GÜNDEM - 22 Haziran 2022 Çarşamba 13:21

Babasının yanındaki çocuğu haczettiler

A
A
A
Babasının yanındaki çocuğu haczettiler

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Dursun Türkan’ın 8 yaşındaki kızı, icra memurları tarafından zorla götürülerek annesine teslim edildi. Gözyaşları içinde götürülen kız çocuğunu ağlaması yürekleri dağladı.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Dursun Türkan (37), yıllardır çocuğunu görebilmek için hukuk mücadelesi veriyor. 8 yaşındaki kızının annesinin, 2018 yılında çocuğa bakamadığını söylemesiyle birlikte evladına kavuşan Türkan, daha sonra kızın yine anneye verilmesiyle birlikte hayal kırıklığına uğradı. Mahkemenin çocuğun yararını düşünerek babasının yanında kalmasını uygun görmesinin ardından kızını yanına alan Türkan, verilen ara kararla bir şok daha yaşadı. Zonguldak’tan torunlarını görmeye gelen anne ve babasıyla vakit geçiren Türkan’ın evine icra memurları ve polis ekipleri geldi. Neye uğradığını şaşıran ailenin yanından zorla alınan küçük kız, anneye götürüldü. Mağdur baba ise o anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Türkan şimdi evladı yerine onun oyuncaklarını severken, torunlarını görmeye gelen babaanne ve dedesi ise gözyaşları içinde kaldı.

“Polis karakoluna ‘Çocuğumu kaçırdı’ diye ifade veriyorlar”

2018 yılında çocuğunun annesinin kendisini aradığını söyleyen Dursun Türkan, “Çocuğa bakamadığını ve gelip Bilecik’ten almamı söyledi. Ben de çocuğumu almak için oraya gittim. Orada bir avukat yoluyla tutanak düzenlenmiş. Çocuğumun annesinin tutanakta yazdığı şu; ‘Çocuğu babasına sağ salim teslim ediyorum. Bundan sonra bütün ihtiyaçları babası Dursun Türkkan tarafından karşılanacak’ diye yazmış. Çocuğu oradan teslim aldım. Arkamdan Cumhuriyet savcılığına, polis karakoluna ‘Çocuğumu kaçırdı’ diye ifade veriyorlar, şikayette bulunuyorlar. Çocuk teslim tutanağıyla birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına giderek bu kağıdı gösteriyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı da iki imzayı karşılaştırarak çocuk teslim tutanağının gerçek olduğunu söylüyor. Çocuğun annesi ondan sonra beni tekrar aradı, 2 günlüğüne çocuğunu görmek istediğini söyledi. Ben de çocuğu anaokuluna yazdıracağımı söyledim. ‘2 gün bizde kalsın sonra tekrar alırsın’ dediler. Çocuğu annesine verdim, o süreçten itibaren yaklaşık birkaç yıl alamadım çocuğumu” dedi.

Babasının yanındaki çocuğu haczettiler

“Çocuğumun ayaklarının kan revan içinde olduğunu gördüm”

Eski eşinin yaşadığı eve giderek çocuğunu görmek istediğini söylediğini aktaran Türkan, “Çocuğum dışarıdaydı, sonra yanıma gelince ayaklarının yara bere içinde, kan revan içinde olduğunu gördüm. ‘Bu çocuğun hali ne ?’ dediğimde sessiz kaldılar. ‘Bu çocuğu neden doktora götürmüyorsunuz?’ dedim. Ben baba olarak çocuğumu doktora götürmek istediğimi söyledim. Üvey dede tarafından bana ‘Sen çocuğu doktora götüremezsin, burada biz varız’ gibi şeyler söylendi. Üvey dede çocuğum konusunda sürekli müdahil oluyor. Öz dedesi değil, bir şey değil. Ben ısrar edince çocuğu bana 1 günlüğüne vermeye karar verdiler. Ben bu konu hakkında Aile İçi Şiddet Bürosuna kaç defa başvurdum. Çocuğumun şiddete maruz kaldığını söyledim. Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundum. Çocuğum hakkında, kişiler hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmadı. Ben bu konuda çok mağduriyet yaşadım. Çocuğumun psikolojini düzelttim, velayet davası açtım” diye konuştu.

Babasının yanındaki çocuğu haczettiler

“Çocuk üvey dede tarafından kömürlüğe kitlendiğini söylüyor”

Dava çerçevesinde görülen 2. mahkemede çocuğun üstün yararı sebebiyle babanın yanında kalmasına kanaat verildiğini kaydeden Türkan, “Çocuk, şiddete maruz kaldığını, üvey dede tarafından kömürlüğe kitlendiğini söylüyor. Şiddete maruz kaldığına dair değil de benim yanımdayken okula gitmediğine kanaat veriliyor. Çocuğun anneye verilmesi isteniyor. Şu anda da bir ara karar çıkarılmış. Benim hiçbir şeyden haberim yok. İcra memurları geldi. İcra memurları sadece icrasıyla mükelleftir. İcra memurlarının yanında psikolog da var. Psikoloğun görevi çocuğu ikna etmektir. Ama icra memurları sürekli müdahil oldular, çocuğumun psikolojisini bozdular. Çocuğum anneye veriliyor, benim bundan haberim yok. Tebligat, hiçbir şey gelmedi. Ailem komple perişan oldu.

Babasının yanındaki çocuğu haczettiler

Bir baba olarak çocuğum öyle bir elimden alındı ki, polis tarafından boynundan tutuldu, kolu zedelendi. Şiddete bile maruz kaldı bugün. Çocuk o anda ‘Ben babamla kalacağım’ diyordu. Annesinden şiddet gördüğünü, üvey dede tarafından kömürlüğe kitlendiğini söylüyordu, ‘Onlara gitmek istemiyorum, ben babamın yanında mutluyum’ diyordu. Hala daha çocuğa baskı yaptılar. Baskıyla, zorla alındı benim çocuğum elimden. Üvey dedenin 2 evladı madde bağımlılığından ölmüş. Bu konuyu ben Cumhuriyet Başsavcılığına da söyledim. Çocuğumun onların yanında kalmasını istemiyorum” şeklinde konuştu.

Mustafa Uslu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.