POLİTİKA - 20 Ağustos 2019 Salı 17:23

Bakan Kurum: 'Bin 611 konut ve 4 otelin inşaatı durduruldu'

A
A
A
Bakan Kurum: 'Bin 611 konut ve 4 otelin inşaatı durduruldu'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kıyı ve koylardaki yapılaşmayla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, "Bin 611 konut ve 4 otelin inşaatı durduruldu' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve beraberindeki heyet Muğla’nın Bodrum ilçesinde Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle kıyı ve koylarda kaçak yapılaşma ve çevre temizliğine ilişkin denetimlerde bulundu. Kurum ve beraberindeki heyet, Yalıkavak ile Göltürkbükü arasındaki koylarda imara aykırı yapılan otel, konut ve kıyı yapılarını yerinde inceledi. 

Bakan Kurum, Türkiye’nin güzelliklerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirtti. Kurum, “Ülkemizdeki tüm güzellikleri korumak adına gece gündüz çalışıyoruz. Bu çerçevede; Salda’mızı, Uzungöl’ümüzü, Muğla’mızı, Ayderi’mizi koruyacak hatta daha iyi hale getirip gelecek nesillere aktaracağız. Muğla’da da denetimlerimizi yaptık. Muğla’mızın yüzde 75’i korunan alan statüsünde. Bu alanların yüzde 15’i doğal sit alanı, yüzde 29’u da özel çevre koruma bölgesi. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Muğla’da da kaçak yapı yapılmasına izin vermeyeceğiz. Bu noktada sahada sadece Muğla’da 100’ün üzerinde teknik elemanlarımız incelemeler yapıyorlar. Yapılan incelemelerde tüm Türkiye’de 20 binin üzerinde kaçak yapı tespitimiz var. Bu kaçak yapıların 7 bin 200’ü sahil kesiminde yer alıyor ve 3 bin 260’ı da Muğla ilimizde. Bu kaçak yapıların bin 300 tanesi maalesef doğal sit alanı ve özel çevre koruma bölgelerinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.

"8 projede bin 611 konut, 4 otel inşaatı durduruldu" 

Yapılan denetimler hakkında sayısal verilerle açıklamalarda bulunan Kurum, “Bugün, 100’ü aşkın denetim elemanımızla yapmış olduğumuz denetimlerde hem imara aykırılıkları hem imar planına aykırılıkları tespit ettik. Bu tespitler kapsamında; Bodrum Yalıkavak’ta 75 adet villa ve kıyı yapılarında bulunan proje ruhsata aykırılıklar sebebiyle mühürlenmiş ve inşaatı durdurulmuştur. Gündoğan’da 90 odalı otel, 330 adet konut yapısı kıyı yapılarıyla birlikte inşaatı durdurulmuştur. Bodrum Gölköy’de 116 adet konut ve kıyı yapılarının inşaatı durdurulmuştur. Yalıkavak’ta 350 adet konut, otel ve kıyı yapı inşaatı imara ve ruhsata aykırılık sebebiyle durdurulmuştur. Göktürkbükü’nde 50 adet konut ve otel inşaatı da durdurulmuştur. Yalıkavak’ta 70 adet konut ve kıyı yapısı inşaatı imara aykırılıklar, kot kesiti aykırılıklar sebebiyle durdurulmuştur. Gümbet’te 131 adet konut kıyı yapılarından oluşan proje imara aykırılıklar sebebiyle durdurulmuştur” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda balık çiftliklerinin çevreyi kirlettiği yönünde çıkan haberlerle ilgili de konuşan Bakan Kurum, “Tüm şehir genelindeki balık çiftlikleriyle ilgili denetimlerimizi de yapmaktayız. Bu denetimler çerçevesinde doğaya verilen zarar sebebiyle ilgili balık çiftliklerine 260 bin lira cezai işlem uygulanmıştır” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının denetimlerine devam edeceğini ifade eden Kurum, “Bugün yapılan denetimlerde; 8 projede bin 611 konut, 4 otel inşaatı; imara ve ruhsata aykırılıklar sebebiyle durdurulmuştur. Bu aykırılıklar giderilmesi için ilgili firmalara 1 aylık süre tanınmıştır. Bu aykırılıkların giderilmemesi durumunda biz bakanlık olarak gerekeni yapacağız. Bu çerçevede 3194 no'lu imar kanununun; 8’inci, 32’nci ve 42’nci maddeleri gereğince durdurma, yıkım ve para cezası işlemleri başlatılmış olup ilgililer hakkında da işlem yapılacağını tüm Türk milletine ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.

