GÜNDEM - 13 Ocak 2018 Cumartesi 06:01

AYM’nin kararı hukukçuları böldü

A
A
A
AYM’nin kararı hukukçuları böldü

FETÖ’cü Alpay ile Altan’a tahliye yolunu açan kararı hukukçular farklı yorumladı. Bazı hukukçular “AYM’nin kararı kesin nitelikte” derken, bir kısmı ise “Yerel mahkeme direnebilir” görüşünde.

Anayasa Mahkemesi (AYM), FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ile Şahin Alpay’ın “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ve “ifade ve basın özgürlüklerinin” ihlal edildiğine ilişkin kararı sonrası yerel mahkemenin nasıl adım atacağı konusunda hukukçular ikiye bölündü. Bazı hukukçular, AYM’nin kararlarının yerel mahkemeler için kesin karar niteliğinde olduğunu belirtirken, bir kısım hukukçular ise yerel mahkemenin tutuklulukta direnebileceğini dile getirdi. Hukukçuların görüşleri şöyle:

YARGI YOLU TÜKENMEDİ

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum: AYM, “yerinde yargılama” sürerken mahkemelerin başvuru yolu tüketilmiş ara kararlarının denetimi ile kesinleşmiş yargı kararlarının denetimi arasında kesinlikle niteliksel ayrım yapmalıdır. Bu ayrımı yapmadan verdiği kararlar hukuken sorunludur. AYM karar verirken toplum vicdanını da gözetmelidir. Alpay ve Altan kararları hem yargı mercileri arasında olan iç karışmazlık ilkesini ihlal etmiş hem de vicdani rahatsızlık oluşturmuştur. Ayrıca AYM, mahkemelere talimat vermemelidir, tespitle yetinmelidir.

BU KARAR BAĞLAYICIDIR

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: Anayasa Mahkemesi, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında ‘tutukluluk hak ihlalidir’ dedi. Bu tutukluluğun, temel hakları hukuka aykırı olarak ihlal ettiğine dair bir karardır. Bu karar bağlayıcıdır. Derhâl tahliye kararı verilmelidir.

AYM’YE HÜCUM ETMEK YANLIŞ

Ceza Hukukçusu Âdem Sözüer: AYM içtihatları ‘tutuklamalarda kuvvetle suç şüphesinin ortaya konması gerekir, aksi durum hak ihlalidir’ der. Tutukluluk tedbirdir. Sona ermesi beraat değildir. Gerekçeyi görmek gerekir.

HUKUK TANIMAMAZLIKTIR

AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin: AYM’nin vermiş olduğu karar Anayasa ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine açıkça aykırıdır. AYM’nin temyiz mahkemesi gibi karar vermesi açık ve ağır bir hukuk tanımamazlıktır.

TAHLİYEYE DİRENİLMEMELİ

Eski Anayasa Raportörü Osman Can: AYM’nin gerekçesini görmeden tahliye talebinin reddi teknik olarak tartışılsa bile gerçeklerin ve hüküm fıkrasının kesinliği karşısında mahkemenin tahliyeye direnmesi yanlıştır.

GÜL, AYM GİBİ KONUŞTU

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cuma namazı çıkışında gazetecilerin KHK eleştirisi ile ilgili sorusu üzerine, polemiğe girmenin kendisine yakışmayacağını söyledi. Gül, AYM’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan kararı için ise, “Ben gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının doğru olduğu kanaatimi her zaman söyledim. Bu Türkiye’nin imajı açısından önemli” dedi.

YILDIRIM, AYM’NİN ALPAY VE MEHMET ALTAN KARARINI DEĞERLENDİRDİ

'Doğru kararı birinci derece mahkeme verir'

Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesinin (AYM) Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkındaki kararına ilişkin, “Dosyanın içeriğini biz de bilmiyoruz, Anayasa Mahkemesi de bilmiyor. O bakımdan doğru kararı verecek olan, birinci derece mahkemesidir” dedi.

Yıldırım, Pursaklar Merkez Camisi’nde cuma namazını kıldı, ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. AYM’nin Alpay ve Altan hakkındaki kararına ilişkin sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, “Anayasa Mahkemesinin kararını beğeniriz, beğenmeyiz, bunun incelenmesi, değerlendirilmesi ayrı bir şeydir. Ancak takdir edersiniz ki ilk derece mahkemesi dosyaya hakimdir. Dosyanın içeriğini biz de bilmiyoruz, Anayasa Mahkemesi de bilmiyor. O bakımdan doğru kararı verecek olan, birinci derece mahkemesidir” dedi. Zaten Anayasa Mahkemesinin de değerlendirmesinde, birkaç husustaki talebi ve iddiayı dayanaktan yoksun bulduğunu, reddettiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

“Ancak tutuklanma sebebini yeterli görmeyen çoğunlukla bir karar almıştır. Bu mahkemesine gelecek, davanın görüldüğü mahkeme de gerekli kararı verecektir. Nöbetçi mahkemenin verdiği karar tabii ki yeterli değildir. Asıl mahkeme yetkilidir. O bakımdan Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının beklenmesi istenmiştir. Gerekçeli karar da yayınlanmış, gerekçeli kararda görünen bir şey var. Buradaki verilen karar, iddianame sürecine kadar olan işlemlerle ilgilidir. İddianame ve sonrasıyla ilgili konularda mahkemenin yargılama hakkı saklıdır. O bakımdan yerel mahkeme, dosya içeriğini de dikkate alarak, Anayasa Mahkemesinin kararını da dikkate alarak hukuka uygun bir karar verecektir.”

