POLİTİKA - 04 Mart 2017 Cumartesi 15:19

Bakan Soylu, CHP’ye PKK ve HDP ittifakını bırakın çağrısında bulundu

A
A
A
Bakan Soylu, CHP’ye PKK ve HDP ittifakını bırakın çağrısında bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bodrum’dan muhalefet partisi CHP’ye seslenerek; "PKK terör örgütünün adını bu ülkeden sileceğiz. PKK ve HDP ile ittifak etmeyi artık bırakın" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muğla’ya yapacağı ziyaret öncesi Bodrum’a gelerek vatandaşlarla buluştu. Bodrum'da bir restorana gelen İçişleri Bakanı Soylu’yu kalabalık bir topluluk şenlik havasında karşıladı. Bakanı Soylu, Sivili Toplum Örgütleri temsilcileri, muhtarlar ve kamu kurum temsilcileri ve partililer ile birlikte kahvaltı yaptı. 

Bakan Soylu Bodrum’da olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ülkemizin her köşesinde, ülkemizin zenginleşmesi ve gelişmesi için adım adım gezerek milletimizin birliği, milletimizin beraberliği ve ülkemizin özgürleşmesi için bir şey anlatıyorum. Kıymetli Cumhurbaşkanımız ’da aynı tempo içerisinde gecenin dördü ne kadar en üst düzeye koyduğu çalışmalarıyla bu büyük ülkeye hizmet veriyor. Bizim amacımız yaptığımız işi daha etkin daha derine daha demokratik hale getirebilmektedir. Yani bu hizmeti devlet ile millet arasında olan siyaseti tabana yaya bilmektir.

Geçmişteki anayasalara baktığımızda Türkiye'ye nasıl bir elbise giydirmek istendiğine anlayabilmekteyiz. Bu anayasalarda dayatılan siyasi hayatı felsefesi şudur, vatandaş vergisini verir, askerliğini yapar, dört yılda 5 yılda bir sandığa gider herhangi bir partiye oyunu verir. Sonrasında etliye sütlüye hiçbir şeye karışmaz. Seçtiği Parti'nin hangisi olduğu önemli değildir. Çünkü nasılsa onu da kurumlar birliği ile hizaya getiriyorlardı. Anayasa mahkemesi var, kırmızı çizgiler var, meclis pazarlıkları var, olmadı darbe var ve gazetelerin siyasete millete medyanın siyasete millete oyasında ve demokrasiye manşetler üzerinden ayarı vardı. Rahmetli Menderes'in idam fotoğraflarını manşetlerden verildi. Mesajlar vardı, yani demek istiyorlar ki eğer bizim çizdiğimiz çerçeveden bakmazsanız sonunuz böyle olur. Anlayışın etrafında dizayn edilmiş bir siyasi hayat vardı. Günümüzde önemli bir süreç var 21’inci yüzyıl Türkiye için yepyeni bir fırsat penceresi var. Ya biz ülke olarak bu fırsat penceresini değerlendireceğiz Ya bunu yöneteceğiz ya da sürekli arkamıza bakacağız acaba bir gün Cumhurbaşkanımızla idam edecekler diye yeni bir 27 Mayısla karşılaşacak mıyız diye. Bu millet geçmişte çok zor günler yaşadı. Onun için bugün bu önemli kararı verecektir. Şunu söylemek istiyorum biz artık zorluklarla karşılaşmak istemiyoruz. Bu zorlukların nedeni şu anki mevcut sistemdir eski sistemin devam etmesini isteyenler ya Düğünü yaşamadılar ya Bugünü yaşamıyorlar ya da yarın için endişe etmiyorlar” ifadelerini kullandı.

