EKONOMİ - 02 Aralık 2019 Pazartesi 15:59

Asgari ücrette zam pazarlığı başladı

A
A
A
Asgari ücrette zam pazarlığı başladı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ”Asgari ücretin hem çalışanlar hem işverenler için ekonomik konjonktür ile uyumlu bir şekilde verimliliğe de katkı verecek seviyede belirlenerek tespit edilmesi olacaktır. 2002 yılında 184 lira olan net asgari ücreti 2019 yılında 2 bin 20 liraya çıkararak nominal olarak 10 kat artırdığımıza dikkatinizi çekmek isterim. Reel anlamda ise asgari ücreti yaklaşık 1 buçuk kat arttırmış bulunmaktayız.'' dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Bakan Selçuk’un yanı sıra, Bakan Yardımcısı Ahmet Erdem, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder ve diğer komisyon üyeleri katıldı.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “Türk-İş'in geçtiğimiz hafta açıkladığı araştırmasında bekar bir işçinin yaşama maliyeti aylık net 2 bin 578 TL olarak belirlenmiştir. Bekar bir işçi için geçerli asgari ücret ile yapılması gereken harcama arasındaki fark giderek artmıştır. Asgari ücretin geçmiş bir yılın seviyesiyle kıyaslayarak enflasyonun üstünde belirlendiği ileri sürülebilir. Simit çay hesabı da yapılabilir. Yumurta karşısında satın alma gücünün arttığını söylemek de pekala mümkündür” şeklinde konuştu.

Asgari ücretin ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların yansıması olduğunu kaydeden Irgat,
”Halen geçerli olan asgari ücret bir işçi için günlük net 67 lira 36 kuruştur. Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca asgari ücret pazarlık ücreti değildir. İşçinin gıda, giyim, konut, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatı üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlanmalıdır” dedi.

Asgari ücret tespitinde ülkenin ekonomik durumunun, işgücü maliyetlerinin, rekabet gücünün, yatırımların, hedef işsizlik ve hedef enflasyonun topyekun değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç ise, ”Asgari ücret desteğinin 2020 yılında 200 TL olarak tüm işletmeleri eşit şekilde kapsayarak devam etmesini, destekten yararlanma koşulları kapsamında toplu iş sözleşmeli iş yerleri için uygulanan prime esas günlük kazançtaki üst limitin devamını, yüzde 2 olan işsizlik sigortası işveren payının 2020 yılı için alınmamasını, SGK işveren desteğinin yüzde 5’ten yüzde 6’ya yükseltilmesini ve bu oranın toplu iş sözleşmeli iş yerlerinde yüzde 7 olarak uygulanmasını, sosyal yardımların istihdamı destekleyecek şekilde yeniden değerlendirmesini, rekabet içerisinde olduğumuz çoğu ülkeden ve OECD ortalamasından oldukça yüksek olan ücret üzerindeki vergi yüklerinin tekrardan gözden geçirilmesini bekliyor ve talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.

"2023 hedefimiz istihdamı korumak ve artırmak"

Toplantıda konuşan Bakan Selçuk, bugüne kadar işçi-işveren ve kamu arasında oluşturdukları üçlü diyalog mekanizmasının etkin bir şekilde işlediğini ve işlemeye devam edeceğini belirterek, asgari ücretin çalışma hayatında ücret politikalarının alt sınırını ortaya koyduğunu söyledi. Bakan Selçuk, "Buradaki tüm çabamız, hepimizin ortak hedefi, tüm sosyal tarafların görüşlerini ve taleplerini koşullarını göz önünde bulundurarak, işçi ve işverenlerimizle birlikte sürdürülebilir bir kalkınmayı da tesis edecek şekilde bu alt sınırı daha ideal bir noktaya getirmek.

Bununla beraber; işverenlerin çalışanları ile asgari ücretin üzerinde anlaşmaları mümkün. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2023 hedeflerimiz, istihdamı korumak ve artırmak olacaktır. İstihdamı arttıracak en önemli eylemlerden biri de, asgari ücretin hem çalışanlar hem işverenler için ekonomik konjonktür ile uyumlu bir şekilde verimliliğe de katkı verecek seviyede belirlenerek tespit edilmesi olacaktır" dedi.

