SPOR - 24 Haziran 2021 Perşembe 11:28

Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'a: 'Seni affetmem, bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim'

A
A
A
Aziz Yıldırım'dan Ali Koç'a: 'Seni affetmem, bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim'

Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım, düzenlediği basın toplantısında bir daha başkan adayı olmayı düşünmediğini söyledi. Yıldırım, Ali Koç yönetimine ise sert tepki göstererek, “Ben buraya kadar sabrettim, bundan sonra sabretmem! Her gecenin bir sabahı olmaz! Beni kızdırmayın, ayıp denen bir şey var! Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim, 30 yılımı bu kulübe verdim” dedi. Ayrıca Ali Koç'a sert sözler sıralayarak 'Seni affetmem, bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim' dedi.

"Aday olmayacağım"

Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım, uzun süren sessizliğini bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında bozdu. Toplantı öncesinde salona gelen Yıldırım, bu hafta sonu yapılacak olan kongre öncesinde kafalardaki soru işaretlerini kaldırdı.

Gerçekleşecek olan kongrede aday olup olmayacağı tartışmaları yaşanan Aziz Yıldırım, basın toplantısı öncesinde "Bir daha aday olmayacağım" diyerek, bu konuya son noktayı koydu.

“Bize rakip olamazsınız!”

Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım uzun süredir süren sessizliğini bozdu. Basın toplantısı düzenleyen Yıldırım, Ali Koç yönetimine sert tepki gösterdi. Bir hayli sinirlendiği gözlenen Aziz Yıldırım, “Ali Koç’un içine Aziz Yıldırım ve arkadaşları kaçmış. Buradan söylüyorum artık lütfen bizi kendine rakip görme. Biz Fenerbahçe’nin birer ferdiyiz.

Bu saygıdeğer insanlar Fenerbahçe’nin her zaman hizmetinde oldular. Yönetime girerek değil. Dost olarak, arkadaş olarak. Bizi düşman olarak görme. Bizi içinden at. Bizi rakip görme. Bizle rakip olabilmenin tek şansı var. 20 sene başkanlık yapacaksın, birazdan söyleyeceğim şampiyonlukları, başarıları kazanacaksın, stadı yıkacaksın yeniden yapacaksın, kapalı salonu yıkacaksın yeniden yapacaksın, Topuk Yaylası’nı, Dereağzı’nı, Can Bartu’yu, hepsini yıkacaksın yeniden yapacaksın.

Sonra gözümün üstünde kaşım var demeyeceksin hapise gideceksin, hapise! Öyle şey yok! Bugüne kadar sabrettim, bundan sonra sabretmem! Yanındaki insanlar ‘Aziz Yıldırım’a göstereceğiz’ diyorlar. Bana kimse bir şey gösteremez! Her gecenin bir sabahı olmaz, bilin! Beni fazla kızdırmayın! Ayıp denen bir şey var, sustukça üstümüze geliyorsunuz. Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim! 30 yılımı bu kulübe verdim ben! Beni soyundurmayın yeniden! Korkuyorsunuz! Korku dağları sardı, gidiyorsunuz boykot yapacaklar diyorsunuz.

Biz Fenerbahçeliyiz, boykot yapmayız! Ahlaksızlar! Bizi şikayet etmeyin. Ben de gidip başkalarının söylediğini yapmam, bunu bilin. Finansal konuşacağım, konuşacağım tabi.

Sen konuştun, 3 senedir anlatıyorsun. ‘Enkaz aldık’ vesaire. Benim ve arkadaşlarımın suistimali varsa mahkemelere orada. Gidersiniz bizi mahkemeye verirsiniz. Ama ben sizi mahkemeye vereceğim. Bunu bilin! Fenerbahçe kürsüsünde çıkıp da konuşan insanların verdiği sözleri yerine getirmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım, basın toplantısı düzenledi. Toplantıya eski yöneticiler; Mahmut Uslu, Şekip Mosturoğlu, Ali Yıldırım, Abdullah Kiğılı, Yasemin Merçil, Murat Özaydınlı, Nihat Özbağ, Öner Fırat, Mithat Yenigün, İlhan Ekşioğlu, Ozan Balaban ve Cenk Başak ile çok sayıda davetli katıldı.

