GÜNDEM - 04 Temmuz 2020 Cumartesi 00:00

Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

A
A
A
Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

Antalya’nın Alanya ilçesinde bir hastanede bademcik ameliyatı geçirdikten sonra kanama nedeniyle tekrar hastaneye kaldırılan 3.5 yaşındaki Sevgi Önal, bitkisel hayata girdi. Yaklaşık 14 aydır evinde bitkisel hayatta yaşam mücadelesi veren minik Sevgi’nin ailesi yetkililerden uzanacak yardım elini bekliyor.

Alanya'da yaşayan Seval-Osman Önal çiftinin 2 çocuğundan biri olan 3.5 yaşındaki kızları Sevgi Önal’ın bademciğinde iltihap görülmeye başlandı. Geçen yıl 25 Nisan’da bademcik şikayetiyle ilçede özel bir hastaneye götürülen Sevgi Önal burada ameliyat oldu. Ameliyattan 8 gün sonra bademciğinde kanama meydana gelen minik kız, Alanya'da farklı bir hastaneye götürüldü.

Burada bir operasyon daha geçiren ve kan yutması sonucu beyinde hasarlar oluştuğu tespit edilen Önal daha sonra ambulans helikopteriyle Antalya'daki bir hastaneye sevk edildi. Kanamadan kaynaklı beyine oksijen gitmemesinden dolayı ciddi hasarlar meydana gelmesi nedeniyle yoğun bakım ünitesinde 3 ay gözlem altında tutulan Önal, bitkisel hayata girmesinin ardından evine getirildi. Yaklaşık 14 aydır cihaza bağlı olarak evinde bitkisel hayatta yaşamını sürdüren Sevgi Önal’ın ailesi yetkililerden yardım bekliyor.

“Beyni tamamen hasar aldığı için 14 aydır bitkisel hayatta”

Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

Yetkililerden yardım isteyen anne Seval Önal (26), yaşanan süreci anlattı. Önal, “Kızım geçen yıl 25 Nisan’da bademcik ameliyatı oldu. Ameliyattan 8 gün sonra bademcik kısmında kanama meydana geldi. Daha sonra kan yutmasıyla kalbi durarak beynine oksijen gitmemeye başladı. Oksijen gitmemesi sonucu da beyninde hasarlar oluştu. Doktorların tabiriyle Sevgi’nin beyni tamamen hasar aldığı için bitkisel hayatta 14 aydır” dedi.

“Hastanede kızımın kalbi durdu”

Kızının bademcik ameliyatının Alanya’da özel bir hastanede olduğunu aktaran Önal, “Ameliyattan sonra Sevgi’nin kanaması olduğunda hastaneye yetiştirdik. Doktorlar fazla ilgi göstermedi. Sevgi’yi benim kucağımda tedavi etti. Bana dediği tek şey; ‘Yara kabuk bağlamıştır ondan ötürü kanama olmuştur’ bizler de 'siz doktorsunuz biz size inanıyoruz' dedik. Sonrasında evimize geldik. Ertesi gün saat 11.30 sıralarında kızımın yine kanaması oldu. Komşularım sayesinde kızımı tekrar hastaneye götürdük. Hastanede kızımın kalbi durdu. Doktorlar önce öldü dediler, sonra ölmedi tekrar hayata tutundu.

Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

Daha sonra bir kanama daha meydana geldi, Sevgi’yi tekrar ameliyata aldılar. Ameliyat 2.5 saat sürdü. Akşam saatlerinde Sevgi’yi helikopter ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüler. Burada 3 ay yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakım sürecinde ara ara Sevgi’nin nefesi kesildi ve kalbi durdu. Ama çok şükür hayata tutunmayı başardı. Hastanede geçirilen 3 aylık sürenin sonunda ‘Artık yapılacak hiçbir şey yok, Sevgi hiçbir zaman uyanmayacak.

Uyansa bile eskisi gibi olmayacak. Sizi evinize yollayacağız. Makine alacaksınız’ dendi. Makine alacak gücümüz yoktu çünkü eşimle beraber ikimizde çalışmıyorduk. Ailemin de maddi imkanı yoktu. Antalya Kan Bankası tarafından masraflar için yardım kampanyası başlatıldı. Bu kampanya sayesinde Sevgi’nin makinelerini almayı başardık. Allah hepsinden razı olsun. Sonrası evimizdeyiz, evimiz yoğun bakım oldu ve Sevgi hiç uyanmadı” diye konuştu.

Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

“Kızımın saçlarını hiç kestirmedim, yoğun bakımda kestirmek istediler”

Sevgi’nin sapasağlam, gülen, oynayan bir çocuk olduğunu söyleyerek gözyaşlarına hakim olmayan anne Önal, şunları söyledi: “Kızımın saçlarını hiç kestirmedim, yoğun bakımda kestirmek istediler. Kızım taratmazdı ama saçlarını şimdi ben tarıyorum. Kıyafetlerini giydiremiyorum artık olmuyor. Gün geçtikçe daha fazla kilo alıyor. Ufacık da olsa bir umudumuz olsun bizim. Kızım hadi kalk, sana yalvarıyorum kızım hadi kalk. Annem ben dayanmıyorum artık. Oğluma ben cevap veremiyorum artık. Kardeşim ne zaman iyileşecek dediğinde ona bir şeyler söyleyemiyorum. Bizi bu hale getirdiler. Ben yine hiçbir şey söylemiyorum. Onların da çocukları var, evlatları var. En azından gelip görsünler.”

Anne Önal, yanlış tedavi uyguladığını öne sürdüğü doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve sürecin devam ettiğini söyledi.

Erdal Anak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.