GÜNDEM - 15 Temmuz 2019 Pazartesi 20:21

Bakanı Soylu: 'O gecenin hainleri, bugün hala mahkemede ileri geri konuşuyorlar'

A
A
A
Bakanı Soylu: 'O gecenin hainleri, bugün hala mahkemede ileri geri konuşuyorlar'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle Özel Harekat Başkanlığı’nda şehit aileleri ile bir araya geldi.

İçişleri Bakanı Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum’u, 15 Temmuz gecesi F-16’lardan ilk bombanın atıldığı Özel Harekat Başkanlığı içerisinde bulunan Havacılık Daire Başkanlığı önünde şehit aileleri ve emniyet personeli karşıladı. Bakan Soylu, personeli selamladıktan sonra Bakan Kurum ile birlikte şehit aileleri ile tek tek ilgilendi. Daha sonrasında ikili, Özel Harekat Başkanlığı içerisinde ki şehitlerin fotoğraflarının bulunduğu mozoleye karanfiller bıraktı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu mozolede bulunan şeref defterini imzalayarak şu ifadeleri yazdı:
“Kurulduğu günden beri terör ve suçla mücadelede ortaya koyduğu başarıyla, aziz milletimizin gönlünde çok ayrı bir yer edinmiş bulunan Özel Harekat Başkanlığımızın, sadece geçmişinde değil geleceğinde de en özel, en destansı gün olan 15 Temmuz’un 3. Yıl dönümünde bu gazi mekanda bulunmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. 

15 Temmuz; yaşadığımız kazandığımız ve tarihe not düştüğümüz bir geceydi. Acılar çektik. Gururlandık. Dersler çıkardık. Artık bu dersleri gelecek nesillere aktarmalıyız. Kutlamalarımız sadece bir galibiyet hazzı yaşamak veya gururlanmak için değildir. Bu kutlamaların amacı; gelecek nesilleri uyarmak; bu aziz milletin ne tür tehditlerle karşı karşıya kaldığını, bundan sonra da nelerle karşılaşabileceğini çocuklarımıza anlatabilmek ve onları hazırlayabilmek içindir. 

15 Temmuz Gecesi Özel Harekat Başkanlımızda evlatlarımızın gösterdiği kahramanlık ne bir tesadüf ne de basit bir mesleki reaksiyon değildir. Bu kahramanlığın hamuru bu topraklarda ki bin yıllık devlet geleneğimizden inancımızdan, imanımızdan, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’dan Büyük Taaruza kadar verdiğimiz yüzbinlerce şehidimizden aldığımız ilhamdan kaynaklanmaktadır. Gelecek nesillerimize bırakacağımız asıl miras, işte bu yüksek ruhtur. 

Bu vesileyle, bir ihanet gecesini bir zafer gecesine dönüştüren bu Gazi mekanda destan yazan bütün Şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Allah bize tekrar böyle ihanetleri göstermesin, bu vatan için şehadeti göze almış evlatlardan bizi mahrum eylemesin.”
Şeref defterini imzaladıktan sonra İçişleri Bakanı Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum Şehit aileleri ve gaziler ile birlikte yemek yiyecekleri alana geçti. Burada da kendisini bekleyen Şehit aileleri ve gaziler ile tek tek ilgilenmeyi ihmal etmeyen Bakan Soylu aileler ile hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından program Kuran-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Açılış konuşması için kürsüye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuşması sırasında şehitlerin isimlerini tek tek sayarken gözyaşlarına hakim olamadı.

