GÜNDEM - 22 Nisan 2021 Perşembe 17:14

Bakan Koca'dan Bilim Kurulu toplantısının ardından önemli açıklamalar

A
A
A
Bakan Koca'dan Bilim Kurulu toplantısının ardından önemli açıklamalar

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Üzerimdeki sorumluluğu siyasete malzeme etmedim, edilmesine de müsaade etmeyeceğim. Birileri Bilim Kurulumuzu dahi hedef alarak bilime saygısının olmadığını saldırganca haykırsa da bu duruma siyasi bir karşılık vererek parçası olmayacağım" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrasında basın açıklaması yaptı. Bakan Koca, "Vaka sayılarındaki artış hızı azaldı. Bundan sonra kısıtlama ve tedbirlere uyumla vaka sayısı düşecek. Bilim Kurulu’nun bugünkü haftalık toplantısında, virüsün yeni varyantları, aşı ile ilgili son gelişmeler ile birlikte, mutasyonlar ele alınmıştır. Salgın yönetimi açısından önemli olan toplumla iletişim konusu da gündem olmuştur. Vaka sayılarının artış hızı azaldı. Gerek tedbirlerin gevşemesi gerekse ve daha önemlisi hızlı yayılan mutasyonlar sebebiyle vaka sayıları hızlı bir tırmanışa geçmişti. İçinde bulunduğumuz hafta başından itibaren vaka artış hızı azalmaya başlamış ve gelecek günlerde düşüşe geçeceği öngörülmektedir. Vaka sayılarında hedeflenen düşüşün sağlanamaması halinde tedbirlerin sıkılaştırılması değerlendirilmiştir" ifadelerini kullandı.

"İngiltere varyantı son günlerde ne kadar hızlı yayıldığını acı şekilde gösterdi"

Mutasyonların vaka artış hızında etkili, hasta etmede daha güçsüz olmadığını belirten Bakan Koca, "Ülkemizde en çok görülen mutasyon İngiltere varyantı olarak bilinen türdür. Bu varyant son günlerde ne kadar hızlı yayıldığını acı şekilde gösterdi. Bunun yanında semptom göstermeyen vakaların toplam vakalar içindeki oranında bir değişiklik yoktur. Sağlık alt yapısının gücü büyük hasta yüklerini karşılasa da hiçbir kapasite sınırsız değildir. Yayılımı kontrol altına alarak sağlık sistemimizin üzerindeki yükü düşürmek zorundayız. Hastalar iyileştikten sonra hayatlarına kaldıkları yerden devam etmektedir. Oysa sağlık çalışanları her gün yeni hastalarla mücadele sürecine yeniden başlamaktadır. Bu yıpratıcı çevrimi kırmak zorundayız. Mevcut mutasyonlar dışında yeni bir tür daha ortaya çıktı. Hindistan varyantı olarak bilinen yeni bir tür mutasyon daha tespit edilmiştir. Ülkemizde henüz bu varyant tespit edilmese de yine hızlı bulaşan bu varyanta karşı da tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda Hindistan’dan ve Hindistan temaslı seyahatlerden ülkemize giriş yapmak isteyen kişiler belirlenen yurtlarda karantinaya alınarak 14 gün gözetim altında tutulduktan sonra ülkeye girişlerine izin verilmektedir" şeklinde konuştu.

"Çok yakında Sputnik V aşısının da devreye gireceğini belirtmek isterim"

Aşı programının Ramazan ayında da planlanan hali ile devam etmekte olduğunu hatırlatan Bakan Koca, "Ramazan ayının başlaması ile birlikte aşı olmayı erteleyen vatandaşlarımızın sayısı artmıştı. Ancak, iftardan sonra da aşı olunabilmesi vatandaşlarımızın aşı randevularını erkenden alarak aşı olmalarını temin etti. Aşı tedariki ile ilgili olarak daha önce paylaştığım bilgilerde elimizdeki en iyi tedarik şartlarını en hızlı şekilde milletimizin hizmetine sunma gayretindeyiz demiştim. İki aşı türü şu an aktif olarak kullanılmakta ve bunların sayısını artırmaya yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Çok yakında Sputnik V aşısının da devreye gireceğini belirtmek isterim" açıklamasında bulundu.

