GÜNDEM - 23 Ekim 2020 Cuma 20:01

Bakan Koca: 'Salgın Anadolu'da ikinci zirve döneminde'

A
A
A
Bakan Koca: 'Salgın Anadolu'da ikinci zirve döneminde'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüs salgınının Anadolu’da ikinci zirve döneminde olduğunu belirterek, “Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi, ilk piki, büyük illerde 14 Nisan'da ikinci zirveyi Eylül’de yaşamıştık. Anadolu’da ilk zirve Eylül’de görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bursa Şehir Hastanesi'nde basın açıklamasında bulundu. Bakan Koca, “Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova olmak üzere 5 ilin il sağlık müdürleri, başhekimleri koordinatörlerle bir araya geldik. Yapacağım açıklamalar Bursa ile birlikte 5 ili ilgilendiren açıklamalar olacaktır. Bunun da ötesinde söyleyeceklerim salgının herhangi bir şehirdeki tırmanışının ülkenin her yerini ilgilendirdiğini bilen bütün yurttaşlarımızı yakından ilgilendirecek niteliktedir. Durum bölgesel bir yayılımdan daha ciddidir. Gelinen noktada yeni bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bunun adını koymak uyarıcılığı bakımından yararlıdır.

Bu sebeple Bursa’da yaptığımız toplantının muhatabı 5 il ve diğerleridir. İstanbul buna dahildir. Gelinen noktayı şöyle tarif edebiliriz. Salgın Anadolu’da ikinci zirve dönemindedir. Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi ilk piki büyük illerde 14 Nisan'da ikinci zirveyi Eylülde yaşamıştık. Anadolu’da ilk zirve eylülde görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz” diye konuştu.

“Büyük illerimizde tedbirlere durumun gerektirdiği ciddiyetle sarılmış hızla sonuç almıştık” ifadelerini kullanan Bakan Koca, “Ekim’in ikinci haftasından itibaren öncekilerden daha büyük sınavdayız. Son birkaç günde riskin boyutu artmıştır. Mevcut koşullarda sağlık ordumuzun gücünden hastane kapasitemizden gerekli imkanlardan sahadaki ekiplerden test sayılardan temaslı taramasından izolasyondan hepsinden önemlisi devletin bu mücadeleye verdiği önemden yana kimsenin endişesi olmamalıdır. İnanıyorum ki yoktur. Virüsün bulaştığı kişilerin büyük kısmında belirti görülmemesi sevindirici. Bu durum işin ciddiyetini azaltmıyor. Virüsün yayılması sadece daha fazla insanın hasta olması, hayatını kaybetmesi değil, tüm hayatın sekteye uğramasıdır. Bu nedenle salgına karşı verilen mücadele bütün hayatı koruma mücadelesidir. Bugünkü değerlendirmeler sonucu bursa ve 5 ilde Covid-19 ile ilgili seyri paylaşmak istiyorum. Bursa’da bir aya göre günlük vaka 3 kat arttı, Bilecik’te geçen aya göre iki kat arttı, Balıkesir’de Yalova’da ve Çanakkale’de ise bir ay öncesine göre yüzde 50 oranında vaka artışı görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Bakan Koca, şunları kaydetti:

“Yatak kapasitelerimiz ve yoğun bakım yataklarını değerlendirdiğimizde Bursa’da yoğun bakım yatak kapasitemize 198 yatak ilave ediyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 60, yoğun bakım yüzde 75, ventilatör ise yüzde 38. Balıkesirde 48 yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz. Doluluk oranı yüzde 48, yoğun bakım yüzde 62, ventilatör ise yüzde 31. Çanakkele yoğun bakıma 39 yatak daha ilave ediyoruz. Yatak doluluk yüzde 34, yoğun bakım yüzde 48, solunum cihazı ise yüzde 24. Salgınla mücadelede önemli çalışma filyasyon ekiplerinin çalışması. Hem şüpheli temasları tespit edip hasta takibi yapıyor, ilaçları evlerine kadar teslim ediyoruz. Bursa'da 463 olan filyasyon ekip sayısını 700'e çıkarıyoruz. Balıkesir'de 203 ekibimiz sahada, Yalova'da ekip sayımızı 60'a çıkarıyoruz. Bilecik'te 66 filyasyon ekibimiz. Çanakkale'deki ekibi 97'ye çıkarıyoruz.”

