POLİTİKA - 03 Mayıs 2019 Cuma 12:34

Bakan Akar: 'F-35’ler için tesislerimiz, üssümüz hazır'

A
A
A
Bakan Akar: 'F-35’ler için tesislerimiz, üssümüz hazır'

Milli Savurma Bakanı Hulusi Akar, F-35 uçaklarının Türkiye'ye teslimine ilişkin, “Şu anda 4 uçak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim edilmiş bulunmakta. Bunlar bizim uçağımız olarak orada eğitimlerde kullanılmakta. Kasım ayında da diğer uçakların Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. Malatya'da bu konuda yapılması gereken hazırlıklarımızı yaptık, tesislerimiz, üssümüz hazır, uçaklarımızın gelmesini bekliyoruz" dedi.

Milli Savunma Bakanı Akar, TÜYAP'taki IDEF'19 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin sorulara cevap verdi. İDEF'19 hakkında “Bu fuar bizim yüz akımız olmaya devam ediyor. Türkiye'nin bir markası haline gelmiş bir fuar" diyen Bakan Akar, fuara 53 ülkeden bin 61 firmanın katıldığını kaydetti. Akar, “Bu bizim için gurur verici sonuç. Ayrıca 71 ülkeden de bakanlar, bakan yardımcıları, genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları, onların temsilcileri var" diye konuştu.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile görüşmesi ile ilgili soru üzerine Akar, “Büyükelçi Sayın Jeffrey nezaket göstererek İstanbul'a geldi. Burada çok yararlı, olumlu bir görüşme yaptık. Bütün görüşlerimizi, tezlerimizi, tekliflerimizi, taleplerimizi açık şekilde masaya koyduk, kendileri de bunu büyük anlayışla dinlediler. Daha önceki görüşmelerimizde ortaya koyduğumuz görüşlerimizi tekrarlamakla birlikte bizim görüşlerimize Jeffrey ve heyetinin yaklaştığını görmekten de son derece mutlu oldum. Dileğimiz, temennimiz önümüzdeki günlerde yapacağımız diğer görüşmelerle de güvenli bölge başta olmak üzere ikili konularda birbirimize yaklaşacağımızı görüyorum.

Biz Fırat'ın doğusunda ülkemize, halkımıza, sınırlarımıza bir terör tehdidi olmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Bunun için alınması gereken ne tedbir varsa bunları almaya çalışıyoruz. Gayretimiz bu. Bu manada dostumuz, müttefikimiz, stratejik ortağımız ABD'den bizim talebimiz, PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'nin bir an önce bölgeden çıkarılmasını, bunların silahlarının toplanmasını ve sınırlarımızdan en az 30-40 kilometre güneye doğru götürülmesidir" şeklinde konuştu.

Bakan Akar, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile yaptığı görüşmeye ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“30-40 kilometrede terör örgütü PKK/YPG'nin herhangi bir unsurunun olmamasını talep ediyoruz. Bu konuda başlangıçtan itibaren ABD'nin bazı tutumu var. Bu tutumda bazı esneklikler olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bizim görüşlerimize yaklaştıklarını da memnuniyetle müşahede ediyoruz. Ayrıca bu görüşmelerin faydalı olduğu kanaatinde olmakla beraber aynı zamanda dostlarımıza, Sayın Jeffrey'e bir kez daha ciddi şekilde zaman kaybettiğimizi, dolayısıyla bu zaman kaybının bir anlamda teröristlere imkan, fırsat verdiğini, bunun da ülkemizin, milletimizin, halkımızın güvenliğini risk altına attığını, bundan bir an önce kurtulmamız gerektiğini kendilerine ifade ettim."

Güvenli bölgenin ne zaman devreye gireceğine ilişkin konuşan Bakan Akar, ”Zamanla ilgili kullandığımız terim 'bir an önce.' Bir an önce bu konuda ikili karar, tedbir almamız. Daha önce beraber çalıştık, mümkün olmayınca Fırat Kalkanı Harekatı'nı tek taraflı Türkiye olarak yaptık. Böyle bir durumda kalmak istemediğimizi kendilerine bir kez daha ifade ettim" diye konuştu.