Aziz Yıldırım, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, başkanlık için aday olmayacağını ifade ederek, "Mahallede yönetim listesi yapsanız bu liste olmaz. Fenerbahçe’nin geleceğini tehlikede gördüğümüz için toplandık. Gerekirse kongrede konuşma da yaparım" diye konuştu.

"Bizleri tahrik ettiler ama biz bu tuzaklara düşmedik"

Aziz Yıldırım, 3 yıl önce yapılan Olağan Seçimli Genel Kurul’da Ali Koç’un büyük teveccüh ile başkanlığa seçildiğini ifade ederek, kendi dönemindeki yöneticilerle bir araya geldiklerini ve bu zamana kadar kimsenin herhangi bir sebepten dolayı konuşma yapmama kararı aldıklarını söyledi. İyi zamanda da kötü zamanda da ses çıkarmayacakları konusunda anlaşmaya vardıklarını kaydeden Aziz Yıldırım, "Arada bizi tahrik ettiler. Konuştuğumuzda neden konuştunuz, konuşmadığında neden konuşmadın diye bir yola getirmeye çalıştılar.

Biz bu tuzaklara düşmedik. Çünkü Fenerbahçe yönetimine bir bahane olmaması için bu tutumu sergiledik. Bugünden sonra Fenerbahçe’ye yapılacak olan zararların karşısına kamuoyunu bilgilendireceğiz ve gereken hareket neyse yapacağız.

3 senedir enkaz edebiyatı konusu var. Biz çok kötü bir mali tablo aldık, öyle bir tablo bırakmadık biz. Bu rakamları açıklayacağım ve bunları açıklarken önerilerim olacak. Bunları yaptığımız zaman neyin ne olduğunu daha iyi göreceğiz. Biz 1998 yılında o günkü söylemle 1 oyla başkan seçildik. Geldiğim günden 20 yıl sonrası bıraktığım Fenerbahçe arasında çok büyük fark vardı.

Geldiğimde Dereağzı’nda bir tek tesis vardı. Kapısı yoktu tesisin. Biz hiç düşünmedik arkadaşlarla parayı harcayıp şampiyon olalım kulübe bir şey bırakmayalım diye. Fenerbahçe’nin mal varlığı borçlarından fazladır ama başkan hesap kitap tutuyor, Galatasaray ile Beşiktaş’ın malları fazladır diyor. Beşiktaş’ın stadı var, tesisleri var, bir de Beşiktaş’ta apartman var.

Galatasaray’ın neyi var; Florya’da yarısı devlete ait olan arsa, devletin yaptığı stat, alınan arazi ve nakit para var başka bir şey yok. Fenerbahçe’nin neyi var? Burada ne olduğunu okuyacağım. Yeni yönetim geldiğinden beri sözler verdi onları da göstereceğim. Bugüne kadar bunlar hiçbir tane ağaç diktiler mi? Kulübün oraya bekçi kulübesi yaptılar, bunun dışında başka bir şey yok. Bu 16 bin üye Ali Koç’u niye seçti ben anlamadım. 16 bin kişi beyaz atlı prens olarak gördü seni.

Gelecek yıl pamuk prensesi alıp uçuracaksın. Fenerbahçe tarihinde iki defa futbol takımı küme düşüyordu. Biz Ali Şen zamanında 1980’lerde averajla kümede kaldık. Bundan 3 sene önce son 3-4 maça kala küme düşmekten kurtulduk. Altıncı mı yedinci mi olundu ne. Bu sene de 3’üncü olduk.

