GÜNDEM - 22 Haziran 2021 Salı 13:56

Bakan Dönmez: 'Yenilenebilir enerji alanında amatör kümedeyken, bugün artık Şampiyonlar Ligi’ndeyiz'

A
A
A
Bakan Dönmez: 'Yenilenebilir enerji alanında amatör kümedeyken, bugün artık Şampiyonlar Ligi’ndeyiz'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücüyle Avrupa’da altıncı, dünyada on üçüncü sırada yer aldığını hatırlatarak, “Futboldan bir benzetme yaparsak, bir zamanlar yenilenebilir enerji alanında amatör kümedeyken, bugün artık Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyoruz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) 12. Olağan Genel Kurulu’na bakanlık binasından video konferans yöntemiyle katıldı. Burada konuşan Bakan Dönmez, 22 Haziran’ın Dünya Yenilenebilir Enerji Günü (World REnew Day) olarak olduğunu anımsatarak, “Bu günü dünyada en fazla kutlamayı hak eden ülkelerden birisi hiç şüphesiz Türkiye. 2002 yılına kadar yapılan yatırımların 4 katından daha fazlasını son 19 yılda yaptık” diye konuştu.

Türkiye’nin 20 yıl önce küresel yenilenebilir enerji istatistikleri içerisinde son sıralarda yer alırken, şu an yenilenebilir enerji kurulu gücü ile Avrupa’da altıncı dünyada ise on üçüncü sırada yer aldığını dile getiren Bakan Dönmez, “Malum şu sıralar gündemimiz futbol. Oradan bir benzetme yaparsak şöyle diyebiliriz. Bir zamanlar yenilenebilir enerji alanında amatör kümedeyken, bugün artık Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, 20 yıl öncesine kadar rüzgarın, biyokütlenin, jeotermalin toplam kurulu gücünün 19-28 megavat arasında olduğunu, bugün ise rüzgarda kurulu gücün 10 bin megavatı zorladığını söyleyerek, “Güneş zaten 2014 yılında portfoyümüze ilk defa girdi. Sadece 7 yılda orada da 7 bin 154 megavat kurulu güce ulaştık. Bütün bunlar uzun dönemli politikaların, güçlü bir siyasi iradenin, sağlam ekonominin, Türkiye’nin enerji potansiyeline duyulan güvenin bir yansıması” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Dönmez, bakanlık olarak yenilenebilir enerjinin her gün bir adım daha ileri gittikleri bir enerji çeşidi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Türkiye olarak yeni bir hikayeyi daha nakış nakış dokuyoruz. Ülkemizi üreten, kendi teknolojisi, insan kaynağı ve bilgi birikimiyle dünyayla çok daha başarılı bir şekilde rekabet edebilen bir role büründürüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde giriştiğimiz bu süreç, savunma sanayinden yenilenebilir enerji teknolojilerine, denizlerdeki arama ve sondaj çalışmalarımızdan madenciliğe kadar her alanda yeni bir vizyon ortaya koyuyor. Bu yepyeni anlayışla uzun vadeli, sabır gerektiren ve daha derinlemesine incelenmesi gereken projeleri de kararlılıkla hayata geçiriyoruz.”

Türkiye’ye ve Türk milletinin kabiliyetine inanmayanların projelerine karşı çıktıklarına vurgu yapan Bakan Dönmez, “Gemilerimizi ülkemize kazandırdığımızda, !Aldınız ama arayamazsınız’ dediler. Sonra, ‘Aradınız ama bulamazsınız’ dediler. Şimdi de ‘Buldunuz ama çıkaramazsınız’ diyorlar. Bizim onlara cevabımız belli. Nasıl bulduysak öyle çıkaracağız inşallah” diye konuştu.

Bakan Dönmez, Türkiye’yi sadece enerjide değil enerji teknolojilerinde de merkez ülke haline getirdiklerini belirterek, “Özellikle yenilenebilir enerjide ortaya koyduğumuz projelerde yerli teknoloji gibi şartlarla yatırımcılarımızı AR-GE ve inovasyona yönlendiriyoruz. Bu teşviğimizin en güzel örneklerinden birisi Ankara’da kurulan Avrupa ve Ortadoğu’nun ilk ve tek entegre güneş paneli fabrikası oldu” dedi.

Türkiye’nin en büyük güneş enerji santrali Karapınar GES’te kullanılan panelleri üreten fabrikalarla güneşte yerli teknoloji için düğmeye basıldığını dile getiren Bakan Dönmez, “Bir diğer örnek teknoloji projemizi ise Keban’da gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santrallerinden birisi olan Keban’daki sekiz jeneratörümüzün üçünü yerlileştirmeyi başardık. Böylece hem cari açığın kapanması için hem de teknolojik birikim için hayati bir adım attık” ifadelerine yer verdi.

