MHP - 10 Mayıs 2015 Pazar 15:16

Bahçeli'den Davutoğlu'na Mersin cevabı

A
A
A
Bahçeli'den Davutoğlu'na  Mersin cevabı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Davutoğlu’nun dün Mersin’de kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalarına Aydın’dan cevap verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Aydın’da düzenlenen mitingde partilileriyle buluştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin saat 12.00 olarak açıklanan Aydın mitingi yaklaşık 1,5 saat gecikmeli olarak başladı. Efeleri ilçesi İstasyon Meydanı’nda seçim vaatlerini açıklayan Bahçeli’ye TBMM İdare Amiri Ali Uzunırmak ve MHP Aydın milletvekili adayları eşlik etti.

Aydınlıları ve tüm ilçeleri selamlayarak sözlerine başlayan MHP Lideri Bahçeli, seçimlere sadece 29 gün kaldığını söyledi. MHP’nin demokrasi mücadelesinden alnının akıyla çıkacağını belirten Bahçeli, “Heyecanlıyız, çünkü iktidara geleceğiz. Kararlıyız, çünkü ülkenin ve Aydın’ın önünü aydınlatacağız. Anlamlı bir günde sizlerleyim. Bugün Anneler Günü. Anne hoşgörü, sevgi ve ilgidir. Annelerimiz bizim göz nurumuz ve kurumayacak kaynaklarımızdır. Ömürleri yettiği sürece arkamızda duran manevi kalelerdir. Onlara çok şey borçluyuz. Anneler sevgi sancağıdır, bereket ve dua hazinesidir. Şefkat abidesi annelerimizi kırmayalım ve onların gönüllerini alalım. Yorgun bakışlarını neşelendirelim. Unutmayalım ki, bereket büyüklerdedir. Cennet annelerin ayaklarının atındadır. Başta şehit anneleri olmak üzere evlat acısı çeken annelerimizin acılarını paylaşalım. Analarımıza kalplerimizi açalım. Nerede yaşıyor olursa olsun, tüm annelerimizin Anneler Gününü kutluyorum. Hepsini duasında olmayı diliyorum” diye konuştu.

Yıllardır annelerin gözyaşlarının istismar edildiğini ve korkularıyla oynandığını öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de analık duygusu bu kadar hiç oynanmadı. Bir yanda PKK ile masaya oturdular, diğer yanda ‘Analar ağlamasın’ sözüyle ihaneti maskelediler. Bir yanda İmranlı’da taviz ve teslimiyet mesaisine kaldılar, diğer yanda ‘Analar ağlamasın2 sözlerinin arkasına saklandılar. Açılım dediler, açılmadık. Değişim dediler, değişilmedik, yarılmadık bir şey bırakmadılar. Çözüm dediler, çözülmenin kapaklarını açtılar. Barış dediler, batışın ve bitişin kapısını araladılar. Ne var ki, analarımız ağlamaya devam etti. Teröriste dağdaki genç dediler, şehit analarını bir kez daha ağlattılar. Katille maktulü aynı kefeye koyup, şehitlerimizin kemiklerini sızlattılar. Mehmetçiği ensesinden vuranlarla kamp pazarlığı kurdular, Türklüğe kefen biçen kahpelerle bok kafesine girdiler. İslam’a zehir saçan, kin kusan, Müslümanlara ölüm yağdıran kiralık tetikçilerle aynı yolun yolcusu oldular. Bu ağır tahribata yol açan, işbirlikçilere yol gösteren, ikiyüzlülere yol yordam öğreten, saldırganlara yardım eden uyduruk Başbakan ve saraya çöreklenen 17-25 Erdoğan’dır. Türkiye hiç böyle bir iktidar görmemiştir. Türk milleti hiç bu tür bir kara borsa siyasete rastlamamıştır. Yalan, inkar, riya, talan ve yağma bunlardadır. Aldatma bunların mesleği haleline gelmiştir. Biliyorum Aydın bunlara yüz vermez. Biliyorum Aydın bu yüzsüzlere fırsat ve şans tanımaz. Çünkü Aydın milli duruşun yanında ve temizliğin çizgisindir”

