ÇEVRE - 15 Ekim 2021 Cuma 19:18

Bakan Kurum ilk kez açıkladı

A
A
A
Bakan Kurum ilk kez açıkladı

İzmir’de geçen yıl meydana gelen depremin ardından tamamlanma aşamasına geçen binaların şantiyelerini ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Yeşildere bölgesinde örnek bir dönüşüm projesi yapacaklarını duyurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremin ardından tamamlanma aşamasına geçen binaların şantiyelerini ziyaret etti. Bakan Kurum, Salhane’deki Cumhuriyet Sitesi alanında yaptığı gezinin ardından açıklamada bulundu. İzmir Yeşildere bölgesinde örnek bir dönüşüm projesi başlatacaklarını duyuran Bakan Kurum, “Yeşildere bölgesinin İzmir’e yakışmadığını düşünüyorum. Yeşildere bölgesinde inşallah örnek bir dönüşüm projesi yapacağız. 500 konutla başlayacağız. Etap etap da o dönüşüm projelerini yürütmek istiyoruz” diye konuştu.

Kentsel dönüşüm ofisi kurulacak

Yeşildere mevkiinin, o bölgede yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamadığını belirten Bakan Kurum, “Yoldan dahi görünüyor. İçeriye girmeye bile gerek yok. Hem riskli yapıların bertarafını sağlayacak hem de vatandaşlarımızın daha yaşanılabilir alanlarda yaşamasına imkan sağlayacak bir örnek projeye bu bölgede başlamak istiyoruz. İl müdürlüğümüz, Altyapı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüz görüşmeleri yapacak. Bu çerçevede talep gelmesi halinde bu alanda 500 konutla başlayıp etap etap çalışmayı yürütmek istiyoruz. Bu çerçevede bir kentsel dönüşüm ofisi kuracağız. GEDAŞ Genel Müdürlüğümüz vatandaşlarımızla görüşecek, ada bazında rızalarını almak suretiyle örnek bir dönüşümü yapacağız” diye belirtti.

Gereken adımları ivedi şekilde atın”

Proje hakkında detay veren Bakan Kurum, şöyle konuştu:

“Bir tasarım yapacağız. Bu tasarımı etaplar halinde yürüteceğiz. Güzel İzmir’e yakışacak, deprem dönüşümünün örneğinin de en iyi şekliyle gösterildiği bir proje olsun istiyoruz. Tabii vatandaşımızın rızası önemli. Ada bazında çoğunluğu sağlarsak, vatandaşımız da yerinde dönüşüm istediği anda projeyi yapacağız. Bu alan İzmir’e yakışmıyor. Ne vatandaşımız ne de İzmir’imiz hak ediyor. Kira ve taşınma yardımı verdiğimiz, talep eden vatandaşımıza oradaki değeri nispetinde rezerv alanından talep etmesi halinde 500 konutluk adamızdan konut teklif ettiğimiz, yerinde isteyene yerinde verdiğimiz bir projeyi yapacağız. Belediyelerimize de çağrımız; bu noktada atılması gereken adımları ivedi şekilde atmalarıdır. Bizden bu çerçevede beklenen bir destek varsa, düzenleme talebi varsa hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu proje, siyaset üstü bir projedir. Herkesin işin içinde olması gereken bir projedir.”

Bakan Kurum ilk kez açıkladı

“Bitme aşamasına geldi”

Bakan Kurum, deprem konutları ile ilgili de şu bilgileri verdi:

“Tüm İzmir’imize, depremzede kardeşlerimize bir söz vermiştik. ‘İşler bitene kadar elimizi İzmir’den çekmeyeceğiz ve tüm depremzede kardeşlerimiz evlerine girene kadar da bu sürecin takipçisi olacağız’ dedik. Hep birlikte bu süreci yakinen takip ediyoruz. İstiyoruz ki en güzeli olsun, en iyisi olsun ve söz verdiğimiz şekilde vatandaşlarımız deprem konutlarına kavuşsun. Şubat ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile konutlarımızın temellerini atmıştık ve hızlı bir şekilde de konutlarımızı bir yıl içerisinde tamamlayacağımızı ifade etmiştik. Depremin birinci yıl dönümünde de inşaatlarımız bitme aşamasına geldi. İnşallah konutlarımızı tamamlıyor olacağız. Hem rezerv alanda hem de yerinde 5 bin 61 konut inşası gerçekleştiriyoruz. Bayraklı’da yedi bölgede bin 701 bağımsız bölümün inşası fiilen devam ediyor ve inşallah kasım ayı içerisinde 749 bağımsız bölümü bitirip hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ediyor olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın inşallah İzmir’e gelişleri ile birlikte haklarını depremzede kardeşlerimize vereceğiz. Bayraklı’daki kalan bin 700 konutu da yılsonuna kadar tamamlayacağız. Rezerv alanda başladığımız yaklaşık 3 bin 649 bağımsız bölümümüz vardı. Bu bağımsız bölümlerin de 397’sini yılsonuna kadar, kalanını da inşallah 2022 yılının ilk çeyreğinde tamamlamayı planlıyoruz. Etap etap konutlarımızı teslim ediyor olacağız.”

