POLİTİKA - 09 Ağustos 2022 Salı 10:07

Bakan Akar: 'Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir'

A
A
A
Bakan Akar: 'Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kırk yıl boyunca Türkiye’nin başına bela olan terörden Türk milletini kurtarmakta kararlı olduklarını belirterek, “Azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Çalışmalarımız bu yönde. Pençe-Kilit operasyonlarında ve diğer operasyonlarda yapılan harekatların hiçbiri işgal harekatı değildir. Biz terörist ile mücadele ediyoruz. Tek hedefimiz teröristler” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 13. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu. Terörle mücadele konusunu ele alan Akar, “Bizim terörle mücadelede tek amacımız hudutlarımızı korumak. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz. Hak ve hukuklarımızı korumak istiyoruz. Bunun dışında bizim kimsenin toprağında, hakkında hukukunda gözümüz yok. Başkalarının toprağında gözümüz olmadığı gibi biz de vatandaşlarımızın hakkını hukukunu korumak istiyoruz. Bizim yaptığımız herhangi bir keyfi durum değil, işgal harekatı değil. Kesinlikle teröristlere karşı ülkemizi hudutlarımızı korumak. Gayretimiz bundan ibaret.
Akar, terörle mücadele harekatı başlığı altında 2015 yılının Temmuz ayından bu yılın 17 Nisan’ına kadar olan terörü kaynağında yok etme stratejisini ve son 6 yılda Suriye ve Irak’ın kuzeyinde icra edilen harekatları anlattı.

“Bizim tek hedefimiz teröristler; Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz”

“Şurası hedef mi? Burası hedef mi” diye sorularla karşılaştığını dile getiren Akar, “Evet. Terörist varsa hedef. En son teröristi etkisiz hale getirmekte kararlıyız. Altını çiziyorum. Bizim tek hedefimiz teröristler. Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik ve dini grupla bizim işimizin olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz” dedi.

“Biz (operasyonları) yapmasaydık şu anda Türkiye’ye gelen göçün çok daha fazla olacağı aşikar”
Suriyelilerin evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Akar, “Onların gönüllü, güvenli ve saygın şekilde topraklarına dönebilmeleri için yaptığımız operasyonların ne kadar önemli olduğunu herkesin bilmesi lazım. Çünkü eğer biz bunları yapmasaydık şu anda Türkiye’ye gelen göçün çok daha fazla olacağı aşikar” diye konuştu.

“Yaptığımız operasyonların hiçbiri işgal harekatı değildir”

Kırk yıldır Türkiye’nin başına bela olan terörden Türk milletini kurtarmakta kararlı olduklarını ifade eden Akar, “Azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Çalışmalarımız bu yönde. Pençe-Kilit operasyonlarında ve diğer operasyonlarda yapılan harekatların hiçbiri işgal harekatı değildir. Biz terörist ile mücadele ediyoruz. Tek hedefimiz teröristler. Biz onlara karşı yaptığımız mücadeleyi sürdürüyoruz. ‘Onlar neredeyse hedefimiz orasıdır’ diyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“Suriye’nin kuzeyini cazibe merkezi haline getirerek Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizi evlerine ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız”

9 milyon Suriyeli ile muhatap olduklarını aktaran Akar, “(Suriyelilerin) hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bir kısmı Türkiye’de bir kısmı da Irak’ta olmak üzere. Biz Suriye’nin kuzeyindeki hayat şartlarını ne kadar normalleştirebilirsek; önce oradan gelmeyi engelleyeceğiz ardından da orayı cazibe merkezi haline getirerek Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizi evlerine ve topraklarına dönmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

“Rusya-Ukrayna arasındaki anlaşma Rus limanlarını kapsamıyor”

Rusya-Ukrayna arasında 22 Temmuz’da imzalanan mutabakatın Ukrayna limanları ile alakalı olduğu bilgisini veren Akar, “Bu anlaşma, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve gıda maddelerinin sevki ile alakalı. Rus limanlarını kapsamıyor. Rus limanları için görüşmeler ayrı devam ediyor. Şu anda 20 gemi orada bekliyor. Burada artık model oluştu. Girişlerin çıkışların nasıl yapılacağı konuşuldu. Bizim dileğimiz tahıl ve gıda konusunda ortaya çıkan bu görüşmede çözümün olması” diye konuştu.