Bakan Akar, güvenli bölgenin kontrolünün kimde olacağına ilişkin ise, “Güvenli bölgede hiçbir şekilde terör örgütü PKK/YPG unsuru olmaması gerekir. Daha önce ABD'liler tarafından bazı koalisyon, Avrupa, NATO ülkelerine kara kuvvetleri unsurları göndermeleri konusunda bir teklif oldu. Bu teklife kimse olumlu yanıt vermedi. Bu nedenle biz diyoruz ki, Türkiye bu manada askeri ile diğer idari, lojistik unsurları ile burada faaliyet göstermeye yeteneği ve durumu müsait olan tek ülke, tek silahlı kuvvetler konumunda. Bu nedenle biz birlikte iş yapmak istediğimizi kendilerine ifade ettik. Bunu yapabileceğimizi söyledik" dedi.

“Şu anda 4 uçak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim edilmiş bulunmakta”

F-35 savaş uçağı projesindeki son durum ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'n konuya ilişkin değerlendirmesi ve proje dışına çıkarılma durumunda başka planların olup olmadığı soruları üzerine Bakan Akar, “Biz 9 ülkenin bulunduğu bir ortaklıktan bahsediyoruz. Başlangıçtan itibaren F-35 ile ilgili taahhüt ettiğimiz bütün yükümlülükleri aksaksız, eksiksiz yerine getirmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Bize mali, hukuku, idari bakımdan ne kadar sorumluluk verilmişse bunların hepsini yerine getirmiş bulunuyoruz. Bunu ABD tarafı da diğer ilgili taraflar da beyanlarında ifade ediyorlar.

Ayrıca biz ortağız. Bu ortaklıkta 'S-400 alırsanız ortaklıktan çıkarılırsınız' diye bir madde söz konusu değil. Herhangi bir ülkenin, ortaklardan birinin isteği doğrultusunda bizim ortaklıktan çıkarılmamız hakka, adalete, hukuka uygun olmaz. Böyle bir şey söz konusu olmamalı. Tabii ki eğer Türkiye bir şekilde bu ortaklıktan çıkarılırsa bunun mali, hukuk ve lojistik bakımından diğer ortaklara getireceği ve onların muhtemelen taşıyamayacağı çok ciddi yükler olacaktır. Bu nedenle bu konuda tarafların çok dikkatli, hassas olması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu konudaki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Şu ana kadar ki yapılan çalışmalar da yine planlandığı şekilde devam etti. Pilotlarımız, bakım personelimiz ABD'de eğitimlerini sürdürüyor. Şu anda 4 uçak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim edilmiş bulunmakta. Bunlar bizim uçağımız olarak orada eğitimlerde kullanılmakta. Bu faaliyetlerin devamı olarak da Kasım ayında da diğer uçakların Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. Malatya'da bu konuda yapılması gereken hazırlıklarımızı yaptık, tesislerimiz, üssümüz hazır, uçaklarımızın gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.

S-400 hava ve füze savunma sisteminin F-35'lerin güvenliğini tehlikeye atacağına yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine Bakan Akar, “Bizim iddiamız, değerlendirmemiz F-35'lerle S-400'ler herhangi bir şekilde birbirini etkilemeyecek. Bununla alakalı alınması gereken bütün tedbirleri aldık, almaya da hazırız. Diyoruz, eğer varsa herhangi bir teklifiniz onları da alır, onlara göre tedbirlerimizi geliştiririz. Hatta bu konuda NATO'da bir çalışma söz konusu olduğunda. Geçenlerde Sayın Genel Sekreter Stoltenberg ile bir telefon görüşmemiz oldu. Gayet yapıcı, olumlu bir yaklaşım içinde olduklarını gördüm. Önümüzdeki hafta Türkiye'ye gelecekler, geldiklerinde bu konu daha teferruatlı bir şekilde kendileriyle görüşülecek. Biz bu konuda kendi tutumumuzun, değerlendirmemizin doğru olduğunu bir anlamda karşı tarafa anlatmaya, ifade etmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