“İlave yoğunluğu getirmeyeceğiz”

“İzmir, tarihinin en önemli, en büyük, en kapsamlı kentsel dönüşümünü, deprem dönüşümünü gerçekleştiriyoruz” diyen Bakan Kurum, bu projeleri yaparken projenin örnek olmasını istediklerini dile getirdi. Zemin + 4-5 katı geçmeyen ve bölgesine değer katacak projeler olmasını önemsediklerini kaydeden Bakan Kurum, “Çıkan manzara da açıkçası bizi mutlu ediyor. Eminim ki depremzede kardeşlerimizi de mutlu ediyor. Bu projeler hem çevreye hem mahalleye değer katacak projeler olacak. Depremzedenin dışında hiçbir şekilde ilave yoğunluğu getirmeyeceğiz. Biz bir dönüşüm yaparken istiyoruz ki, vatandaşlarımız komşuları ile bir arada yaşasın. Apartmanda komşuların dışında kimse olmasın, dışarıdan kimse gelmesin. Projeleri bu anlayış ile yaptık. Daha fazla kat yapabilirdik ama bunun daha doğru olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“3 milyon 800 metrekarelik rezerv alanı”

İzmir’de rezerv alanı olarak 3 milyon 800 metrekarelik bir alan planladıklarını söyleyen Bakan Kurum, “Yüzde 55’ini donatıya ayırdık. Örnek bir şehircilik projesi olacak. Yatay mimari esaslı, merkezine çevreyi alan, iklimi alan ve o donatı etrafında yerleşecek bir anlayışla yapıyoruz. İzmir’in en değerli, en kıymetli yeri olacaktır. Orta hasarlı ve dönüştürülmesi gereken binalara ilişkin de ‘Vatandaşlarımızla ada bazında talep etmeleri halinde onlara da her türlü maddi ve teknik desteği vereceğiz’ demiştik. Gelen talepleri il müdürlüğümüz dikkate alıyor. İzmir’in riskli yapı stokunun bir an önce dönüşmesi gerekir. Taşın altına vatandaşımızın da, bizlerin de, belediyelerin de elini koyması suretiyle İzmir’in her alanında dönüşüm projelerinin hızlı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu anlayışla çalışıyoruz. Rezerv alanda ilave konutla üreteceğiz ve orta hasarlı, az hasarlı binada olan vatandaşlarımızın talepleri halinde o projeleri de onlara kura çekmek suretiyle bu süreci yürütüyor olacağız” dedi.

Bakan Kurum ilk kez açıkladı

“Destek vereceğiz”

Bakan Kurum, şöyle devam etti:

“Bakanlığımızın kanun kapsamında yaptığı planlamalarda, ilan ettiği alanlarda vergi, harç gibi devletimizin muafiyetleri var ve bu da yaklaşık yüzde 20 gibi bir muafiyete denk geliyor. Kentsel dönüşüm alanında inşaat yapma, normal bir alanda inşaat yapmaktan yüzde 20 daha ekonomik oluyor. Bu da vatandaşımızın lehine. Dönüşüm sürecini yerinde, gönüllü ve hızlı prensipleri ile yapmak istiyoruz. Vatandaşlarımıza, aynı depremzede kardeşlerimize verdiğimiz taşınma, kira yardımı gibi kentsel dönüşüm sürecini de taşınma ve kira yardımı vermek suretiyle yapmak istiyoruz. İzmir’in her alanında gelen talebi dikkate alacağız. Belediyemizin dönüşüm talepleri varsa onların yapacağı projelerle alakalı her türlü teknik desteği vereceğimizi ifade ediyoruz.”

