TEKNOLOJİ - 04 Mayıs 2021 Salı 16:14

Bakan Dönmez: 'Son 10 yılda yıllık ortalama yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesi artış oranı yüzde 11 olmuştur'

A
A
A
Bakan Dönmez: 'Son 10 yılda yıllık ortalama yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesi artış oranı yüzde 11 olmuştur'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yürüttükleri Milli Enerji ve Maden Politikası sayesinde son 10 yılda yıllık ortalama yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesinde yüzde 11’lik bir artış olduğunu bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlık binasından Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Odile Renaud-Basso ve heyetiyle toplantı gerçekleştirdi. Video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıya Enerji Bakanlığından Bakan Dönmez’in yanı sıra, Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Enerji İşleri Genel Müdürü Murat Zekeriya Aydın, Dış İlişkiler Genel Müdürü Dr. Öztürk Selvitop, Daire Başkanı Nurettin Cemil Gökpınar ve uzman olarak Osman Erk de katıldı.

Bakan Dönmez burada yaptığı konuşmasında EBRD’nin 2009’dan bu yana Türkiye’ye yaptığı 13 milyar Euro’nun üzerinde yatırım desteğinden memnuniyet duyduğunu belirtti. Dönmez, 13 milyar Euro’luk bu desteğin 6 milyar Euro’dan fazlasını, sürdürülebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği ve çevre alanlarına ayrılmasının da memnuniyet verici olduğunu söyledi.

“EBRD, toplam 4 bin 300 megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesinin hayata geçirilmesine katkı sağlamıştır”

Bakan Dönmez, 2017 yılında duyurdukları Milli Enerji ve Maden Politikasının üç sacayağını oluşturan; yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttırılması, enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi ve öngörülebilir piyasa koşullarının temini hedefleri ile EBRD’nin operasyonları ile büyük oranda örtüştüğünü dile getirerek şunları kaydetti:

“Bu minvalde, özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında EBRD ile işbirliğimiz kesintisiz bir şekilde sürmektedir. EBRD, toplam 4 bin 300 megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesinin hayata geçirilmesine katkı sağlamıştır. Bununla birlikte, EBRD ile işbirliği içinde hazırlanan “Rüzgar ve Dalga Enerjisi Atlası” çalışması ile Bakanlığımız saha geliştirme çalışmalarına devam ederek offshore rüzgar enerjisine yönelik YEKA yarışması hazırlıklarını da sürdürmektedir. Yine EBRD ile işbirliğimiz kapsamında özel şirketlere ve belediyelere enerji ve kaynak verimliliğinde destek olduğumuz Sıfıra Yakın Atık Programı ile 200 milyon Avro tutarında yatırımın fonlanmasından ve jeotermal sektörüne yönelik desteklerinizden memnuniyet duyuyoruz.”

Dönmez, Türkiye’nin 2001’den itibaren enerji sektöründe büyük bir reform sürecinden geçtiğini ifade ederek, “İlk aşamada, piyasa faaliyetleri birbirinden ayrılmış ve dikey olarak bütünleşik devlet tekeli modeli, rekabetçi açık piyasa modeline dönüştürülmüştür. Bununla birlikte, üretim ve dağıtım varlıkları özelleştirilmiştir. Bağımsız enerji düzenleme otoritesi olarak EPDK faaliyete geçmiştir. Tüm bu reformlar neticesinde AB ile iç enerji piyasası alanında ileri düzeyde uyum yakalanmıştır” diye konuştu.

Bakan Dönmez, 2017 yılında yayınladıkları Milli Enerji ve Maden Politikasının arkasındaki iki temel motivasyonun, Türkiye ekonomisi için son derece kritik olan ithalata bağımlılığını azaltmak ve çevreye duyarlı sürdürülebilir bir enerji sistemine kavuşması olduğunu söyledi.

“Son 10 yılda yıllık ortalama yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesi artış oranı yüzde 11 olmuştur”

Dönmez, ithalata bağımlılığın tetiklediği cari açığın azaltılması adına yerli ve yenilebilir teknolojilerinin de yerlileşmesi, yerli sanayi ekosisteminin oluşması ve tedarik zincirinin olgunlaşması bakımından önemsediklerini belirterek, “Yürüttüğümüz bu politikalarla, son 10 yılda yıllık ortalama yenilenebilir enerji kurulu güç kapasitesi artış oranı yüzde 11 olmuştur. Bugün itibarıyla yenilenebilir kaynakların toplam kurulu güç içerisindeki payı yüzde 52 seviyesindedir. 2021 yılının ilk üç ayında devreye giren kapasitenin ise yaklaşık yüzde 98’i yenilenebilir enerji kaynaklı olarak gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.