S-400'lerin alınması ve aktif hale getirilmemesi veya başka ülkelere konuşlandırılmasına yönelik iddiaların sorulması üzerine Bakan Akar, "Varsayımları bir tarafa bırakırsak bizim şu anda Rusya ile yaptığımız bir anlaşma var, o anlaşmanın maddeleri var, o anlaşmanın o maddeleri çerçevesinde biz faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

Akar, Patriot sistemlerinin tedarikine ilişkin ise, “En son Mart 2019'da yeni bir teklif verdiler. Bu teklif tabii ki daha önceki tekliflerinden daha olumlu, ılımlı, daha bize yakın. Bu konu Savunma Sanayi Başkanlığımızın başkanlığındaki heyet tarafından ilgili personelin de katılımıyla ayrıntılı bir şekilde incelenmekte, değerlendirilmekte" açıklamasında bulundu.

Savunma sanayisinde çeşitliliğin esas olduğunu belirten Bakan Akar, "Biz herhangi bir şekilde bir tarafı tercih edip diğer tarafı reddediyor değiliz. Önemli olan, esas olan konu ülkemizin, milletimizin savunması, savunulması, ülkemizin, milletimizin güvenliği" dedi.

Türkiye'nin NATO'dan uzaklaştığı, koptuğuna ilişkin iddialara “Bu, hiçbir temeli olmayan, gerçeği yansıtmayan birtakım rivayetler, dedikodulardan ibarettir" diye cevap veren Akar, Türkiye'nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin NATO'ya verdiği bütün taahhütlerin arkasında olduğunu ve bu taahhütleri gerek operasyonlarda, karada, denizde, havada, gerek tatbikatlarda, gerekse diğer karargah çalışmalarında eksiksiz, aksaksız yerine getirdiğini söyledi.

NATO makamlarıyla sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Akar, "Onlardan da bu yönde hiçbir şikayet gelmedi. Bilakis bizim personelimizin, askerlerimizin, diğer sivil, asker oradaki katılımcılarımızın vazifelerini, görevlerini NATO çerçevesinde mükemmel şekilde yaptığı şeklinde bize beyanları var" diye konuştu.

“Onlar herhangi bir şekilde ateş ettiği zaman da biz bunlara misliyle mukabele ediyoruz"

Türkiye'nin Suriye'de aktif olarak bulunduğu alanların olduğu hatırlatılarak, "İdlib bunlardan biri, son olarak Tel Rıfat'ta özellikle YPG tehdidine karşı Ruslarla iş birliği söz konusuydu ama önceki gün maalesef üzücü bir haber geldi, şehidimiz oldu. Oradaki son durum nedir?" sorusu üzerine Akar, “Birincisi, orada bütün yaptığımız çalışmalarda gerçekten oradaki masum insanların korunması, kollanması, oradaki insanların rahat ve güven içinde yaşamasına gayret gösteriyoruz. Katkı sağlamaya çalışıyoruz. İkincisi de orada mevcut ateşkes statüsünün olabildiğince devamı, istikrarın devamı konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu konuda bildiğiniz gibi eylülde Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi girişimleriyle Rusya ile bir mutabakat muhtırası imzalandı. Bu mutabakat muhtırasına biz harfiyen uyuyoruz.

