GÜNDEM - 02 Eylül 2021 Perşembe 20:38

Bakan Koca: 'Okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir'

A
A
A
Bakan Koca: 'Okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir'

Koronavirüs Bilim Kurulu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Yakın tarihte okulların yüz yüze eğitime başlayacak ve üniversitelerin açılacak olması nedeniyle toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile YÖK Başkanı Erol Özvar da katıldı. İşe toplantıdan kritik açıklamalar.

“Hep birlikte çaba gösterirsek, ‘zil sesinden sonra alarm sesi gelir’ diyenleri haksız çıkarırız”

Yüz yüze eğitim için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine dikkat çeken Bakan Koca, “Salgın hastalık sebebiyle gençlerin eğitiminin eksik kalması bugün ve geleceğimiz için çok üzücüdür. Bunun için salgınla mücadelede her koşullarda okulları açık tutmak en önemli önerimizdir. Okullarda kalabalık ortam oluşmaması için tedbirleri ve kuralları içeren rehberleri uygulayacağız. Ancak endişesi olan velilerimiz olabilir. ‘Acaba okullarda çocuklarımıza hastalık bulaşabilir mi’ sorusu sorulabilir. Eğer öyle düşünüyorsak, önce veliler olarak bizler tedbirlere uymalıyız. Günlük hayatla tedbirin çelişmediğini göreceğiz. Bu dönemde öğrencilere örnek olacağız. Veliler olarak da örnek olacağız. Kendi çocuklarımızı da korumak için ve onlar için tedbirli olmak, çocuklarımızın sınıf arkadaşlarını da korumak anlamına geliyor. Her bir velimiz kendi çocuğunu ve onun da sınıf arkadaşlarını korumak adına tedbirlere azami değer göstererek zaman kaybetmeden aşı oldu. Hep birlikte çaba gösterirsek, ‘zil sesinden sonra alarm sesi gelir’ diyenleri haksız çıkarırız. Çıkarmalıyız ve inanıyorum ki çıkaracağız. Eğitimi ailelerin ve öğretmenlerin göstereceği ciddiyetin farkında olmadan değerlendirmek yanlış olur. Öğretmenlerimizin motivasyonu hepimizden büyük olacak. Kendi sağlıkları kadar öğrencilerine sevgileri söz konusu” şeklinde konuştu.

“Bilim Kurulu özellikle yeni dönemde hiçbir şekilde okulların kapanmasını gündemine almak istemiyor”

Bilim Kurulunun okulların kapanmasına yönelik kararlar almak istemediğine dikkat çeken Bakan Koca, “Bilim Kurulu özellikle yeni dönemde hiçbir şekilde okulların kapanmasını gündemine almak istemiyor. Yeni dönemde salgın okulların kapanma sebebi olmayacak. Çünkü artık elimizde aşı var. Tüm vatandaşlarımızın sorumluluklarını bilerek ve özellikle tedbirlere uymalarını ve bir an önce aşılarını bu sorumluluğun getirisi olarak yaptırmalarını bekliyoruz. Biz okulları kapatmak değil, en fazla sınıf kapatılabilir, onu bile kapatmak istemiyoruz. O nedenle toplum, vatandaşlarımız, velilerimiz, herkes bize bu noktada destek olsun” diye konuştu.

“Unutmayalım ki uzaktan eğitim ne kadar başarılı olursa olsun asla yüz yüze eğitimin yerine geçemez”

Okullarda yüz yüze eğitimin kaçınılmaz olduğunu ve artık başka bir yol düşünülemediğini belirten Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Öncelikle okullarımızı 5 gün yüz yüze eğitime açmada sürekli bize rehberlik eden, yardımcı olan, koordinasyon sağlayan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na şükranlarımı sunuyorum. Bildiğiniz gibi Covid-19 salgını dünyayı etkisi altına aldığı andan itibaren sosyal hayattan tüm alanları olumsuz etkiledi ve mecburi bir değişime zorladı. Bizlerde öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın salgından en az düzeyde etkilenmesi için Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu üyelerimiz ile eşgüdümlü çalıştık ve sağlığı önceleyerek kararlar aldık. Hepinizin bildiği gibi Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF gibi uluslararası kuruluşlar eğitimin kesintisiz olarak devam etmesinin hayati önem taşıdığının altını çiziyorlar. Unutmayalım ki uzaktan eğitim ne kadar başarılı olursa olsun asla yüz yüze eğitimin yerine geçemez. Bugün artık çocuklarımızın arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle sınıf ortamında eğitim görmesi elzemdir. Yüz yüze eğitime geçilmesi tercih olmaktan çıkmış zorunluluk haline gelmiştir. Çocuklarımızdan daha fazla fedakarlık isteyemeyiz” açıklamasında bulundu.