Ali Koç şunu bilmeli Fenerbahçe taraftarı ve Fenerbahçeliler bundan başarılı bir futbol takımı ve spor kulübü bekliyor. Ben şampiyonluk sözü vermedim diyor. Fenerbahçe Başkanı olan, yönetimde olan herkes şampiyonluk sözü vermek zorundadır. Biz şampiyon olamazsak başarılı değilizdir” diye konuştu.

“Ne sıkıntı çektin, hapis mi yattın?”

Fenerbahçe Stadı’nı bankadan borç alarak 100 milyon Dolar’a yaptıklarını söyleyen Aziz Yıldırım, “Bugünkü değeri 130 milyon Dolar gözüküyor. Can Bartu, Dereağzı Tesisleri, buradaki atletizm salonlarını yaptık. Faruk Ilgaz Tesisleri, Topuk Yaylası, Ankara Tesisleri, villalar, Gebze’de arazi, Fikirtepe Tesisleri, ülkenin çeşitli yerlerinde alınmış arsalar şeklinde devam ediyor.

Varlıkların farkında değiller gidip gezmediler ki. Ama hep bir bahaneleri var. Biz en kaz aldık diyorlar. Ali Şen’den ben başkanlığı aldığım zaman 1998’de gazetede borç 5.5 trilyon yazıyordu. Divan Kurulu’nda yapıldı bu durum. Biz buradan geldik buralara. Seçildi diyor ki; 'Ben bu 3 senede çok sıkıntılar çektim'. Hapis mi yattın? Pandemide 1 hafta evden çıkmadın. Ali Koç’un bir sıkıntısı var.

Aziz Yıldırım ve arkadaşlarından rahatsız oluyor. Biz kaybettiğimiz için kenara çekildik. Biz aday olduk seçilemedik. Seçilseydik o şartlar neyse bizlerde onu yaşayacaktık. Bizler kaçmadık buradayız yine kaçmayız. Ben çok eziyetler çekiyorum herkes bana saldırıyor diyor” dedi.

“Fenerbahçe’nin kendisiyim, 30 yılımı bu kulübe verdim”

İlk başkan seçildiğinde büyük bir muhalefetle karşılaştığını ve FETÖ kumpası ile hapis yattığını dile getiren Yıldırım, “Ali Koç’un içine Aziz Yıldırım ve arkadaşları kaçmış. Bizi kendine rakip görmesin biz bu camianın ferdiyiz. Bunların hepsi değerli insanlar. Yönetime girerek veya dışarıdan değil. Dost arkadaş olarak varız. Bizi düşman olarak görme, bizi içinden at.

Bizle rakip olmanın tek şartı var; 20 sene başkanlık yapıp o başarıları alacaksın, stadı tekrardan yapacaksın, tesisleri yıkıp yeniden yapacaksın 20 sene bunları yapacaksın sonra gözümün üstünde kaşım yok demeyeceksin. Ben buraya kadar sabrettim, bundan sonra sabretmen. Her gecenin bir sabahı olmaz beni kızdırmayın, ayıp denen bir şey var. Ben Fenerbahçe’nin kendisiyim, 30 yılımı bu kulübe verdim. Bizi şikayet etmeyin” şeklinde konuştu.

“Benim bir suistimalim varsa mahkemeler var, bizi mahkemelere verirsiniz”

Mali konularda kendisinin bir suiistimali varsa yönetimden kendisini mahkemeye vermesini isteyen Aziz Yıldırım, “Ben sizi mahkemeye vereceğim. Bu kürsüde gelip Fenerbahçe’nin kürsüsünde konuşan insanların verdiği sözleri yerine getirmesi lazım. Ben sana teklif yaptım.

150 milyon Euro biz verelim 150 sen var futbolu sen idare et, basketbolu biz alalım dedim. Sen kulübe ne verdin, 50 milyon Dolar hibe ettin. Sonra 297 trilyon borç verdiğini söylüyorsun. Ben 1998-1999’da 30 milyon Dolar nakit verdim kimseye de söylemedim. Senin verdiğin para 80 milyon. Sen 150 milyon Euro söz verdin, sözünü yerine getir” dedi.

