GÜNDEM - 23 Şubat 2020 Pazar 12:02

ATO Başkanı Baran: "Ankara'nın spor ekonomisinden pay alması için modern tesislere ihtiyacımız var"

A
A
A
ATO Başkanı Baran: "Ankara'nın spor ekonomisinden pay alması için modern tesislere ihtiyacımız var"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, dünyada spor ekonomisinin kısa sürede önemli gelişim gösterdiğini, bu gelişimde spor organizasyonlarının önemli rolü olduğunu belirterek, “Ankara’nın spor ekonomisinden pay alabilmesi için modern tesislere ihtiyacımız var” dedi.

Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (AASKF) Başkanı Murat Kandazoğlu ve yönetim kurulu üyeleri Baran’ı makamında ziyaret etti. Federasyon olarak yürüttükleri çalışmaları anlatan Kandazoğlu, Başkent’te sporu geliştirmeye yönelik hazırladıkları projeler hakkında bilgi verdi. Ankara’nın nüfusuna oranla amatör spor kulübü sayısının yetersizliğini vurgulayan Kandazoğlu, tesis eksikliğine de dikkat çekti. Amatör sporların çocuklar ve gençler için spordan çok daha fazla anlam ifade ettiğinin altını çizen Kandazoğlu, “Spor çocuklarımıza takım olma, aynı hedefe doğru ilerleme ve kardeşlik kültürünü öğretiyor. Gençlerimizin daha sağlıklı ve başarılı yetişmesi için spor en temel yoldur. Bu yolu çocuklarımıza hep açık tutalım” dedi.

ATO Başkanı Baran da konuşmasında Amatör Spor Kulübünde futbol oynadığını hatırlatarak, sporun bireysel gelişim için ve çocukların toplumsal hayata hazırlanması için önemli olduğunu kaydetti. Ülkelerin rekabet alanı olan sporun yanı sıra spor ekonomisinin de rekabet unsuru haline geldiğini anlatan Baran, spor organizasyonları, bu organizasyonlarla ortaya çıkan turizmin önemli bir ekonomi oluşturduğunu söyledi. Baran, “Uluslararası müsabakalar seyahat edenler, malzemeler nedeniyle büyük bir ekonomi oluşturuyor. Futbol başta olmak üzere Ankara’da milli maçlar oynanması ekonomimize katkı sağlayacaktır. Ankara’nın spor ekonomisinden pay alabilmesi için modern tesislere ihtiyacımız var” dedi.

"Dijital bağımlılık tuzağına karşı sahalar"

Dijitalleşmeyle birlikte sporun sağlıklı nesiller yetiştirmek için daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Baran, “Çocuklarımız, zamanlarının çocuğunu ekran başında, hareketsiz ve asosyal biçimde geçiriyor. Gençlerimizi dijital bağımlılık tuzağına düşmeden kurtarmanın ve zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı gelişimini sağlamak için spora önem vermemiz gerekiyor. Çocuklarımızı bilgisayar başında oturmak yerine sahalarda yetiştirelim" diye konuştu.
Baran, Ankara Ticaret Odası olarak Ankara’da sporu geliştirecek her türlü çalışmanın içinde yer alacaklarını da sözlerine ekledi.

