GÜNDEM - 15 Kasım 2019 Cuma 23:16

Bakan Çavuşoğlu, bu kez kürsüye annesini kanser sebebiyle kaybeden bir evlat olarak çıktı

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu, bu kez kürsüye annesini kanser sebebiyle kaybeden bir evlat olarak çıktı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Onkolojide İz Bırakanlar Zirvesi'nde kürsüye annesini kanserden kaybeden ve aynı zamanda siyasetçi olan bir evlat olarak çıktığını belirterek kanserli hasta yakını olma deneyimini paylaştı. Bakan Çavuşoğlu, "Rahmetli annemin hastalığı 3. dereceydi, 6-8 ay yaşar dediler, 16 ay yaşadı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin(AKPM) görevim bitti, son 10 gün annemle aralıksız vakit geçirdikten sonra hakkı rahmetine kavuştu" şeklinde konuştu.

Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Antalya Şubesi tarafından Prof. Dr. Mustafa Samur anısına düzenlenen “Onkolojide İz Bırakanlar Zirvesi” Regnum Carya Otel’de gerçekleştirildi. Zirveye katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir siyasetçinin kanserli hasta yakını olma deneyimini, ulusal ve uluslararası arenada Türkiye’yi kanser alanında temsil eden bilim adamları ve Antalyalı iş adamlarıyla paylaştı.
Anlamlı törende bilim adamları ile bir arada bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Mustafa Özdoğan’ı rahmetli annem akciğer kanseri olduğu zaman tanıdım. O zaman anneme Alanya’da teşhis konulduktan sonra, Ankara’da emin olmak için teşhisleri yaptırdık. Daha sonra tedavi aşamasına geçtik ve o dönemde 47 ülkenin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Başkanıydım. İlk defa bir Türk ve ilk defa bir Müslüman olarak, bu göreve gelen kişi olarak, büyük bir sorumluluk. Hayat bizi o zaman başka bir sorumlulukla, yükümlülükle baş başa bıraktı. Orayı yönetirken rahmetli anacığımın hastalığını yönetmekle karşı karşıya kaldım. İlk defa ailemizden bir kişi kanser hastalığına yakalanmıştı" diye konuştu.

"Annemle 10 gün aralıksız vakit geçirdim"

Her insanın çevresinde kanser hastası olduğu zaman söylesek mi söylemesek mi diye tereddütte kaldığını aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Tedavi karşısında ne yapmalıydık? Öncelikle hastanın ailesinin yanında olması çok önemli. Yurt dışında ya da Ankara'da tedavi ettirebilirdik. İmkanımız vardı. Hastanın kendi ailesinin yanında olmasının önemini anladık. Ama ailemiz Antalya’daydı. Bize Prof. Dr. Mustafa Özdoğan'ı tavsiye ettiler. Mustafa hoca ile tanışır tanışmaz, annemi ona emanet ettik. O süreçte kanser hastasının sadece alacağı ilaç ve tedavi değil, nasıl yönetileceğini ondan gördük, öğrendik. Rahmetli annemin hastalığı 3. dereceydi, 6-8 ay yaşar dediler, 16 ay yaşadı. AKPM görevim bitti, son 10 gün annemle aralıksız vakit geçirdikten sonra hakkı rahmetine kavuştu. Bu süreçte öğrendiğimiz bir şey de, devlet ve hükümet olarak bu teknolojileri yakından takip edip, hemen onaylandıktan sonra ödemesini devlet olarak yapmanız gerekiyor. Bugün kanser tedavisinin tamamını devlet ödüyor. Ama yeni ilaçları devletin takip edip zamanlıca komisyondan geçirip listesine alması gerekiyor. Bu tür ilaçların ödenecekler listesine alınmasına küçük de olsa katkı sağladığım için ayrıca mutluyum" dedi.

Çavuşoğlu ayrıca kalp yetmezliği olan bir yakınlarına suni kalp takıldığını aktararak bunu gördükten sonra bu cihazların devlet tarafından tamamının karşılanmasına vesile olduklarını aktardı.

"Personelimizi yurt dışına kanser tedavisi için göndermiyoruz"

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bakanlık olarak eskiden kanser olan personelimizi tedavi için yurt dışına görevlendiriyorduk. Bu tedavilerini alabilmeleri için tayin oldular. Eğer Türkiye’de tedavisi yoksa personelimizi yurt dışına gönderiyoruz. Türkiye’de artık kanser tedavisi en iyi şekilde yapılıyor. Bizim kendi personelimiz bu amaçla göndermiyoruz, haksızlıkta olmaması gerekiyor.”