Orada yapmaya çalıştığımız fakat yapamadığımız bazı şeyler olmakla beraber yüzde 90 düzeyinde elimizden gelen her şeyi yaptığımızı ve bu konuda silahtan arındırılmış bölgeden bu aşırı unsurların, ağır silahların çıkarıldığını ve bunların engellenmesi için de gece gündüz demeden ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği halinde çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü söyleyebilirim. Yaptığımız çalışmalarla İdlib'de ateşkesin sürekliliğini, istikrarın devamını sağlamaya gayret gösteriyoruz. Bunu yaparken de Rusya ile devamlı iletişim, koordinasyon halindeyiz. Tel Rıfat'ta Rusya'nın bize verdiği bazı sözler var oradaki YPG'lilerin çıkarılacağı konusunda ancak şu ana kadar maalesef bunu gerçekleştirmediler. Bu nedenle oradan teröristlerin zaman zaman ateş etmek suretiyle bizim askerimize orada zarar verdiğini, oradaki halka zarar verdiğini görmekteyiz. Bununla ilgili tedbirlerimizi alıyoruz. Onlar herhangi bir şekilde ateş ettiği zaman da biz bunlara misliyle mukabele ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Terörle mücadelede gelinen son durumu açıklayan Bakan Akar, “24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 15 bin 70 terörist etkisiz hale getirildi. Bunlardan 7 bin 863'ü yurt dışındaki etkisiz hale getirilen teröristlerin yüzde 50'sini teşkil ediyor. Şunu da söylemek istiyorum; Pençe Harekatı çerçevesinde ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde yüksek değerlikli hedeflere karşı da çalışmalarımız var. Buna da gece gündüz demeden aksaksız bir şekilde devam ediyoruz. Bu konuda Hava Kuvvetlerimiz, Milli İstihbarat Başkanlığımızla beraber gerçekten çok yoğun bir çalışma içindeler. Özel Kuvvetlerimizin katkıları var. Bu çerçevede teröristlerin büyük zayiata uğradıklarını, büyük kayıplar verdiklerini görüyoruz. Burada kaçışlar, teslim olmalar, katılımlarda azalma var. PKK'ya katılım ciddi şekilde azaldı. Dolayısıyla bu bir anlamda fiili bir durum olarak ortaya çıktı. Terörü yönetenler, onların sözde lider kadrosu bunu çok iyi anladı. Onlar kendilerine göre kaçacak delik arıyorlar fakat bunun bir an önce alttakiler tarafından anlaşılmasını, dolayısıyla bu yoldan vazgeçmelerini bekliyoruz. Temennimiz bu. Hiçbir kurtuluş şansları olmadığını kendilerine ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“FETÖ'yle mücadelemizi sürdürüyoruz”

FETÖ ile mücadelede gelinen son durumu da açıklayan Bakan Akar, “Biz diğer terör örgütlerine olduğu gibi PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi tüm terör örgütlerine karşıyız. Bütün terör örgütleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede FETÖ'yle mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu konuda belirlenmiş olan ilkelerimiz, kriterlerimiz var. Bunu da hukuki, idari anlamda bir şekilde eksiksiz, aksaksız uyguluyoruz. Bugüne kadar toplam 16 bin 540 terörist Silahlı Kuvvetlerden ihraç edilmiş bulunuyor. Bunların dışında 4 bin 850 de geçici uzaklaştırma var. Bunların da işlemleri devam ediyor. Şunu açıklıkla belirtmek istiyorum ki bizim Silahlı Kuvvetler olarak 'bitti' deme şansımız yok. Biz yeni belge, bilgi, veri çıktıkça yargıyla, istihbarat örgütleriyle bunu temas halinde koordineli bir şekilde yürütüyoruz. Bir diğer önemli husus da Silahlı Kuvvetler bir bütün, Milli savunma Bakanlığı bir bütün. Burada herhangi bir şekilde farklı kriterler, yaklaşımlar asla söz konusu değil. Milli Savunma, Genelkurmay, Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerimiz benzer kriterler çerçevesinde, aynı hassasiyetle mücadeleyi sürdürüyorlar" dedi.

