İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Diyanet Vakfı ve Mehmet Akif İnan Vakfı’nın, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlediği “Bir Aradayız İdlib’in Yanındayız” tanıtım programına katıldı. Programda konuşan Soylu, Suriye’de mağdur olan ailelere yapılan ve yapılacak olan yardımlardan bahsederek, 104 emekli amiralin imzaladığı bildiriyi de değerlendirdi.
“Etrafımızdaki coğrafya ateş çemberi”
Program hakkında konuşan Soylu, “Bu programa katılmam bir nasiptir. Ama bunun yanında bir sebep daha var. Biraz önceki videoda afet eğitim yılı dolayısı ile Başkan ile birlikte olduğumuzda, böyle bir şeyi bahsettiğinde bana deseydi ki ‘bu işi yarım saat içinde yapacağız’ Allah şahit koşa koşa gelirdim. Çünkü biraz önce sayın başkanlarla değerlendirme yaparken bir cümle çıkarttık ‘Allah dağına göre kar veriyor’ bizim milletimizin sorumluluğu da bu. Etrafımızdaki coğrafya ateş çemberi ya biz olmasaydık. Ya sırtımızı dönseydik. Ya da batıdaki gibi ‘mış’ gibi ‘miş’ yapsaydık. Sadece kameraların ve televizyonların önünde vicdanımızın bize mecbur ettiği hiçbir değerlendirmenin içinde bulunmadan yaşıyor ve gidiyor olsaydık. Ya sırtımızı dönseydik. Ya da batıdaki gibi ‘mış’ gibi ‘miş’ yapsaydık. Eğer Cumhurbaşkanımız Batı’nın kayığına binseydi, onların tavsiye ettiklerini, istedikleri süreçlerinin uygunluğunu göre hareket etseydi. Bu dünyamız da öteki dünyamız da harap olurdu” dedi.
"Türkiye sınırında göç etmeyi bekleyen 7 milyon göçmen var"
"İdlib'te savaşta 1.5 milyon insan yaşıyordu", diyen Soylu, "Bugün bu sayı 3.8 milyon civarında insan var. 2020 Mart başına kadar 3 ayda 960 bin insan savaş yüzünden zorla yerlerinden edilmiştir. 2020 Mart ayı başında ilan edilen ateşkes sonrası az bir kısmı geri döndü. Şu an 1 milyon 250 bin insan sadece kamplardaki çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor" dedi. Türkiye’nin ikinci göç dalgasının ucunda olduğunu söyleyen Bakan Soylu, İran’dan Afganistan’dan ve daha birçok ülkeden Türkiye sınırlarında bekleyen 7 milyona yakın insan olduğunu ve neredeyse bir bu kadar da yani 5 milyon civarında da Türkiye’nin sınırları içinde olduğunu belirtti.
“O bildiri de bizi dünyanın bu düzenine teslim etmek isteyenler tarafından sufle edilmiş bir bildiridir”
Emekli amirallerin imzaladığı bildiri hakkında konuşan Soylu, “Dünyanın bu düzenine teslim olmayacağız. O bildiri de bizi dünyanın bu düzenine teslim etmek isteyenler tarafından sufle edilmiş bir bildiridir. Eğer bunun farkında değilsek buralarda yer işgal etmemizin hiçbir anlamı yoktur. Bu mücadeleyi sonuna kadar yapma konusunda bedeli ne olursa olsun hiçbir santim geri durma konusu söz konusu değildir olamazda. O bildiriyi yayınlayanların aklından Doğu Akdeniz hiçbir zaman geçmemiştir cesaret bile edemezler. Akıllarından geçirirlerse efendileri döner onlara ‘siz neyi düşünüyorsunuz’ diye sorar ve yargılarlar diye pısırık pısırık yaşamışlardır” diye konuştu.
Soylu, darbe imalarının olduğu dönemleri belirterek “Değil darbe yapmaya kalkmak bunu zihninden geçirenlere bile tarihin en büyük cezasını vermezsek bu millet bize 'sizden bir şey olmaz' desin” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanının önderliğinde ‘Bir Aradayız İdlib’in Yanındayız’ adlı bir briket ev başlattıklarını ifade eden Soylu, 20 bin olarak konuşulan priket evlerin şuanda 60 bini geçtiğini ve 35 bin tanesinin de yapıldığını söyledi.
“Umursamazlık, elbette ki gözyaşı varken bize yakışmaz”
Peygamber Efendimizin “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadis-i şerifini örnek göstererek mültecilere ve Suriye’deki yardıma muhtaç savaş mağduru insanlara yardım etmenin gerekliliğini belirten Soylu, “Komşumuzda gözyaşı var. Umursamazlık elbette ki gözyaşı varken bize yakışmaz. Allah'a şükür bu güne kadar böyle yapmadık. Bundan sonrada İdlib’teki bu büyük sıkıntı imkanı olan tüm vatandaşlarımızın katkılarını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Ömer Faruk Karataş - Erdinç Türkcan
