EĞİTİM - 30 Kasım 2019 Cumartesi 13:03

Bakan Selçuk: 'Öğretmen yetiştirmedeki kalite ülke meselesi'

A
A
A
Bakan Selçuk: 'Öğretmen yetiştirmedeki kalite ülke meselesi'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Öğretmen yetiştirmedeki kalite konusunun aslında bir üniversite, bakanlık, dernek meselesi olmadığı ve bir ülke meselesi olduğu idrak edip ortak bir yolculuğa hızla devam etmenin gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye Eğitim Derneği (TED) Üniversitesi’nde düzenlenen ‘3’üncü Uluslararası Öğretmen Eğitimi ve Akreditasyon Kongresi’ne katıldı. Öğretmen yetiştirmedeki kalite konusu, pedagojik formasyon belgesi konuları üzerinde duran Bakan Selçuk, ‘Öğretmen Nedir’ sorusuna da cevap verdi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, pedagojik formasyon belgesi hakkında düzenleme yapılacağı sinyallerini verdi. Öğretmenlik hakkı kazanan öğrencilere belgenin ücretsiz olarak verilmesini ifade eden Selçuk, belgenin Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ihtiyaçlarına göre revize edilmesi gerektiğini vurguladı. Selçuk, “MEB olarak formasyonun kaldırılması konusunda her dileyene her isteyene pedagojik formasyon vermekle sağlıklı bir yol almamız mümkün değil. Bir öğretmen adayı sınavı kazanır ve öğretmenlik hakkını edinirse, MEB o kişiye formasyon adı altındaki belgeyi verir. Formasyon kavramının da yeniden tanımlanması lazım, MEB’in ihtiyaçları açısından çok işlevsel görünmüyor. Öğretmenlik hakkı kazanan öğrencilerimize bu belgenin ücretsiz olarak verilmesi lazım. Bunun alt yapısını kurduk. Bunu tabii ki üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarıyla yapacağız. Öğretmen bir okula gittiğinde, okulun yüzlerce parametreden oluşan bir alt yapısı var. Bu parametrelerde nasıl yol alabileceğine ilişkin bir sistematik de gerekiyor. Aksi takdirde okul bağımsız duruyor, öğretmen yetiştirme bağımsız duruyor kendi ders içeriklerini sunarak. Bu böyle devam ettiğinde okullarla eğitim fakülteleri arasındaki bağlantı da giderek zayıflıyor” şeklinde konuştu.

"EN SON KAPATILAN ÖĞRETMEN OKULLARINDA UYGULAMALI DERS ORANI YÜZDE 50’YE YAKINDI"

MEB’in Yükseköğretim Kurulu’yla (YÖK) iş birliği içerisinde olduğunu belirten Selçuk, yeni nesil öğretmen okulları projesinin de 2019 yılı içinde duyurulacağını söyledi. Günümüzde eğitim öğretimini devam eden Eğitim Fakülteleri’yle Öğretmen Okulları’nı karşılaştıran Selçuk, “Öğretmenlerimizin sürekli, sürdürülebilir ve yerinde eğitim almaları gerekiyor. Bizim hizmet öncesi ya da hizmet içi dediğimiz sadece yılda 2-3 günlük bir çalışmayla bu durumu yönetmek mümkün değil. Çünkü derslerin fiili olarak yüzde 5’i bile uygulamalı ders değil eğitim fakültelerinde. Ama en son kapatılan öğretmen okullarında uygulamalı ders oranı yüzde 50’ye yakındı. Teori, pratik ayrımı da olmayan bütünsellik içindeydi. Aslında bir geleneğimiz var, damar var Türkiye’de ve bu damar hala çok canlı. Bununla ilgili olarak da YÖK’le birlikte yeni nesil bir eğitim fakültesinin, belki de eskimeyen nesil demek lazım, modelleme çalışmasına başlangıç yaptık. Yılbaşından önce bununla ilgili bir içerik ve yaklaşım da ilan etmiş olacağız. Bunu önemsiyorum. Çünkü bunu birkaç pilot fakültede tam da ihtiyacımız olan şeyi kendi geleneğimiz çerçevesinde yeniden modelleyip, yeni yaklaşım sergileme ihtiyacımız var” diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE 950’NİN ÜZERİNDE MERKEZDE ‘ÖĞRETMEN DESTEK NOKTASI’ AÇIYORUZ"

Öğretmen yetiştirme konusunda kalitenin artırılmasının öneminden bahseden Selçuk, bakanlığın kısa bir süre sonra Türkiye’de 950’nin üzerinde ‘Öğretmen Destek Noktası’ kuracağını da sözlerine ekledi. Öğretmen yetiştirmenin sadece MEB’e, YÖK’e, derneklere ait bir problem olmadığını vurgulayan Selçuk, meselenin ülke meselesi olduğunu da aktardı. Selçuk, “MEB’in kendi öğretmenlerine yönelik verdiği hizmetin yeniden çerçevelenmesi lazım. Bunun için de Türkiye’de 950’nin üzerinde merkezde ‘Öğretmen Destek Noktası’ açıyoruz. Ankara’da büyük bir merkez kurduk Keçiören’de. Birkaç bin tane uzmanın yetiştirilmesi ve akabinde bütün il ve ilçeler düzeyinde öğretmenlerin sürekli olarak; sürdürülebilir ve sürekli eğitim almalarıyla ilgili organizasyonu başlatıyoruz. Böyle bir yapı kuruyoruz ve anlık olarak da her okulun ihtiyacını mobil izleme olanağı da söz konusu. Öğretmen yetiştirmedeki kalite konusunun aslında bir üniversite, bakanlık, dernek meselesi olmadığı ve bir ülke meselesi olduğu idrak edip ortak bir yolculuğa hızla devam etmenin gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.

‘Öğretmen nedir?’ sorusunun çok fazla hazır cevabının olduğunu fakat öğretmenliğin bunların dışında da anlamlarının olduğunu belirten Selçuk, “Bir öğrencinin bilmeme haliyle, oturup meseleyi yeniden tefekkür etme ihtiyacımız var. Temel kavramlarımızı yeniden sorgulamaya, anlamaya ihtiyacımız var. Öğretmen dediğimizde; herkesin kafasında farklı bir kavram çerçevesi var ama konuşurken sanki aynı şeyi konuşuyor gibi davranıyoruz. Çok uzun yıllardır, öğretmen okullarının belirli problemlerle karşı karşıya kalmasından beri, öğretmen yetiştirmeyle ilgili bir problemimiz var. Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2023 Vizyon Belgesinin de merkezine öğretmen yetiştirmeyi oturtmaya gayret ettik” ifadelerini kullandı.

TED Üniversitesi’nde düzenlenen ‘3’üncü Uluslararası Öğretmen Eğitimi ve Akreditasyon Kongresi’ne Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanı sıra; Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, TED Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Belgin Ayvaşık, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı ve EFDEK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Küçük, EPDAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Düzenleme Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Cemil Öztürk, TED Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı ve Düzenleme Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Yüksel Kavak, çok sayıda eğitimci ve öğrenci katıldı.

Emin Kuvat - Erdinç Türkcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.