"Deniz kirliliğini gidermek adına çalışmalar yapıyoruz"

AK Parti’nin 2002 yılında iktidara geldiği süre içerisindeki icraatlarına da konuşmasında yer veren Kurum, “2002 yılından bu yana ülkemizin sahip olduğu doğal güzellikleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına çalışıyor ve emanet aldığımız doğal güzellikleri koruyarak gelecek nesillere aktarmaya gayret ediyoruz. Projelerimizi gerçekleştirirken de doğamızı, çevremizi nasıl koruruz diye gayret ediyoruz. 2002 yılından bu yana 463 adet mavi bayraklı plajla dünya üçüncüsü olduk. 2002 yılında belediye nüfusunun yüzde 35’ine atık su arıtma hizmeti verilirken şu an yüzde 88’ine atık su arıtma hizmeti veriyoruz. Nüfusumuzun yüzde 75’ine düzenli depolama tesisi ve hizmet veriyoruz. 353 adet deniz kirliliği ölçüm istasyonuyla denizlerimizdeki kirliliği takip ediyor, tespit ediyor ve gerekli işlemleri yapıyoruz. Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürüttüğümüz sıfır atık projesiyle, sıfır atık mavi projesiyle denizlerimizi, doğamızı ve çevremizi korumak adına çöplerimizi kaynağında ayrıştırıyor ve geri dönüşüme kazandırıyoruz. Sıfır Atık Mavi’yle kıyısı deniz kenarında olan illerimizin ilçelerinde hem kıyı kenarında hem denizde, deniz kirliliğini gidermek adına çalışmalar yapıyoruz” dedi.

"Korunan alan miktarını yüzde 17'ye çıkaracağız" 

Plastik poşetleri ücretli hale getirdikten sonra kullanımında düşüş olduğunu söyleyen Bakan Kurum, deniz kirliliğini engellemek adına yapılan yatırımlardan da bahsetti. Kurum, “Plastik poşetlerimizi ücretli hale getirdik ve kullanımında yüzde 80’e varan azalma sağladık. Deniz kirliliğini engellemek üzere Türkiye genelindeki 50 binin üzerindeki teknelerimizi, yatlarımızı denetim altına alıyoruz. Bu takip sürecinde de sintinelerini düzenli bir şekilde marinalara bırakmalarını sağlıyoruz. Muğla’da 22 bin mavi kartlı teknenin denetimini yapıyoruz” ifadelerini kullandı. 

81 ilde 81 adet millet projesi yapmak için çalışmaların başlatıldığını söyleyen Kurum, “Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak; doğamızı, çevremizi koruyarak, OECD verilerine göre korunan alan miktarını yüzde 17’lere çıkaracağız. Millet bahçeleri ve sıfır atık projeleriyle yine çevremizdeki, doğamızdaki güzellikleri geleceğe aktaracak birçok projeye imza atacağız ve atmaya da devam edeceğiz. Denetimlerimize 81 ilde devam edeceğiz” dedi. 

Bodrum’da yapılan denetimlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a Muğla Vali Yardımcısı Fethi Özdemir ve Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz eşlik etti.  