“Seni bu seyirciyle göndereceğim”

Ali Koç’un görev süreci boyunca şu ana kadar 52 tane oyuncu aldığını vurgulayan Aziz Yıldırım, “Para yok bu kulüpte, batmış bu kulüp, bu kadar oyuncuyu nasıl alırsın? 6 tane antrenör aldın. Bunların bonservislerine ne verdin. SPK nerede, biz bildiriyorduk oyuncuları. Onlar da yok ortada. Şimdi Fenerbahçe’yi şikayet edecek diyor. Çünkü Fenerbahçe’nin nereye gittiğini kimse bilmiyor.

6 tane antrenör, ‘30 yaşından büyük oyuncu almayacağız gençleştireceğiz’ dedi, herkesi kandırdı. Biz Fenerbahçeliler safız ya. Geldiğimiz nokta ne. Onların kendi rakamlarıyla 2 trilyon borç gösteriyorlar bana, kendileri dağıttığı kitapçıkta yüzde 67 borç artmış, kendi verdikleri hariç. 2 yılda bu kulübe 500 milyon Dolar para gitti. Ne oldu bu paraya. 50 milyon Euro bu arkadaşların çalışmalarının alınmış olan oyuncuların bonservis parası. Burada 3 tanede basketbolcunun Amerika gidişinden alınan parası var.

25 milyon Euro’ya sermaye artırımı yaptılar. 25 milyon Euro benim devlete yakar yıkar çıkarttığım kanun var. Vergilerin amatör şubelerinde kullanılması ile ilgili. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız bunu kanunlaştırdı ve tüm kulüplere yaradı. Toplam bizim bıraktığımız yönetimden dolayı aldığı para 100 milyon Euro. 50 milyon da kendisi verdi 50 milyon da kredi aldılar etti 220 milyon. Sonra 2 sene bütün full her taraf, statta maç oynandı. Kombine sattılar, loca sattılar 2 sene 100 milyon.

Yayın gelirleri normal şartta 35-40 milyon olması gerekir o düşük. Sonuçta bütün her şeyle 500 milyon Dolar kulübe para girdi. İspatla desinler ispatlarım. Yalan söyleme huyum yok benim. Pantolonunu çekti, ondan sonra bizi Sportif A.Ş’de Fenerbahçe hisselerinin çoğunluğuna sahip bizi ibra etmedi. Sonra da utanmadan biz ibra edilmişken 2019’daki mali kongrede kitapçıkta yazarak son 5 ay ibra edilmemiş gibi yazdılar. Ben de mektup yazdım gönderdim. ‘Biz ibra edilmemişsek siz seçilemezsiniz dedim 1 yıllık yönetim düşer, yaptığınız yanlıştır’ dedim. TV’de kongredeki ibra edip edilmeme pozisyonuna bakmışlar, vay Fenerbahçem vay. Bize yalancı diyor. Ben hayatımda bilerek hiç yalan söylemedim.

Yalan söyleseydim hapis yatmazdım. Bunları anlaması lazım. Ben saygılıyım diyor. Ben zona olmuşum pantolonun kayışını bağlayamıyorum 2 sene onunla uğraştım. Seni affetmem bunu bil. Seni bu seyirciyle göndereceğim. Ali Koç, sen Vehbi Koç’un torunu Rahmi Koç’un oğlu. Sana gidip de Darmstadt’tan Serdar’ı almak yakışmaz. Bundan sonra sahnedeyim, arkadaşlarım da sahnede, herkes serbest. Real Madridli Ramos boşta, Marcelo boşta git al. Benzema’yı al, git Roma’dan Dzeko’yu al. Böyle oyuncular al Fenerbahçe’ye. Geçmişine bak Fenerbahçe’nin kimler geldi. Anelka geldi Daum’dan dolayı kulübede oturdu. Roberto Carlos şampiyon oldu 100 bin kişi elini sallayarak aldı geldi Türkiye’ye. Yoksa sen gidip Darmstadt’tan Serdar’ı al, sen bırak başkanlığı. Senden beklentimiz bu.