“Kalleşçe sırtımızdan vurulduk” 

Türk milletinin daha önce de ihanetler gördüğünü ve bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya çalışanlara karşı, teröristlerle mücadele ederken şehitler verildiğini belirten Bakan Soylu, “Ama ilk kez, bu devletin üniformasını giyen, ekmeğini yiyen adam müsveddeleri tarafından bu kadar kalleşçe sırtımızdan vurulduk. Onların tasmalarını tutan sahipleri, ortakları, bütün gece kulak kabartıp kendileri için iyi bir haber beklediler. PKK, iyi bir haber bekledi. Pensilvanya'da ki ruh hastası iyi bir haber bekledi. Para verenler, aklı verenler, talimat verenler, akbaba gibi, çakal gibi kenardan seyredenler, iyi bir haber bekledi. Ama çok şükür Cenab-ı Allah o geceyi onlara karanlık, 82 milyon aziz milletimize ise aydınlık kılmıştır." dedi.

“Buraya saldırdılar, bombaladılar, yıktılar ama teslim alamadılar” 

15 Temmuz'u konuşurken kullanacakları dilin, acizlik ve hüzün dili olmadığını, azamet ve zafer dili olacağını vurgulayan Bakan Soylu, “Cumhurbaşkanımız "Çıkın" dedi. Bu millet sokağa çıktı ve üç, beş tankla, iki, üç uçakla bu ülkeyi teslim alacaklarını düşünenleri, Allah nasip etti 7 saatte ezdik geçtik. Türkiye genelindeki 251 şehidin beşte birini, 51 kardeşimizi biz sadece bu mekanda şehit verdik. Türkiye genelinde 2 bin 331, şu mekanda 32 gazimiz oldu. Buraya saldırdılar, bombaladılar, yıktılar ama teslim alamadılar. Gördünüz, işte yeniden yaptık" diye konuştu.

"O gecenin hainleri, bugün hala mahkemede ileri geri konuşuyorlar" 

15 Temmuz gecesinden üzgün çıktıklarını ama boynu bükük çıkmadıklarını söyleyen Bakan Soylu konuşmasına şöyle devam etti:
"O gecenin hainleri, bugün hala mahkemede ileri geri konuşuyorlar. Çünkü hala o gece nasıl büyük bir duvara tosladıklarını anlamadılar. Nasıl alçakça kandırıldıklarını, nasıl bir devlete ve nasıl bir millete silah çektiklerini hala anlamadılar. Sosyal medyadaki tetikçileri hala boylarından büyük laflar ediyorlar. Çünkü artık ne ahlakları, ne onurları, ne insan olarak itibarları kaldı. 'Vatansız serseriler' olarak oradan oraya savruluyorlar. Şunu herkesin bilmesini isterim ki 15 Temmuz'da sadece ihaneti bastırıp, gidip evimizde oturmadık. O gece verilen emekleri heba etmedik. Türkiye o geceden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkenin bütün hasımlarını, bütün problemlerini karşısına alıp tek tek çözmeye başlamıştır. Bütün terör örgütlerini, PKK'yı, FETÖ'yü, DEAŞ'ı, aşırı sol terör örgütlerini tek bir yapı olarak gördük ve ezmeye başladık. 15 Temmuz'dan itibaren tüm terör örgütlerine yönelik 324 bin 243 operasyon gerçekleştirdik. Yine tüm terör örgütlerine yönelik 69 bin 496 tutuklama yapıldı. 5 bin 778 teröristi etkisiz hale getirdik."

“FETÖ'ye dönük 9 bin 903 operasyon yaptık” 

PKK'nın da FETÖ'nün de üstüne basılmış böcek gibi debelendiğini ifade eden Bakan Soylu, "DHKP-C'de üst düzey yönetici kadrosunda hemen hemen kimse kalmadı. DEAŞ'a karşı teyakkuzumuz hala sürüyor. Birileri ısrarla sulandırmaya çalışıyor, yumuşatmaya çalışıyor ama sadece bu yıl FETÖ'ye dönük 9 bin 903 operasyon yaptık. 15 Temmuz'un hesabını misliyle soruyoruz" dedi.