"Yerli inaktif aşı adayımız Mayıs ayı içinde son adım olan Faz 3 aşamasına geçecektir"

Yerli aşı çalışmalarının da çok önemli olduğuna vurgu yapan Sağlık Bakanı Koca şunları kaydetti:
"Yerli aşı, yerli güç ve güven demektir. Yerli aşılarımızdan insan denemelerine ilk başlayan inaktif aşı adayımız Faz 2 çalışmasını tamamlamak üzere son gönüllülerin aşılanması yapılmış ve Mayıs ayı içinde son adım olan Faz 3 aşamasına geçecektir. Bu dönemde yaygın olarak aşılama yapma imkanı da olabilecektir. Bir diğer önemli aşı adayımız Virüs Benzeri Parçacık (VLP) aşısı ise Faz 1 deneylerine kamu hastanemizde başlamış ve şu ana kadar sorun görülmeden başarıyla devam etmektedir. İkinci bir inaktif aşı adayımızın daha Faz 1 klinik çalışması 10 gün kadar evvel başlamıştır. Sevindirici şekilde çalışması devam eden aşı adaylarımız için aşıya bağlı olumsuz bir olay gerçekleşmemiştir. Bu günlerde üçüncü bir inaktif aşımızın daha Faz 1 klinik çalışması Ankara Şehir Hastanemizde başlayacaktır. Bir diğer inaktif ve intranazal sprey olarak uygulanan iki yeni aşı adayımız da Faz 1 çalışmalarına başlama safhasındadır. Son olarak adenövirüs temelli bir vektör aşımızın da Faz 1 çalışması için araştırma ürünü üretim çalışmaları devam etmektedir. Türkiye 7 farklı aşı platformu ile kendi gücünü elde etme yolunda önemli adımlar atmaktadır."

"Sorumluluk, suçlama ya da suçlu bulma manasına gelmez"

Salgın yönetiminde toplumu doğru bilgilendirmenin ve bir arada tutarak birlikte mücadele etmenin herkesin ortak sorumluluğu olduğunun altını çizen Bakan Koca sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Geçtiğimiz günlerde dile getirdiğim sorumluluğun 84 milyonda, hepimizde olduğuna dair sözlerimin yanlış anlaşılmış olabileceğini düşünerek açmak isterim. Sorumluluk, suçlama ya da suçlu bulma manasına gelmez. Sorumluluk daha iyi koşullara ulaşmak için birlikte mücadele etmemizi, birlik ve beraberlikten ayrılmamayı, birbirimizi teşvik etmeyi, gayretlendirmeyi ve en önemlisi birbirimizi korumayı kapsayan kuşatıcı bir birliktelik idealidir. Salgınla mücadelede sorumluluk almamış, iyi kötü hiçbir değerlendirme yapmadan kategorik olarak kendisine benzemeyeni eleştirme alışkanlığı olan siyasi söylem sahiplerini salgını sorumsuzca siyasete alet etmek yerine sorumluluk alarak toplumla birlikte bu zorlu mücadeleye katılmaya davet ediyorum.

Buradan bir kere daha açıkça ifade edeyim. Üzerimdeki sorumluluğu siyasete malzeme etmedim, edilmesine de müsaade etmeyeceğim. Birileri Bilim Kurulumuzu dahi hedef alarak bilime saygısının olmadığını saldırganca haykırsa da bu duruma siyasi bir karşılık vererek parçası olmayacağım. Topluma örnek olması gerekenler memnun olmadığı, kategorik olarak karşısında yer aldığı her şeye pervasızca saldırma hakkını kendinde görmemeli. Bu yaklaşım hakikatle yüzleşince son bulmalıdır. Gündem ve mücadelemiz sadece ve sadece vatandaşlarımızın sağlığını, huzurunu ve refahını korumaktan ibarettir. 'İnsanlar ölüyor bunlar izliyor' demek önce bilim insanlarımıza, sağlık çalışanlarımıza, hasta yakınlarımıza, kurallara uyarak mücadeleye katılan tüm vatandaşlarımıza hakaret etmektir. Başarıyla yürütülen çalışmalar kimseye siyaseten kayıp yaşatmaz. Mevcut yönetimin mücadelede başarılı olmak için gayret etmesi yönetime karşı siyasi hesapları olanları öfkelendirmemeli. Unutulmamalıdır ki öfke gelir göz kızarır, öfke geçer yüz kızarır. Bilimin gücüne ve insanımızın irfanına güvenin."