Para yok diyorsan bırak parası olan gelir. Her şeyi para para diyorsun, seni nasıl seçti bu insanlar. Sen para vermeyeceksen kimse seni seçmez. Sana söylüyorum bundan sonra her söyleyeceğin söze 2 söz söylerim. Hiç TV’lerden ayrılmam. Nasılsa sallamak kolay. O yanındakiler konuşuyor kulüpte. Ben yanındakilerin hepsini duman ederim” açıklamasını yaptı.

“2012’de seçim var ben hapisteyim sen yönetime girmedin ayrıldın gittin”

3 Temmuz sürecinde büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Aziz Yıldırım, “3 Temmuz’dan önce mali genel kurul yaptık. O gün Fenerbahçe’nin bütçesi 250 milyon Dolar’a bağlamışız. 2011 yılında rakam bu. Bu bütçeyle işlem yapabilecektik ama kısmet olmadı. Biz 3 Temmuz’dan önce Murat Özaydınlı bana geldi. Kendisi bana şunu söyledi; ‘Başkanım hisse senetleri yükseldi, biz yüzde 15 halka arz yapalım, o zaman 270 milyon Dolar kulübe para gelecek dedi 150 milyon borcumuz var onu ödeyelim’ dedi.

2009 yılında dünyanın en çok gelir getiren kulüplerin arasında 19’uncu sırada olan kulüp, 20 takımlı listeye giren ilk Türk takımı oldu. Ali Koç bu 3 Temmuz’un neresinde ben anlamadım. Bir gün bakıyorsun ‘3 Temmuz kırmızı çizgimiz', bir bakıyorsun '2013’ten sonrası yönetimin başarısızlığıdır’ diyor. Ya 3 Temmuz’dayız, ya değiliz. Geçen gün diyor ki ‘benim dava arkadaşlarım bana FETÖ’cü diyorlar.

’ Biz öyle bir şey söylemedik. Oraya girersek Hakan Şükür’ün suçlamalarına cevap vereceksin. Dava arkadaşı olmak için aynı eylem içinde olmanız gerekiyor, yoksa olmaz. Biz hapis yattık, Giresun’daki insanlar da bizden dolayı hapis yattı. Onlar bizim dava arkadaşımız ama bu tarafta sen, 2012’de seçim varken ben hapisteyken yönetime girmedin, ayrıldın gittin. Ben polise gittim ‘bunlardan şikayetçiyim’ dedim dilekçe verdim. 75 kişiye tamamlanacak şekilde kişiler taraf oldu. Bizden başka herkes sevindi biz sevinemedik. O dava başka türlü bitseydi bizler zor durumda kalacaktık.

Herkes gelmiş dünyayı kazandık gibi, mahkeme sonuçta milleti kandırmayın. Biz olmasak dava olmaz. O zaman bırakın onun savunuculuğunu biz yapalım. Bizim dışımıza taşarsanız zarar görürsünüz. Aynı şekilde Fenerbahçe’nin açılacak davalarında muhakkak bizim kontrolümüzde yapılması lazım. Her şeyi biz biliyoruz biz yaşadık. Dışarıda olan birileri bunu bilemez. Biz ne kaybettiğimizi biliyoruz kimse bizim kadar bilemez. Bize sormadan yapmayın, hareket etmeyin. Sonra sıkıntı yaşarsınız” dedi.

Yönetime seslenen Aziz Yıldırım, “Basketbol takımını A.Ş. haline getirin ve ben bu A.Ş.’yi almaya talibim. Yarın da Obradovic’i getiriyorum” diye konuştu.