Binali Yıldırım, yürütme olarak beklentilerinin, FETÖ ile yapılan büyük mücadelenin zaafa uğramasına sebep olacak veya böyle anlaşılacak kararların alınmaması olduğunu söyledi. Yıldırım, Bu konuda çok daha dikkatli davranmanın hem mahkemelerin hem yürütmenin hem de idarenin görevi olduğunu vurguladı.
Başbakan Yıldırım, MHP ile ittifaka yönelik bir soru üzerine de “Bir partinin listesinden değil amblem ve tüzel kişiliklerini muhafaza ile seçime birlikte gitmelerine yönelik düzenlemeye sıcak bakıyoruz” dedi.

MAHKEMEDEN İKİNCİ RET KARARI GEREKÇESİ: AYM ‘yetki gasbı’ yapıyor

İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’den tutuklu gazeteci Şahin Alpay hakkında “hak ihlali”yle tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yine direndi. Şahin Alpay'ın tahliye talebini, perşembe günü AYM kararının “kendilerine tebliğ edilmediği” gerekçesiyle reddeden mahkeme, dün AYM’nin gerekçesini gördükten sonra ikinci defa ret kararı verdi. Mahkemenin karar gerekçesinde AYM’ye yönelik dikkat çeken satırlar yer aldı:

Anayasa Mahkemesi, kendini mahkememiz yerine koyarak, özetle, “dosyadaki delillerin tutukluluk için yeterli olmadığına” karar vermiştir. Hatta Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi dikkatli okunduğunda, sanığın yayımladığı yazılar haricinde herhangi bir somut olgunun dosyada olmadığı ifade edilmiştir. Bu tespit dikkate alındığında, mahkememizce sadece sanığın tahliyesine değil, aynı zamanda ve yargılama sonunda beraatine de karar vermek gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir hak ve yetkisi yoktur. Dosyada tutukluluk halinin devamını gerektirir olguların olup olmadığına taktir yetkisi mahkememize aittir. Anayasa Mahkemesi’nin, dosyamızın esasına girerek karar vermesi “görev gasbı” niteliğindedir. AYM’nin bağlayıcı nitelikteki kararları, anayasaya ve kendi kuruluş kanununa uygun olarak verdiği kararlar içindir.  