“Mükemmel bir sistem üzerinde çalışıyoruz”

Bakan Akar, yeni askerlik sistemine ilişkin ise şöyle konuştu:
“Bu çalışma mükemmel olsun diye hem gençlerimiz şahsi, mesleki gelişimlerini bir taraftan sağlarken diğer taraftan da Silahlı Kuvvetlerimizin artan ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilmek bakımından iyi bir sistem, mükemmel bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Bu nedenle de bakanlıklarla, diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla yoğun bir koordinasyon, temas içindeyiz. Olayları her aşamasında ilave bazı görüşler, ilave bazı teklifler gelmekte. Onların çalışılmasından dolayı biraz gecikme oldu. Önümüzdeki günlerde en kısa zamanda, çok yoğun bir şekilde çalışılıyor, bunu tamamlayıp Cumhurbaşkanlığı makamına sunmak durumundayız. Buna gayret gösteriyoruz. İnşallah en kısa zamanda bunu tamamlayacağız."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Cumhur İttifakı adayları Ortahisar mitinginde mega projeler için halka söz verdi AK Parti Ortahisar ilçe mitinginde konuşan Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayları Ahmet Metin Genç ve Ergin Aydın projelerle ilgili söz verdiler. AK Parti Ortahisar İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen mitinge AK Parti Trabzon milletvekilleri, AK Parti Trabzon İl Başkanı Dr. Sezgin Mumcu, Cumhur İttifakı AK Parti Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Metin Genç, Cumhur İttifakı AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın, çok sayıda partili ve vatandaş katıldı. "Bu şehre bir çivi çakmanın gayretindeyiz" Mitingde Cumhur İttifakı mensuplarına hitap eden Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ahmet Metin Genç, "Trabzon’umuzun saygıdeğer güzel insanları, bizleri yalnız bırakmayıp bu programa teşrif eden güzel insanlar sizleri saygıyla selamlıyorum. Kendisini milletine, memleketine hizmet etmeye adamış olan, 21 yüzyıl lideri, ülkesini şaha kaldırmış, yeni bir yol başlatmış olan Cumhurbaşkanımızın dava arkadaşı olarak 22 senedir görev yapıyoruz. AK Parti İl Başkanı oldum ve Ortahisar’ın hamdolsun kurucu belediye başkanı oldum. Biz şuna inanıyoruz, hizmet etmeyi de Cenab-ı Allah nasip ederse yapabilirsiniz. Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle Cumhur İttifakı’nın adayı olarak buradayım. İnşallah yeni dönemde de hemşehrilerimize daha çok hizmet etmek istiyoruz. Bu şehri çok seviyorum. Karakteriyle, duruşuyla beraber teşekkür ediyorum. Şimdi istiyorum ki, bu sevginin karşılığını da yeni dönemde hizmetlerle şehrimize kazandırmak istiyoruz. Heyecanımız ve gençliğimiz var. En azından soyadım genç. Azimliyiz, kararlıyız. Bu güzel şehrimizde kim bir çivi çakmışsa Allah ondan razı olsun. Biz de bir çivi daha çakmanın gayretindeyiz. Allah nasip ederse gelir gelmez söz verdiğim raylı sistem konusunda işe başlayacağız. Samsun’da raylı sistem var. O da bizim şehrimiz. Trabzon’da da olacak. Yine hemşehrilerimizin bizden süratle beklediği Gülcemal konusunda adım atacağız. Beş tane sanayi sitemizi dönüştürüyoruz. Buralarda 1700 tane esnafımız ar. Kalıcı, modern sanayi siteleri yapacağız. Geçen hafta bakanımızla bunun protokolünü imzaladık. Güney Çevre yolu bitecek. Bu şehir benden ne bekliyor onu biliyorum. Bu şehrin beklentileri neler çok iyi biliyorum. Bu güzel projeleri bir taraftan şehrimize kazandıracağız. Trabzon’un evladı olarak istihdam konusunda da çalışacağız. Bu şehrin gençlerine iş kapısı bulacağız. Gençlerimizin iş için dışarılara gitmesini istemiyoruz. Organize