"Asgari ücretin birçok AB ülkesini geride bıraktığını görüyoruz"

Bakan Selçuk, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten sonraki bu ilk asgari ücretin oy birliği ile kabul edilmesinin uzlaşı zemininin gücünü, kuvvetini gösterdiğini söyledi. 2002 yılında 184 lira olan net asgari ücretin 2019 yılında 2 bin 20 liraya çıkarılarak 10 kat arttırıldığına dikkat çeken Selçuk, "Reel anlamda asgari ücreti yaklaşık 1.5 kat arttırmış bulunmaktayız. Uluslararası veriler açısından asgari ücretin işçiye sağladığı satın alma gücüne baktığımızda geldiğimiz nokta itibarıyla önemli bir ivmeye sahibiz.

2019 yılı itibarıyla ülkemizde uygulanan asgari ücretin Bulgaristan, Yunanistan, Polonya, Macaristan, Romanya, Portekiz gibi daha birçok Avrupa Birliği ülkesini geride bıraktığını görüyoruz. Asgari ücretin satın alma gücüne yansımasına baktığımızda AB üye ve aday ülkeleri arasında 2002 yılı başında 15'inci sırada, 2017 ve 2018 yıllarında 12'inci sırada iken; bu yıl ülkemiz 10'uncu sıraya yükselmiş durumda" diye konuştu.

Asgari ücretlilerin gelirinde vergi diliminin değişmesi nedeniyle meydana gelen düşüşü 7103 sayılı Kanun'la kalıcı hale getirerek önlediklerini hatırlatan Bakan Selçuk, "Asgari ücret, özünde bir sosyal koruma ücreti olmasına rağmen ihbar ve kıdem tazminatı, prim, vergi ve idari para cezaları, işsizlik ödeneği, evde bakım ücreti, asgari geçim indirimini bire bir etkiliyor.

Güncel verilere bakacak olursak, işsizlik rakamları Ağustos itibarıyla 14 seviyesinde. 2019 sonu beklentimiz ise 12,9. 2020'de ise bu oranın 11,8 seviyesine gerileyeceğini ve azalan seyrini sürdüreceğini öngörüyoruz. Az önce de ifade ettiğim gibi buradaki temel meselemiz işin kendisini yani istihdamı korumak. Bu hedeflere ulaşılması da ancak tüm soysal tarafların tümüyle işbirliği halinde, güç birliği yaparak korumak mümkün. Aralık ayının son haftası itibariyle bakanlığımız ev sahipliğinde yapacağımız 4'üncü toplantı sonucunda açıklanarak belirlenecek ve 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe girecek olan asgari ücretin çalışanlarımız ve ailelerine, işverenlerimize ve bütün vatandaşlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

Asgari ücret, Aralık ayının son haftası bakanlığın ev sahipliğinde yapılacak 4. toplantı sonucunda belirlenecek.

