EKONOMİ - 21 Mart 2019 Perşembe 17:52

Bakan Pakdemirli'den çiftçiye destekleme müjdesi

A
A
A
Bakan Pakdemirli'den çiftçiye destekleme müjdesi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, çiftçiye destekleme ödemeleriyle ilgili müjdeleri Adıyaman'da sıraladı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Adıyaman’daki temasları kapsamında parti teşkilatı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve üreticilerle ayrı ayrı görüştü. Adıyaman Ziraat Odasını ziyaret eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli burada üreticilere müjdeyi verdi. Bakan Pakdemirli, Besi Desteği, Manda Desteği, Büyükbaş Desteği, Süt Analiz Desteği, Çoban Desteğinin 22 Mart Cuma günü 18.00’den sonra üreticinin hesabına yatırılacağını söyledi.

Bakan Bekir Pakdemirli, “Desteklerle ilgili üreticimize birkaç müjdemiz var. 2018 yılı 3. Dönem Besi Desteğini ödüyoruz. 34 bin 835 yetiştiricilerimizin 196 bin büyükbaş hayvanı için 49 milyon Lira Besi Desteğini 22 Mart Cuma günü saat 18.00’den sonra tek seferde ödüyoruz. 2018 yılı Süt Analiz Desteğini de ödüyoruz. 8 bin 217 işletmemize 310 bin 832 baş hayvan için 46.7 milyon Lira Süt Analiz Desteğini 22 Mart Cuma akşamı saat 18.00’den sonra tek seferde ödüyoruz. 2018 yılı Anaç Manda Desteğini 10 bin 797 yetiştiricilerimizin 68 bin 150 baş hayvanı için 18 milyon Lira anaç manda desteğini 22 Mart Cuma günü saat 18.00 tek seferde ödüyoruz. 2018 yılı Büyükbaş Desteklerini de ödüyoruz. 8 bin 569 yetiştiricilerimizin 32 bin 207 baş manağı için 8 milyon lira Manak Desteğini 22 Mart Cuma günü 18.00’dan sonra tek seferde ödüyoruz. Ayrıca 2018 yılı Sürü Yöneticisi istihdamı yanı kamu oyunda bilinen ismi ile Çoban Desteğini 7 bin 23 işletmeye 35 milyon Lira çoban desteğini de 22 Mart Cuma akşamı 18.00’dan sonra tek seferde ödüyoruz. Yani 22 Mart akşam saatleri itibariyle toplam 156.7 milyon lirayı yetiştiricilerimizin hesabına yatışmış olacağız. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Sigaralarda yerli tütün zorunluluğu
Türkiye’de Adıyaman’ın en önemli tütün üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, Türkiye’de ki sigara fabrikalarında yerli tütün kullanımı ile ilgili ise “Bölgenin önemli ürünlerinden bir tanesi olan sarmalık tütününün kıyılmış vaziyette satışıyla ilgili yasal mevzuat zaten tamamlanmıştı. Bunların alt mevzuatı yönetmelikler kısmı hızlı bir şekilde yapılacak. Biz gerekli aksiyonu alacağız ama önümüzdeki dönemde benim için çok çok önemli olan Türkiye’deki sigara fabrikalarının çok daha fazla oranda yerli tütünü sigaraların içerisinde buluşturmaları zorunluluğunu da inşallah bu konuda çalışıyoruz. Bu konuyla ilgili önümüzdeki günlerde adım atıyor olacağız. Adıyaman çok önemli bir tütün merkezi ama Adıyamanlı üreticimizin bundan sonra daha da fazla katma değer elde edeceği bir şekilde üreticimize destek olmak anlamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.  