sanayi siteleri yapacağız. Kadınlar için Tekstil Kent Projesini yapacağız. Çalışacağız, gayret edeceğiz. Yeter ki, siz güçlü bir şekilde bu kardeşinizin arkasında durun. Bugüne kadar durdunuz, teşekkür ederim. Şu anda ekonomimizde sıkıntı var. Emeklilerin, kiracıların sıkıntıları var. Enflasyon konusunda sıkıntı var. Ama bütün sıkıntıları çözecek lider de Recep Tayyip Erdoğan’dır. O milletin umududur, mazlumun, mağdurun umududur. Biz de çok çalışacağız. Bu dönem güzel projeler yaptık. İnşallah yeni dönemde de yapacağız. Biz buraya sevdalıyız ne yaparsak bu şehre yakışır. Trabzonspor’u da unutmuyoruz. İki tane güzel projemiz var. Trabzonspor Yaşam Akademisi ve Trabzonspor Köyü’nü gençlerimize sunacağız. Bunun için de kararlıyız" dedi. "Halkımıza çok özel projeler sunacağız" Mitingde konuşan Ortahisar Belediye Başkanı Adayı Ergin Aydın ise mitingin 31 Mart seçimlerinin bir provası olduğunu belirterek, "Adaylığımız açıklandıktan sonra şehrimizin her mahallesinde programlar yaptık. Şerhimizde gezerken mahallelerimizde daha önce yaptığımız hizmetlerin karşılığını görmeye başladık. 14 başlıkta 61 çözüm önerisi belirttik. Trabzon’da Ortahisar’da yaşayan halkımıza sunacağımız çok özel projelerimiz var. Birileri gibi tarihini unutanlardan değil, tarihini hatırlatanlardanız. Postane binamızı Ortahisar Belediyemizin kullanımına sundular. Burada Türk Tarihi Araştırma Merkezi oluşturuyoruz. Tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım. Tarihini bilmeyen bir devlet yoktur. Bunun için Türkiye dimdik ayaktadır. Genel başkanımız 81 ilde dokunmadık yer bırakmamıştır. Ortahisar’da 87 mahallede dokunmadık yer kalmayacak. İnşallah 31 Mart’ta çalışmalarımızın karşılığını alarak hizmetlerimize devam edeceğiz. Bizim amacımız Trabzon’a ve Ortahisar’a hizmettir. Trabzon’da 2 gün sonra yerel hizmetler ağı başlayacaktır, geçmişte olduğu gibi. Sayın Murat Zorluoğlu ve Ahmet Metin Genç başkanlarıma hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Kayseri Avrupa şampiyonu Kaya’nın öldüğü kazada detaylar belli oldu Kayseri’de otomobilin tıra çarptığı ve Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu Buket Kaya’nın (21) hayatını kaybettiği kazada tutuklanan sürücü tahliye oldu. Kazada hayatını kaybeden Kaya’nın önce otomobili sürdüğü ancak daha sonra kendini kötü hissettiği için şoför koltuğuna başkasının oturduğu ortaya çıktı. Kayseri Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanık R.Ö., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık R.Ö. ifadesinde, "Kaza günü rahmetli olan Buket Kaya ve M.T. ile seyir tepesi tarafında alkol aldık. Sonrasında polis geldi ve oradan ayrılmamızı söylediler. Arabaya bindik aracı Buket Kaya kullanıyordu, bir müddet sonra Buket Kaya kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek yolun kenarında durdu. Sonrasında alkollü olunca biz önce taksi çağırdık, taksi bekledik gelmedi. Gelmeyince Buket Kaya ve M.T. benim sürmemi söyledi. Ben de alkollüydüm. Yola çıktık, bu sırada araç içinde ’story’ dediğimiz fotolardan çekiyorduk. O sırada bir anda tırın lambalarını gördüm. Zaten bir anda her şey olup bitti, sonra gözümü hastanede açtım. Çok pişmanım, taksi gelmiş olsaydı bu sorun aslında yaşanmayacaktı” dedi. Aynı kazada yaralanan müşteki M.T. de tutuklu sanık R.Ö.’nün verdiği ifadelerin doğru olduğunu söyleyerek R.Ö.’den şikayetçi olmadığını ifade etti. M.T., kazada kendisinin de yaralandığını ve kazadan sonraki süreçte R.Ö.’nün ailesi tarafından çok yardım edildiğini de ifade etti. Sanık R.