POLİTİKA - 21 Ocak 2022 Cuma 16:46

Bakan Akar'dan gündeme ilişkin açıklamalar

A
A
A
Bakan Akar'dan gündeme ilişkin açıklamalar

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afrin merkezine yapılan ve sivil insanların hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin, “Bu alçak saldırıdan sonra ilgili birlik komutanlıkları karşı operasyonları başlattı. Bilinen hedefleri yoğun şekilde ateş altına alarak şu ana kadar 18 teröristi etkisiz hale getirdiler. Operasyonlarımız devam ediyor, önümüzdeki saatlerde bu sayının artmasını bekliyoruz” dedi.

Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 23'üncü Piyade Tümen Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Sınır hattı ve ötesindeki birliklerin komutanları ile video konferans yöntemi ile toplantı yapan Bakan Akar, faaliyetlere ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi aldı, talimatlar verdi.

Terörle mücadelenin güvenlik konsepti çerçevesinde artan bir şiddet ve tempoda sürdüğünü ifade eden Akar, “Teröristleri hudutlarımıza gelmeden, bulundukları yerlerde inlerini mağaralarını, sığınaklarını başlarına yıkarak milletimizi terör belasından kurtaracağız” diye konuştu.

“Terörist neredeyse hedefimiz orası” diyen Akar, başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşuların sınırlarına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını söyledi.

Sınırların ve halkın güvenliğini sağlamak için gerekeni yapmayı sürdüreceklerini dile getiren Akar, “Bizim tek hedefimiz teröristler. 84 milyon vatandaşımızın güvenliği, refahı, bekası için bugüne kadar yapılması gereken ne varsa yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Faaliyetlerin hem planlama hem icra safhasında büyük hassasiyet gösterildiğini belirten Akar, “Tüm harekatlarımızda bu yaklaşımımız, çalışmalarımız açıkça görülmektedir, tüm dünya da buna şahittir” ifadesini kullandı.

Terör örgütü PKK ve YPG’nin birbirinden farkının olmadığını aktaran Akar, şunları söyledi:

“Bunu bizzat terör örgütünün sözde elebaşları dahi söylüyor. Fakat bazıları hala YPG’yi terörist görmemekte, teröristlere yardım ve destekte ısrar etmektedir. Bunun da uluslararası hukuk, müttefiklik, ortaklık, iş birliği, dostluk bakımından uygun olmadığını herkesin bilmesi lazım. Bunu her zaman söylüyoruz. Müttefiklerimizin de bunu bir an önce anlamalarını ve yardımı, desteği kesmelerini bekliyoruz.”
Akar, 24 Temmuz 2015’te terörle mücadelede başlayan yeni döneme dikkati çekerek, “O günden bugüne kadar 33 bin 149 terörist etkisiz hale getirildi. Geçen sene ise 2 bin 939 terörist etkisiz hale getirildi” diye konuştu.

Terörle mücadeledeki yoğunluğu söz konusu rakamların gözler önüne serdiğini vurgulayan Akar, “Terör örgütü çöküş içinde. Terör örgütünün sözde elebaşları büyük panikte. Kim desteklerse desteklesin, nereden destek alırlarsa alsınlar bunların sonu hüsran olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

"Tamamı dezenformasyon"

Hudut güvenliğine değinen Akar, “Hudutlarımız Cumhuriyet tarihimizin en yoğun tedbirleriyle kontrol edilmektedir” diye konuştu.

Gerek yüksek teknolojik imkanlar gerekse yapılan takviyelerle hudutların yoğun şekilde kontrol edildiğini ifade eden Akar, şu açıklamalarda bulundu:

“Hudut namustur anlayışıyla görev yapan Mehmetçik hudutlarımızı geçilmez hale getirmiştir. Çok büyük özveri ve fedakarlık içinde görevlerini sürdürüyorlar. Bir sene içinde 514’ü terörist olmak üzere 99 bin 787 kişi hudutları geçmeye çalışırken yakalandı, 331 bin 843 kişi engellendi. Sanki İran’dan Türkiye’ye yasa dışı geçiş varmış gibi dezenformasyon çerçevesinde bazı fotoğraflar, görüntüler ortaya atılıyor. Bunların tamamı dezenformasyon. Hudutlarımızda Mehmetçiğin azim ve kararlılıkla yaptığı fedakarlık ve kahramanlık her türlü takdirin üzerinde. Arkadaşlarımızın emeğine saygı göstermek hepimizin boynunun borcu.”

