POLİTİKA - 14 Temmuz 2019 Pazar 19:15

Bahçeli: 'Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir'

A
A
A
Bahçeli: 'Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Çankırılılara hitap etti. Bahçeli, "Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir. Ya kanlı terör bitecek ya da terör milli birliğimizi kemirecektir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda yaptığı konuşmada, "Bunlar S-400 füze ve hava savunma sisteminin etaplar halinde ülkemize gelişinden rahatsız ve memnuniyetsizdir" dedi. 

Bahçeli, "Çok şükür bir kez daha Çankırı’dayız, yeniden sizlerle kucaklaşıyoruz. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde partimizin siyasi sorumluluğuna emanet edilen belediyelerimizi ‘Teşekkür-Tebrik-Takdir’ temasıyla planladığımız ziyaret programları kapsamında dördüncü durak olarak Çankırı’da bulunuyoruz. Çankırı’nın demokratik tercihi, Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek ve teveccühü bizim nazarımızda muazzam bir taltif ve mükâfattır. Bunun değerini kesinlikle bileceğiz, emanetin hakkını vereceğiz. 13 Mart 2019’da Çankırı’da yapmış olduğumuz açık hava toplantısında, ‘Çankırı için elimizi taşın altına koymak istiyoruz’ demiştim. Çankırı Belediyesine üç hilalin yakışacağını söylemiştim. Bununla birlikte ‘Çankırı’da MHP’nin zamanı geldi’ öngörüsünde bulunmuştum. Çok şükür o zaman gelmiş, MHP’de gönüller buluşmuş, Çankırı Belediyesinde üç hilal yükselmiştir. 31 Mart seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisine oy veren, belediye başkan adaylarımızı destekleyen Çankırılı kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. 

Bahçeli şöyle devam etti: "Doğu Akdeniz’deki varlığımızdan diplomatik mesajlarla endişe duyduklarını açıklayanlar yeri gelirse, bu milletin ayranı kabarırsa küstahlıklarının bedelini sonuna kadar ödemek durumunda kalacaklardır. Türkiye, milli güvenliğinin ve tarihsel haklarının savunulması için atak ve aktif olmak durumundadır. Kara ve deniz sınırlarımızın emniyete alınması mecburidir. Bu maksatla 12 Temmuz 2019 gecesi Irak’ın kuzeyinde yuvalanan teröristlere karşı başlatılan 2.Pençe Operasyonu’nun gittiği yere taşınması, Hakurk, Kandil ve çevresinin tepeden tırnağa temizliği artık beka meselesidir. Ya kanlı terör bitecek ya da terör milli birliğimizi kemirecektir. Ya zalimler imha edilecek ya da mazlumlar kaybedecektir. Dikkat ediniz, HDP’yle ittifak yapanlar terör karşısında seslerini çıkarmıyorlar. Çünkü tarafları bellidir, safları netleşmiştir. İP’yi Meclis sıralarına taşıyan, koltuklarına oturtan PKK’nın siyasi aparatı HDP’dir. CHP’ye hem 31 Mart’ta hem de 23 Haziran İstanbul seçiminde destek veren mihraklar bilinmektedir. Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK’lı hainler, 15 Temmuz’da işgale kalkışan FETÖ’cüler CHP’nin, İP’in yoldaşı, kader ortaklarıdır. Bunlar S-400 füze ve hava savunma sisteminin etaplar halinde ülkemize gelişinden rahatsız ve memnuniyetsizdir. Bunlar ekonomik teröristlerin faiz, kur, enflasyon üzerinden açtığı zulüm cephesine tepki göstermeyen işbirlikçilerdir. Bunlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tartışmaya açmak isteyen, aynı zamanda sistemin tıkanmasını, devletin köhne ve kötürüm hale düşmesini projelendiren siyasi defolardır." 

Bahçeli son olarak, "Biz bunlara boşuna zillet demiyoruz. Biz bunlara boş yere fitne ve nifak siyaseti tanımı getirmiyoruz. PYD-YPG’ye terör örgütü diyemeyenler açıktadır. Milli bekayı karalamak ve Çankırı’nın umutlarını yıkmak isteyenlerin hüviyet ve hedefleri aşikardır. Ancak CHP’nin, İP’in, HDP’nin hevesleri kursaklarında kalmaya mahkumdur. Başaramayacaklar, tuzakları başlarına geçecektir. Çırpınmaları beyhudedir, oyunları mutlaka bozulacaktır. Türk milleti istiklaline sahip çıkacaktır. Çankırılı kardeşlerim istikbal haklarını çiğnetmeyecektir. Milli beka ve milli birliği temel alarak 16 Nisan 2017’de bizzat Türk milletinin parlak bir geleceğe ulaşmak maksadıyla kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yıpratmaya kimsenin nefesi yetmeyecektir. Karar milletindir. Egemenlik milletindir. Milletin sözünün üstüne söz asla olamayacaktır. Geleceğin kudreti Türkiye Cumhuriyeti’dir. Gelecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle inşa edilecektir. 2023’ün siyasi, ekonomik, toplumsal, kurumsal, ahlaki ve tarihi hedeflerine elbirliğiyle ulaşılacaktır, kaldı ki ulaşılması zorunludur. Devlet ve toplum hayatımıza ölümcül virüs gibi nüfuz eden FETÖ’nün son kalıntıları hukuk içinde temizlenecek, PKK/YPG’ye hem Irak’ın hem de Suriye’nin kuzeyinde hayat ve varlık imkanı tanınmayacaktır. İnanıyorum ki, Türkiye bölgesinde ve küresel sistemde bir yıldız gibi parlayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi 15 Temmuz’dan sonra kritik ve stratejik bir evreye giren ülkemizin hak ve çıkarlarının korunması hususunda sorumlu, ahlaklı, tutarlı ve milli siyasetini sonuna kadar sürdürecektir. Bizim derdimiz Çankırı’nın dirliğidir. Bizim amacımız Türkiye’nin huzurunu güvenceye kavuşturmak, Türk milletinin varoluşunu müdafaa etmektir. Yapacağız, başaracağız, mutlaka hep birlikte yükseldikçe yükseleceğiz. Çıkarcılar güç birliği yaparlarsa yapsınlar, karşılarında biz varız. Hainler el birliği yaparlarsa yapsınlar, alayını karşılamaya imanla hazırız. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Biz Cumhur İttifakı’yız. Biz büyük Türk milletiyiz." şeklinde konuştu.  

Hilmi Çelikel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.