“Gereğini yap, yapmayacaksan aday olma”

Aziz Yıldırım, Rahmi Koç’a saygısı ve sevgisi olduğunu kendisini hapishanede ziyaret ettiğini ifade ederek, “Onu kıracağım diye vallahi çekiniyorum. Ama Ali Koç çekinmiyor. 3 senede bir şampiyon olduk biz. 6 senede 1 defa şampiyon oldu diyor. 9 senede 4 defa kazanmışız. Ya hesap bilmiyor ya da birileri başka bir şey söylüyor anlamadım. Ben 6 senede 2 defa şampiyon oldum tüm camiayla 13 kupa kazanmışız.

17 teknik adamla çalışmışız 20 senede. ‘Fenerbahçe’ye antrenör bulamıyoruz, insanlar gelemiyor’ diyor. Böyle bir söz hakarettir böyle bir şey olamaz. Sen parayı verirsen insan her yere gelir. Sen para veremezsen kimse gelmez. Sen bana ver 10 milyon Euro ben sana kimleri getiriyorum sen gör. Oyuncular da öyle. Sen Koç’sun ya. Sen benim gibi babası öğretmen aile çocuğu değilsin. Sen Koç’un farkında değilsin. Sen gereğini yap, yapmayacaksan aday olma. Burada 34 bin üye var birisi çıkar elbet. Bak rakip seçim yapıyor 5 tane aday çıkıyor. Bizde niye çıkmıyor.

Biz niye halka açtık kulübü. Niye çıkmıyorlar. Ben niye açtım bunu halka arzı. Ben kalacaksam ömür boyu açmazdım. Korkmayın çıkın aday olun. Kaybedin ne olacak bizde kaybettik. Bak para kazanmaya ailemizle zaman geçirmeye başladık herkes mutlu. Sizlerden ricamız lütfen kulübe daha çok sahip çıkın" dedi.

“52 tane oyuncu geldi kaç para verdi bilen var mı?”

Ali Koç’un birçok kulüple arasının iyi olduğunu ancak Fenerbahçe’ye söylediği kulüplerden 1 tane bile oyuncu gelmediğini söyleyen Aziz Yıldırım, “Niye, onların meblağı yüksek. 52 tane oyuncu geldi kaç para verdi bilen var mı? Şeffaf olacaklardı. Olmazlar bu zihniyetle. Kurumsal yapıymış yesinler kurumsalı. Böyle kurumsal yapı yok. Para yok Fenerbahçe batmış ama sen 52 oyuncu alabiliyorsun. Burada 292 trilyon borç 30 milyon Dolar’la bunu hallediyorsun.

Antrenörleri getiriyorsun; Cocu’ya 1.5m milyon tazminat veriyorsun. Maaş veriyorsun, kaça geldi? Mourinho’yu getirsen daha iyiydi. Mesut Özil ve İrfan Can Kahveci. Kahveci kaça alındı bilen var mı? 1 lira federasyona ödeme göstermediler veya gösterdiler 1 milyon en fazla. Ama önümüzdeki seneden sonra çok ödeme var. İrfan Can için Galatasaray ve Marsilya 4.5 milyon Euro bonservis bedeli verdiler. Biz kaça aldık? 11 milyon Euro’ya. Sakın beni yalanlamaya kalkmasınlar evrakları koyarım önlerine. Ali Bey’i kandırıyorlar bence, Galatasaray 9 verdi diye.

Önlerine koyuyorlar onlarda Galatasaray’a gitmesin diye alıyor. Paralara yazık, Fenerbahçe’ye yazık. Gazeteci soruyor, ‘Emre Belözoğlu şampiyon yapsaydı onunla devam edecek miydiniz’ diye, cevap veriyor; ‘ben belki olmayacaktım’ diyor. Hayda ne demek istiyor? Niyeti şu; şampiyon yapıp ondan sonra gitmek ve gittikten sonra Ali Koç Başkan Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı dedirtmek istiyor, tek derdi bu.