"Özerlik ilan edin de görelim"

PKK’ya seslenen Bakan Soylu, "Hadi bakalım özerklik ilan edin de görelim" dedi. Bakan Soylu, “Bu sistemde yeniden bir 27 Mayısta karşılaşabiliriz. Yeniden 71 muhtırası ile karşılaşabiliriz. Yeniden 80 darbesi ile karşılaşabiliriz. Yeniden geziyle, yeniden 17 - 25 Aralık ve 15 Temmuz'la karşılaşabiliriz. 7 Hazirandan sonra bir siyasi partinin ortaya koyduğu tavrı PKK'nın Sözde siyasetteki temsilcisi hedefinin ortaya koyduğu tavrı hep birlikte hatırlıyoruz. Kurallarını tahtalarını özerklik ilan edeceklerdir öyle mi? Nusaybin'de özerklik ilan edeceklerdi. Hiçbir şekilde bu ülkenin insanını birbirinden ayıramadılar ayıramayacaklar. Bundan sonra top ayağımızda istediğimizi yaparız. Hadi bakalım gel de bugün özerklik ilan et de görelim. Niye sesin çıkmıyor, demokrasiyi istismar etmek ve Truva atı olarak görüp istediği hedefe ulaşmak için bu ülkeyi bertaraf edebilmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu milletin o tabloları hiç unutmamanı istiyorum. 7 Hazirandan sonra Acaba ne olacak hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı, acaba biz terörle mücadele edebilecek miyiz, acaba kararları nasıl veri verebileceğim hepimizin kafasını kurcalayan birçok soru işaretinin olduğu bir anlayışı hep birlikte yaşadık. Yine millet devreye girdi ve 1 Kasım'da kararını verdi ve biz tek başımıza iktidar olduk. Millet bunlara karşı cevabını oyla ve sandıkla verdi. Bizim milletimiz ne istediğini bilen bir millettir” şeklinde konuştu.

"Artık milletin borusu ötecek"

Soylu, milletin borusunun öteceğini söyleyerek, “Ana muhalefet Partisi'nden bahsedeyim, sandıkta yüzde 24, 25, 26’da kaldı hep. Bir adım daha öte atmak istiyor mu? Hayır. Peki atıyor mu? Hayır. Niçin bugüne kadar ihtiyaç duymadı? Çünkü, neden ihtiyaç duymadı çok açık. Çünkü bir gün vesayet, bir gün Yargıtay, bir gün Anayasa Mahkemesi onları iktidara getirdi. Ne dedi peki, sizin oraya ihtiyacınız yok. Sizin bizim verdiğimiz kuralları bu ülkeye dikta etmenize ihtiyacımız var. Ben de diyorum ki geçti o günler. Bugün kimsenin değil, vesayet makamlarının değil, bugün bu milleti adam yerine insan yerine koymayanların değil. Siz o vatandaşların değil, ama ülkeyi bize de reddederiz diyenlerin değil. Artık onların borusu ötmüyor, bugün milletin borusu ötüyor" sözlerine yer verdi.

"Artık HDP ve PKK ile ittifak etme"

CHP’nin HDP ve PKK ile ittifak etmemesini belirten Bakan Soylu, “Yeni sistem nasıl olacak? Herkes belli bir yüzde almak zorunda. Artık yüzde 25 -26’lar yetmeyecek. PKK ile ittifak etme bu milletin canını acıtma. Tekrar buradan uyarıyorum, HDP ve PKK ile ittifak edeceğine ülkenin yarınlarını düşünün. HDP ve PKK ile ittifak edeceğini ülkenin yarını düşünen bu ülkeyi bölmeye düşünen değil ekşi 30 derecede karda kışta varlığını ve birliğini kimseye teslim etmeyen ana düşünmeyen ve vatanım diyen o insanlarla ittifak et“ diye konuştu.