Emin Kuvat - Cem Geçim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da “Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar” projesi hayata geçiriliyor Konya’da aralarında Beyşehir, Hüyük ve Derbent’in ilçelerinin de olduğu 10 farklı ilçede “Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar” projesi kapsamında çiftçilere toplam 58 bin 700 kilo sertifikalı fasulye tohumu dağıtılmaya başlandı. Projenin Beyşehir’deki ilk dağıtım töreninde yüzde 36’sı çiftçi katkılı geriye kalanı hibe destekli 10 ton sertifikalı fasulye tohumu düzenlenen törende üreticilerle buluşturuldu. Törende konuşan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen “Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi” projesi çerçevesinde, ekim programında olmayan ve nadasa ayrılan alanlar ile işlemeli tarıma uygun olmayan sahalar öncelikli olmak üzere uygun tarımsal üretim teknikleri ile değerlendirilerek bitkisel üretimin artırılması, bitkisel ürünlerde arz güvencesinin sağlanması ve sektör taleplerine uygun sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesinde farklı projeler yürütüldüğünü belirtti. Konya’da da arz açığının azaltılması, yeni çeşitlerin üretimi alınması, münavebe kültürünün yaygınlaştırılması ve toprak yapısının düzeltilmesi için kuru fasulye üretim alanlarının artırılması çalışmalarının devam etmekte olduğunu da anlatan Seçen, “Bakanlığımızın 2024 yılı yatırım programı dahilinde İl Müdürlüğümüz tarafından hazırlanarak Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğüne sunulan ve ilimizde uygulanması uygun görülerek başlatılan ‘Kuru Fasulye ile Beyaz Bahar Projesi’ toplam 5 milyon 937 bin 500 liralık bütçe ile yüzde 64’ü bakanlığımız ve yüzde 36’sı çiftçi katkısı ile yürütülmektedir. Proje kapsamında yaklaşık 59 ton Sertifikalı Kuru Fasulye tohumu teslimi gerçekleştirerek, 10 ilçemizde yaklaşık 5 bin dekar alanda tohumların toprak ile buluşması sağlanacaktır. 58 bin 700 kilogram sertifikalı fasulye tohumu; Ahırlı, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Çumra, Derbent, Doğanhisar, Hüyük, Kadınhanı ve Selçuklu ilçelerindeki çiftçilerimizle buluşturulacaktır. Teslimi yapılan sertifikalı tohumlar ile bölgemizde arz açığının azaltılması, yeni çeşitlerin üretime alınması, münavebe kültürünün yaygınlaştırılması ve toprak yapısının düzeltilmesi için ve kuru fasulye üretim alanlarının artırılması yaklaşık 5 bin dekar alanda ekilmesi amaçlanmıştır. Teslim törenini yaptığımız Beyşehir ilçemize yaklaşık 10 ton sertifikalı fasulye tohumu teslimini gerçekleştiriyoruz. Projeye dahil olan üreticilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, üreten, üretilene değer katan, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan tüm çiftçilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini temenni ediyorum” dedi. Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır da hayata geçirilen projeler ile devletin her daim çiftçinin yanında olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından çiftçilere protokol mensupları tarafından fasulye tohumları dağıtımı gerçekleştirildi.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı düzenlendi Kastamonu Üniversitesi’nde Veteriner Fakültesi ile Orman Fakültesi işbirliği ile “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayı gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Vahşi Yaşamı Araştırma ve Koruma Öğrenci Topluluğu ve Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü işbirliği ile Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen “Yabani Hayvanlarda İlk Yardım ve Rehabilitasyon” çalıştayını Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Veysel Doğan düzenledi. Çalıştaya, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü ve Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin konuşmacı olarak katıldı. Çalıştayda konuşan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF-World Wide Fund for Nature) Türkiye Yaban Hayat Danışmanı Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, 1975 yılında kurulan ve birçok alanda faaliyet veren Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) tarihçesine kısaca değinerek Türkiye’de ve Dünyada yaban hayatı rehabilitasyonu faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın çalışmalarından ve projelerinden de bahseden Kütükçü, yürütülen faaliyetlerin kurtarma, ilk yardım ve tedavi, bakım ve rehabilitasyonun yanı sıra eğitim gibi konuları kapsadığını söyledi. Veteriner Hekim Kütükçü, yaban hayvanlarının immobilizasyonu ve nakilleri hususunda doğru yöntemlerin hassasiyetle kullanılmasının gerekliliğine de vurgu yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekoloji ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ise, yaban hayatı kavramını merkeze alan bir konuşma yaptı. “Yaban Hayatı Yönetimine Genel Bir Bakış” konusunun üzerinde duran Dr. Öğretim Üyesi Evcin, Türkiye’de 160 binden fazla omurgasız hayvan türü, 500’den fazla balık türü, 30 iki yaşamlı, 120 sürüngen, 500’e yakın kuş ve 160 memeli türünü görülebileceğinden bahsetti. Yaban hayatı konusunda katılımcılara video gösterimi yapan Dr. Öğretim Üyesi Evcin, sorulan soruları cevaplayarak sunumunu tamamladı. Türkiye’nin biyoçeşitliliği açısından dünyada önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Evcin, bu çeşitliliğin korunması için önlemlerin acilen alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Evcin’den sonra yeniden söz alan Veteriner Hekim Ahmet Emre Kütükçü, National Geographic tarafından