“Karşı operasyonları başlattık”

Teröristler tarafından Afrin merkezine dün yapılan roketli saldırıya yönelik de değerlendirmelerde bulunan Akar, şunları kaydetti:

“Afrin merkezine, tamamen sivil halkın yaşadığı yere insanlık dışı, alçakça bir saldırı yapıldı. Saldırıda 5 sivil hayatını kaybetti, 34 sivil yaralandı. Bu alçak saldırıdan sonra ilgili birlik komutanlıkları karşı operasyonları başlattı. Bilinen hedefleri yoğun şekilde ateş altına alarak şu ana kadar 18 teröristi etkisiz hale getirdiler. Operasyonlarımız devam ediyor, önümüzdeki saatlerde bu sayının artmasını bekliyoruz. Saldırılar Tel Rıfat bölgesinden gerçekleşti. Bu konuda muhataplarımız olan ülkelerle mutabakatlarımız var.

Bu çerçevede oradaki teröristlerin çıkarılması konusunda onların taahhütleri var. Bu ülkelerin taahhütlerini bir an önce yerine getirmelerini bekliyoruz. Biz mutabakatlar kapsamında üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz. Muhataplarımızdan da aynı şeyi beklemek hakkımız. Harekatlarımızla güvenli hale gelen bölgelerde huzur ve güvenin tam olarak sağlanmasıyla normalleşme gerçekleşene kadar yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Güven ve istikrar ortamının bozulmasına asla izin vermedik, vermeyeceğiz.”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin PKK/PYD terör örgütüne temsilcilik açtırmasına da tepki gösteren Bakan Akar, şöyle konuştu:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarihten gelen elindeki kana uygun bir davranış sergiliyor. Yunanistan’ın yaptığı Lavrion kampına benzer bir özentiyle teröristlerle iş birliği yapıyorlar. Yunanistan benzer uygulamalarla bir yere varmaya çalıştı ama bununla bir yere varılamayacağını görmüş olması lazım. Bunların beyhude gayretler olduğu, bir yere varılamayacağının anlaşılması gerekiyor.

Bunları kullanarak Kıbrıs’taki barış ortamına, istikrara, Kıbrıslı kardeşlerimize karşı birtakım eylemler yapabileceklerini düşünüyorlarsa bunlar boş hayallerdir. Garantör olan Türkiye Cumhuriyeti, garantörlük çerçevesinde orada bulunan TSK unsurlarının ve KKTC’nın Güvenlik Kuvvetlerinin buna asla müsaade etmeyeceğini, herhangi bir eyleme karşı da misliyle mukabele etmeye hazır olduğunu tüm dünya bilsin. Böyle bir maceraya girmesinler, sonuçlarının ağır olacağını şimdiden görsünler."

