ASAYİŞ - 10 Kasım 2021 Çarşamba 11:48

Ataşehir'de samuray kılıçlı saldırgan, genç kadını öldürdü

A
A
A
Ataşehir'de samuray kılıçlı saldırgan, genç kadını öldürdü

Ataşehir'e 1 aylık eğitim için Ankara'dan gelen mimar Başak Cengiz, Göktuğ B.’nin samuray kılıcı ile saldırısına uğradı. Hastaneye ağır yaralı olarak kaldırılan Başak Cengiz hayatını kaybetti. Akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilen cinayet zanlısı Göktuğ B. yakalanarak gözaltına alındı.

Olay, dün akşam saat 19.00 sıralarında Ataşehir’de Barbaros Mahallesi Karanfil Sokak’ta meydana geldi. Akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilen Göktuğ B., eğitimden çıktıktan sonra yolda yürüyen Başak Cengiz (28)'i takip etti, ardından çantasından çıkardığı samuray kılıcıyla saldırarak ağır yaraladı. Saldırıda ağır yaralanan Başak Cengiz kanlar içinde kaldı. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı kadın, Ataşehir'de hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Cengiz, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Ataşehir'de samuray kılıçlı saldırgan, genç kadını öldürdü

Olaya tanık olan bir site sakini, "Buraya gelen polis ekiplerini görünce park halindeki araçlarda bir arama yaptıklarını zannettim. Meğerse araçların önünde cinayet gerçekleşmiş. Şüpheli adam elindeki bıçakla kadına saldırmış. Hatta bıçak değil kılıç. Kadını burada katlediyor. Hemen sonrasında çok sayıda polis geldi" dedi.

Ataşehir'de samuray kılıçlı saldırgan, genç kadını öldürdü

Zanlı yakalanarak gözaltına alındı

Cinayet zanlısı Göktuğ B. ise Ataşehir Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilen zanlı, Ataşehir Örnek Polis Merkezi'ne götürüldü.

1 aylık eğitim için Ankara’dan gelmiş

Öte yandan mimarlık mesleğini icra eden 28 yaşındaki Başak Cengiz’in nişanlı olduğu, 1 ay sürecek eğitim nedeniyle Ankara’dan Ataşehir’deki Finans Merkezine geldiği ve bir otelde kaldığı, eğitiminin ise Cumartesi günü sonlanacağı öğrenildi. Saldırgan Göktuğ B.’nin ise özel bir sitede tek başına kirada yaşadığı ve insanlarla fazla diyaloğa girmeyen bir kişi olduğu öğrenildi.

Abdul Samet Kaya - Aykut Zor
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.