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 5 kişiyi ölüme götüren 17 kişinin yaralanmasına sebep olan şoförün tahliyesi talep edildi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir kadın ve 4 öğrencinin hayatını kaybettiği, 17 öğrencinin yaralandığı servis kazasına ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık şoför Mehmet Ö’nün avukatı, müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıok Caddesi’nde 9 Kasım 2021’de meydana gelen kazada, Emlak Konutları Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P 0860 plakalı servis midibüsü önce Birsen Giriş (51) isimli yayaya çarpıp, ardından takla atarak dere yatağına uçmuştu. Kazanın ardından Mehmet Ö., serviste bulunan 20 kişi ve Birsen Giriş yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Birsen Giriş, öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14), Rabia Üst (14), Esma Nur Avcı (13) ve Ege Yılmaz (15) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Şoförün kanında 3 çeşit uyuşturucu madde çıkmıştı Sürücü Mehmet Ö., hastanede yapılan tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece, "taksirle birden fazla kişinin ölüme ve yaralanmasına sebep olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve sürücü Mehmet Ö.’nün öğrenci servisi kullanabilmesi için belgelerinin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Sanığın kanında ise metamfetamin, amfetamin isimli uyuşturucu maddelere ve narkotik benzeri bir ağrı kesiciye rastlanmıştı. Mahkeme için oluşturulan heyet tarafından, uyarıcı madde etkisi altındaki sürücü Mehmet Ö.’nün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği kanaatine varılmıştı. Kazaya karışan midibüsün ikiz plaka olduğu tespit edilmişti. Servis sürücüsü Mehmet Ö. ile araç sahiplerinden İ.A. ve C.A., okul servis firması sahiplerinden C.Ö. ve H.Ö. ile firmanın servis sorumlusu S.D. ve okul müdürü Z.A.Y. hakkında dava açılmıştı. Davanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise servis aracında emniyet kemeri olmadığı bilgisine yer verilmişti. Yargılamaya devam edildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Salonda müştekiler, yakınları ve taraf avukatları ile lisede servis denetimi için oluşturulan kuruldan sorumlu 2 öğretmen hazır bulundu; şoförü tutuklu sanık Mehmet Ö. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. “İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum” 11 servis aracını 3 öğretmenin 3’er araç şeklinde pay ederek denetlediklerini ifade eden tanık öğretmen Şenol B. mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Aracı kim denetlediyse ilk imzayı o öğretmenimiz atıyordu. Bu aracın denetimini Soner hocamız yaptı. Bir aracı aynı anda 3 öğretmen denetleyemiyorduk. Biz sadece araçlarda gördüğümüz detayları formda işaretleyip okul müdürümüze teslim ediyorduk. Bu yüzden bana sorup göstermiş olduğunuz denetim formundaki imza bana aittir. İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla da araçları denetledikten sonra bizim işlem yapma hükümlülüğümüz yoktur" dedi. “Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti” Servis şoförlerinin ve araç plakalarını Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı personeli astsubaya attığını ifade eden tanık Müdür Yardımcısı İbrahim Ali Ç., "Okul Müdürü benden astsubaya servis araçlarının plakalarını, şoförlerini ve kimlik bilgilerini öğrenmemi ardından da astsubaya göndermemi istedi. Bende servis firmasının okuldaki temsilcisi Seyfettin beyden listeleri aldım. Astsubaya gönderdim. Ancak gönderdikten sonra jandarmanın herhangi bir denetim yaptığını görmedim. Olay günü başka bir şoförün aracı kullandığından da haberimiz yoktu. Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti. Ayrıca idarecilikte ikinci yılımdı. İlk yıl pandemiyle geçildiği için okullar kapalıydı. Denetimlerle ilgili çok fazla bilgim yoktu. Denetimleri biz 1 ay arayla yapmayı planlamıştık. İlk denetimin ardından kaza oldu. Şu anda okulda müdür yardımcısı değilim ayrıldım” diye konuştu. Sanığın avukatı tahliye talep etti Sadece sanık Mehmet Ö’nün suçlu olmadığını dile getiren Mehmet Ö’nün avukatı Beste Aslan ise müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Gözyaşlarını tutamayan sanık Mehmet Ö’de çocuklar için üzgün olduğunu ve avukatının söylediklerine katıldığını ifade etti. Mahkeme heyeti, gerekli