“2 bin 500 megavatlık yeni hidroelektrik kurulu gücü ile dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır”

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı olan IRENA tarafından 2020 yılında işletmeye alınan yenilenebilir kurulu gücüne ilişkin yapılan açıklamayı hatırlatan Dönmez, “Bu kapsamda, ülkemiz, 2020’de devreye alınan toplam 2 bin 500 MW yeni hidroelektrik kurulu gücü ile dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ayrıca, 99 MW yeni jeotermal kurulu güç ilavesiyle ise dünyada birinci sırada yer almıştır” dedi.

Bakan Dönmez, YEKA yarışmaları kapsamında düşük fiyatlarla önemli ölçüde kapasiteyi yatırıma çevirme başarısını gösterdiklerini belirterek, “YEKA modeli ile toplamda rüzgarda 2 bin megavat, güneşte ise 1.000 megavat gücünde yatırım mobilize edilmiş olup ilave 1.000 MW gücünde güneş enerjisi için de yarışmalar devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta başlattığımız 10-15-20 megavatlık toplam 1 gigavat kapasiteli güneş YEKA yarışmaları neticesinde yaklaşık 2-3 Dolar Cent tutarlarına kadar teklif aldığımızı belirtmek isterim. Bu tutarlar sektörde yatırımcıların piyasamıza olan güveninin ve ülkemiz yenilenebilir enerji sektörünün başarısının bir göstergesidir” dedi.

Dönmez, elektrik üretiminde azami şekilde yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliğinin geliştirilmesi, inovasyon ve dijitalleşmenin küresel ölçekte ön plana çıktığını belirterek, “Küresel çapta enerji sektöründe gözlemlediğimiz temiz enerji kaynaklarına ve dağıtık enerji sistemlerine geçiş ile akıllı ve sürdürülebilir altyapı yatırımları önem kazanmıştır” diye konuştu.

Dönmez, enerji sektöründe dijitalleşme, karbonsuzlaşma, çeşitlendirme, batarya depolama ve yeşil hidrojen gibi kavramların enerji sektörünün dönüşümünü de şekillendiren tartışmalara önce olduğunu dile getirerek AB Yeşil Mutabakatı’nın da bu konular etrafında şekillendiğini aktardı.

“EBRD’nin start-up girişimleri ve yenilikçi projeleri desteklemesini bekliyoruz”

Bakan Dönmez, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Bakanlığımız Yeşil Mutabakatta da altı çizilen yeni ve alternatif enerji kaynaklarını, yeşil hidrojeni, batarya depolamayı, temiz yanma ve karbon tutma teknolojilerini, off-shore rüzgar ve dalga enerjisi teknolojilerini, enerji sisteminde akıllı ve dijital altyapıların yaygınlaştırılmasını önemsemekte ve yakından takip etmektedir. Bu minvalde, EBRD’nin bu alanlara yönelik ülkemizde yapılacak Ar-Ge faaliyetlerini, yaygınlaşma aşamasındaki teknoloji yatırımlarını, Startup girişimleri ve yenilikçi projeleri desteklemesini bekliyoruz.
Yeşil dönüşüm çerçevesinde AB Yeşil Mutabakatında da daha düşük karbon içeriği ile doğal gazın Avrupa’da da bir geçiş kaynağı olarak muhafaza edilmesi planlanıyor. Özellikle hidrojen harmanlama gibi teknolojilerle doğal gazın daha verimli ve çevreci kullanımı da gündemde. Dolayısıyla, ülkemiz yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde rekabetçi ortamın sürdürülmesi ve enerji arzında istikrarın sağlanması ile hanehalkı ve işletmelerin uygun fiyatlarla enerjiye ulaşmasını teminen doğal gaz altyapısına ilişkin AB desteğinin ve finansal yardımların sürdürülmesi gerektiğine inanmaktadır.”

Bakan Dönmez, elektrik şebekesi altyapı verilerine değinerek yaklaşık 46 milyon aboneye hizmet veren sektörde 2020 sonu itibarıyla 1 milyon 200 bin kilometre dağıtım hattı olduğunu anımsattı. Dönmez, “Özellikle ekonomik ömrü dolan kırsal şebekenin yenilenmesini, şebekenin teknolojik seviyesinin daha da artmasını ve akıllı şebekelere doğru ciddi adımlar atılmasını öngörüyoruz” dedi.

Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıya Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan ise, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Dr. Serhat Köksal başkanlığından ilgili yetkililer ve EBRD nezdinde Türkiye Grubu Direktörü Kemal Çağatay İmirgi katıldı.

Mustafa Cenik - Yunus Özkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.