“Lozan 12. Madde ve Paris Anlaşması 14. Madde çok açık ve net bir şekilde adaların silahlandırılamayacağını söylüyor”

Adaların silahlandırılması ve Yunanistan’ın Ege’de attığı adımları değerlendiren Akar, şunları söyledi:
“(Yunan uzmanlar) Yarın gelsinler ülkemize. Fakat bu konuda gelmezler, gelemezler. Konuşmak istemiyorlar. Biz güçlüyüz çünkü, haklıyız. Onların söyleyecek bir şeyleri yok masada. Lozan 12. Madde ve Paris Anlaşması 14. Madde çok açık ve net bir şekilde adaların silahlandırılamayacağını söylüyor. Biz buna rağmen ya ‘sabır’ diyoruz ya da ‘görüşelim’ diyoruz. Böyle bir sıkıntımız var komşumuz Yunanistan ile. Geçtiğimiz günlerde Yunan bir bakan, ‘(Türk Harp Okulu öğrencileri) Yüzebiliyorlarsa gelsinler’ demiş. Biz de dedik ki, ‘İnşallah bir gün o da olur’. (Yunanistan) Bunlar maalesef gözlerini karartmış. Herkesten tek istediğimiz tarafsız olmaları.”

“Bizimle savaşmak yerine dostluk elimizi tutun”

Yunanistan’a Türkiye ile savaşmayı düşünmemeleri uyarısında bulunduklarını dile getiren Akar, “Bu savaş bir matematik meselesi. Sizin bu yaptığınız gayretler herhangi bir şekilde gerçekleşse dahi savunma için fazla fakat Türkiye için az. Onun yerine bu dostluk elimizi tutun ve bu konuda antidemokratik eylemlerinize son verin.

“Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta ne kendi ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğiz”
Akar, “Ege’de, Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta ne kendi ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğiz. Hiçbir 'oldu bitti’ye müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz” dedi.

“Cin şişeden çıktı”

Kamunun, vakıfların ve özel sektörün el birliği ve omuz omuza Türkiye’nin savunma sanayiini güçlendirmek için çalıştığını belirten Akar, “Bu yeter mi? Yetmez. Cin şişeden çıktı. Artık bunun lamı cimi yok. Bunu yapacağız. Öyle veya böyle yapacağız. Önümüzdeki günlerin de çok çetin olduğunun farkında olmamız lazım. Yani bundan sonra teknoloji yükseldikçe işlerin çetinleştiği malum” diye konuştu.

“(F-16 müracaatı) Gelen haberlere göre temennimiz, bunun senatoda kaldırılabileceği”

F-16 ve F-35 konularının birbirinden farklı olduğuna vurgu yapan Akar, “F-16 ayrı bir süreç. Bunu Amerikan Savunma Bakanlığı tekrar tekrar vurguluyor. ‘Biz sizinle sadece F-16’yı görüşeceğiz. Diğer ekip sadece F-35’i görüşecek'. Bunlar devam ediyor. F-16 ile ilgili müracaatımızı yaptık. Bu çerçevede üç toplantı yaptık. Ağustos’ta bir toplantı daha yapacağız yakın bir zamanda. Amerika’ya davet edildik. Bazı şartlar konuldu. ‘Bu şartları kabul etmemiz mümkün değil’ diye muhataplarımıza söyledik. Gelen haberlere göre temennimiz, senatoda bunun kaldırılabileceği. Geçen Mart'ta yapılan zirvede de (ABD Başkanı Joe) Biden’ın çok olumlu bir yaklaşımcı olduğunu büyük bir memnuniyetle gördük" açıklamasında bulundu.

“İsveç ve Finlandiya’nın durumu önümüzdeki günlerde belli olacak”

Türkiye’nin terörü bitirme hedeflerine diğer ülkelerin de takdirle karşılaması gerektiğini savunan Akar, “İsveç-Finlandiya konusunda Türkiye’nin herhangi bir tutum değişikliği olmadı. Türkiye’ye Madrid’de tutum değiştirmedi. İsveç ve Finlandiya tutum değiştirdi. Bizim de şartımız bu. Başlangıç iyi ve güzel bir başlangıç oldu ancak sonuç değil bu. Bu önümüzdeki günlerde belli olacak” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının birçok dış politika konusunda ortak çalıştığını belirterek, etkin dış politika için masa ve sahada çok çalışılması gerektiğini söyledi.

Program, basına kapalı şekilde gerçekleştirilen soru-cevap bölümü ile devam etti.

Mustafa Cenik - Mevlüt İşli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.