bilgilerin mesaj atılarak iletildiği astsubayın tanık sıfatıyla dinlenmesi için gerekli makamlara yazı yazılmasına, Okul Müdürü Z.A.Y.’nin avukatının gösterdiği mesajların mahkeme zaptına eklenmesi, Ali Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda sadece sürücünün kusurlu olduğu, hayatını kaybeden yayanının kendi ölümü neticesinde kusurlu belirtildiği, olaya sebep olan diğer kusurlar için kimlerin sorumlu olduğunun belirtilmediği, sanığın uyuşturucunun etkisinde olduğu fakat sanık avukatının söylediği araçta oluşan problemin kusuru böldüğü kanında uyuşturucu olmasa bile aracı durduramayacağını savunduğu, aracın bakımıyla ilgilenen kişiler ve aracın kullanılmasına müsaade eden denetim yetkisindeki kişilerin yetki mekanizmasını çalıştırmadığı, diğer kusurluların kimler olduğu, hangi nedenlerle kusurlu olduğu rapor haline getirilerek dosyaya sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün duruşmaya getirilmesiyle ilgili talebin değerlendirmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul ’Mukaddes Emanetler’ ona emanet: Peygamber Efendimiz’in Sakal-ı Şerifi İstanbul’da restore ediliyor Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep, 15 yıldır Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetlerinin bakım ve onarımını gerçekleştirerek gelecek nesillere ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca restorasyon işlemlerini gerçekleştirdiği yerde Celep, "Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı, mübarek kokusunun sindiği hurma ağacının lifinden olan yatağa, ayak izlerine, Sakal-ı ve Saç-ı Şerifi’nden, Ravza-i Şerifi’nin örtüsüne kadar birçok kutsal emanet sergileniyor." Şişli’de Bilgisayar Mühendisi Özer Celep, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetlerinin bakım ve onarımını gerçekleştiriyor. Özer Celep, 15 yıl önce Kadir Gecesi’nde gittiği bir camideki Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Sakal-ı Şerifi’nin muhafaza edildiği sandığın yıprandığını görünce hayatı değişti. O tarihten itibaren Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mukaddes Emanetleri nesilden nesle bugüne kadar aktarılarak gelenleri, gelecek nesillere ulaştırmak için çalışmaya başladı. Bin 400 yıldan fazladır var olan emanetlerin birçoğu günümüze kadar sağ salim ulaştı. Emanetlerin gelecek nesillere aktarılması için çalışan Özer Celep, büyük bir titizlikle kendisine getirilen emanetleri restore ediyor. Kutsal emaneti eski muhafazasından çıkaran Celep, bakımlarını ve temizliğini yaptıktan sonra bal mumunu değiştiriyor. Ardından da emanet yeni muhafaza içerisine yerleştirilerek gelecek nesillere ulaşması için hazırlıyor. Öte yandan, Celep restorasyonunu yaptığı Kutsal emanetleri dairesinde sergiliyor. Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem)yattığı, mübarek kokusunun sindiği hurma ağacının lifinden olan yatağa, ayak izlerine, Sakal-ı ve Saç-ı Şerifi’nden, Ravza-i Şerifi’nin örtüsüne kadar birçok kutsal emanet yer alıyor. Ayrıca Peygamber Efendimiz’in, Saç-ı Şerifi’nin de sergilendiği alanı ziyaret edenler gözyaşlarını tutamıyor. Kutsal emaneti restore ettirmek isteyen kurumlar ve şahıslar, mukaddesemanetler.com.tr ve kutsalemanetler.com.tr web siteleri üzerinden Özer Celep ile iletişime geçebiliyor. “Kadir Gecesi’nde gittiğim bir camide Sakal-ı Şerif’i gördüğümde yıpranmış hali beni çok hüzünlendirmişti” Mukaddes Emanetlerin bakım ve onarımı yapan Özer Celep, "Burası Peygamber Efendimiz’in mukaddes emanetlerinin restorasyon yapıldığı bir yer. Özel bir yerdeyiz. Takribi 15 yılı aşkındır Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) emanetlerinin restorasyonunu yapıyorum. Nasıl başladık? Aslında bu gönlümüzde var olan bir şeyin vakti, zamanı geldiğinde vuku bulmuş hali. 15 sene öncesinde, Kadir Gecesi’nde gittiğim bir camide Sakal-ı Şerif’i gördüğümde o günün şartlarında belki en iyisi oydu ama zaman içerisinde deforme olmuş bohçaları, sandığını, muhafazasını görmek beni çok hüzünlendirmişti. Sonrasında hocamız bize, ’Bu tarz sanatsal çalışmalarınız var. Efendimizin Sakal-ı Şerif’i içinde çalışma yapar mısınız’ dedi. Bunun üzerine fiziki olarak başlayan bir çalışma bugün dünyaya yayıldı. Bize artık alıştıkları için kolay ulaşılıyor. Benimsenmiş olan bir yer. Kutsal emanetlerin restorasyonunun yapıldığı bir yer olarak biliniyor. Resmi kurumlardan