EKONOMİ - 25 Mayıs 2022 Çarşamba 11:45

Bakan Dönmez: “Yerli ve milli jeneratörlerin seri üretimi için hazırız”

A
A
A
Bakan Dönmez: “Yerli ve milli jeneratörlerin seri üretimi için hazırız”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak, “Bugün bu konuda bir müjde daha paylaşmak istiyoruz.

 Yerli ve milli jeneratör üretiminde artık seri üretime geçmemiz lazım. Artık seri üretim için başlamaya hazır olduğumuzu söyleyebilirim. Jeneratör konusunu hamdolsun çözdük. İlk yerli türbinimizi ve seri üretimden çıkaracağımız ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacağız” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı binasında düzenlenen "Hedef 2053: Termik Santrallerin Geleceği Çalıştayı"na katıldı. Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz ve sektör temsilcilerinin katılımıyla iki gün boyunca Türkiye’nin 2053’te net sıfır karbon salınımı doğrultusunda gerçekleştirilen çalıştayda İklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü, AB Ülkelerinin Yeşil Mutabakat Yol Haritası, Termik Santrallerde Karbon Azaltımı, Yeni Teknolojiler ve Enerji Verimliliği başlıklarıyla 5 oturum düzenlenecek. Bu oturumlarda karbon yutak alanları, enerji üretimindeki teknolojiler ve trendler, gaz türbinlerinde hidrojen yakma çalışmaları gibi 21 farklı konuda sorunlar ve çözüm önerileri ele alınacak.

Çalıştayın açılışında konuşan Bakan Dönmez, Covid-19 salgınıyla birlikte küresel ekonomilerde yavaşlamanın, toparlanmanın ve aşırı ısınmanın dönemlerini çok hızlı geçirdiğini, Uluslararası Enerji Ajansı’nın yayımladığı son raporda 2021 yılındaki küresel emisyonların bir önceki yıla göre yüzde 6,3 arttığını ortaya koyduğunu ve Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın enerji piyasalarının ateşini daha da artırdığını dile getirdi. Bakan Dönmez, ele aldığı bütün resmin karamsar bir tablodan ibaret olmadığını belirterek, “Kömür kullanımındaki artışa rağmen yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerji, küresel elektrik üretiminde halen kömürden daha yüksek bir paya da sahip. Bu durum bize şunu gösteriyor ki son dönemde sendelese de yeşil enerjiye yapılan yatırımlar artarak devam edecek. Bu dönemdeki artışların geçici olmasını sağlayacak tek unsur da bu gözüküyor” dedi.

Dönmez, yenilebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerji gibi yatırımların yanı sıra mevcut santrallerin daha az emisyonla üretim yapması için gereken temiz enerji yatırımlarını da aralıksız sürdürdüklerini ve sürdürmek zorunda olduklarını ifade etti.

“Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandırmasını kontrol edemediğimiz kaynaklarla enerji güvenliğimizin kaderini başkalarının eline bırakamayız”

Bakan Dönmez, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için dışa bağımlılığın azaltılması açısında yerli kaynakların kritik öneme sahip olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Yerli kaynaklarla üretim yapan santrallerimiz bizim adeta güvenlik sigortamız. Jeopolitik gerilimlerin sürekli arttığı, ekonomik çalkantıların sürdüğü bir ortamda kendi öz kaynaklarımızı daha fazla kullanmak zorundayız. Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandırmasını kontrol edemediğimiz kaynaklarla enerji güvenliğimizin kaderini başkalarının eline bırakamayız. Dışa bağlı olduğumuz oran yüzde 40 ise ithal ettiğimiz kaynaklardaki fiyat oynaklığını kontrol etme imkanınız o kadar az ve sınırlı demektir. Kaynakları kontrol edebileceğimiz raddeye getirmek için süratle çalışmalarımız sürüyor. Bu nedenle dış kaynakları kontrol edebileceğimiz orana getirmeye çalışıyoruz. Öngörülemeyen durumlarda sistemin devamlılığına zarar vermeyecek bir seviyeye getirmeye çalışıyoruz.”

Bakan Dönmez, termik santrallere bakış açısının enerji arz güvenliği ile yakından alakalı olduğunu kaydederek, “Bu tür baz santraller sistemin sağlıklı işlemesi adına önemli. Ancak doğal gaz santrallerinin ithal kaynakla üretim yapması, kömür santrallerinin de yüksek emisyon değerleri bu alanda ilave adımlar atmamızı zorunlu kılıyor” dedi.

