SAĞLIK - 26 Haziran 2019 Çarşamba 10:40

Askere gitmek için 30 kilo verdi

A
A
A
Askere gitmek için 30 kilo verdi

Manisa’da 26 yaşındaki genç, hayalini kurduğu vatani görevini yerine getirmek için diyetisyen eşliğinde 135 kilodan 104 kiloya düştü. 6 ayda yaklaşık 30 kilo veren genç, birliğine teslim olacağı günü bekliyor.

Manisa’da yaşayan 26 yaşındaki Sergen Çam, hem sağlıklı yaşamak hem de askerlik vazifesini yerine getirebilmek amacıyla okul döneminde aldığı kilolarından kurtulmak için spora başladı. Yaptığı sporla kilo veremeyen Çam, spor salonundaki antrenörünün de tavsiyesiyle Manisa Özel 8 Eylül Hastanesine gelerek Diyet ve Beslenme Uzmanı Betül Çelebi’den yardım aldı. Diyet ve Beslenme Uzmanı Çelebi ile 6 aylık diyet programı uygulayan Çam, 135 kilodan 104 kiloya düştü. Askerlik için sınır olan 106 kilonun da altına düşen Çam, birliğine teslim olacağı günü heyecanla bekliyor. 

"Sağlıklı bir şekilde kilolarımdan kurtuldum"

Uzun süredir kilo vermeye çalıştığını söyleyen Sergen Çam, "Uzun süredir kilo vermeye çalışıyorum. Kilo vermek için 1 yıldan daha fazla spor salonuna giderek çaba harcadım. Salondaki bir antrenörüm iyi çalışmama rağmen kesinlikle doğru bir şekilde kilo veremeyeceğimi, bilinçli bir beslenme programı uygulamam gerektiğini söyledi. Ben de bunun üzerine iyi bir diyetisyen araştırmaya başladım. Betül Hanım'la tanıştık. Bu süreçte hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilolarımdan kurtuldum. Önümde daha yolum var. Ama bilinçsiz bir şekilde kendi çabalarıma oranla çok daha kolay bir şekilde 30’dan fazla kilo verdim" dedi.

"Askere gidebilmeyi çok istiyordum"

Askere gidebilmeyi çok istediğini ve artık hedefine ulaştığını söyleyen Çam, "Spora başladığımda 135 kiloydum. 1 yıl bir çabam oldu. Yaptığım spor doğruydu belki ama beslenmem ona uygun değildi. Betül Hanım'la çalışmaya başladıktan sonra 135 kilodan 104 kiloya düştüm. Askere gidebilmem için 106 kilonun altında olmam gerekliydi. Böylelikle bu hedefime ulaşmış oldum. Kilo alma sürecim okul dönemindeyken başladı. Çok dengesiz beslenmeyle sürekli dışarıdan ’fastfood’larla çok hızlı bir şekilde kilo aldım. Üniversite bittikten sonra arkadaşlarım askere gidip geliyordu. Arkadaşlarımı yolcu edip karşılıyordum. Bende de askerlik içimde ukde olmuştu. Askere gidebilmeyi çok istiyordum. Bu da kilo verirken çok motive etti. Kilolarımdan kurtulduğum için mutluyum. Önümüzdeki hafta da vatani görevimi yapmak için birliğime katılacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum" diye konuştu.

"Hayalini kurduğu askeri kamuflajı giyebilecek duruma geldi"

Sergen Çam ile çalışmaya başladıklarında 135 kilogram olduğunu ve şu an 104 kiloya kadar düştüğünü söyleyen Manisa Özel 8 Eylül Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı Betül Çelebi, "Sergen Bey ile 6 ay önce tanıştık. Kendisi bize 135 kiloyla başvurdu. Şu anda 104 kilo. Geldiğinde kolesterol, kandaki yağ oranı ve açlık şekeri çok fazla yüksekti. Kilo vermesiyle birlikte bunları da düşürdük. Kilo kaybı da yaşadık. Yaklaşık 32 kilo civarı bir kilo kaybı oldu. Aynı zamanda hastamızın birliğine teslim olması gerekiyordu. Onun için de haziran celbine yetiştirmeye çalıştık. Yaklaşık 6 ay kendisine sağlıklı beslenme programı uyguladık. Aynı zamanda özel tarifler uyguladık. Beden kitle endeksi ve kalorisine uygun olarak özel tarifler uyguladık. Bu süre zarfında çok iyi kilo verimi sağladık. Şu an daha sağlıklı daha mutlu ve huzurlu. Aynı zamanda da hayalini kurduğu askeri kamuflajı giyebilecek duruma geldi" ifadelerini kullandı.

Kilo vermek isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Çelebi, "Öncelikle mutlaka beslenme danışmanıyla çalışılmasını tavsiye ediyorum. Kendi başlarına yaptıkları şeyler daha çok sağlıklarından edebilir. Tabii ki kilo veriyor olabilirler ama o kiloyu da geri alabilirler. Aynı zamanda hastalıklarına sebep olabilir. Düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenildiğinde kilo almak da daha zor olur. Daha çok kendilerine yol gösterebilecek tecrübeli ve deneyimli beslenme ve diyet uzmanlarıyla tanışmalarını ve çalışmalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Beslenme programıyla birlikte spor yapmaya devam eden asker adayı Sergen Çam, hem sağlıklı yaşamak için her gün koşu yapıyor hem de askere gideceği günü bekliyor.  