Yunus Emre Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Sahurdan sonra hemen uyumayın: Organları yoruyor Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, sahurdan sonra hemen uyumanın organları yorduğunu söyledi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Elif Zeynep Özer, Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili bilgi verdi. Ramazan orucunun vücuttaki toksinlerin temizlenmesine imkan sağladığını belirten Özer, sahurun önemli bir besin olduğuna dikkat çekti. Sahurdan sonra hemen uyumamak gerektiğine dikkat çeken Özer, iftardan sonra da çorba içtikten sonra bir kaç dakika bekleyip ana yemeğin verilen aranın ardından yenilmesi gerektiğini kaydetti. "Ramazan insan vücudunu yeniliyor" Ramazan ayında sağlıklı beslenmeye karşı herhangi bir engel bulunmadığını belirterek, “Aksine özellikle sağlıklı beslenme Ramazan’da mümkün olabilmektedir. Çünkü 11 ay boyunca yediğimiz gıdaların tamamının vücuttan atılması bir hayli zor. Ramazan orucu içerisinde yaşanan uzun süreli ‘açlık’ ile vücutta birikmiş toksinlerin temizlenmesine, insan vücudunun yenilenmesinin desteklenmesine destek olmaktadır. Orucun insanın beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan mevcut sıhhi durumunun iyilik halini daha iyiye taşıyabilmesini sağlaması üzerine oluşturulmuş bir sistem şeklinde düşünülebilir” dedi. “Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine dikkat edilmeli” Oruç tutarken uzak durulması gereken yiyeceklerle ilgili örnekler veren Özer, “Ramazan, aşırılıklardan ve abartıdan uzak kalma felsefesine sahiptir. Her anlamdaki aşırılık insana zarar verir. Gıdada da durum aynı şekilde, örneğin en sağlıklı olarak bilinen bir gıda abartılı bir biçimde fazla tüketilirse bu gıda kişiye zamanla zarar vermeye başlayacaktır. Ramazan’da, yani özellikle uzun süreli aç kalmış bir mideye, ilk besin maddesi olarak basit karbonhidratlar girerse burada sağlıklı beslenmeden kesinlikle bahsedemeyiz. Basit karbonhidratların özellikle Ramazan’da fazla tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Basit karbonhidrat içeren besinler olarak; toz şekerler, mısır şekerleri, beyaz ekmek gibi unlu mamullerden bahsedebiliriz. Bunların dışında fazla tuzlu yiyecekleler vücutta su tutacağı ve kişide su ihtiyacı uyandıracağı için özellikle Ramazan ayında bu tür beslenme şeklinden muhakkak kaçınılmalı. Vücudun su dengesi bakımından kahve ve çay tüketimine de dikkat edilmeli” diye konuştu. “Özellikle kadınlar sahur yapmalıdır” Kadınların sahur yapmaları noktasında tavsiyede bulunan Özer, “Sahur oruç tutarken önemli, fakat olmazsa olmaz değil. Ramazan ayının her yıl değişmesinin beraberinde getirdiği açlık süreçleri de değişmekte, bunun oluşturduğu 16 saat ve üzeri açlık durumlarında hormonal dengenin korunması bakımından özellikle kadınların sahur yapmalarını tavsiye ederim. Ramazan’da yapılan en büyük yanlışlardan biri ise, günlük su tüketimini iftardan sonraki süreçte tamamlayabilmek adına tek seferde büyük yudumlarla su tüketmek. Günlük tüketilmesi gereken su miktarının yudum yudum içilerek tamamlanması istenilen faydayı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki hızlı içilen su vücuttan hızla atılırken yavaş yavaş/yudum yudum içilen su vücuttan daha yavaş atılır. Fazla susuzluk çekmemek ve gerekli mineral dengesinin sağlanabilmesi adına soda ve demirhindi şerbetinin (Osmanlı Saray Mutfağı’ndan) içilmesini öneririm. Eğer kişinin mide sorunu yoksa sodaya limon ve az miktarda tuz eklenip içilmesi faydalıyken, kişinin mide sorunu varsa kişi sodayı suyla karıştırarak içebileceği gibi yüksek mineralli su da tercih edebilir. Ramazan ayında yoğun baş ağrıları yaşanmaması adına su tüketimi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu. “Sahurun hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır” Sahurda işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Özer, “Sebzeden zengin, yumurta (haşlanmış, omlet vb), peynir ve az tuzlu zeytin tercih edilebilir. Meyve istenirse tüketilebilir; ancak içerisinde şeker bulunduğu için acıkmaya etki edeceği bilinmelidir. Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş gıdaları tüketmemeli ve fazla şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. Doğallıktan uzaklaşmış gıdaları tercih listemizin dışında tutmalıyız. Vücudun kendi sisteminde organlar sürekli çalışma halindedir. İnsan uyuyunca organları daha yavaş çalışarak dinlenebilme sağlanırken, sahurda yiyecek-içecek tüketiminde bulunulup hemen ardından uyunmuşsa, organların yorulması söz konusu olacaktır. Yemek yedikten en iyi ihtimalle minimum bir saat sonra uyunmalıdır” ifadelerini kullandı. “İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır” Gluten hassasiyeti olanların Ramazan’da çok şanslı olduklarını söyleyen Özer, "Sağlıklı beslenmede bilinen yanlışlardan biri unlu mamulleri (örneğin ekmek) yersek tok kalırız düşüncesidir. Glutensiz beslenenler zaten undan uzak bir beslenme biçimleri olduğu için halihazırdaki sağlıklı beslenme biçimlerini koruyarak Ramazan ayını rahat geçirebileceklerdir. Sağlıklı beslenme rutininde yer alan sebze yemekleri ile proteince zengin yiyeceklerle beslenilirse açlık hissini yoğun yaşamayacaklardır. Ramazan ayında ve Ramazan ayı dışında da dikkat edilmesi gereken en önemli husus işlenmiş gıdalardan uzak durulmasıdır. Bu, gıda alerjisi olmayan kişiler için de geçerlidir” dedi.