Ne enkaz bırakmış farkında değil. 20 senede yaptığım borçtan gazla 3 yılda yaptı hesaplar ortada. Yanış transferler çalışmalar. 52 tane oyuncu alsaydın 10 tane oyuncu alsaydın Aykut’u Hasan’ı tutsaydın, devam etseydin ama içine Aziz Yıldırım kaçmış” dedi.

“Bir daha hayatta düşünmüyorum başkanlığı”

Aziz Yıldırım, Ali Koç’un kendisi ile yarışmaya çalıştığını ifade ederek, “Benimle yarışamazsın ben sokakta büyüdüm. Ben bilye oynuyorum, sen pamuklara sarılarak yaşadın, biz çok dayak yedik. Ama Allah aşkına biraz yanına sağlam bir yönetim al. Yine duyduğum isimlerle gidersen olmaz. Saygın insanları al, ama onların titri olarak yüksekte olması lazım. Yoksa kalkmaz Fenerbahçe yükseğe. Buradaki arkadaşların hepsinin titri var.

Benim yönetimimden bir başkan Ali Koç, bir de TFF Başkanı Nihat Özdemir çıktı. Bıraksam bunların birisi başkan olurdu, ‘ben geleceğim siz durun’ dedim. Espriler yapıyorum bir daha hayatta düşünmüyorum başkanlığı. Arkadaşlarımdan biri olursa destekleyeceğim. Fenerbahçe’nin bundan sonra geleceği ile ilgili her hareketin içinde olacağız. Çekildi kenara oturdu yoktu.

Protokolde oturacağım, tribünde beni görecekler. Loca almayacağım, ben protokolde bedava oturacağım. Borç olabilir altından kalkabilirsin ancak mevcut yönetim yüzünden güven az. O durumun asla telafisi yok. Fenerbahçe’nin en büyük sorunu bu” şeklinde konuştu.

“Hiç kimse bu kulübü satamaz peşkeş çekemez”

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’nin Katar’a satması yönünde çıkan dedikodular ile ilgili olarak ise “Resim çekilmişiz, onlar da almadı ben ne yapıyım. O reklam işiydi, olmadı. Fenerbahçe’nin satılabilmesi için tüzük gereği genel kurul karar vermesi lazım. Genel kurul karar vermediği sürece siz yapamazsınız. Benim hayatım boyunca böyle bir düşüncem olmadı ve yaptığım açıklamada şu kısa yeri söyleyeyim.

Bir kere daha ifade etmek isteriz ki Fenerbahçe hiçbir siyasi kurulun, sosyal dini bir zümrenin altında olmadığı gibi hiçbir sermaye grubunun altında olmayacaktır. Adı ne olursa olsun hiç kimse bu kulübü satamaz peşkeş çekemez. Bu kulübün içinde yönetimlerinde, başkanlarında, hocacıları ve FETÖ’cüler gördüğüm veya hissettiğim an oradayım. Hocacı ve FETÖ’cüler bu kulübe giremez” diye konuştu.

“Bir daha enkaz edebiyatı yapmayın bana”

Aziz Yıldırım, 31.12.2017 tarihindeki faaliyet raporunu üyelere gönderdiğini ifade ederek, "Ben size 200 milyon borç bıraktım enkaz işte bu. Ben diyorum ki 500 milyon Euro mal varlığı bıraktım. 200 milyon Euro da borç bıraktım diyorum hadi o 300 olsun. Eğer bu 300, 500’ü geçerse ben bunu ödemeye hazırım. Bir daha enkaz edebiyatı yapmayın bana.