Ö’nün avukatı ise R.Ö’nün ailesi tarafından 4 milyon tazminat ödediklerini, ayrıca olaydan çok büyük üzüntü duyduklarını ve o gece eğer taksi çağırıldığında gelmiş olsaydı aslında bu üzücü olayın yaşanmayacağını, müştekilerin de şikayetçi olmadıklarını ifade etti. Mahkeme heyeti tutuklu sanık R.Ö.’nün tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi. Olay Kaza, 22 Ekim 2023’te gece saatlerinde Melikgazi ilçesi Gökkent Mahallesi Nalçik Bulvarı’nda meydana gelmişti. R.Ö. yönetimindeki 50 ADC 978 plakalı otomobil, K.Ö. yönetimindeki 03 ABN 358 plakalı patates yüklü tıra arkadan çarpmış, kazada Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu milli sporcu Buket Kaya hayatını kaybederken R.Ö. ile M.T. yaralanmıştı. Tır şoförü K.Ö. ifadesi sonrası serbest bırakılırken, tedavisinin ardından gözaltına alınan R.Ö. tutuklanmıştı. 2019’da Rusya’nın başkenti Moskova’daki 5’inci Wushu Kung Fu Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya alan, Ekim 2022’de de Balkan şampiyonu olan Buket Kaya’nın cenazesi ise Talas ilçesinde toprağa verilmişti.
Sakarya HAVELSAN Genel Müdürü Nacar: “’MAIN’ ilham kaynağı olacak” ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı olan ve geliştirdikleri yapay zekâ platformu ‘MAIN’in önemini vurgulayan HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, ‘MAIN’in özel sektör ve yerli büyük dil modeli için ilham kaynağı olacağını söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı, ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Ali Furkan Kamanlı’nın üstlendiği söyleşide; HAVELSAN’ın yapay zekâ odaklı çalışmaları ve Ar-Ge faaliyetleri gibi konular ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. HAVELSAN’ın 1982 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’ye uygulanan silah ambargolarına karşı kurulan bir şirket olduğu bilgisini veren HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, “Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı şemsiyesi altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Milli teknoloji geliştirme alanında 42 yıldır aralıksız olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Deneyimli uzman kadromuz, çalışanlarımız, ileri teknolojiye dayalı yazılımlarımız, özgün çözüm ve ürünlerimizle uluslararası pazarda lider bir markayız. Geride kalan dönem içinde, özellikle yazılım alanında ülkemizin teknolojik gelişimine ve dijital dönüşümüne büyük bir katkı sağladık. Sivil alanda da pek çok başarılı projeye imza attık. Geliştirdiğimiz özgün teknolojilerin uluslararası pazarda da önemli bir yere sahip olduğunu ve rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını söyleyebiliriz. Böylelikle ülkemizin cari açığına yardımcı olacak bir ihracat potansiyeline doğru ilerliyoruz. Yenilikçi yönümüzü sürdürmek adına her yıl Ar-Ge yatırımları yapıyoruz. Her geçen gün büyüyen bir şirket olarak, bilimsel altyapı bakımından iyi eğitilmiş genç beyinleri ülkemize kazandırıyoruz” dedi. “Uluslararası arenada rekabetteyiz” HAVELSAN’ın üç ana iş biriminden bahseden Nacar, “En büyük iş birimimiz komuta kontrol ve savunma teknolojileri geliştiren birimimiz. Yerli ile milli gemilerimizde ve uçaklarımızda kullanılan komuta kontrol sistemleri ve entegrasyon sistemleri bu birimimiz tarafından geliştiriliyor. Yurt dışına da ‘Advent’ ismindeki önemli bir ürün ihraç ediliyor. İkinci ana birimimiz ise simülasyon ve simülatör alanı. Bu alanda da Türkiye’de ilk ve tek şirketiz. Dünyada ise tanınıyoruz. Bu minvalde dünyada helikopter, uçak ve zırhlı