Bakan Dönmez, denizlerde yapılan sondajlara yardımcı olan su altı robotları Kaşif’ten yerli otomobil TOGG’un bataryasında kullanılacak yerli lityum tesisine kadar birçok alanda yerli teknolojiyi oyuna dahil ettiklerini hatırlatarak, “Yerli lityum üretimimiz de başladı. Bugüne kadar yaklaşık 150 kilogram lityum karbonat ürettik. Yıllık 600 ton üretecek asıl tesisimiz için de parametre oluşturma çalışmalarımız başladı. Bu anlayışımızla hem maddi hem de beşeri yatırımlarımızı sonuna kadar sürdürmeyi amaçlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Mustafa Cenik - Engin Yağcı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Çetinkaya, “Benim mahallem, şehrim, 7/24 hizmete layık” AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Yeşil Mahalle Taşkent Caddesi’nde düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi. Ramazan ayının bereketini ve birlik beraberlik ruhunu pekiştirmek adına düzenlenen buluşmada, Çetinkaya, vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti. Mahalle sakinleriyle samimi bir atmosferde geçen iftar programında, vatandaşlar da belediye başkan adayıyla fikir alışverişinde bulundu. Konuşmasında, mahalle halkının taleplerini ve beklentilerini dikkate alacaklarını belirten Çetinkaya, Karabük’ü gerçek belediyecilikle buluşturacaklarını ve mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurguladı. “Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık” Çetinkaya, “Şimdi bakın 15 yıl geçmiş. 15 gün değil, 15 saat değil, 15 hafta değil, 15 ay hiç değil tam 15 yıl geçmiş Esentepe ye asfalt atmak seçime 15 gün kala akla gelmiş. Benim şehrimde, benim mahallemde buna layık değil. Benim mahallem, benim şehrim, 7-24 saat hizmete layık. Sizlere söz veriyorum. Her dakika, her saat, hemşehrilerime, şehrime, Karabük’üme hizmet etmenin mücadelesi içerisinde olacağım” dedi. Mahalle sakinleri, Çetinkaya’ya büyük ilgi gösterirken, 1 Nisan sabahında Çetinkaya’yı başkan olarak görmek istediklerini ifade ettiler. Programa AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç ve AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt katıldı.
Konya Ramazan’da kilo almamak için metabolizmayı hızlandıran öneriler Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Oruç tutmak; bedeni arındırmaya ve sindirim sistemini dinlendirmeye yardımcı olur. Ancak Ramazan ayında yetersiz beslenildiği durumlarda; yorgunluk, susuzluk, baş-mide ağrısı görülebilir. Oruç tutarken bu sıkıntıların yaşanmaması için dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, oruç tutanlar için metabolizmayı hızlandıran önerilerde bulunarak, “Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyecekler kan şekeri dengesini bozup acıkmaları arttırabilir. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı zaman metabolizma yavaşlar ve kilo alımı başlar. Ramazan’da yeterli sıvı tüketimine ve protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli” dedi. Ramazan ayında iftarda çok fazla yemek ne kadar zararlıysa, tek öğün ile gün boyu oruç tutmanın da o kadar zararlı olduğunu belirten Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Oruç tutarken dengeli ve ölçülü beslenmeye, ayrıca yeterli sıvı almaya da özen gösterilmesi gerekiyor. Sahur ve iftarda yeterli besin alınmadığı için metabolizma da yavaşlıyor ve kilo alımı daha çok artıyor" diye konuştu. "Sahurda protein içeriği zengin besinler tüketilmeli" Hamur işleri, yağlı-tuzlu yiyeceklerin kan şekeri dengesini bozup, acıkmaları arttırabileceğini ifade eden Merve Sena Nazlı, Sahur öğününde hamur işlerinden uzak durulması gerekiyor. Sahur da protein içeriği zengin olan besinler tüketilmeli. Protein içeriği zengin besinler, gün boyu hem daha enerjik olunmasını sağlar hem de metabolizmanın yavaşlamasını engeller. Çok tuzlu olmayan peynir, yumurta, ceviz-badem-fındık, yeşillik, yoğurt, tam tahıllı ekmeklerin yer alacağı hafif kahvaltı öğünleri tercih edilmelidir" şeklinde konuştu. "İftarı ikiye bölün" İftarda açlığın verdiği hissiyatla çok hızlı yemek yenildiğine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Bu da şişkinlik, mide ağrıları, reflü şikayetlerine yol açabilmektedir. Bu şikayetlerin yaşanmaması için iftar öğününün ikiye bölünmesi gerekir. Öncelikle 1-2 bardak oda ısısında su ile başlanmalı, ardından kan şekerinin dengelenmesi için 1 adet hurma tercih edilmelidir. İftara 1 kase çorba ile başlamak, çorba bittikten sonra 10-15 dakika ara vermek fazla kilo alımını önleyebilir. Çünkü beyin doyma emrini yemeklerden 15-20 dakika sonra verir. Bu yüzden yemekleri hızlı yemekten kaçınmak, yavaş ve çok çiğneyerek tüketmek gerekir. Ara verdikten sonra ana yemek, salata, yoğurt, tam tahıllı ekmek gibi sağlıklı karbonhidrat ile devam etmek önemlidir. Ana yemek tercihleri dönüşümlü olarak et, tavuk, balık, kıymalı sebze yemekleri şeklinde olabilir. Ramazanda kuru baklagiller tüketimi oldukça azalmaktadır. Lif kaynağı olan bu grup salatalara ilave edilebilir. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Kızartma, kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır. Tatlı ihtiyacı, şerbetli tatlılar yerine Ramazan ayının vazgeçilmezi olan güllaç gibi sütlü tatlılardan ya da meyve tatlılarından karşılanmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. "Çay-kahve, su yerine geçmez" Ramazan ayında önemli konulardan birinin de yeterli sıvı alımı olduğunu vurgulayan Merve Sena Nazlı, "Yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı olarak, bayılma, baş dönmesi gibi sağlık sorunları yaşanabilmektedir. İftar-sahur arasında en az 1,5 litre su içilmesi gerekir. Çay-kahve gibi içecekler su yerine geçmez. Aksine bu tarz içecekler sıvı kaybını daha da arttırmaktadır. Bu yüzden her 1 bardak çay içerken yanında 1 bardak su tüketmeye özen gösterilmelidir. Eğer su içmek zorluyorsa, aromatik olarak içerisine limon, nane, salatalık, tarçın gibi eklemeler yapılmalıdır. Bu sayede de metabolizma hızlandırılabilir. Ayrıca iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak metabolizmayı hızlandırarak bağırsakların çalışmasına yardımcı olacaktır” dedi.