GÜNDEM - 30 Haziran 2022 Perşembe 19:33

Asgari ücrette işçi tarafı teklifini iletti: 6 bin 391 lira

A
A
A
Asgari ücrette işçi tarafı teklifini iletti: 6 bin 391 lira

İkinci kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu sonrasında TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Nazmi Irgat, asgari ücrette ara zam tekliflerini ilettiklerini belirterek, "İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücreti ifade ettik. Geldiğimiz noktada işverenlerin istekleri oldu. 6 bin 391 lira açlık sınırını ifade ettik, bunun altında kalmasın dedik" açıklamasında bulundu.

Yaklaşık 7 milyon asgari ücretlinin merakla beklediği asgari ücrette ara zam oranı için çalışmalarda sona yaklaşıldı. Dün ilk toplantı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yapılmıştı. İkinci toplantı ise işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ, işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve hükümet yetkilileri ile birlikte bakanlıkta gerçekleştirildi.

Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Irgat, "Enflasyon oranlarını ortaya koyduk. İnsanca yaşayabilecek bir ücreti insanların hak ettiğini ifade ettik. Bugün itibariyle 15 milyon 200 bin çalışan var. Bunların 2 milyon 200 bini örgütlü. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücreti ifade ettik. Geldiğimiz noktada işverenlerin istekleri oldu. 6 bin 391 lira açlık sınırını ifade ettik, bunun altında kalmasın dedik" ifadelerini kullandı.

Ayrıca Irgat, yarın bir toplantı daha olmasını beklediklerini vurgulayarak üçüncü toplantıda komisyonun son kararını vermesi gerektiğini söyledi.