Oğuzhan Halil Özbek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kardeş ülke Azerbaycan’dan İzmir zirvesi Türk ve Azerbaycanlı firmalar, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaretin artması için İzmir Ticaret Odasında bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinlik kapsamında toplam 227 iş görüşmesi gerçekleştirildi, İzmir Ticaret Odası ve Azerbaycan-Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Dernekler Birliği arasında iş birliği anlaşması imzalandı. "İş Dünyası 100 Yılın Zirvesi İzmir" etkinliği, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ile Azerbaycan-Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Dernekler Birliği (KOBSKA) iş birliğinde, Azerbaycan-Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Gelişimi Ajansı (KOBİA) desteği ile düzenlendi. Etkinlikte; İZTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, KOBİA Başkanı Orhan Mammadov, KOBSKA Başkanı Nigar Alasgarova ve Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ticaret Ofisi Temsilcisi Baş Danışmanı Cavid Abdullayev açılış konuşması yaptı. "Ülkelerimiz arasındaki dış ticaret hacminin 4.2 milyar dolar seviyesine çıkmasından memnunuz" Konuşmasına toplantının, Türkiye Cumhuriyetinin 100. kuruluş yılı ve Azerbaycan Cumhuriyetinin lideri Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yıl dönümünde düzenlenmesinin derin bir anlam taşıdığını belirterek başlayan İZTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, “Dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile tarihsel olarak çok güçlü bağlara sahibiz. Sosyal ve kültürel yakınlığımızın yanı sıra ekonomik ve ticari alanlarda da kuvvetli bir iş birliğimiz bulunuyor. 2019’da ülkelerimiz arasındaki dış ticaret hacmi 2.2 milyar dolar iken, aradan geçen 4 yılı aşkın zamanda söz konusu rakamın 4.2 milyar dolar seviyesine çıkmasından memnuniyet duyuyoruz; ancak inanıyoruz ki bu rakam, ülkelerimiz arasındaki potansiyeli tam olarak yansıtmıyor. Bu noktada, birlikte yapabileceğimiz daha çok iş, geliştirebileceğimiz birçok alan olduğu kanaatindeyiz” dedi. KOBİA olarak, Azerbaycan-Türkiye kobileri arasındaki iş birliği potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini belirten KOBİA Başkanı Orhan Mammadov, “Azerbaycan-Türkiye ilişkileri en üst düzeyde ve her yöndeki iş birliği başarıyla gelişiyor. Azerbaycan’ın ana ticaret ortaklarından biri olan Türkiye ile tercihli ticaretin kolaylaştırılması için imzalanan anlaşma kapsamında bazı tarım ve gıda ürünlerinin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin karşılıklı olarak azaltılması sağlandı. Bu kapsamda Türkiye’den partner devlet kuruluşları, iş dünyası dernekleri, girişimciler ve yatırımcılarla yakın işbirlikleri yapılıyor. Son dönemde Türkiye’nin farklı bölgelerinden odalar Azerbaycan’a ziyaret düzenleniyor. Bu toplantılarda KOBİA olarak, iki ülke KOBİ’leri arasında B2B toplantıları düzenlenmesine özel önem veriyoruz” diye konuştu. "Yatırımcılara geniş bir pazara erişim imkanı sağlıyoruz" KOBSKA Başkanı Nigar Alasgarova da, iş dünyası 100 yılın zirvesinin son etkinliğinin İzmir’de gerçekleştiğini vurgulayarak, "İlişkilerin artırılması iki ülke arasındaki iktisadi güce güç katacaktır" dedi. Bu çerçevede, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticari faaliyetlerin gelişmesi ve yatırım fırsatlarının yönlendirilmesi amacıyla KOBSKA Türkiye Temsilciliğinin faaliyete başladığı açıklayan Alasgarova, "Bu adım, iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirme ve ticari ilişkileri artırma hedefiyle atılmış önemli bir adımdır. Bu gelişme, Türk ve Azerbaycanlı iş insanlarının bir araya gelerek ortak projeler geliştirmesini, ticaretin artmasını ve ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesini destekleyebilir. KOBSKA Türkiye Temsilciliğinin kurulmasıyla birlikte, her iki ülke girişimcileri arasındaki iş birliği ve yatırım imkanları artacak, bölgesel ticaret ve ekonomik entegrasyon güçlenecek” dedi. 2023 yılının temmuz ayında İstanbul’da faaliyete geçen Azerbaycan Cumhuriyeti Ticaret Temsilciliğinin, Azerbaycan ve Türk iş insanları arasında köprü görevi gördüğüne dikkat çeken Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ticaret Ofisi Temsilcisi Baş Danışmanı Cavid Abdullayev, “Azerbaycan olarak 10 ülke ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları sayesinde yatırımcılara geniş bir pazara erişim imkanı sağlıyoruz. Yatırım yapmak isteyen iş insanlarına yönelik; indirimli kredi imkanları, sigorta primlerinde teşvik, su, elektrik, doğal gaz ödemelerinde teşvik veriyor, işgalden kurtulmuş bölgelere ek kaynak sağlıyoruz. Temsilciliğimiz her zaman Türk iş insanlarının yanında olacak” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen ikili iş görüşmeleri bölümünde, 17 Azerbaycanlı firma ve İzmir Ekonomi Üniversitesinin stant açtı. 100’e yakın İzmirli firmanın katıldığı etkinlik kapsamında toplam 227 iş görüşmesi yapıldı.