araçlar gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda da sivil havacılığa yönelik olarak hem Boeing hem Airbus simülatörleri üreterek uluslararası arenada rekabet ediyoruz. Son ana birimimiz geçmişte bilgi teknolojileri ile başladı ve siber güvenlikle desteklenerek bugün hem yapay zekâ hem de büyük veri gibi birçok yeni teknolojiyi bünyesinde barındıran bir birim haline geldi. ‘MAIN’ ürününü bu birimde geliştiriyor, ‘Kovan’ gibi kurumsal kaynak yönetimi ve ‘Odak’ gibi açık kaynak veri tabanı dönüşümünü bu birimde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. “Dijital Birlik Teknolojisi” Eskiden yapay zekanın üniversitelerde okutulduğunu ve araştırma makalelerinin sürekli yayınlandığını hatırlatan Nacar, “Ancak daha önce hiç bu kadar popüler olmamıştı. Akademik dünyada çok popüler bir çalışma alanı olmasına rağmen toplumsal hayatta insanların kullandığı ve sonuçlarını görebildiği bir ürün haline hiç gelmemişti. 2019 yılında başladığımız otonom sistemlerde ve dijital birlik konseptiyle ortaya çıkardığımız otonom sistemler alanında önemli ölçüde yapay zekâ teknolojileri kullandık. Dijital Birlik Teknolojisi sayesinde hava, kara ve denizde otonom bir şekilde hareket edebilen, sürü algoritmaları ile görev yapabilen yüksek teknolojili insansız araç ailesine sahip olduk. Çalışmalarına gece gündüz devam ettiğimiz ve kısa sürede ciddi gelişmeler kaydettiğimiz bu teknolojide, insansız kara aracı ‘Barkan’ ve insansız hava aracı ‘Baha’dan sonra, insansız deniz aracı ‘Sancar’ ve insansız kara aracı ‘Kapgan’ı ürün ailemize dâhil ederek çok önemli bir aşama kaydettik. Bu noktada üstün keşif gözetleme kabiliyetine sahip insansız hava aracımız ‘Baha’ ve onunla koordineli şekilde görev yapabilen ‘Sancar’, ‘Barkan’, ‘Kapgan’ gibi deniz ve kara araçlarımızın da ülkemizin sınır güvenliği için gelecekte büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “20 yıllık birikimin ürünü” HAVELSAN’ın 20 yılı aşkın süredir kamu kurumları nezdinde sürdürdüğü projelerden elde ettiği birikimi değerlendirerek kurumların süreçlerini yapay zeka platformu ‘MAIN’ ile efektif hale getirmeyi amaçladığını belirten Nacar, “MAIN; herhangi bir büyük dil modeline entegre olmadan ve herhangi bir uygulama programlama ara birimine bağlanmadan büyük veriden anlamlı veriyi ortaya çıkarma sürecini kurumlar için güvenli şekilde sunacak. Örneğin, ‘MAIN’, açık kaynak istihbaratı (OSINT) kapsamında da kullanılabiliyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve arama-kurtarma ekiplerine destek olmak amacıyla ekiplere açık kaynak istihbaratı ile katkı sağlanmıştı. ‘MAIN’ bundan sonraki süreçte başka girişimciler için, teknoloji şirketleri için ilham kaynağı olacak ve yerli büyük dil modelinin son kullanıcıya hitap edecek versiyonları çıkarılacaktır” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizin önü açık” Öğrencilere yönelik tavsiyelerde de bulunan Nacar, “Arkadaşlarımızın durmadan çalışması gerekiyor. Çünkü gerçekten çalışacak çok fazla alan var. Biz her konuda öğrencilerimize destek oluyoruz. Hem staj programlarımız hem aday mühendis programlarımız hem yüksek lisans ve doktora öğrencilere yönelik paydaş mühendis programlarımızda HAVELSAN’da istihdam noktasında yardımcı oluyoruz. Gençlerimizin önü açık. İmkanları büyük. 20 yıl önceki, 50 yıl önceki Türkiye şartları yok. Bugün için artık dünyayla tamamen entegre, senkronize bir alt yapımız var. Bu altyapıyı değerlendirerek çok kıymetli işler, daha kıymetli işler yapabileceklerine inanıyorum” dedi.