel Ödülü: Mimaroğlu (Serdar Kökçeoğlu)
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması
En İyi Film: Mamaville (Irmak Karasu)
Jüri Özel Ödülü: Binbir Gece Masalları (Mahsum Taşkın)
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film: Nereye Gidiyorsun, Aida? (Jasmila bani)
En İyi Yönetmen: Massoud Bakhshi (En Uzun Gece)
En İyi Erkek Oyuncu: Ali Suliman (200 Metre), Salim Daw (Gaza Mon Amour)
En İyi Kadın Oyuncu: Natasa Stork (Belirsiz Bir Süre İçin Birlikteliğe Hazırlık)"

“Engellerle karşılaştım”
En iyi Yönetmen Ödülü'nü alan "Hayaletler" filminin yönetmeni Azra Deniz Okyay, “Bu kadar değerli sanatçılardan ödülü almak çok büyük gurur. Sektörde çok zorlanarak geldim, kadın olduğum için engellerle karşılaştım. Kadın hikayelerini topluma gösterebildiğim için çok mutluyum. Anneme teşekkür ediyorum” dedi.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü'nü ise iki oyuncu paylaştı. "Hayaletler" filmindeki rolü ile Nalan Kuruçim, "İnsanlar İkiye Ayrılır" filmi ile de Nezaket Erden ödülün sahibi oldu.

“Moral oldu”
Törende duygulanan Nezaket Erden, ilk defa bir filmle bir festivale katıldığını söyleyerek, “Ödül benim için çok anlamlıydı. Zor bir dönemden geçmiştik ailecek. Çok iyi moral oldu bana ve babama" diye konuştu.
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü ‘Çatlak’ filminin tüm kadın oyuncuları Tuğçe Yolcu, Süreyya Kilimci, Elif Ürse, Gülçin Kültür Şahin, Canan Atalay aldı. Ödülü doğum gününde aldığını ifade eden Gülçin Kültür Şahin, 10 yaşından beri bu anı beklediğini belirterek, heyecandan ve mutluluğundan ağladı.
Tören, ödül alan sanatçıların toplu fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.