Mevlüt İşli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Sosyal medya ve internet ruh sağlığını etkiliyor Sosyal medya ve internette sürekli zaman geçirmenin ruh sağlığını etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, küçük önlemlerle bundan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi. İnsanların önemli bir kısmının telefon veya bilgisayarına bağımlı olarak hayat sürdüğünü belirten Medicana Bursa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, “Yoğun internet akışında insanlar karşısındaki kişiyle konuşmayı değil de, gündemde olanlarla ilgilenmeyi seçer. Sosyal medya ve oradaki içerikler, çoğu sohbetin odak noktasına haline gelmiş durumda. Peki, insanların dikkatini bu kadar çelen, akıllarını internetten uzaklaştıramamalarını sağlayan etkenler nelerdir? İhtiyacımız gülmek, eğlenmek, kafamızı dağıtmaksa bunu karşımızdaki kişiyle yapamayacağımızı düşündüğümüz için mi sosyal medya bizim kurtarıcımız haline geliyor? Evliliklerde, arkadaşlıklarda, ailelerde yapılan sohbet insanların sosyalleşme ihtiyacını gidermiyor mu? Karşımızdaki kişilerde bulamadığımız neyi sosyal medyada bulabiliyoruz? Hemen hemen her saat yan yana olan kişilerde sohbetin bir süre sonra kısırlaşması çok doğal. Aynı ortamlarda yaşanan aynı olaylar, her zaman cazip bir sohbet konusu halini almıyor. Yeni bir konu bulmak, farklı alanlarla ilgili de karşı tarafın fikirlerini alabilmek için internettekilerden yararlanmak bazen kurtarıcı da olabiliyor. İş yapmak için kullanmak, güncel gelişmeleri takip etmek amacıyla ya da genel iletişim için telefonlar ve internet olmazsa olmazımız konumunda artık. Ancak her şeyde olduğu gibi faydası kadar zararı da var. Her yeni çıkan teknolojide yeni nesli eleştiren, bunlar insanı aptallaştırıyor diyen bir tutumla değil de durumu analiz eden bir zihinle olaya bakmak istiyorum” dedi. Sosyal iletişimde beden dili, göz teması, ilgiyle ve empatik dinleme oldukça önemli olduğunu ifade eden Dr. Ömer Öz, “Telefondan kendisini ayıramayan kişilerde bu iletişimi kurmak zorlaşıyor. İnsanların birbirine bakmadığı, yan yanayken bile mesajlaşarak konuştukları bir düzen sosyal bağları zedeleyebiliyor. Yüz yüze, anlık konuşmalar insanların yaşayacağı bazı gerginliklerin önüne geçebilir çünkü mesajlardaki emojiler her ne kadar duyguyu vermeye çalışsa da karşı tarafın niyetini bize tam olarak geçirtmez. Yüz yüzeyken kendimizi tutarak söyleyeceğimiz şeyleri mesaj yoluyla bazen daha sertçe söyleyebilir ve telafi etmesi zor bir iz bırakabiliriz. Sosyal iletişimde kaldığımız kişinin yaşadığı sorunları diyalog sırasında anlamamız mesaj yoluyla anlamamızdan daha kolaydır aslında, bu sebeple diğer kişinin ruh halini, zorlandığı alanları ses tonundan, mimiklerinden, bakışlarından da tahmin edebiliriz ve o kişiye yardım etme ihtimalimiz daha da fazlalaşır. Sosyal iletişimdeki azalma, sorun yaşayan birçok insanın kendini ifade edemeden yalnızlaşmasına neden olabiliyor. Eşimiz, anne-babamız, çocuğumuz bir ruhsal sorun yaşadığında bunu yüz yüze iletişimde bize daha net ifade edebilirken, azalmış iletişimde ya da yalnızca telefonla kurulan iletişimde bunu saklama ihtimali artabiliyor ve ciddi olabilecek bir sorunu gözden kaçırmamıza sebep olabiliyor. Yüz yüze iletişimde karşımızdaki insanla ilgili aldığımız zihinsel veri, mesaj ve sosyal medya yoluyla aldığımız veriden çok daha fazladır” şeklinde konuştu. Öte yandan sosyal medya bize değerli olduğumuz ve beğenildiğimizle ilgili de bir sürü üstü kapalı mesaj verdiğinin altını çizen Öz, “Sosyal medyadaki paylaşımlar, takipçilerimiz, bizi kimlerin beğenip kimlerin takip etmediği, tüm bunlar değerli olup olmadığımızı gösteriyor yanılgısına düşebiliyoruz. Değerli olmak hepimizin ihtiyacı ancak sosyal medyadaki görüntümüz şahsen değerli olup olmadığımızla ilgili kesin veriler vermiyor aslında. ’Trend’ denilen şeyleri yapıyor, onlarla ilgili bir şeyler paylaşıyor, bir de üstüne eleştirel bir tutum takınıyorsak insanların bize verdiği ilgi artıyor ve biz de bunu değerli olmakla karıştırabiliyoruz. Değerlileşmenin öteki yüzü değersizleşmek ve yalnızlaşmak maalesef. Artan ilgi neticesinde değerli hissederken ilginin düşmesi bizi yalnız, mutsuz ve değersiz hissettirebiliyor, bu sebeple de bizi ilgiyi hep üzerimizde tutmak için daha fazla çaba göstermeye ve kendimizi aşan tavırlarda bulunmamıza götürebiliyor. Erotizm ve cinsellik de yaşamdaki ihtiyaç alanlarından bir diğeri ve sosyal medya ve internetin çok fazla hizmet ettiği bir alan. İlgi ve değer görmenin yollarından bir tanesi de karşı tarafta cinsel dürtüler uyandıracak şekilde paylaşımlar yapmaktan geçiyor. Beğeniyi en kolay alabildiğimiz alanlardan biri bu çünkü cinsellikte karşı tarafa övgüde bulunmanın bir rekabet oluşturmadığı bir gerçek. İş başarısı, kariyer, giyim-kuşam, seyahat gibi konularda insanlar daha