“Türkiye bugün düzensiz göçle mücadele etmektedir” 

15 Temmuz'dan çıkarılan derslerle hem Türkiye'nin yönetim yapısında büyük bir değişime gittiklerine hem de İçişleri Bakanlığının yapısında, kolluk birimlerinin etkinliğini ve koordinasyonunu artıracak önemli değişikliklere imza attıklarına değinen Bakan Soylu, "Türkiye bugün küresel uyuşturucu ticaretiyle mücadele etmektedir. Türkiye bugün terörle mücadele etmektedir. Türkiye bugün düzensiz göçle mücadele etmektedir. Aynı zamanda kitlesel göçü yönetmekte, Orta Doğu'ya barış ve huzur gelmesi için her çabayı ortaya koymakta ve bir yandan da doğu Akdeniz'deki haklarını müdafaa etmektedir. Şunu herkesin bilmesini isterim, 15 Temmuz, sadece Türkiye'ye ve Türkiye'nin istikrarına karşı yapılmış bir iş değildir. 15 Temmuz, dünyada zulmün iktidarının devamı için Orta Doğu'da kimsenin yüzünün gülmemesi, kimsenin umudu olmaması için yapılmış bir iştir. İşte o gece bu gazi mekanda şehit olan, gazi olan kardeşlerimiz, böyle bir meseleye vaziyet etmiştir. Onlar için edilen dualar sadece Türkçe değildir. Onlar için dökülen gözyaşı, sadece bu ülkenin içinden, akrabalarından tanıdıklarından dökülüyor değildir." diye konuştu.

“Biz onların bıraktığı emaneti asla unutamayız" 

Türkiye bugün uyuşturucuya karşı dünyanın ciddi mücadelesini veren bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Hem kendi gençlerimizin geleceği için hem terörün buradan beslenmemesi için hem de dünya gençliği için büyük mücadele içindeyiz. Aynı şekilde trafikte ölüm oranlarını önemli ölçüde aşağıya çektik. Büyük bir gayretin içindeyiz. İşte bütün bunlar, bütün bu çaba, 15 Temmuz'da aziz milletimizin, şehitlerimizin ve gazilerimizin o gece ortaya koyduğu duruşun ve fedakarlığın üzerine bina edilmiş işlerdir. O geceki ruhtan aldığımız güçle yaptığımız işlerdir. İnşallah o günden sonra olduğu gibi bundan sonra da bu gayretimiz, bu teyakkuzumuz ve geleceğe dair attığımız bu adımlar devam edecektir. Bu yolun hiçbir adımında Gölbaşı Özel Harekat ve Havacılık Dairesi Başkanlıklarımızda verilen şanlı mücadele, o gecenin şehitleri ve gazileri, ter ve kan dökenleri unutulmayacaktır. Allah onlardan razı olsun. Biz onların bıraktığı emaneti asla unutamayız."
Vatandaşların vatanı, bayrağı ve ezanı için canları pahasına mücadele verdiğini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Vatandaşlarımız 8 saatte o hain darbecilere karşı bir millet, vatan, bayrak nasıl savunulurmuş tüm dünyaya hep birlikte gösterdiler. Birliğimizi, beraberliğimizi, dirliğimizi kimsenin bozamayacağını, kimsenin bozmasına müsaade etmeyeceğini tüm dünyaya göstermiş oldular" şeklinde konuştu.

“Hiçbir zaman başınızı öne eğmeyiniz, dimdik yürüyünüz” 

15 Temmuz'da, hainlerin saldırıları sonucu 251 şehit verildiğini ve 3 binin üzerinde vatandaşın gazi olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, “Onlar bu ülkenin geleceği için bu ülkenin çocukları için canlarını verdiler. Şehit oldular. Gazi oldular. Bugün 3'üncü yılını yaşadığımız bu hain darbe girişimine karşı şehit ailelerimiz buradalar. Kiminin annesi, babası, kardeşi, eşi şehit oldu. Kiminin yakınları gazi oldu. Ben onları burada görüyorum. Onlara diyorum ki hiçbir zaman başınızı öne eğmeyiniz, dimdik yürüyünüz. Allah herkese şehitlik, gazilik nasip eylesin" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.