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NA MERSİN CEVABI

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu 17 Ocak 2015 tarihinde AK Parti Aydın İl Kongresi’nde kullandığı “Ordular dağılmış, düşman Anadolu’nun içerisine doğru ilerlerken izzetli Aydın efeleri, Türkmen yiğitleri ve zeybekler ayağa kalkarak bu toprakları ezeli ve ebedi Türk yurdu oldu” sözleriyle eleştiren Bahçeli, şunları söyledi: “Davutoğlu, Aydın’a gelince birden bu toprakların Türk yurdu olduğunu fark etmiştir. Fakat aynı Davutoğlu, Adıyaman’a gidince başka, Bitlis’e varınca başka ama Aydın’a gelince bambaşka bir dil kullanmaktadır. Diyarbakır’da ‘Serok Ahmet’, Adıyaman’da ‘Mele Ahmet’, Osmani’ye ‘Ahmet Sani’ olan, Kobani savunan, Kandil’i selamlayan, batıda bayrak diyen, Türkmen ve Yörük sömürüsü yapan Davutoğlu’nun ayarı hepten bozulmuş, şaftı tamamen kaymıştır. Başbakan kartvizitinde boş yer kalamamıştır. Başbakan unvan konusunda rekor kırmıştır. Dün Mersin’de şahsımı hedef alarak, 2002’de Türkiye’nin itibarını sorgulamıştır. TSK’nın kendi silahlarını kullanıp kullanmadığını yargılamıştır. Durmamış, yorulmamış, kontrolsüz şekilde Milli gemimizin olup olmadığını tartışmıştır. Sayın Davutoğlu, gemiden kastın bakan ve başbakan çocuklarının filoları ise elbette bizim ne milli, gayri milli bir gemiciğimiz dahi olmamıştır. Davutoğlu, Erdoğan’ın limanında demirli duran, evlatlarının üstüne kayıtlı gemileri milli olarak görüyorsa, bunu da yutturacağını sanıyorsa, merak buyurmasın er geç Aydınlıdan hak ettiği cevabı alacaktır. 2002’de TSK’nın kendi silahlarını kullanmadığını utanmadan söyleyen Davutoğlu şunu bilmelidir ki; Terörü 2002’de sıfırlayan milletten desteğini alan TSK’dır. Dün silahlar teröristlere çevrilmişti. Bugün ise süngü düşmüştür.
Dün terörle mücadele onurluca yürütülüyordu. Bugün ise terörle mütareke ve müzakere hayasızca ilerletilmektedir. Şu günlerde askeri kışlalara kapatan, polisleri karakollara hapseden, TSK’ya silah bıraktıran, TSK’nın elini tutan, özel adamlarıyla birlikte Davutoğlu ve saraydaki ağasıdır. Davutoğlu’nun konuşacak yüzü yoktur. Savurduğu yalan, öğüttüğü aldatmadır. Davutoğlu acemice ve aceleci şekilde konuştukça, Erdoğan’a yaranma kaygısı taşıdıkça batmakta, bitmektedir. Başbakan desteksiz atmaktan rahatsız olmamaktadır. Davutoğlu’nun Gül’e laf yetiştirmesi, Pensilvanyayla yakınlığını alttan alta ima etmesi bal gibi Erdoğan tertibidir. Ve Davutoğlu konu mankenliği yapmanın yanında, saray tetikçiliğine soyunarak eski dostluklara sırt dönmektedir. Bu tip bir alçalmaya; göze girmek, övgü almak, alkış toplamak maksadıyla tevessül etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı işte böyle birisidir. Çeyrek Başbakan, düşe kalka 7 Haziran’a gitmektedir. Aslında ne Başbakanlık yaptığı bellidir, ne de parti genel başkanı olduğu nettir. Davutoğlu belirsiz ve tanımsız bir şahsiyettir.

Hükmü şahsiyetini Erdoğan’a bağlamış, ipleri Erdoğan’ın eline vermiştir. Davutoğlu Erdoğan’a çalışan, başkanlık sistemi için mücadele veren Truva Atıdır. 7 Haziran’dan sonra ise her hal ve şartta miadı dolacak, buruşturulup kenara koyulacaktır. Zira Erdoğan’ın başkanlık rüyası gerçek olursa Davutoğlu’na ihtiyaç kalmayacaktır. Gerçekleşmezse, olacak olan da budur, siyasi kariyeri sona erecek, imaj ve saygınlığını gölgelediği Başbakanlıktan tepe taklak düşecektir”

“AKP, AYDIN’A SIRTINI DÖNMÜŞTÜR”

“Türkiye ekonomisi yoğun bakımdadır” diyen Bahçeli, “Tarım ve turizm cenneti olan Aydın’ın kaynakları heba olmaktadır. İncir, zeytin, pamuk, kestane ve çilek üreticimizin zorluklarla mücadele etmektedir. Turizm can çekişmektedir. Turistler Aydın’ı terci etmemektedir. Aydın, dünyaya açılan penceremizdir. AKP hükümeti Aydın’a sırtını dönmüştür, Aydın’ı unutulmuşluğa terk edilmiştir. Aydın iş, havaalanı, lojistik merkezi, demiryolu, otoban, modern bir stadyum, spor tesisleri, yeni bir vakıf üniversitesi ve hizmet beklemektedir. Aydınlı kardeşim başka yerde çare arama; biz varız. Aydın neyi istiyorsa, biz yapmaya hazırız. Onun için oyunuzu 7 Haziranda Üç Hilale vurun. Kaçak saray yapan ve villalarda hasılat sayanlar; sizin ve çocuklarınızın geleceğinizden çalmıştır. Erdoğan’ın oğlu parlak bir iş adamı olurken, sizlerin çocukları iş diye kıvranmaktadır. Üreten sizsizin, üleşen onlardır. Yorulan sissiniz, yolan onlardır. Bunlara dur demek için bizim yürüyün. Bizimle yürümek için beklemeye gerek yoktur” şeklinde konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ELEŞTİRDİ