“Yerli ve milli jeneratör üretiminde artık seri üretime geçmeye hazırız”

EÜAŞ’nin yerli ve milli enerji teknolojilerinin geliştirilmesi adına önemli Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine imza attığı bilgisini veren Dönmez, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Keban’da dört ünite bitti. İnşallah hem Keban’da hem de diğer santrallerde yapacağız. Bugün bu konuda bir müjde daha paylaşmak istiyoruz. Yerli ve milli jeneratör üretiminde artık seri üretime geçmemiz lazım. Artık seri üretim için başlamaya hazır olduğumuzu söyleyebilirim. Jeneratör konusunu hamdolsun çözdük” diye konuştu.

“Yakında ilk yerli türbin üretimine geçeceğiz”

Elektrik üretiminin önemli aksamlarından olan türbin ve kontrol sistemlerinin yerleştirilmesinde önemli mesafe kat edildiğini ifade eden Dönmez, “Türbin tasarımlarımızı bitirdik. Yakında ilk yerli türbin üretimine geçeceğiz. İlk yerli türbinimizi ve seri üretimden çıkaracağımız ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacağız” ifadelerini kullandı.

“Onların tek bir isteği var, o da Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve maden bağımsızlığına sekte vurmak”

Bakan Dönmez, Türkiye’nin yeşil enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda attığı adımlara belirli kesimlerin kör ve sağır kaldığını söyleyerek, “Hatta olay bazen öyle nokta geliyor ki rüzgar, güneş, biyokütle, jeotermal yatırımlarını durdurun diyenleri dahi gördük. Onların tek bir isteği var, o da Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve maden bağımsızlığına sekte vurmak. Konuyu sürekli bağlamından kopararak farklı mecralara çekme gayretindeler. Yaydan çıkan okun hedefe büyük bir kararlılıkla gittiğini gördükleri için son bir çırpınmanın içerisindeler, farkındayız” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Dönmez, bahsettiği davranışlara çanak tutan bir muhalefet anlayışı olduğunu belirterek, “Marjinalleri toplumsal hareketlerin merkezine çekmeye, onları legalleştirmeye çalışan bir muhalefetten bahsediyorum. Bizim mücadelemiz tabii ki onlar gibi yakarak yıkarak değil, imar ederek, büyüterek, geliştirerek olacak” dedi.

“Madenler de bizim çevre de”

Bakan Dönmez, enerji ve tabii kaynaklar politikalarını enerji, ekonomi ve ekoloji (Üç E) dengesini gözeterek planladıklarına dikkati çekerek, “’Sonsuz bir hırsla üretelim’, ‘Ne pahasına olursa olsun üretelim’ anlayışında değiliz. Doğanın dengesini koruyarak, doğanın döngüsünü bozmadan sorumlu bir üretim anlayışına sahibiz. Madenler de bizim çevre de. Yerin altındaki cevherler de bizim, yerin üstündeki güzellikler de. Bunları ne birbirine rakip ne de birbirinden ayrı görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Artık al tak çalıştır modelinden, yap tak çalıştır modeline geçmemiz lazım”

Bakan Dönmez, şöyle devam etti:

“Bizim bütün gayretimiz yerli kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak. Bizim bütün gayretimiz 'bağımsız enerji, güçlü Türkiye.' Kaynağından teknolojisine kadar her aşamasında yerli ve milli bir enerji sektörü inşa etme arzusundayız. Enerji teknolojilerinde başkalarının ürettiğini alan, kullanan değil; kendi üreten, geliştiren ve ihraç eden bir Türkiye var ediyoruz. Artık al tak çalıştır modelinden, yap tak çalıştır modeline geçmemiz lazım. Küçük adımlarla başladığımız bu süreçte bugün artık koşar adımlarla ilerliyoruz.”

EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz ise gerçekleştirdikleri çalıştayları yapmış olmak için yapmadıklarını, bir amaca hizmet etme doğrultusunda yaptıklarını kaydetti.

Çalıştay, Bakan Dönmez’in sektör temsilcileri ile hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından Mimar ve Mühendisler Grubu Başkanı Bülent Şen’in başkanlığındaki İklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü oturumu ile devam etti.

Mustafa Cenik - Hakan Karaduman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.