"Biz engelleri ancak Tayyip Erdoğan'la aşarız"

Yeni sistemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olabileceğini de vurgulayan Bakan Soylu, şunları söyledi: “Kıymetli Bodrum'lu hemşehrilerim biz memleketinizi seviyoruz. Biz bu memlekette yanlış bir şey önermekten cenabı Allah'a sığınırız. Cumhurbaşkanımız bu ülkeye gece gündüz demeden büyük hizmetler veriyor. Belki Buradan Mardin'e giderken bilmenizi isterim ki Belki oradan dönüşümüz olmayacak bir saat sonraya hiçbirimizin senede olmadığını biliyoruz. Ama bu sistem devam ettiği sürece kudretli ve kuvvetli liderlerimiz varsa bunu devam ettirebilmemiz zor olacak. Rahmetli Özal, rahmetli Süleyman Demirel, ve rahmetli Erbakan, Türkiye'nin kurtuluşu bu sistemdedir demiştir. Elbet bunların bir sebebi vardır. Başka türlü bunlarla uğraşmak mümkün değildir.

Bizim büyük hedeflerimiz var ve bu hedeflere İkinci büyük adımla beraber ulaşırız. Etrafımızdaki coğrafyaya Irağa, Suriye'ye, Yemen’e, Mısır'a, Avrupa'ya bakın. Avrupa kendi yöresini hedefini kendi heyecanını kaybetti. Amerika kendine yeni bir yol Yeni bir yöntem bulmaya çalışıyor. Yeni bir Türkiye'yi önünü gören Türkiye'yi ayakları üzerinde duran Türkiye'ye yakalama fırsatı bu milletin elinde ve önündedir. Size bir kardeşiniz olarak söylüyorum Benimde Evlatlarım var annem var babam var komşularım var ve ay yıldızlı bayrağımız var. Biz Güçlü ve kuvvetli olmak zorundayız. Biz Güçlü ve kuvvetli ve zengin olmak zorundayız ki dünyaya söyleyecek sözümüz karşılık bulsun. Çok önemli bir döneme doğru hep birlikte gidiyoruz sizleri şunu söyleyeyim Aslında kelimenin özü şudur ben sizin kardeşiniz bakın dünyada Lider yok şu anda. Avrupa’yı görüyorsunuz etrafınızdaki coğrafyayı görüyorsunuz. Avrupa'da karar almanın ne kadar kısıtlı olduğunu görüyorsunuz Biz bugün bir lider ile karşı karşıyayız eğilmeyen milletinin menfaati üzerinden dünyayı ve Türkiye'yi gören. Biz bu dertleri açarsak ancak Tayyip Erdoğan'la aşarız. Başkasıyla aşamayız”

"CHP’li dostlarım Erdoğan'a inanıyor"

Bakan Coylu, CHP'li bazı dostlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile bu sistemin yürüyebileceğini inandıklarını söylediğini kaydederek, “Benim çok CHP'li dostlarım var arkadaşlarım bana diyorlar ki tamam diyorlar Biz Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin aleyhine bir iş yapacağını düşünüyoruz ama ya ondan sonra. Bende diyorum ki bu sistem ancak Tayyip Erdoğan'la kurulur ve onunla yürür. Biz yeniden bir 13 yıl kaybetmeyelim, bizi FETÖ ile PKK ile 15 Temmuz ile uğraştırıyorlar. Bilmenizi istiyorum ki Türkiye 25 bin dolara da 500 milyar dolar ihracata da yüzde onun altındaki işsizliğe de Türkiye dünyanın en büyük ülkesinden biri olma hedefine de hızla ulaşıyor” dedi.

PKK terör örgütünün ismini bu ülkeden kazıyacaklarını da anlatan İçişleri Bakanı Soylu, “Size şunu söyleyeyim kıymetli Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatları açıktır hiçbir endişeniz olmasın kafanızda bir soru işareti olmasın. Her zaman söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz Biz PKK'nın adını bu ülkeden silip ve bir daha okumayacağız. Bunu herkes böyle bilsin. Bizim kardeşlerimizle aramıza giremeyecekler. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bunda çok önemli adım attığımızı işi sadece terörle mücadele boyutunda değil sosyal boyutları açısından da çok önemli süreçleri olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ben bir kız babasıyım. Benim de bir kızım var. Eğer 13 yaşındaki bir kızın zorla anasının babasının kucağından alıp, dağa götürüp o yaşta ona taciz ediyorlarsa ve ben bugün bu ülkenin İçişleri Bakanı isem Bana Haram Olsun. Onun için bunlara biz hiçbir hak vermemeliyiz. Bunlara karşı bir acıma durumu içerisinde olmamalıyız. Biz bu konularda kararlarımızı en güzel şekilde ortaya koyduk. Bu büyük mücadele sabır ister yıllardan beri tek bir söz söylemeden devletin bu işi bitireceğiz inancı etrafında her bireyimiz derlenmiş ve toparlanmıştır” ifadelerini kullandı.