"Bizi onlar gururlandırıyor"

Bir ülkenin yumuşak gücünün kalıcı olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Ülkemiz en zengin ülke değil ama en cömert ülkedir. İnsani ve kalkınma yardımında son 5 yıldır dünyada birinci sıradadır. Bu yardımların içinde sağlık hizmetleri de var. Bugün dünyanın her yerinde hastane kuruyoruz, çok sayıda hastayı ülkemizde tedavi ediyoruz. Bir o kadar da insanı ülkemizde eğitiyoruz. Türkiye’nin itibarını en çok yükseltenler de yurt dışında çalışıp doktor bilim adamı olup orada buluşlar yapan burada Türk bilim adamı var demesi bizleri gururlandırıyor.”
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının ardından zirve çerçevesinde düzenlenen yarışmada proje dalında dereceye girenlere ödüllerini takdim etti.

İsa Akar - Burak Yalman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla CHP Muğla Büyükşehir adayı Aras: "Yoksulun üzerinden siyaset yaptırmayacağım" CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Yatağan Belediye binası önünde düzenlenen mitingde Yatağanlılarla buluştu. Coşkulu kalabalığa hitap eden Aras, dar gelirli vatandaşı destekleyecek projeler üreteceklerini söyledi. “Sosyal belediyeciliğe en çok ihtiyaç duyulan zaman” Yatağan Belediyesi önünde konuşan Aras, Yatağan’da kreş, sosyal tesis, kent lokantası olmadığını söyledi. İlk 100 günde kreş temeli atacağının sözünü veren Aras, “Altyapı, yol, su bunlar zaten belediyenin asli görevi. Ama asıl içerisinde olduğumuz bu ekonomik krizde düşen alım gücünde sosyal belediyeciliğe en çok ihtiyaç duyulan zaman. Bunu da en iyi Cumhuriyet Halk Partisi yapar. Yatağan’ın bir kreşi var mı? Sosyal tesisi, kent lokantası var mı? Size söz göreve geldiğimiz ilk 100 gün içerisinde hemen bir kreşin temelini inşallah hep birlikte Mesut başkanımla beraber atacağız. Yoğun nüfuslu mahallelerden başlayarak bunların sayısını arttıracağız. Kreş neden önemli, çünkü şu anda özel bir kreş en az bir asgari ücret. Ama biz sosyal belediye olarak bunun 3’te birinden az rakamlarla hizmeti veriyoruz. Çocuklarımızı okullarına güvenli bir şekilde gidiyor. Aile bütçesine katkı sağlanıyor. Kadın özgürleşiyor sosyal hayata, iş hayatına katılıyor” dedi. “Yoksulun üzerinden siyaset yapamayacaklar” İktidarın Cumhuriyet değerlerini unutturmaya çalıştığını belirten Aras, “Emekliye dilenci muamelesi yapıyorlar, sadaka veriyorlar. Sen emekliye sadaka vermezsin. Ben Muğla Kart projesini hayat geçireceğim. Bu kartlarla dar gelirli Muğlalı marketten alışveriş de yapabilecek otobüse de binebilecek. Yardım kolilerine kimseyi muhtaç bıraktırmayacağım. Yoksulun üzerinden siyaset yapamayacaklar burada. Öğrencelerimize burs, etüt merkezi ve yurt sağlayacağız. Yalnız başına yaşayan yaş almış ama dar gelirli olan hemşerilerim için huzurevleri yapmak zorundayız. Ülkemizde aydınlık yolundan asla geri duramaz. 1923’te kurulan Cumhuriyetimizin yavaş yavaş maalesef temel kurucu değerlerinden uzaklaştığını görüyoruz. Artık Atatürk’ü unutturmaya çalışıyorlar. Cumhuriyeti unutturmaya çalışıyorlar. Bayramları kutlamıyorlar biliyorsunuz. Bayramda ya raporlu ya izinli. Bir memleketin, milletin tarihi, milli bayramları çok önemlidir. Bunlara sahip çıkmazsan gelecekte neler olur Allah bilir. Kusura bakmayın. Bu millet size geçit vermez. Bizler vatan, millet, bayrak sevdalısı insanlarız ve vatanımızın bir karış toprağını hiç kimselere yedirtmedik, yedirtmeyiz” diye konuştu.