Aykut Yeniçağ - Ersan Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı açıkladı: "Bir günlük oruç bir saatlik yürüyüşe eş değer" Oruç tutmanın bir saatlik yürüyüşe eş değer olduğunu belirten Diyetisyen Gülsüm Hazman, Orucun kalp sağlığına da olumlu etkilerinin bulunduğunu belirtti. Oruç tutmanın hem bedene hem de ruha iyi geldiğini söyleyen Diyetisyen Gülsüm Hazman, “Vücudumuzda orucun etkisiyle aktif hale gelen özel proteinler var. Bunlar beynimizin daha iyi çalışmasını ve vücudumuzun daha dayanıklı olmasını sağlar. Bu durum da bağışıklığımızın güçlenmesi demektir. Bununla birlikte oruçlu iken GH yani büyüme hormonu dediğimiz hormonda artış gözlemlenir. Bu hormon aynı zamanda yağ yakıcı hormon olduğu için de kilo verimi hızlanır. Kilo verimi ile birlikte insülin direnci kırılır ve kan şekeri dengelenir. Orucun kalp sağlığına da olumlu etkileri bulunmaktadır. Uzun süreli aç kalmak kalp ritmini düzenlediği gibi yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürürken iyi kolesterol olan HDL’yi artır” dedi. “Oruç, kanser hücrelerini öldürüyor" Hazman, orucun kanser hücrelerini öldürdüğünü ifade ederek, "Oruç tutmanın kanserli hastalar üzerinde bile olumlu etkisi bulunmuştur. Yapılan araştırmalar, kanserli hastalarda tümör büyümesini yavaşlattığını ve kanser hücrelerini öldürdüğünü, kemoterapi ve radyoterapi etkisini artırdığını ispatlamış. Orucun birde psikolojik açıdan önemine bakalım. Spor yaparken vücutta salgılanan endorfin dopamin gibi bize mutluluk veren hormonlar oruç esnasında da salgılanır ve bu sebeple oruç psikolojik açıdan bizlere iyi gelir ve kendimizi daha mutlu hissetmenizi sağlar. Yani Oruç tutmanın insan üzerinde ki etkisi dışarıda yaptığımız 1 saatlik yürüyüşle neredeyse eş değerdir. Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, oruç vücudun bağışıklık sistemini tamamen yeniler ve vücutta bir onarım sağlar. Hz Muhammedin de dediği gibi ‘Oruç tutunuz sıhhat bulunuz’” açıklamasında bulundu.
Denizli Vali Coşkun: “Su israfında farkındalık oluşturmalıyız” Denizli Su Kurulu toplantısında uyarılarda bulunan Vali Ömer Faruk Coşkun, "Su israfı konusunda farkındalık oluşturmalıyız" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda organize edilen Denizli İl Su Kurulu toplantısı, Vali Ömer Faruk Coşkun başkanlığında yapıldı. Toplantıda Denizli’de yapılan çalışmalar konuşuldu. Denizli Valiliği toplantı salonunda yapılan İl Su Kurulu 1’birinci Toplantısına Denizli Valisi Ömer Faruk Çoşkun, Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, Denizli İl Tarım Orman Müdürü Şakir Çınar, Denizli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürü Niyazi Türlü, Kamu Kurumlarının İl Müdürleri, İlçe Kaymakamları, Şube Müdürleri, İlçe Tarım Orman Müdürleri ve Sivil Toplum Örgütlerinin Temsilcileri katılım sağladı. Toplantıda Denizli ilinde yapılan Havza ölçekli yönetim planları, içme-kullanma suyu havzası koruma planlarının il bazında uygulanma durumu, İl sınırları içerisinde taşkın ve sel baskınlarının önlenmesine yönelik alınan tedbirler, yeraltı ve yerüstü su kullanımları, Tarımsal sulama ile modern sulama sistemlerinde kaydedilen gelişmeler, ulusal ve il su verimliliği çalışmaları hakkında bilgilendirmeler gibi uygulamalar konuşuldu. Toplantıda Vali Coşkun Su israfına farkındalık oluşturulması konusunda dikkat çekildi. “Temiz içme suyu sağlıklı bir yaşamın temelidir.” Suyun yaşam için önemini vurgulayan Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun: “Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar ülkemizde ve dünyamızda küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin bu yüzyılda önemini koruyacağını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla su ile ilgili çalışmalar bugünümüz ve geleceğimiz açısından çok önem arz etmektedir. Suyun yaşam için hayati önemi muhakkaktır. Temiz içme suyu sağlıklı bir yaşamın temelidir. Ancak küresel ısınma su kaynaklarını da olumsuz etkilemektedir. Suyun hayat ve medeniyet olduğunu küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği etkileri nedeni ile önemini her geçen gün giderek arttırdığını görmekteyiz. Suyun etkileri tüm sektörlerde stratejik olarakta önemli girdilerden biri olduğunu ve suya olan ihtiyacımızın son derece yüksek olduğuda bilinmektedir. Suyun bu kadar önemli olduğu günümüzde mevcut su kaynaklarının sanayide, tarımda, evde ve günlük ihtiyaçlarımızda kullanırken daha bilinçli ve özenli davranmalıyız. Su israfına farkındalık oluşturmalıyız. Su Kurulu toplantımıza katılan ve katkı sağlayan herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “Susuz üretim maalesef keşfedilmedi” Toplantıda konuşan Su Yönetimi Genel Müdürü Arife Sever de "Çok önemli bir konu su, önümüze, soframıza gelen ekmek susuz olmuyor, giydiğimiz ceketler susuz olmuyor. Her birinin su ayak izi var. Tarladan sofranıza gelene kadar, üstünüze gelene kadar hatta kullandığınız cep telefonlarında susuz üretim maalesef keşfedilmedi. Su ikamesi olmayan bir kaynak, dolayısıyla bu kaynakların korunmasına ve kirliliğin önlenmesine Bakanlık olarak çok önem veriyor ve bu konuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. . Su Kurulu toplantımıza katılan herkese teşekkür ederim” dedi.