Emre Yüzügüldü- Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Mardin’de düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Sempozyumu’na katıldı. Kurtulmuş, "Netanyahu ve çetesinin, savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum" dedi. Her yıl farklı ülkede düzenlenen Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu, Mardin Artuklu Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bu yıl 24’cüsü düzenlenen sempozyum ’Akademi ve Siyonizm: Baskılar, Korkular ve İtirazlar’ ana temasıyla gerçekleştirildi. Yurt içi ve yurt dışından katılımlarla hazırlanan Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İSRA Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Unıversıtı Malaya, Academy For İslamic Jerusalem Studies, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Universitas Djuanda Bogor, Universiti Utara Malaysia ve Kadim Akademi ortaklığında başladı. Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve insanlık dışı soykırımın yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Siyonizm, baskı, tehdit ve korkutmayla akademi dünyasını etkisi altına alıyor. Siyonizm, elindeki ağır silahların yanında akademik anlamda da elinde bulundurduğu tehlikeli anlayış nedeniyle de dünyanın en yıkıcı zihniyetidir. Siyonizmle mücadelede akademik çalışmaların ve akademik kadroların da çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır. Yeniden güçlü bir şekilde küresel ölçekte insaf ve izan sahibi akademisyenlerin örgütlenmesi gerekiyor. Siyonist anlayış, baskı, tehdit ve korkutmalarla akademi dünyasını sindirmekte, kendilerine karşı eleştirel bakış gösteren kim olursa etkisiz hale getirmekten çekinmemektedir. Özgü olarak lanse edilen batı akademi dünyasında bir çok başarılı bilim insanı siyonizme karşı tutum gösterdiği için ötekileştirilmiş ve üretemez hale getirilmiştir. Araştırmalar engellenmiş, akademik işbirlikleri Siyonizm baskıları sonucu sonlandırılmıştır. Siyonizm zehirli bir güce sahip olsa da Filistin davası haklılığı itibariyle güçlüdür. Siyonist baskılara rağmen dünyanın bütün ülkelerinde ve başkentlerinde Filistin sempatisi artmaya başlaması da bu haklılığın bir sonucudur" dedi. Mardin’den siyonist baskı altındaki batı akademisyenlerine çağrı yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin kapısının baskılar nedeniyle ülkelerinden kaçan bilim insanlarına açık olduğunu söyleyerek, siyonizmin baskısı nedeniyle üretemeyen ve görevini yapamayan bilim insanlarını Türkiye’ye davet etti. TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Netanyahu ve çetesinin savaş suçları mahkemesinde bu katliamın failleri olarak hesap vereceğine inanıyorum. Bütün katliamlarına rağmen bir adım ileriye gidemeyen ve tek bir kişiyi korkutamayan bu katillerin sonu yakındır. Başkenti Kudüs olan, egemen bir Filistin mutlaka kurulacak ve Gazzeliler dünyaya bir zafer yazacaktır." Programda Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da bir konuşma yaptı. Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırımın bir önce sonlanmasını dileyen Vali Akkoyun, aynı medeniyetin eseri olan Mardin ve Kudüs’ün ruhları kardeş iki şehir olduğunu belirterek Mardin’in çok kültürlü sosyal dokusuyla dünyaya örnek bir şehir olmaya devam etmesine karşın Kudüs maalesef bu barış ikliminden uzak bırakıldığını ifade etti. Sempozyumda ükemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden insan hakları savunucularına ’Cesaret Ödülleri’ verildi. Saldırılarda ailesini kaybeden, kendisi de yaralanan, Gazzelilere yardımlarına ara vermeden devam eden, akademik çalışmalarla yaşanan soykırımı işleyen Dr. Shaima Abu Shaaban, Diyarbakır’dan siyonizme karşı duruşunu göstermek üzere Gazze’ye giderek Han Yunus ile Refah arasındaki bölgede bulunan bir hastanede her gün yoğun bombardıman altında sağlık hizmeti veren Dr. Taner Kamacı, baskılar ve geçirdiği soruşturmalara rağmen bilimi işgal karşısında tavır almaya devam eden Dr. Stephen Sizer ve Gazze’de yaşadığı evin siyonistlerce bombalanması sonucu babasını kaybeden, Gazze’deki tüm dehşete rağmen El-Cezire muhabiri olarak uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini cesurca ve başarılı bir şekilde yapmaya devam eden Anas Al-Sharif cesaret ödülü aldı. Sempozyuma TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, milletvekilleri, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, il protokolü, Türkiye’den ve farklı ülkelerden bilim insanları ve akademisyenler katıldı.
Antalya Alanyaspor 2. Başkanı Köseoğlu: “Alanyaspor ilçe ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlıyor” Alanyaspor 2. Başkanı Kamil Köseoğlu, Corendon Alanyaspor’un, ilçe ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlamaya devam ettiğini söyledi. Alanyaspor’un, Trendyol Süper Lig’in 32. haftasında 15 Nisan Pazartesi günü Galatasaray ile oynadığı karşılaşmayı, yayıncı kuruluş üzerinden 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kişi tarafından izlendiğini belirten Alanyaspor 2. Başkanı Kamil Köseoğlu, “Karşılaşma öncesinde yayıncı kuruluş tarafından başta tarihi Alanya Kalesi ve deniz manzaralı bir nokta olmak üzere 4 kez canlı bağlantı yapılarak Alanya’nın tanıtımına ciddi bir katkı sağlanmıştır” dedi. “Kış döneminde ekonomiye de hareketlilik sağlıyor” Diğer ulusal televizyon kanallarının da maç öncesi haber bültenlerinde Alanya’dan birçok canlı bağlantı yaparak bu tanıtıma katkıda bulunduğunu dile getiren Köseoğlu, “Çevre illerden maça gelen yüzlerce konuk takım seyircisi de hem Alanya’yı gezip görme fırsatı elde etmiş, hem de ilçe ekonomisine katkıda bulunmuştur. Denizi, kumu, güneşi, tarihi ve ören yerleriyle öne çıkan Alanya’mızın Süper Lig’de temsil edilmesi, yılın 12 ayında reklam katkısı sağladığı gibi, turizm gelirlerinin düşük olduğu kış döneminde ekonomiye de hareketlilik sağlamaya devam ediyor” diye konuştu. Kamil Köseoğlu, Süper Lig’de uzun yıllardır mücadele eden tek ilçe takımı olan, ekonomiye ve tanıtıma büyük katkıda bulunan Alanyaspor’un kıymetini şehir olarak bilmek gerektiğini sözlerine ekledi.