SAĞLIK - 03 Mayıs 2021 Pazartesi 13:53

'Astım, halkın yüzde 10’unu etkiliyor'

A
A
A
'Astım, halkın yüzde 10’unu etkiliyor'

Uzm. Dr. Ali Tunç, astımın dünyada yaygın olarak görülen ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, "Ülkemizde her yüz erişkinin 5-7’sinde her yüz çocuğun ise 10-13’ünde astım görülmektedir. Bu kadar sık görülen astımın toplumsal farkındalığının artırılması amacıyla her yıl mayıs ayının ilk salı günü Dünya Astım Günü olarak anılmaktadır" dedi.

Medicana Kadıköy Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Tunç, astımın dünyada yaygın olarak görülen ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ali Tunç, astımda hava yollarında (bronş ve bronşçuklar) çoğunlukla alerjik sebeplere bağlı olarak bronş aşırı duyarlılığının söz konusu olduğunu belirtti.

Dr. Tunç, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizde her yüz erişkinin 5-7’sinde her yüz çocuğun ise 10-13’ünde astım görülmektedir. Bu kadar sık görülen astımın toplumsal farkındalığının artırılması amacıyla her yıl mayıs ayının ilk salı günü Dünya Astım Günü olarak anılmaktadır. Genetik olarak alerjik bünyeli kişilerde tetikleyen faktörlerle karşılaşınca hava yollarında oluşan reaksiyonlarla hastalığın ortaya çıkacağını ve hava yollarında düz kaslarda kasılma ve salgı üreten bezlerde aşırı çalışmaya bağlı olarak bronşlarda daralama meydana gelirken; bronşlardaki daralmanın derecesine bağlı olarak hastada öksürük, hışıltılı solunum, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi şikayetlerden bir veya birkaçı oluşabilir".

"Ataklar olmasa her şey normal"
Astımda şikayetlerin karakteristik özelliğinin ataklar halinde olması ve ataklar dışında hastaların tamamen normal olabilmesi olduğunu söyleyen Dr. Tunç, "Bazen hasta haftalarca veya aylarca belirti göstermeyebilir. Örneğin polen alerjisi olan birisinde ise bahar aylarında aylarca şikayet devam edebilir. Belirtiler daha çok gece ve sabaha doğru ortaya çıkar. Kendiliğinden veya ilaçla düzelir. Astım tanısı çoğunlukla kolaylıkla konur. Özellikle hastadan alınacak ayrıntılı hastalık öyküsü, ayrıntılı fizik muayene, hasta ve birinci dereceden yakınlarında alerjik bünye varlığı, spirometrik değerlendirme, akciğer grafisi (normal olması daha çok astım lehinedir), alerji testleri (tanıdan daha çok korunma açısından), bazen bronş provokasyon testi hastalığın tanısında kullanılır" ifadelerini kullandı.

Tedavide öncelik tetikleyen faktörlerden uzak durmanın öneminden bahseden Dr. Ali Tunç, "Yün, pamuk gibi organik yatak, yorgan, yastık yerine sentetik olanlar tercih edilmeli. Nevresim, çarşaf ve yastık kılıfları haftada bir gün 55 derece ve üstünde ısıdaki su ile yıkanarak değiştirilmelidir. Yatak odası mümkün olduğu kadar sade döşenmeli, kalın kadife perdeler olmamalıdır. Toz tutan yüzeyler ve gardırop tozları en az gün aşırı nemli bezle silinmelidir. Evde canlı çiçek, kedi köpek kuş gibi evcil dostlarımız maalesef olmamalıdır. Nem ve küf astımı tetikleyen önemi alerjenler olduğundan tavan, duvar, banyo ve mutfak gibi ıslak zeminlere dikkat edilmelidir. Hamam böceği, kalorifer böceği gibi sekresyonları alerjiye yol açan böceklerden kurtulmalıdır. Astımı tetikleyen çamaşır suyu, tuz ruhu, oda spreyi, parfüm, kolonya, ağır yemek kokusu, boya, badana, nezle-grip, katkı maddesi içeren gıdalar, bazı hastalarda aspirin ve non-steroid antiimflamatuar ilaçlardan uzak durulmalıdır" dedi.

Dr. Ali Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: "Ne kadar dikkat edilirse edilsin hava yolu ile alınacak tüm alerjen ve tetikleyen faktörlerden tamamen uzak kalınamayacağından hastalığın şiddet ve derecesine göre ilaç tedavisi de kullanılıyor. İlaçların kontrol ediciler ve semptom gidericiler olarak ikiye ayrılıyor. Ayrıca kontrol edici ilaçlar şikayet olsun veya olmasın düzenli şekilde kullanılmalı, hastalık kontrol altına alındıkça takip eden göğüs hastalıkları uzmanınca dozu giderek düşülmeli, kesilmeli veya hastalık belirti ve bulguları arttıkça dozu artırılmalıdır. Semptom gidericiler ise sadece atak anlarında kullanılmalıdır. Düzenli korunma, tedavi ve takip ile astım hastaları yıllarca sürebilecek bu hastalıkla kolayca birlikte yaşayabilir, yaşam kalitesi bozulmadan en azından halka arasında KOAH seviyesine gelen geriye dönüşünü kaybetmiş astım hastası olmadan yaşaması mümkündür. Tüm astımlı hastalarımızın Dünya Astım Günü kutlu olsun."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.