hazırlanan kurtarma ve nakil sürecinde bulunması gereken kurtarma nakil aracı, narkotik tüfek ve hayvan kurtarma ekipmanlar hakkında bilgi verdi. Yabani hayvanlara hassas davranılması gerektiğini ifade eden Kütükçü, kaya sansarı, kerkenez, alaca baykuş, hazar yılanı, çulluk, leylek, kirpi, bıldırcın kılavuzu, küçük kumru hayvanlarının bakım ve rehabilitasyon yaptıklarını söyledi. Sunumun sonunda canlandırma yapan Kütükçü, yabani hayvanı tutarken uyulması gereken kurallardan bahsetti. Çalıştay Veteriner Fakültesi ve Orman Fakültesi öğrencilerinin sorularının cevaplanmasıyla sona erdi. Çalıştayın ikinci gününde de Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda gerçekleştirilen arazi uygulamasında doğa yürüyüşünün ardından yaban hayvanlarının doğrudan ve dolaylı gözlem yöntemleriyle izlenmesi ve fotokapanlar üzerine uygulamalı olarak çalışma gerçekleştirildi. Sahada yaban hayvanlarına ait iz ve dışkıların tespit edilmesi, tanınması ve fotokapan yöntemiyle izlenmesi üzerine Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ve Veteriner Hekim Dr. Ahmet Emre Kütükçü tarafından bilgilendirmeler yapıldı.
Kayseri İlk yerli ve milli evirici Solarex Fuarı’nda görücüye çıkıyor Uluslararası sertifikasını alarak tescillenen ilk yerli ve milli evirici Pixel Solar Evirici, 4-6 Nisan 2024 tarihlerinde Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda görücüye çıkıyor. Enerji sektöründe ilk defa bir evirici için sertifika almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Milsan Elektronik Sanayi Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, “Pixel Solar Eviricileri ileri teknolojisinin uluslararası sertifikasını alarak tescillendiğini ve ilk defa enerji sektöründe bir evirici için sertifika alarak dönüm noktasına tanıklık etmenin mutluluğunu paylaşıyoruz. Türkiye’nin merkezine konumlanan ’yerli-milli, yenilikçi’ üretim yönetimi çerçevesinde 2 yıllık yoğun Ar-Ge çalışmalarının ardından, yerli üretim ve tasarım ilkeleriyle geliştirdiğimiz Pixel Solar Evirici ile Türkiye’nin enerji vizyonuna önemli bir katkı sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu önemli teknolojik gelişme, sadece yerli üretim ve tasarım alanında değil, aynı zamanda enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik atılmış önemli bir adımdır. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız, ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve enerji sektöründe yerli ve milli bir marka oluşturmak amacıyla gerçekleştirildi. Bu proje, sadece teknolojik bir adım değil, aynı zamanda yerli üretim, tasarım ve yazılım ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak gerçekleştirilmiştir. Pixel Solar Evirici, sadece enerji verimliliğine odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sunmaktadır” dedi. “Sanayici olarak üzerimize düşeni yerine getirmenin gururunu yaşıyoruz” Nursaçan, milli gelirin atağa kalkması adına çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyerek, "Türkiye Yüzyılı çerçevesinde, ülkemizin enerji sektöründe yerli ve milli üretimin uluslararası gücünü artırarak, milli gelirin atağa kalkmasına katkı sağlamak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünü, ülkemizin genç mühendisleri ve işçileri ile birlikte ortaya konulmuştur. Bu ürün, uluslararası alanda da rekabet gücümüzü artırarak Türkiye’nin enerji sektöründeki yerini daha da güçlendirecek, ithalatı kısacak, milli gelire ivme katacak bir hamleyi temsil ediyor. Ar-Ge çalışmalarımızın başarısının bir yansıması olarak, invertörlerimiz için ’Yerli Malı Belgesi’ ve uluslararası geçerliliği olan sertifikayı da almış bulunuyoruz. Bu belgeler, ürünlerimizin kalitesini ve yerli üretim niteliğini tescil etmektedir. Bu önemli ürünümüzü, 15-17 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenen İstanbul Enerji Zirvesi ve Fuarı’nda büyük bir heyecanla tanıttık. Fuarda, sektördeki önde gelen isimlerle buluşarak ürünümüzü detaylı bir şekilde paylaşma fırsatı bulduk ve geri dönüşlerle dolu bir deneyim yaşadık. Hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Biz, Pixel Solar İnvertörleri ile, Türk mühendisliğini global bir marka haline getirme hedefiyle hareket ediyoruz. İthal edilen yüksek teknolojiyi kısa sürede ve emsallerine göre teknik avantajlarla donatarak bu amacımıza adım adım ilerliyoruz” ifadelerini kullandı. Enerji sektörünü daha güçlü bir geleceğe taşımak için çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Tahir Nursaçan, “Türk mühendisliğini, bir Alman veya Japon mühendisliği gibi dünya çapında tanınan bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Ürettiğimiz invertörlerle, Türkiye’nin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek olmayı hedefliyoruz. Bu ürünler, Türkiye’nin yüzyıl vizyonuna uyum sağlamak üzere tasarlanmıştır. Yerli ve milli üretimi, yerli ekonomiye katkı sağlamak ve teknoloji alanında bağımsızlığı artırmak açısından önemli buluyoruz. Yerli ve milli üretim, ekonomimizin güçlenmesine, teknoloji bağımsızlığımızın artmasına ve enerji sektöründeki dışa bağımlılığımızın azalmasına katkı sağlamaktadır. Bu gelişmeyi, ülkemizin enerji geleceğine yönelik önemli bir hediye olarak değerlendiriyoruz. İnvertör teknolojisindeki yerli ve milli üretimimizle, enerji sektörümüzü daha güçlü, daha sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Bu büyük başarıyı sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, tüm dostlarımızı 4-6 Nisan 2024 Solarex İstanbul Enerji Fuarı’nda buluşmaya davet ediyoruz” dedi.