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hayvancılara Çoban Haritası desteği Antalya Büyükşehir Belediyesi, yayla ve kırsal hayvancılığı sürdürmek, geliştirmek ve desteklemek amacıyla Korkuteli’nin Yazır ve İmecik Mahallelerinde çoban haritası dağıttı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ‘Çoban Haritası Pojesi’ kapsamında Korkuteli’nde hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çobanların atalarından öğrenerek bugünlere kadar taşıdığı binlerce yıllık sürü ve mera rotalarının adım adım haritasını çıkardı. Gelecek nesiller adına önemli bir veri mirası olarak kalacak çoban haritaları Korkuteli’de çobanlara dağıtıldı. Çoban haritaları ile kırsal hayvancılığın asırlık rotaları koruma altına alınmış olurken, Antalya’nın küçükbaş hayvancılığı ile ilgili verilerin titizlikle kaydedilmesiyle hayvancılığın gelişimine de destek sunacak. Talepler karşılanıyor Hayvanların ve çobanların daha korunaklı ve iyi şartlarda barınmasını sağlamayı hedefleyen proje ile çobanların yaylalardan inmeye ihtiyaç duymaması hedefleniyor. Bu kapsamda sürdürülen çalışmalarda özellikle iklim değişikliği ve yağış oranlarına bağlı yaşanabilecek kuraklık gibi olumsuzluklardan etkilenilmemesi için hayvanların toplandığı alanlara yeni içme suyu hatları ve konforu arttıracak çalışmalar yapılacak. Çobanların talepleri doğrultusunda konteyner barınak için de çalışmalar başladı. Tuzlu mineralli taş dağıtılıyor Yem ve veterinerlik desteklerini de vermeye devam eden Büyükşehir Belediyesi son olarak küçükbaş hayvanlarının ihtiyaç duyduğu yalama taşı olarak bilinen tuzlu mineral taşlarını çobanlara dağıttı. Hayvanların gelişimi ve sağlığı için son derece önemli olan bu taşlar hayvancılıkta verimliliği de arttırıyor. Korkuteli Yazır ve İmecik mahallelerinde otuz muhtara toplam 250 kg yalama taşı teslim edildi. Dağıtımlar diğer ilçe ve mahallelerde devam edecek. Yazır muhtarı Kocaoğlu’dan teşekkür Yazır Mahalle Muhtarı Mehmet Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin hayvancılıkla ilgili desteklerinden son derece memnun olduklarını belirterek, “Düğün salonumuz tamamlanmak üzere, yeni içme suyumuz gelecek, yollarımızın bakımları yapılıyor bunun yanında hamur yoğurma makinası, hayvan yemi, veteriner desteği ve son olarak çobanlarımıza yalama taşı desteği aldık. Yalama taşları hayvancılarımızın her zaman ihtiyaç duyduğu bir ürün. Talepte bulunan tüm çobanlarımıza belediyemiz ulaştırıyor. ” diye konuştu. Çalışma bizim için çok önemli Belediyenin çoban haritası çalışmasından mutlu olduğunu belirten Çoban Ömer Ağıroğlu da, “Uzun yıllardır kullandığımız meralar ve rotalarımız ile ilgili belediyemiz kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Bu rotaların korunması ve hayvancılığa daha uygun bir hale getirilmesi çok önemli. Özellikle hayvanlarımızı topladığımız mera alanlarına yeni su kaynaklarının ulaştırılması ve çoban barınakları ile ilgili çalışmalar yapılacak bu imkanların sağlanması biz çobanlar için son derece önemli. Yalama taşlarımızı da teslim aldık. Bu taşlar hayvanlarımız tükettikçe daha verimli daha lezzetli etleri oluyor” dedi.
Bolu Arapça tabelalar kalktı, İngilizce tabelalar duruyor: “O zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelerin başlatmış olduğu Arapça tabelaların kaldırılmasını Bolulu vatandaşlar destekleyerek, İngilizce tabelaların da kaldırılması gerektiğini savundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeler Arapça yazılı tabelalara yönelik harekete geçti. Bursa, Kilis, İzmir ve Uşak’taki Arapça tabelalar zabıta ekipleri tarafından kaldırıldı. Sığınmacılara yönelik sert söylemleri ve yaptırımları bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da geçtiğimiz aylarda Bolu Afganistan Gençleri Sosyal Kültürel ve Yardımlaşma Derneği binasının önüne giderek çağırdığı zabıta ekiplerine tabelayı söktürmüştü. Bolu genelinde göreve geldiği günden bu yana Arapça tabelaya izin vermeyen Başkan Özcan, kentteki İngilizce tabelalara ise dokunmadı. Küresel markaların tabelaları ve bayraklarının dalgalandığı Bolu’da vatandaşlar CHP’li belediyelerinin kararları hakkında konuştu. Tabelaların kaldırılmasında adaletli olunmadığını ifade eden Mahmut Alan, “Türkiye genelinde, CHP’li belediyelerde görüyoruz bunu daha çok. Esasında bana göre kararlar doğru. Çünkü Türkiye’de yaşıyoruz, Türkçe tabelalar olabilir. Ben bu uygulamayı adaletli bulmuyorum. Türkçe harici tabelalar kaldırılıyorsa o zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın. Madem bir uygulama yapılacak, hepsine uygulanmalı" dedi. Arapça tabelaların yerine küresel markaların tabelalarının sökülmesi gerektiğini ifade eden Yadigar Keleş, “Öncelikle küresel markaların tabelaları indirilsin. Türklerin kanını sömüren markalar var. Onlar kaldırılmalı” diye konuştu. Sadece Türkçe tabelaların kalması gerektiğini savunan Recep Eren, “Arapça bilmiyoruz, tercümanla dolaşmamız lazım. İngilizceden de anlamayız. Türkçe olacak. Özümüz sözümüz Türk” ifadelerini kullandı. CHP’ye tepki gösteren Mustafa Bayındır ise “CHP önce kendini kaldırsın. O 6 ok milletin ciğerine batıyor. Kendine bir şey mi zannediyor? Görelim bakalım PKK ile ortaklık nasıl oluyormuş görelim. Ne tabelası, milletin kimliğini kaldıracaklar. Adana ve Mersin’e kadar bölecekler PKK ile birlikte” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.