“Okullarımızın bu sürece hazırlanabilmesi için 650 milyon Türk Lirası'nı tüm okullarımıza gönderdik”

Yüz yüze eğitim için gerekli adımların Sağlık Bakanlığı ile birlikte atıldığına dikkat çeken Bakan Özer, “Sağlık Bakanlığı ile oluşturduğumuz okullarda alınması gereken önlemler rehberini 81 il Milli Eğitim Müdürlüğümüze ve tüm valiliklerimize gönderdik. Bunun yanı sıra okullarımızda ihtiyaç duyulan maske ve dezenfektan ve temizlik malzemeleri ihtiyaçları ile tüm okullarımıza gönderdik. Burada bazı bilgileri vermek istiyorum. Çünkü kamuoyunda sanki okulların yeterince temizlik malzemesi ile ilgili hazırlık yapmadığı gibi bazı bilgiler dönmekte. 2021-2022 eğitim-öğretim yılında hazırlık döneminde okullarımızın bu sürece hazırlanabilmesi için 650 milyon Türk Lirası'nı tüm okullarımıza gönderdik. Karşılaştırma yapmak için 2020-2021 eğitim-öğretim yılında okullarımıza gönderdiğim ödenekten bahsetmek istiyorum. 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında tüm okullarımıza 223 milyon Türk Lirası ödenek gönderilmişti. Bunun yaklaşık üç katı ödeneği biz okullarımıza göndermiş, okullarımıza o kaynakları maskeden dezenfektana kadar ve okuldaki temizlik malzemelerinin alınmasına kadar hijyen ortamının sağlanması ile ilgili türlü hazırlığı yapmış bulunmaktayız” şeklinde konuştu.

“Okullarımız ilk açılan ama son kapanan yer olsun”

Okulların yeni eğitim öğretim dönemi için hazırlığını tamamladığını vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Özer, şunları kaydetti:

“Yine 81 ilimizde yaklaşık 58 bin okulumuzda için 113 bin temizlik personelinin görevlendirilmesini tamamlanmış bulunuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak salgın sürecinde okullarımızın temizlik ihtiyaçlarını karşılayacak güce de sahibiz finansman kaynağına da sahibiz. Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki malzeme ve dezenfektan ihtiyacında covid-19 salgınının başlangıcından itibaren büyük fedakarlık ile üretime giren mesleki teknik okullarımıza, Halk Eğitim Merkezlerimize, Özel Eğitim Meslek Okullarımızdaki tüm öğretmenlerimize, çalışanlarımıza, öğrencilerimize en içten şükranlarımı sunuyorum. Bildiğiniz gibi eğitim-öğretim 6 Eylül’de başlıyor ama uyum eğitim haftası okul öncesi ve birinci sınıflar için dün itibarıyla, 1 Eylül itibarıyla başladı. Minik öğrencilerimiz ilk defa okullarına başladı. Bu kapsamda okul öncesi ve birinci sınıf toplam 2 milyon 359 bin 422 öğrencimiz şu anda 2 gündür okullarına gidiyor. Bu okul öğrencisi birinci sınıflar için toplam 165 bin 450 öğretmenimiz de aktif olarak bu hafta okullarda ders vermeye, uyum haftasına katılmaya başladılar. Ve şunu memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki 2 günlük süreç sorunsuz bir şekilde tamamlandı. İnanın yavrularımızın gözlerindeki mutluluk, öğretmenleriyle buluşma hazzı, aynı zamanda öğretmenlerimizin öğrencileriyle buluşma hazzı her şeye, her fedakarlığa değer. Dün de ben Şırnak’ta okul öncesi ve birinci sınıf uyum haftasının başlangıcı nedeniyle açılışını yaptık. Oradaki öğrencilerimizi bizzat görme ve konuşabilme imkanım oldu. Hakikaten tüm öğretmen ve öğrencilerimiz tüm önlemleri alarak sürecin aktif bir şekilde başlamasının mutluluğunu ifade ettiler. 6 Eylül itibarıyla da nihayet okullarımızın kapılarını tüm kademelerinde kapılarımızı haftada 5 gün öğrencilerimize açıyoruz. Okullarımızın bir daha hiç kapanmaması çocuklarımızın eğitim hakkının kesintiye uğramaması için sadece bize sorumluluk düşmüyor. Aynı zamanda tüm velilerimize, servis şoföründen kantin çalışanlarımıza kadar, öğretmenlerimize kadar düşüyor. Bu nedenle okullarımızın kapanmaması için eğitimin kesintiye uğramaması için velilerimize, öğretmenlerimize, tüm personelimize çağrı yapmak istiyorum. Lütfen Sağlık Bakanlığı ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı olarak belirlediğimiz kurallara uyalım. Bu kuralara riayet edelim ki okullarımız bir daha kapanmak zorunda kalmasın. Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz üzerimize düşen tüm önlemleri aldık ama süreç tüm paydaşları ilgilendiren bir süreçtir. El ele verirsek kapanma ile yüz yüze kalmadan eğitim öğretimi başarıyla tamamlayacağız. Okullarımız ilk açılan ama son kapanan yer olsun.”

“Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversiteler olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerini yüz yüze sürdürme kararını almış olduk”

Bir buçuk yıllık okullardan uzak dönemde de üniversitelerin görevlerini başarı ile sürdürdüğüne dikkat çeken YÖK Başkanı Özvar ise, “2021-2022 akademik yılı inşallah Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile bu ayın sonunda veya ekim ayının başında gerçekleşecek. Bu yeni açılış yılında biz Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversiteler olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerini yüz yüze sürdürme kararını almış olduk. Bunu da siz basın temsilcileri ve kamuoyu ile paylaştık. Üniversitelerimiz alınan yüz yüze eğitim kararından itibaren her biri kendi kurulları ile senatolarıyla beraber, bu yüz yüze eğitimin yapılabilmesi ve sürdürülebilmesi için gerekli tedbirleri aldı. Biz YÖK olarak geçen sene olduğu gibi bu senede gerek kampüs ortamlarında uygulanacak kurallar, gerekse eğitim öğretim süreçleriyle ilgili olmak üzere tüm üniversitelere birer kılavuz çalışması gerçekleştirdik. Tabii bu kılavuzları oluşumunda Sağlık Bakanlığı ve onun şemsiyesi altında çalışan Bilim Kurulu üyelerinin tavsiyeleri ile oluşturduk” şeklinde konuştu.

“YÖK olarak bir yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdürmek istiyoruz”

Yeni dönemde üniversitelerin yüz yüze eğitime başlayacağına, ama hibrit yöntemin de kullanılabileceğine dikkat çeken YÖK Başkanı Özvar, “YÖK olarak biz yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdürmek istiyoruz. Tabi salgın şartlarının ülkemizde nasıl gelişeceğini de önceden öngöremediğimiz için salgının seyrine göre ve Sağlık Bakanlığının kararları ve görüşleri dahilinde yüz yüze eğitim esnasında diğer eğitim ve öğretim usullerinin de üniversiteler tarafından kullanılabilmesi için gerekli kararları aldık ve üniversiteler ile paylaştık. Bu kararların başında hibrit veya harmanlanmış ya da karma olarak tabir edilen öğretim usullerinin üniversiteler tarafından kullanılabileceğini karara bağlamış bulunuyoruz. Yani üniversitelerimiz salgın boyunca eğitim ve öğretimin aksamaması hususunda bu hibrit eğitim modellerinden faydalanabilecekler. Üniversitelerimiz hibrit modeli ile birlikte yüz yüze ders yapma imkanının yanı sıra, YÖK’ün aldığı kararla derslerinin yüzde 40’ını online yani çevrimiçi yapabilme yetkisine sahiptir ve üniversitelerimiz bu konuda gerekli çalışmayı tamamlamıştır. Üniversitelerimiz şu anda hangi derslerini yüz yüze, hangi derslerini online yapacağını belirlemiş ve kendi kamuoylarına da duyurmuştur” diye konuştu.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.