Ahmet Arslantaş - Cihan Kizir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğünden Ramazan ayında beslenme önerileri Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, Ramazan ayı dolayısıyla beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken hususları hatırlatarak, "Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermeliyiz" dedi. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, uzmanlar da beslenme konusunda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarılarda bulundu. Ramazan’da beslenmeye karşı daha dikkatli ve duyarlı olunması gerektiğini belirten Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, "Ramazan ayında toplu oturulan sofralar, gün boyu oluşan açlık, iftar sonrası tatlı istekleri, öğün düzeni ve yiyeceklerin tüketim miktarları değişkenlik göstermektedir. Uzun saatler aç kaldığımız için bu dönemde dengeli beslenmek büyük önem taşıyor. İlk olarak sahuru atlamamalıyız. Sahur gün boyunca sürecek olan uzun açlık için vücudumuzun enerji ve besin ihtiyacını karşılayacağımız bölüm olacak. Bu nedenle sahurda bizi uzun süre tok tutacak başta yumurta olmak üzere; peynir çeşitleri, yoğurt, ayran, süt gibi protein değeri yüksek besinleri sahurumuza eklemeliyiz. Aynı şekilde kan şekerimizin çok fazla dalgalanmaması için tam tahıllı ürünlere yer vermeliyiz. Mevsim sebzelerinde oluşacak salatalarımızı hem iftar hem de sahurda tüketmeliyiz ki tokluk süremizi uzatabilelim. Sahurda gün boyu susuzluk hissi oluşturacak çok tuzlu-baharatlı yiyeceklerden ve kalorisi yüksek hamur işi grubu yiyeceklerden uzak durmalıyız. En az 1 litreye yakın su tüketmeliyiz. İftar öğününü de en az sahur kadar önemli. Orucu bir çorba ile açmak ve bir süre ara verdikten sonra ana yemeğe geçmek daha doğru bir tercih olacaktır. Ana yemekte tavuk, balık, köfte gibi et grubu yemekler, etli sebze yemekleri veya kurubaklagil yemekleri tercih edilmelidir. Yoğurt, ayran veya cacık gibi süt ürünleri yine iftarda da tüketilerek protein ihtiyacı karşılanmalıdır. Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. Hamur işlerinden, kızartmalardan, aşırı yağlı ve şekerli besinlerden, çok baharatlı ve tuzlu yemeklerden, asitli içeceklerden uzak durmak mide yanmalarını, hazımsızlıkları, reflüyü engelleyecektir. İftardan 1,5-2 saat sonra küçük bir ara öğün yapmak kan şekeri dengemizi düzenler ve artan tatlı isteğimizi giderir. Bunun için meyve, kuruyemiş ve süt ürünlerinden oluşan ara öğünler yapılabilir. Rutine bindirmemek şartıyla arada şerbetli, yoğun tatlılar yerine daha hafif olan sütlü, meyveli tatlılar veya 1 dilim güllaç tercih edilebilir. 1,5 litre kadar iftardan yatana kadar olacak şekilde bolca su tüketmeliyiz. Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermelisiniz. Ramazanda hareketsizlik, bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabilir. İftardan sonra yarım saatlik yürüyüşler yapmak hem sindirimi kolaylaştırır hem de bu ayı hareketsiz geçirmemizi engeller" dedi.
Ankara Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenecek olan Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’nda yarışacak milli sporculara başarılar diledi. Down sendromlu sporcuların olimpiyat oyunları olarak adlandırılan 2. Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları (2024 Trisome Games), 33 ülkeden 858 down dendromlu sporcu, antrenör ve idarecinin katılımıyla Antalya’da düzenlenecek. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 4 yılda bir yapılan ve ikinci kez yapılacak Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’na ev sahipliği yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, Türkiye’nin düzenlediği başarılı organizasyonlarla dünya çapında bir marka haline geldiğini söyledi. "Önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz" Türkiye’de spor devrimi yaşandığına söyleyen Bakan Bak, "Son yıllarda yapılan stadyumlar, spor salonları, yüzme havuzları, sahalarla ülkemiz büyük bir değişim yaşadı. Avrupa’nın ve dünyanın en yeni, en modern tesislerine sahibiz. Bunun neticesinde hem sporcularımız uluslararası alanda madalyalar kazanıyor hem de önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz. Bu gurur ülkemizindir. Yaşanan tesis devriminde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum" Oyunlarda mücadele edecek tüm sporculara başarılar dileyen Bakan Bak, şunları kaydetti: "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; özel sporcularımız kaybedeni olmayan bir organizasyonda mücadele edecek. Hepsi bizim gözümüzde gerçek birer şampiyondur. Turnuva denilince akıllara hep rekabet gelir ancak, sporun özünde dostluk ve kardeşlik vardır. Down sendromlu sporcularımızın kazanma azmi, centilmence mücadeleleri tüm madalya ve kupaların üzerindedir. Down sendromlular Dünya Spor Oyunları için ülkemize gelen değerli konuklarımızın, Anadolu halkının misafirperverliği ile kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum. Güzel ülkemizden unutulmaz anılarla, dostluklarla ayrılacaklardır. Tüm sporculara, antrenörlere başarılar diliyorum."
Elazığ Elazığ’ın camileri mukabele halkalarıyla şenlendi Elazığ’da Ramazan ayında camilerde 14 asırlık mukabele geleneği sürüyor. Elazığ’da Ramazan ayında camilerde mukabele geleneği devam ediyor. Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve Hz. Cebrail’in Kur’an-ı Kerim’i karşılıklı okumaları anlamına gelen mukabele geleneği, Elazığ’da İmam-ı Azam ve tarihi İzzet Paşa ile Saray camilerinde de yaşatılıyor. Öğle namazının ardından başlayan mukabele halkalarına yoğun şekilde katılan Elazığlılar, genç hafızların Kur’an-ı Kerim tilavetinin huzurunu yaşıyor. Din görevlilerinin yanında hafızlık eğitimi alan öğrencileri de Kur’an okuyarak halkaya katılıyor. İmam-ı Azam Camisinde Altınçevre Kur’an kursu öğrencilerinden yaşları 12-16 arası olan hafızlardan Burak Arda Bay, Mevlüt Efe Gür ve Miraç Aydın, Kur’an okuyor, hatim yapmak isteyen vatandaşlar da namazlarını kıldıktan sonra camide mukabeleye katılıyor. Camii İmam Hatibi Şinasi Bay, ’’Burada hafız kardeşlerimiz ezbere Kur’an-ı Kerim okuyorlar. Bu manada hocalarını da takdir ediyoruz. Ramazan-ı Şerif’in İslam alemine hayırlar getirmesini niyaz ediyorum’’ dedi. Cami cemaatinden Ali Kaya ise ’’Yıllarca hep aynı şekilde süregelen, her Ramazan ayında Cebrail ile Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) karşılıklı okumuş oldukları ayetleri bizler de günlük bir cüzü genç hafız kardeşlerimizin mukabelesini takip ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu bir aydayız. Evveli rahmet, ortası mağfiret olan Ramazan ayına bizi buluşturan Mevla’ya hamdolsun. Bizler her gün İmam-ı Azam Camisinde sabah, öğle ve ikindi vakitleri olmak üzere günde üç kez mukabele yapıyoruz. Cemaat de bunu yakinen takip etmektedir. Bir ay boyunca günlük bir cüz okumak itibariyle devam ediyoruz. Ay sonunda 30 cüzü tamamladıktan sonra hatim duaları ile bunu tamamlamış olacağız’’ diye konuştu. Mukabeleye katılan vatandaşlardan Esat Aslan da ’’Her sene Ramazan ayında mukabele okuyoruz. Genç hafızlarımız okuyor, biz de takip ediyoruz. Bu bir gelenektir. Her Ramazan ayında okunur” şeklinde konuştu.