"Mevcut sistem parlamentoyu zayıflatıyor"

Mevcut olan sisteminin parlamentoyu zorladığını da anlatan Soylu, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kıymetli Bodrumlular her şey iyi güzel bunu anladık da bu sistem parlamentoyu zayıflatıyor. Hayatta hiçbir iş bilmezsem biraz siyaset ve parlamento bilirim. Bugün her an her birisinin patron olduğu bir sistem içerisindeyiz. Eğer mecliste parçalı bulutlu bir yer varsa bir günde 20-25 milletvekili alıp 28 Şubat'tan sonra partiye etki etmediler mi. Bir gün eğer işler yolunda gidiyorsa yürütme patronu, Bir gün eğer her şey birbirine karışmışsa medya patronu olmadılar mı?. Bunların hepsini siz yaşadığınız. Peki esas patronun kim olması lazım milletin olması lazım. İşte bu yeni sistem milletin patron olduğu bir sistemdir. Bu yeni sistem eski sistemden çok daha güçlü bir sistem olacaktır. Bu sistem yürütmeyi diyecek ki senin şartların bu çerçeve içerisinde, senin işin milletin talebi üzerinde kanun yapmaktır başka bir şey değildir. O büyük hesap günü seçim günü geldiği zaman o günden neden korkuyorsunuz. Bu milletin üzerine koymuş olduğunuz vesayet yeter artık. 16 Nisan bizim kararlarımız ve hedeflerimiz de buluşacağımız günün adıdır. 16 Nisan ay yıldızlı bayrağımızın sadece 780 bin kilometrelik alanda değil, dünyanın her tarafında nazlı nazlı dalgalanacak ve herkesin bu ay yıldızlı bayrağı gördüğünde bu Türklerin Türkiye'nin bayrağıdır buna saygı duyuyoruz diyeceği günlerin adıdır”. 