veya şahıslardan olsun, elinde Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait veya diğer mübarek büyüklerimize ait bir emanet varsa onların bizden sonraki nesillere ulaşmasıyla alakalı olarak muhafaza çalışmalarını yapıyoruz. Bunlar çok fazla bilindiği ve insanlar tarafından vakıf olunduğu için vesilelerle bize ulaşıyorlar" dedi. “Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı mübarek kokusunun sindiği yatak” Restorasyonun yapıldığı dairede Mukaddes Emanetleri’nde bulunduğunu belirten Celep, “Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait bereketler mevcut. Ümmetin ortak bereketleridir. Şu an bizde, bizden sonra da başkalarında olacak. Biz bir köprüyüz. El yazısı, Kuran-ı Kerim mezura gibi deriye yazılmış. Bu şekilde saklanmış. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ayak izleri, ahşaba yapılmış Kadem-i Şerif örneği. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yattığı mübarek kokusunun sindiği yatak. Bu hurma ağacının lifi. Bu koku dünyada başka hiçbir şeye benzemiyor. Ağaçtaki parçada böyle kokunun olması akılla anlaşılabilir bir şey değil. Benim anlayabildiğim bir şey değil. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Ravza-ı Şerifi’nin örtüsü. Ziyaret ettiğinizde duvarda asılı olan mübarek örtü. Hacerül Esved taşından bir parça. Şahitlik yapıyor ya bizlere de şahitlik etsin. Kabe-i Muazzama’nın kapısının örtüsü. Eski zamanlara ait ve çok kıymetli. Peygamber Efendimiz’in Saç-ı Şerifleri. Mucizelerini anlatmakla bitiremeyiz. İnan ki, biz bundan eminiz. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizzat huzurundayız” ifadelerini kullandı. “Bizden sonra ümmetlere ulaşabilmesi için bazı sorumluluklarımız var” Kutsal emanetlerin gelecek nesillere aktarılması için sorumlulukları olduğunu ifade eden Celep, “Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) mübarek Sakal-ı Şerifleri. Böyle bir muhafaza içerisinde. Bizden sonra ümmetlere ulaşabilmesi için bazı sorumluluklarımız var. Sorumluluklar neticesinde bizim bu emaneti daha sağlıklı, konforlu ve daha güvenli bir muhafaza içerisine almamız gerekiyor. Göstermiş olduğumuz aşkı, muhabbeti kendisine sunmamız gerekir. Buradaki muhafaza, eski muhafaza. Örneklendirecek olursak, o emaneti buradan çıkarıp bakımlarını ve temizliğini yapıp, bal mumunu değiştirdikten sonra yeni muhafaza içerisine koyuyoruz. Bu muhafaza içerisinde yenilenmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Gaziantep GAÜN’de Türklerde ağırlık kaldırma kültürü eğitimi Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Tarkan Tuzcuoğulları, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Daire Başkanlığına bağlı fitness antrenörlerine sporun ve fiziksel aktivitenin bir parçası olarak tarih boyunca var olan Türklerde ağırlık kaldırma kültürü konusunda eğitim verdi. Osmanlıda hem askere alma kriterlerinden olan hem de güreş tekkelerinde kuvvetlenme amaçlı kullanılan Türk kaldırış tekniğine dair eğitimin verimli geçtiğini ifade eden GAÜN Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özdal, “Kültürümüzde yer almış ancak unutulmaya yüz tutmuş bu kuvvetlenme tekniğinin günümüzde güncellenerek bir eğitim halinde sunulması fakültemiz için oldukça önemliydi. Bu sebeple emeği geçen Fakültemiz Öğretim Görevlisi Tarkan Tuzcuoğulları’na çok teşekkür ederim. Bizlere bu imkanı sunan Rektörümüz Prof. Dr. Arif Özaydın’a, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e, Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Zekeriya Efiloğlu’na ve katılım sağlayan fitness antrenörlerine ayrıca teşekkür ederim” dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri ile birçok ortak çalışma yaptıklarını ifade eden GAÜN Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Tarkan Tuzcuoğulları, “Böyle bir etkinliğin parçası olmaktan mutluyuz. Üniversitemiz ve Rektörlüğümüze bize bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak GAÜN ile verimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade eden Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Zekeriya Efiloğlu ise, “Antrenörler her ne kadar kendi alanlarında yeterli olurlarsa çok daha yetenekli, başarılı sporcuların yetişeceğine inanıyorum. Bu eğitim antrenörlerimiz için çok iyi olacak. GAÜN ve Spor Bilimleri Fakültesine çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.