kolay rekabet edebilirken cinsel dürtü hissettiği kişiyle rakip olmaktan çok onu överek gönlünü kazanma uğraşına girebiliyor. Böylelikle de sonu gelmez bir övgü, beğeni, paylaşım, ilgi bombardımanına dönüşüp karşı tarafı da bu paylaşımlara devam etmesi konusunda manipüle edebiliyor yani bir pekiştireç görevi görebiliyor. Düşünsenize işinizle ilgili bir paylaşım yapıyorsunuz 100 kişi sizi görüp onaylarken cinsel dürtüleri harekete geçiren bir paylaşımınız on binlerce övgü alıyor, bunu gördükten sonra hangi tarzda paylaşımlar yapmak istersiniz? Eğer insanlar sizi çok fazla övüyor, abartılı ilgi gösteriyorsa bu ilginin gerçekçi olup olmadığıyla ilgili bir muhakeme yapmanız gerekebilir çünkü ikili ilişkilerde iki taraf da değerli ve keyifli hissetmek ister. Sizin paylaşımlarınız o kişide artan bir keyif oluşturuyorsa hangi özelliklerinizin o kişide bu keyfi arttırdığını düşünmek, bunun size uzun vadede zarar getirip getirmeyeceğini tartmak iyi olabilir. İnternet ve sosyal medya kontrollü bir şekilde kullanıldığında hayatımız için kolaylaştırıcı evet ancak farkındalığı elden bırakmamak ve kar-zarar dengesini yapabilmek her zaman önemli gibi gözüküyor. İnsanın tüm özelliklerini gösterdiği yüz yüze iletişim ve diyalog ile yalnızca beğenilir, ideal gözükmeye çalıştığı sosyal medya düzeni birbirinden oldukça farklı. Övgünün ve beğeninin bir doyma noktasına varabileceğini, her daim övgü almanın gerçekçiliğini yitireceğini bilmek, belki de değer ve beğeniyi tamamen sosyal medyadan almaktan çok kendi öz-kimliğimizle alabileceğimizi bilmek bize güven katacaktır” şeklinde konuştu.
Bilecik Osmaneli’de şehit polisler için mevlit okutuldu Bilecik’in Osmaneli ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü, 10 Nisan Polis haftası etkinlikleri çerçevesinde şehit polisler ve tüm şehitler için mevlit okuttu. Bilecik’in Osmaneli İlçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü 10 Nisan Polis haftası etkinlikleri çevçevesinde şehit polisler için ve tüm şehitler için mevlit okuttu. Türk Polis Teşkilatı’nın 179’uncu kuruluş yıl dönümü nedeniyle Osmaneli İlçe Emniyet Müdürlüğü, şehit polisleri unutmayarak Fatih Camii’nde yatsı namazı öncesi Mevlid-i Şerif okuttu. Mevlit programına; Kaymakam Yüksel Ünal, Belediye Başkanı Bekir Torun, İlçe Emniyet Müdür Vekili Emniyet Amiri Selçuk Karataş, kurum müdürleri, polis memurları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Okunan Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerifin ardından İlçe Vaizi Salih Doğanay birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekilen konuşmasının ardından yapılan dualara hep bir ağızdan ’Amin’ denildi. Vaiz Doğanay Türk Polis Teşkilatı’nın dış mihraplara karşı verdiği mücadeleye ve ülkemizin güvenliği açısından önemine değinerek, bu uğurda canını feda etmekten çekinmeyen şehit polislere rahmet diledi, gazi ve yaralı polislere minnet ve şükranlarını ifade etti. Doğanay, "Allah bu mübarek günlerin hürmetine bu yolda mücadele veren güvenlik güçlerimizden razı olsun" dedi. Cami çıkışında katılanlara Belediye Başkanı Bekir Torun tarafından Osmaneli Belediyesi’nin hazırladığı irmik helvası dağıtıldı.
Bilecik Bilecik Valiliğinden bayram tatili dönüşü trafiği rahatlatacak uygulama Bilecik Valiliği, bayram tatili dönüşü İstanbul ve Ankara istikametinde trafik yoğunluğunun azaltılabilmesi için, Bozüyük-İstanbul ve Bozüyük-Ankara istikameti yönünde ağır tonajlı araçların geçişlerine izin verilmeyeceğini duyurdu. Valilik tarafından yapılan duyuruda, "İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 09.04.2024 tarih ve 72158 sayılı yazısı ile; Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkındaki 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 254 üncü maddesinde karayollarında trafik düzenini sağlamak ve denetlemek İçişleri Bakanlığının görev ve yetkileri arasında sayıldığından, 2024 yılı Ramazan Bayramı tatili ile EğitimÖğretim dönemi ara tatilinin aynı döneme (0515 Nisan 2024) rastlaması ile birlikte vatandaşlarımızın 13 - 14 Nisan 2024 tarihlerinde dönüş yapacağı göz önüne alındığında trafik yoğunluğunun olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve ölümlü/yaralanmalı trafik kazalarının önlenmesi amacıyla gerekli trafik tedbirlerin alınması gerektiği bildirilmektedir. Bu kapsamda: bayram tatili dönüşü İstanbul ve Ankara istikametinde trafik yoğunluğunun azaltılabilmesi için; D 650 karayolunda İlimiz Bozüyük ilçesinden itibaren İstanbul istikametine, D200 karayolunda İlimiz Bozüyük ilçesinden Ankara istikametine kadar (arada kalan girişler dahil), Kamyon, tır, çekici ve tanker cinsi araçların seyirlerine 14 Nisan 2024 Pazar günü saat 05.00’den itibaren 15 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi gereğince Valiliğimiz tarafından izin verilmemesine karar verilmiştir” iffadelerine yer verildi.