Eren Ayhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da Kemal Sunal ve Yeşilçam izleri Yönetmenliğini Kartal Tibet’in, yapımcılığını ise Türker İnanoğlu’nun üstlendiği ve 1985 yılında Kemal Sunal ile Perihan Savaş’ın başrolünü paylaştığı “Keriz” filminin çekildiği Aksaray’ın Gücünkaya köyü aradan geçen 39 yıla rağmen halen Yeşilçam’ın izlerini taşıyor. Yeşilçam sinemasının unutulmazları arasına giren Kemal Sunal’ın 1985 yılında Aksaray’ın Gücünkaya köyünde çektiği “Keriz” filminin izleri aradan geçen 39 yıla rağmen halen o köyde yaşıyor. “Keriz” filminin çekimleri Aksaray’ın merkeze bağlı Gücünkaya köyünde gerçekleştirildi. 1985 yılında çekilen ve başrollerini Kemal Sunal ile Perihan Savaş’ın oynadığı, yönetmenliğini Kartal Tibet’in, yapımcılığını ise Türker İnanoğlu’nun üstlendiği, Halit Akçatepe, Müge Akyamaç, Ali Şen, Aliye Rona, İhsan Yüce, Nubar Terziyan, Turgut Özatay, Nuran Aykut, Yaşar Şener, Hakkı Kıvanç, Sırrı Elitaş ile Faruk Savun gibi birçok artistin oynadığı filmde o yıllarda köy halkı da oynayarak filme büyük katkıda bulundu. Aradan geçen 39 yıla rağmen görüntüsünden çok fazla bir şey kaybetmeyen müstakil ev yıkılmaya yüz tutmuş olsa da halen ayakta duruyor. Zülfü rolüyle filmde oynayan Kemal Sunal, Zülfüye rolüyle oynayan Perihan Savaş ile evlendiği ve düğünün yapıldığı köy evinde en dikkat çeken değişiklik yıpranmış olması. Filmin ilk ismi farklıydı O yıllarda “Keriz” filminde oynayan onlarca köy halkı çocuk olmalarına rağmen hala o günleri gülerek yad ederken, birçok sahnede oynayan köy halkından Ömer Ok (67) o günleri anlattı. Filmin ilk isminin farklı olduğunu belirten Ömer Ok, “1985’te çekildi film ve ben de oynadım. Köylümden de birkaç kişi vardı. ’Zülfi ile Züleyha’ diye ismi konulmuştu ama sonradan 4 kişinin kararı ile filmin ismi ’Keriz’ olarak değiştirildi. Kartal Tibet ‘Bunu beğenmedim’ dedi ve filmin ismi değişti. Ben kahveci rolündeydim. Figüranlık yaptım. Her sahnede de görünüyorum zaten” dedi. Kemal Sunal ile oynadığı filmde Sunal’ın herkesi güldürmesine rağmen normal hayatta çok ciddi biri olduğunu belirten Ömer Ok, “Çok iyi hatıralarımız var. Ben Kemal Sunal’ı çoktan beri tanıyordum. İstanbul’da idim ben. Filmin çekildiği o günlerde Kemal Sunal’ın yeni aldığı arabasının anahtar yuvasına çocuklar ağaç sokmuşlar. 4 kapı da bozuluyor ve anahtar girmiyor. Arabayı 15 bin liraya yeni almıştı. Gittik anahtarcı getirdik ve kapıları açtık. Filmi 15 bin liraya çektiydi o dönemde, arabayı da 15 bin liraya yeni almıştı. Kemal Sunal aslında çok ciddi bir adamdı, hiç gülmezdi. Ama güldürmesini de biliyordu. Türkiye’yi çok güldürüyordu ama kendisi ciddi birisiydi, hiç gülmezdi” diye konuştu. “Kemal Sunal’ın oynadığı ev bize ait” Filmde oynayan köy halkından Serpil Ok (50) ise “Ben 8 yaşındaydım, oynadık filmde. Atın dibinde çocuklarla birlikte koşturduk. Gelin geliyor işte. Kemal Sunal’ın oynadığı o ev bize ait. Annemin babasının idi biz satın aldık. Çok artistler geldi köyümüze. Kemal Sunal, Perihan Savaş, İnci Hasan, Tamer Yiğit, Hülya Koçyiğit, hepsi de geldi köyümüze. Film çevirdiler, biz 8-10 yaşları arasındaydık. Biz de atın yanında seğmen olarak gidiyorduk” şeklinde konuştu.