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi Bursa’nın İznik ilçesinde mağarada kaçak define kazısı yaptıkları esnada jeneratörden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden baba ve oğlu Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde toprağa verildi. Edinilen bilgiye göre, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinden yola çıkan Tevfik Özdemir (68), oğlu Okan Özdemir (42) ve arkadaşları İbrahim Ergün (38), define aramak için 2 gün önce Bursa’nın İznik ilçesine gitti. Gürmüzlü Mahallesi’nde kahvehanede çay içip etraftakilerle sohbet eden Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün gecenin ilerleyen saatlerinde Karadere mevkiinde giderek mağarada kaçak kazı çalışması gerçekleştirdi. Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’den uzun süre haber alamayan yakınları endişe içinde durumu Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin’e iletti. Çetin ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bunun üzerine İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma ve sağlık ekipleri harekete geçti. Daha önce bölgede kaçak kazı yapılan bölgelere yoğunlaşan ekipler, mağara girişinde Teyfik Özdemir’in cansız bedeniyle karşılaştı. Jandarma iz sürme -arama köpekleri ‘Meftun’ ve ‘Damga’ ile mağara içerisinde yapılan aramada Okan Özdemirile İbrahim Ergün’ün cansız bedenlerine de ulaşıldı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından cenazeler mağaradan çıkarıldı. Baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi Tevfik ve Okan Özdemir ile İbrahim Ergün’ün cansız bedenleri savcı ve ekiplerin incelemesinin ardından Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Baba, oğul ve arkadaşları jeneratörden mağara içine sızan karbondioksit gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği belirlendi. Otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edilen baba ve oğlunun cenazesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesine getirildi. Baba ve oğlunun Kavaklı Mahallesi Kavaklı Sanayi Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Özdemir’in yakınları, sevenleri ve Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer katıldı. Cenaze namazının ardından baba ve oğlun cenazeleri İhsaniye Mezarlığına defnedildi. Öte yandan, Tevfik Özdemir’in emekli olduğu, Okan Özdemir’in ise bir dönerci dükkanında kurye olarak çalıştığı öğrenildi. Gürmüzlü Mahallesi’ne 6 kilometre uzaklıktaki Elbeyli Mahallesi’nde, 5 yıl önce aynı tarihte yapılan kaçak kazı sırasında 1 kişi hayatını kaybettiği 6 kişi de kurtarıldığı ortaya çıkmıştı.
Adana Adana’da açık saha tesislerinin toplu açılışı düzenlendi Adana’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile AB FRIT II Fonu bünyesinde Alman Kalkınma Bankası (KFW) yürütücülüğünde gerçekleştirilen proje çerçevesinde Adana, Adıyaman, Batman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa olmak üzere 12 ilde 22 tesisi içeren projelerin eş zamanlı açılışı yapıldı. Bu kapsamda Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri ile AB Türkiye Delegasyonu ve Alman Kalkınma Bankası üst düzey yetkililerinin katılımıyla Çukurova ilçesindeki 100. Yıl Mahallesi’ne inşa edilen açık saha tesislerinin açılış töreni düzenlendi. “Tüm gençlere hizmet verecek” Törende konuşan Vali Köşger, "Adana’nın en güzel noktasında, gençlerimiz, geleceğimiz, istikbalimiz, evlatlarımıza yönelik çok güzel bir faaliyet için bir aradayız. Çukurova hızla gelişen bir bölge. Ancak şuana kadar burada bir spor stadyumu, bir futbol sahası mevcut değildi. Avrupa Birliği’nin, Alman Kalkınma Bankası’nın katkılarıyla, bakanlığımız ve hükümetimizin çalışmalarıyla burada bu hizmet gerçekleştirildi. Bölgemizde bir türlü istikrar gerçekleşmiyor ve ülkemizin etrafında, her tarafta sıkıntılı durumlar var. Kendi ülkesinde can güvenliği kalmayan çok sayıda komşumuzu da misafir ediyoruz. Burası ülkemiz gençlerine hizmet ettiği gibi onların da hizmetinde olacak. Türkiye kendi gençliğine yetişmeye çalışırken, onların ihtiyaç duyduğu spor alt yapısını gerçekleştirmeye çalışırken bir taraftan da ülkemize dışarıdan gelen gençlerimiz var. Buna yetişmekte zorlanıyoruz. AB bu anlamda devreye girdi ve bu tesislerin yapılmasında imkan sağladı. Onlara teşekkür ediyoruz, gençlerimize de hayırlı, uğurlu olsun diyoruz" dedi. Konuşmaların ardından, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi folklor ekibi halk oyunları gösterisi sundu. Daha sonra protokol üyeleri hazırlanan platformda butona basıp açık saha tesislerinin açılışını gerçekleştirdi. Gençler, çok sayıda spor dalına yönelik etkinlik alanlarının oluşturulduğu tesiste gönüllerince spor yapıp, sosyalleşme imkanı buldu.
Bitlis Bitlis’te ‘yayla muzu’ uçkunun fiyatı, ‘Anamur muzunu’ üçe katladı Bitlis’in Tatvan ilçesinde doğal olarak yetişen ve ‘yayla muzu’ olarak da adlandırılan uçkun, 150 TL’lik fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından ışkın veya yayla muzu adıyla bilinen ve sevilerek tüketilen ekşimsi uçkun bitkisi, Tatvan’da satışa sunulmaya başlandı. Dağların yüksek zirveleri ve eteklerinden büyük zorluklarla toplanarak tezgâhlarda kilosu 150 TL’den satılan bitki, kent merkezinde çoğu insanın da başlıca geçim kaynağı oldu. Vatandaşlar binbir zorlukla topladıkları uçkunları torbalarla getirdikleri şehir merkezindeki ana caddelerde satışa sunarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor. Bölge insanı tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen bitkinin, özellikle sarılık, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği iddia ediliyor. Vatandaşlar, binbir zorlukla toplayarak kilosunu 150 TL’den satışa sundukları yayla muzu, fiyatıyla Anamur muzunu üçe katladı. Hizan yaylalarında topladıkları yayla muzunun şeker, tansiyon gibi hastalıklara ilaç olduğunu iddia eden Ercan Sepet isimli satıcı, “Yayla muzunu nisan ayında toplamaya başlıyoruz. Bu bitkinin yaklaşık 1 ay gibi bir ömrü var. Yılda bir kez çıkıyor, bizler de ekmeğimizi yayla muzunu satarak kazanıyoruz” dedi. Bir kış boyunca yayla muzunun çıkmasını beklediklerini söyleyen Oğuz Uçak da, “Her derde deva olan yayla muzunu herkese tavsiye ediyorum. Bir kış bu bitkinin çıkmasını bekledim. Ekşimsi bir tadı olduğu için de ayrı bir aroma veriyor” ifadelerini kullandı.