Çorum Sağlıklı yaşam için dedeler ve torunlar sporda buluştu Çorum’da sağlıklı bir yaşam için çocuklar aile büyükleriyle sporda buluştu. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde çocuklar, dedeleri ve nineleri ile birlikte egzersiz yaptı. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, gözetiminde gerçekleştirilen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken, egzersiz faaliyetlerin hem kalp hastalarının üzerindeki olumlu etkileri hem de insan yaşamında önemine dikkat çekildi. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nin kalp krizi geçiren, bypass olan, stent takılan, kalp pili takılan veya kalp kapakçığı değişen hastaların egzersizlerle yaşamlarına devam ettiği bir ünite olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, kardiyak rehabilitasyonun son yıllarda önemi daha fazla bilinen bir kavram olduğuna dikkat çekti. “Kalp hastaları egzersiz yapabilir” Geçmişte kalp hastaları için “bu kalp hastası egzersiz yapmasın, iş yapmasın, herhangi bir şey olur” kaygılarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karavelioğlu, “Kalp hastalarının kriz geçirdikten sonra 1-2 hafta sonrasında bile egzersiz yapabilmesinin güvenli olduğunu hem de uzun dönemde ölüm oranlarının azaldığını biliyoruz. Özellikle 1970 ve 1990’larda kalp hastalarının egzersiz yapabileceğine yönelik ivme daha da arttı. Avrupa’da ve Amerika’da kalp hastalarının işe dönüşlerinin de hızlandığını biliyoruz. Bu nedenle Kardiyak Rehabilitasyonu önemsiyoruz. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 40’lı yaşlardan başlayarak 80’le yaşlara kadar egzersiz yaptığımız hastalarımız var” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde burada çocukların aile büyükleriyle birlikte spor yapmalarını istediklerini anlatan Prof. Dr. Karavelioğlu, “Burada dedeler ve ninelerin kendi torunlarıyla egzersiz yapmasını istedik. Sadece çocukluk, gençlik döneminde değil ikinci bahar olarak tanımladığımız ileriki yaşlarda da egzersiz alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenledik. Kardiyak Rehabilitasyon bir ekip işi. Tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Fizyoterapistten, kardiyolojisi, fizik tedavi bölümü, kardiyak rehabilitasyon hemşireleri, diyetisyenden psikososyal danışmanımıza kadar büyük bir ekibin ortaya koyduğu özverili bir çalışma bu. Bu nedenle burada görevli ekip arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Merkeze egzersiz için gelen Fatma Doğan, merkezden memnun olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımız, başhekimimiz Sinan bey ve Yusuf hocamıza bu imkanı bize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu merkezde sosyal bir aktivitemiz oluyor. Bu bizi mutlu ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için egzersiz yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 7 yıla yakındır tedavi gördüğünü anlatan Fatma Tunç da, “Buradaki aktivitelere spor yapıyorum. Burada kendimi zinde hissediyorum. Yapılan aktivitelerle hasta psikolojisinden kurtularak hastalığımızı geri plana atıyoruz. Sporla sağlıkla yaşamımıza devam etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalp sağlığı ilgili büyük problemlerinin bulunduğunu anlatan Aylin Tura ise, “Oğlumu kaybettikten sonra Yusuf hocamızın büyük desteklerini gördüm. Bugünlere beni getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Spor yapıyorum ve şimdi iyiyim” dedi. Etkinlik sonunda Başhekim Prof. Dr. Sinan Zehir ve Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, programa katılan çocuklarla birlikte pasta keserek günlerini kutladı.
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK) , politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğinin altı çizildi. Karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edilerek, “Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etti. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir” denildi. Metinde Kurul’un; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü işaret edilirken, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edileceği ifade edildi. Metinde likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edileceği vurgulandı. Metinde şu ifadeler yer aldı: “Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”