Ankara Yılın ilk çeyreğinde tasfiyelik satışlardan 913 milyon lira gelir elde edildi Ticaret Bakanlığı, e-ihale yöntemiyle yılın ilk 3 ayında yapılan toplam 3 bin 807 ihalede 913 milyon liradan fazla gelir elde edildiğini kaydedildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ‘Gümrük ve Kaçakçılıkla Mücadele Mevzuatı’ çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmalarda tasfiyelik hale gelen eşya ve araçların satışının 2014 yılından itibaren elektronik ihale yoluyla gerçekleştirildiğini bildirdi. Türkiye’de kamu idareleri içinde uygulanan ilk elektronik ihale sistemi olan e-ihale uygulamasıyla çalışmaların şeffaf ve ulaşılabilir olmasının amaçlandığı vurgulanan açıklamada, bu sistem sayesinde Türkiye yaşayan tüm vatandaşların e-devlet ve ‘www.eihale.gov.tr’ adresinden ihalelere katılabildiği ve internet bağlantısının olduğu her yerden teklif verebildiği kaydedildi. Hasılatta yüzde 141 artış Yapılan açıklamada, e-ihale yoluyla, ticari araçlardan binek araçlara, kuyumculuk sektöründen tekstil sanayine, elektronik eşyadan mobilyaya, gıda sanayinden kozmetik sektörüne kadar geniş bir yelpazede pek çok eşya piyasa değerinde ve rekabetçi ortamda, etkin bir şekilde satışı gerçekleştirilerek Türkiye ekonomisine kazandırıldığı ifade edildi. E-ihale yöntemiyle bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleştirilen toplam 3 bin 807 ihaleden 3 bin 332’sinde satış gerçekleştiği bilgisi verilen açıklamada, ihaleler kapsamında bin 81 araç satışından yaklaşık 478 milyon lira, 2 bin 251 eşya grubu satışından 435 milyon lira olmak üzere toplam 913 milyon liranın üzerinde gelir elde edildiği bildirildi. Ayrıca geçen yılın aynı dönemine göre araç satışlarında yüzde 77, eşya satışlarında yüzde 299 ve hasılatta ise yüzde 141 oranında artış sağlandığı bilgisi verilirken ek olarak bu yılki toplam 84 farklı gruptaki ihalelerin yüzde 38’sini elektronik eşya, yüzde 11’ini makine aksamı ve yedek parça, yüzde 8’ini demiryolu ve benzeri hatlara ait taşıtlar, yüzde 4’ünü yağlı tohum ve meyveler, yüzde 3’ünü cam ve cam eşya, yüzde 2’sini demir veya çelikten eşyanın oluşturduğu aktarıldı. Bakanlığa bağlı satış mağazalarından 53 milyon lira gelir Açıklamada, tasfiyelik hale gelen eşyanın satışının, elektronik ihale uygulamasının yanı sıra bakanlığa bağlı perakende satış mağazaları aracılığıyla da gerçekleştirildiği hatırlatılarak, bu çerçevede 2024’te satış mağazalarında 45 bin 18 toplam satışın yapıldığı bildirildi. Satışlardan, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 26 oranında gelir artışı sağlandığı belirtilen açıklamada, “Elektronik eşya (cep telefonu, airfryer, küçük ev aleti ve benzeri) grubunda 28 milyon lira, optik alet ve cihazlar grubunda 5 milyon lira, oyuncaklar, oyun ve spor malzemeleri grubunda 2 milyon lira olmak üzere perakende satış mağazalarımızdan toplamda 53 milyon lira gelir elde edilmiş olup, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 26 oranında gelir artışı sağlanmıştır. Ticaret Bakanlığı olarak, ticari hayattaki piyasa bozucu ve rekabete aykırı eylemlerle mücadelemiz aralıksız devam ederken, ülke ekonomisine ve toplumsal refahımıza katkı sağlayacak çalışmalarımıza azami hassasiyet göstererek devam edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Kayseri Trafik kontrol merkezinde; 320 kamera ile 135 kavşak canlı takip ediliyor Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Akıllı Trafik Yönetimi’nin gerçekleştirildiği Trafik Kontrol Merkezi’nde, 320 kamera ve 1450 manyetik sensör ile 135 kavşak ve ana arterlerin izlenerek, yaşanabilecek olumsuzluklara anına müdahale imkânı sağlandığını belirtti. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, akıllı trafik yönetimi ile sinyalizasyon sistemine doğrudan müdahale imkânı sağlayan Trafik Kontrol Merkezi projesinde şehir trafiğinin canlı denetlendiğini söyledi. Güvenli ve akıcı bir trafik için çalışmaların çok yönlü olarak devam ettiğini belirten Başkan Büyükkılıç, bu proje ile birlikte sabah ve akşam saatlerinde taşıt trafiğinin en üst seviyeye çıktığı pik saatlerde trafik sinyalizasyon sistemine direkt müdahale edilebildiğini söyledi. Büyükkılıç, Trafik Kontrol Merkezi’nde 320 kamera 1450 manyetik sensör ile 135 kavşağın 7 gün 24 saat trafik akışının takibini ve yönetimini yaptıklarını belirtti. Araç yoğunluğuna göre sinyalizasyon sürelerinin otomatik olarak ayarlanabildiğine dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Trafik Kontrol Merkezi kapsamında 320 adet kameranın sahada kurulması ile kontrol merkezinde operatörler tarafından kent trafiği canlı olarak denetlenebiliyor. Akıllı kavşak altyapısı ile kavşaklar dinamik olarak araç yoğunluğuna göre sinyalizasyon sürelerini otomatik olarak ayarlayabiliyor. Sinyal arızaları, trafik kazaları gibi arıza durumlarında kontrol merkezinden hızlı aksiyon alınması sağlanıyor.”
Niğde Niğde’de bayram bilançosu: 76 trafik kazasında 2 kişi öldü, 75 kişi yaralandı Niğde Valisi Vali Cahit Çelik, kentte 9 günlük bayram tatili sürecinde meydana gelen 76 trafik kazasında 2 kişinin yaşamını yitirdiğini, 75 kişinin ise yaralandığını söyledi. Niğde Valisi Cahit Çelik, Ramazan Bayramı ile ilgili açıklamalarda bulunarak; kentte meydana gelen olayları ele aldı. Vali çelik, tatil sürecinde 19 bin 84 aracın denetlendiğini ve 2 bin 994 araca trafik kurallarını ihlal etmekten dolayı cezai işlem uygulandığını söyledi. Çelik; "İlimiz merkezine bağlı Çarıklı köyünde göçük olayı yaşandı. Çarıklı köyünde yeraltı patates deposu yapımı sırasında meydana gelen göçük olayında 2 vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybederken 4 vatandaşımız ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan yaralı vatandaşlarımızdan 2 vatandaşımız taburcu edilirken 2 yaralı vatandaşımızın tedavisi devam ediyor. Ayrıca Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen Pençe Kilit operasyonunda Değirmenli Beldemizde ikamet eden Hikmet Aslan şehit düşmüştü. Bayramın Birinci günü Şehidimizi son yolculuğuna uğurladık. Bu vesile ile Şehidimize Allah’tan rahmet ailesine ise başsağlığı dilerim. Bayram tatilinin süresi uzun olmasından dolayı ilimizin konum itibariyle ilimizde trafik anlamında yoğunluk yaşandı. Bu çerçevede Bayram süresince trafik güvenliği ekiplerini iki katına çıkarttık. Emniyet ve Jandarma ekiplerimiz kontrol noktalarında 19 bin 84 araç denetleme yaptı, bin 500 araca hız ihlali yüzünden idari para cezası uygulandı. Öte yandan 22 araç sürücüsüne de alkollü araç kullanmaktan işlemler yapıldı. 2 bin 994 araç ve sürücüye para cezası uygulanırken, 76 araç trafikten men edildi” dedi. Niğde’de 9 günde 76 trafik kazası meydana geldi" Sürücülere hatırlatmalarda bulunan Çelik; 9 günlük bayram tatilinde maddi hasarlı, 35 yaralanmalı ve 1 tanede ölümlü trafik kazası olmak üzere Niğde’de toplam 76 adet trafik kazası meydana geldiğini ve bu kazalarda 75 kişinin yaralandığını, 1 kişinin olay yerinde, 1 kişi ise hastanede hayatını kaybettiğini belirtti. Çelik; sürücülere trafik kuralları konusunda hatırlatmalarda bulunarak, "Ben buradan tekrar araç sürücülerimize trafik kurallarına uymalarını, emniyet kemeri takmalarını ve alkollü araç kullanmamaları konusunda uyarıyorum. Geç olsun güç olmasın" dedi.