Galatasaray’dan da Beşiktaş’tan da iyi durumdayız. Beni iyice dinlesinler. Bu mal varlığı koyduğum rakamı söylerim veririm. Ben 5 tane arkadaşımı görevlendireceğim ve onlar gidip kulüpte bunları inceleyecekler, ne çıkarsa tutanak tutacaklar ve kamuoyuna bildirecekler. Bunu yapmazlarsa ben mahkemeye müracaat edeceğim. Öyle iftira atmak yok” ifadelerini kullandı.

“Tarih tersten yazılıyor”

Kendilerinin tarih yazdığını belirten Aziz Yıldırım, Koç dönemi için tarihin tersten yazıldığını ifade ederek, “3 yılda 52 transfer 6 teknik 2 sportif direktör. Hoca boşuna arıyor. Ben olsam Emre ile devam ederim, hiç gerek yok. Yeni getireceği macera olacak. Lider kalınan hafta sayısı 5 galibiyet yüzdesi 47.2 bundan dolayı yayın ve diğer gelirler düştü. İlk sezonda küme düşme tehlikesi, ikinci sezonda 6’ncı bitirme, 3’üncü sezonda yüzde yetmiş hazır denen kadronun 3’üncü bitirmesi.

3 sezon boyunca başka takımların şampiyonluğu izledik. Avrupa’ya gidilmedi. Burası Kadıköy buradan çıkış yok. Galatasaray’a var olan 20 yıllık yenilmezliğin, 23 yıllık Trabzonspor’a olan, 15 yıllık Beşiktaş’a olan yenilmezlik serilerinin bitişi. Fenerbahçe bu maçların haricinde Göztepe’ye 21, Gençlerbirliği’ne 21, Sivasspor’a 7 yıl sonra yenildi. Sahada yenilgi rekoru kırdık. Psikolojik üstünlük sona erdi. Kadıköy’de çıkış yok sözü sona erdi” diye konuştu.

“Volkan Ballı’yı göndermezsen seninle beraber göndereceğim”

Koç’un yönetim şeklini eleştiren Aziz Yıldırım, “Soyunma odasına giren başkan olmayacağım dedi, girdi, oyuncuları otobüsle İstanbul’a gönderdi kendisi uçakla döndü. Tribün mühendisliği yapmayacağız dedi taraftar platformu kurdu, taraftar Samandıra’da oyunculara ayar verdi. Trabzonsporlu Alper Boğuşlu’yu kadroya aldı sonra yol verdi gitti. En sevdiği adam Volkan Ballı.

Geçen hafta İlhan Bey Bodrum’da oturuyor, gelmiş sarılmış. O’na söylediği söz; Fenerbahçe şike yaptı. Volkan Ballı bunu söyledi ve diyor ki başkan buna alkolik demiş o yüzden öyle yazmış çizmiş. Ondan dolayı kızmış o tweeti atmış.

Bak Ali Koç sana sesleniyorum; bu Volkan Ballı’yı göndermezsen seninle beraber göndereceğim. 3 Temmuz’a ihanet edenlere bu kulüp içinde yer yok. Bunları temizle kulüpten. Bunlar olduğu müddetçe iyiler kazanamaz, bunları temizle. Kulüpçülük ayrı bir şey, şirket ayrı şey. Kulüp ruhunu kaybederse kulüp küçülür büyüme şansı olmaz” dedi.

Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım sözlerini son olarak, “Başkanlığı bıraktığımda bu imkanı bulamadım 20 yıllık dönemimde bana destek olan insanlara teşekkür etmek istiyorum. Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum.

Birçok tesiste bizlere yardımcı olup 6222 maddenin çıkmasında desteklerine teşekkür ederim. Bu süreç zorlu bir süreçti. Bu süreç içerisinde Metris’e gelenleri hep korkuttular. Bizim konuşmalarımız her akşam alıp polislere verdiler ondan insanlar çekiniyordu. Orada Rıdvan Dilmen vardı her akşam gelirdi saygılarımı sunuyorum” şeklinde tamamladı.

Ozan Buğra Koşar - Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.