Türkiye’nin sorunlarla boğuşurken tartışılması gereken konunun ‘Başkanlık sistemi’ olmadığını avunan Bahçeli, “Başkanlık sisteminin faziletleri konusunda söylediklerinin tümü yalandır ve aldatmacadır. ‘Türkiye prangalardan kurtulsun ve şaha kalksın, daha hızlı karar alınsın, daha süratli iş yapılsın’ sözleri, gerçek ve sinsi amaçların üzerini örtmek için piyasaya sürülen yalanlardır. Amaç başkadır, hesap başkadır. Bu da Türkiye’yi bölünmeye götürecektir. Başkanlık sistemi, bu ihanet sürecinin sonuçlandırılması için istenmektedir”

SEÇİM VAATLERİNİ SIRALADI

Konuşmasında MHP’nin seçim vaatlerine de yer veren Bahçeli, beş ana projeyle Türkiye’nin sorunlarını çözeceklerini iddia etti. Ekonominin büyüyeceğini, insanları huzur ve refaha kavuşturacaklarını savunan Bahçeli, “Ülkemizi 2023’de bölgesel güç hale gelecektir. Türk Malı ürünler dünya markası hale gelecektir. Emekli kardeşim biliyorum, düşük aylığınla geçinemiyorsun. Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2 bin 800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yürüyün. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını yükselteceğiz. Kamu çalışanlarımızın çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylığına yansıtacağız. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini çözeceğiz. Asgari ücretle çalışan kardeşlerim, neler çektiğinizin farkındayım. Asgari ücreti net 1400 liraya çıkarmak, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım desteği vermek, evi olmayan muhtaç ailelere 250 lira kira yardımı yapmak için bizimle yürü Aydın. Büyükşehirlerde evi olmayan asgari ücretle geçinen kardeşimizin bin 750 lira alabilmesi için bizimle yürü Türkiye. İmamsız ve müezzinsiz cami kalmaması için bizimle yürü Aydın. Köy ve mahalle muhtarları maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az bin 400 lira olması için bizimle yürü Aydın. Çiftçi kardeşim Allah’ın izniyle yüzünü güldüreceğiz. Başta mazot, gübre ve yem olmak üzere temel girdileri ucuza alabileceksin. Ve mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldırmak için bizimle yürü Aydın. Belinizi büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indirmek için bizimle yürü Aydın. Esnaf ve sanatkar kardeşim, yeni işyeri açtıysan, 5 yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız. İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı 5 yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımız duy sesimizi, aldığın yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaksınız. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesini yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gideceğiz. Esnaf ve sanatkarımızın emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine son vereceğiz. İşsiz kardeşim, sanayicilerimiz meraklanmayın, üreten ekonomi programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Yoksul kardeşim, 30 gün daha dayan, senin sorunlarını hepten bitireceğiz. Bugüne kadar kim hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımlar refah artışı kapsamında artırılıp devam ettirilecektir. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira ‘Aile Desteği’ adı altında ödeme yapacağız. 65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız. Yaşlısına bakmakla yükümlü ailelere sosyal bakım yardımını helalinden vereceğiz. Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza vermekle kalmayacak, istihdam amaçlı olarak bedelsiz büyük ya da küçükbaş hayvan vereceğiz. Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız. İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz. 6 yaş altı bebek ve çocuklar ile hamile veya lohusa annelere şartlı sağlık yardımını artıracağız. 200 kilowatsaat elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza faturanın yüzde 75’ini geri ödeyeceğiz. Engelli kardeşim seni asla unutmayız. 18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimize 600 lira, diğer engelli aylığı ve 18 yaş altı engelli aylığını 400 liraya çıkaracağız”
MHP Lideri Bahçeli, Aydın mitinginin ardından sevgi gösterileri arasında alandan ayrılarak, Denizli’de gerçekleştireceği mitinge gitmek üzere karayolu ile kentten ayrıldı. 

İBRAHİM KILINÇ - MEHMET BARLAS - MEHMET SARIKAYA - RUCHAN DURGUT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.