Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), İstanbul’da 2’nci Erişkin Bağışıklama Sempozyumu düzenledi. Doktorların aşılama ile ilgili farkındalığının artırılmasının hedeflendiği sempozyuma başkanlık yapan Prof.Dr. Esin Şenol, erişkinlerin aşı yaptırması gerektiğini anlattı.
Şenol, aşılama ile grip gibi hastalıkların ölümcül olmaktan çıktığını kaydederek, “Antibiyotik direnci nedeni ile özellikle yoğun bakımdaki hastalar önlenebilir hastalıklardan hayatını kaybediyor. Oysa aşılama ile grip, zatürre gibi hastalıklar ölümcül olmaktan çıkıyor. Zatürre yılda 1 milyon 600 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Grip ise 20 bin, 40 bin arası ölüme, 300 binden fazla hastaneye yatışa yol açıyor. Kanada’da yapılmış bir çalışma, özellikle 65 yaş üzerindeki kişilerde gribin yüzde 10’dan fazla ölümcül olabileceğini gösteriyor. Dünya ile ilişkili bu rakamlar aşıların toplumsal sağlık bakımından önemini de net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
“ÇOCUKLUK DÖNEMİNDEN EKSİK KALAN AŞILAR TAMAMLANMALI”
Çocukluk çağında yapılan aşıların eksik olduğunu ve tamamlanması gerektiğini belirten Şenol, “Yeni geliştirilmiş bir aşı söz konusudur. Yaşla birlikte, çocukken yapılmış aşının koruyuculuk düzeyinde azalma ve bu hastalığa karşı duyarlılığında bir atış vardır. Erişkin, mesleki, duyarlılık artıran bir hastalık, seyahat gibi özel durumlar nedeniyle ‘özel risk’ grubu olmuştur” diye konuştu.
“YETİŞKİNLER AŞIYLA ÇOK SAYIDA HASTALIKTAN KORUNABİLİR”
Esin Şenol, erişkinlerin birçok hastalıktan aşıyla korunabileceğini belirterek, “Tüm erişkinlerin, belirli bir aşılama programı gereksinimi olmaksızın her yıl ya da 55 yaş üzerinde mutlak bir kez yaptırması gereken aşılar, influenza ve zatürre aşılarıdır. Diğer aşılar belirli gereksinim ve şemalar halinde uygulanmaktadır. Erişkinlerin aşı ile korunabileceği hastalıklar ise influenza (grip), pnömokok, hepatit A, hepatit B, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, boğmaca, tetanoz, menegokokal hastalık, HPV (Human papilloma virüs) ve herpes zosterdur” şeklinde konuştu.
Şenol, bazı aşılarla hastalığın yüzde 90 oranında önlendiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişkin aşılmasında başvuran bir kişinin standardize edilmiş kayıt formları ve dokümanların yer aldığı, bireysel özelliklerine göre bağışıklık sisteminin gözden geçirildiği, kayıtlarının tutulup, hastanın eline kayıtların verildiği, izleminin yapıldığı ‘Erişkin Aşı Merkezi’ yaklaşımı ülkemizde çok yeni ve az sayıdadır. Çünkü bu güçlükleri olan ve çok emek gerektiren uygulama için destek ve teşvik bulunmamaktadır. Bu da başvuran kişi için de başvurulan hekim veya merkez için de tek seferlik yaklaşımın ötesine geçilememesine neden olmaktadır. Erişkin aşılması konusunda hem tıp çevrelerinin hem de toplumun farkındalığı düşük düzeylerdedir. Aşı Merkezleri yaklaşım için merkezi otorite veya bilimsel derneklerin koordinasyon ve başlatıcı motivasyonu gereklidir. Bir başka önemli sorunda aşıların ulaşılabilirliğidir. Burada kastedilen hem bazı aşıların piyasada hiç bulunmaması hem de bulunabilen aşıları geri ödeme sorunudur.”