5 ildeki sağlık tesislerine yönelik yatırım planları

“Şehir hastanelerinin bulundukları bölgede sağlık hizmetlerine yaptıkları katkı vatandaşlarımızın takdirine mazhar olmuştur.” diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanımızın hayalim dediği bu tesislerin ne kadar isabetli tesisler olduğunu hem Elazığ’da hem de bugün mücadele ettiğimiz Covid salgını vesilesiyle tekrar gördük. Bursa ve Balıkesir'deki Şehir Hastanelerimizin pandemi dönemindeki çalışmalarının bölgemize çok önemli katkılar sağladığını gördük. Bursa Şehir Hastanesi’nde salgın döneminde bu yatırımın ne denli önemli olduğunu gördük. Bursa Devlet, Zübeyde Hanım Doğumevi ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ni buraya taşımıştık. Bursa Devlet Hastanesi eski adıyla Memleket Hastanesi’nin pandemi sonrası sağlık hizmetim sunumunu devamını sağlayacağız. Birçok şehir hastanemizin açıldığı illerde olduğu gibi önceki tesislere sahip çıkacağız.

Bursalı hemşehrilerimizin Şehir Hastanesi'ne ulaşımını kolaylaştırmak için 27 Ekim'de metro ihalesi yapılacak. Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’nin ihalesi yapıldı. Ödenek sorunu olmayan hastanemizi tamamlayacağız. Büyükorhan Devlet Hastanesi’ni baharda açacağız. Harmancık inşaatına başlıyoruz. Spastik hastanemizi yenileyeceğiz. Yalova'da Devlet Hastanesi'nin inşaatını önümüzdeki yıl tamamlayacağız. Bozuyük'te Devlet Hastanesi'nin inşaatı hızla devam ediyor.”

Bakan Koca, “Salgın, Anadolu kentlerinde ikinci zirve dönemindeyken, İstanbul’da mücadelenin önemi artarken, günlük hayatımızı nasıl sürdürmeliyiz. Bunu tarifini kontrollü sosyal hayat şeklinde yapmıştık. Dışarıda geçirdiğimiz zamanı asgari düzeye indirmeliyiz. İşimiz mecburiyetlerimiz dışında evimizde kalalım. Hayat eve sığar cümlesini yeniden hatırlayalım. Dışarıda kalabalıktan uzak durmalıyız. Maske takalım, mesafe kuralıyla birbirimizi virüsten koruyalım. Yeni vakaların önünü kesecek basit tedbirlerdir. Salgın Anadolu’da ikinci zirve dönemine kış gelmeden ulaştı.

Tedbire boş verip seyri kendi haline bırakırsak kapalı ortam, hepimiz için yenilgi dönemi olur. İkinci zirve dönemi bugün çalışma toplantılarında ele aldığımız 5 kent için geçerlidir. Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova sakinlerinden verdikleri desteğin büyüğünü talep ediyorum. Bursa salgın boyunca gördüğü en riskli dönemi yaşıyor. Bir haftalık dönemde Eylül ortasına kıyasla 3 kat fazla olarak görülüyor. Yeni bulaşmaları can kayıplarını el birliğiyle önleyelim. Bilecik ilk zirveyi 10 Eylül’de görmüştü, ona göre 2 kata yaklaştı. Zatürrenin Türkiye ortalamasının üzerindedir. Yalova ikinci zirveyi Türkiye geneliyle aynı dönemde yaşıyordu. Bugün yüzde 50 arttı. Yalova'da da zatürre oranı Türkiye ortalamasının üzerinde. Çanakkale'de yüzde 50 oranındaki artış ilk zirveye benzerlik gösteriyor. Kontrolü elde tutup tedbirlerde kararlı olması gerekiyor. Balıkesir ilk zirveyi eylül başında görmüştü. Son iki haftada yüzde 50 artış. Bir iyi haber zatürre oranının düşmeye devam etmesidir.” ifadelerini kullandı.

“Sağlık sistemi hastayı en işi şekilde tedavi edecek düzeydedir. Sahada ekiplerimiz başarı gösteriyor. Hastalıktan uzak durarak salgına set çekmeliyiz. Sağlık ordumuzun hastaları tedavi etmek için gösterdiği çabayı, tedbirlere uymak için her birimizin göstermesidir.” diyen Bakan Koca, “Açık ve ısrarlı mesajım şudur, mücadelede tedbirlerden daha güçlü silahımız yok. Hasta tedavi ederek bu kazanılamaz, yayılmayı önleyerek kazanılır. Bu da tedbirlere uymakla mümkündür.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.