POLİTİKA - 23 Ocak 2022 Pazar 16:45

Bakan Soylu: 'Dağdaki silahlı eleman sayısı 150'nin altına düştü'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Dağdaki silahlı eleman sayısı 150'nin altına düştü'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2014'te tam 5 bin 558 yeni katılımı olan bir örgüttü PKK terör örgütü. Yani dağa 5 bin 558 kişi gidiyordu. Bugün bırakın katılımı, dağdaki silahlı eleman sayısı 150'nin altına düştü. Eylem sayısı 2014'te yıllık 2 bin 817'ydi, 2021 sonu itibarıyla 141 oldu" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Erkek Berberler Odası Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Şişli Harbiye'deki İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya Soylu’nun yanı sıra, Esnaf ve Sanatkarlar Vakfı Başkanı Faik Yılmaz, Beşiktaş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Bayram Koç ve çok sayıda berber katıldı.

Toplantıda konuşan Bakan Soylu, “Gençlerle sohbet ettik. Nusaybin'de değil gençlerle sohbet etmek, gençlere uzanabilmek çok zordu. Hatırlarsınız bundan 10-15 yıl evvel 'Sizin son el sıkışacağınız nesil güya bugünkü HDP'nin o yönetici nesli. Eğer bundan sonra onlarla el sıkışmaz, bunlarla anlaşmazsanız gençler geliyor. O gençlerin eli sıkılır, yumrukları sıkılır. Bir daha onlarla sizin herhangi bir bağ kurabilmeniz mümkün değildir' dediler. Bu bizim medeniyetimizin, bizim insanlarımızın bir gerçeği olamazdı. Bu bugünlerde karşılaştığımız, bize dayatılmış, öğretilmiş gerçekler gibi teslim olmamızı istedikleri, özgüvenimizi kaybettirmek, bizi bizden ayırmak istedikleri bir anlayışın tezahürü olarak ortada duruyor. Bizden bunu kabul etmemizi istediler ve kabul etmedik. Kimse kusura bakmasın. O çocuklarımızın zamanını, o gençlerimizin enerjisini ve gençlerimizin geleceğini teröre kurban verecek değiliz" dedi.

“2014'te 5 bin 558'di, şu an 150'nin altında"

Bakan Soylu, "Sadece PKK ve DEAŞ komşumuz olan iki ülkede devlet otoritesini yok etti. Her iki ülke topraklarının bir bölümünü bu terör örgütlerine kaptırdılar. Türkiye'den ise çakıl taşı bile koparamazlar. Türkiye'de eylem kabiliyetleri ve varlıkları bitme noktasına geldi. 2014'te tam 5 bin 558 yeni katılımı olan bir örgüttü PKK terör örgütü, yani dağa 5 bin 558 kişi gidiyordu. Bugün bırakın katılımı dağdaki silahlı eleman sayısı Allah'a hamdolsun 150'nin altına düştü. Eylem sayısı 2014'te yıllık 2 bin 817'ydi, 2021 sonu itibarıyla eylem sayısı 141 oldu. 2014 yılına göre Doğu ve Güneydoğu illerindeki organize sanayi bölgelerine kayıtlı bulunan işletme sayısı yüzde 61, ticaret siciline kayıtlı faal üye sayısı yüzde 92, üniversite öğrenci sayısı yüzde 104, 100 bin kişiye düşen doktor sayısı yüzde 42, yüz bin öğrenciye düşen öğretmen sayısı yüzde 32, lisanslı sporcu sayısı ise yüzde 140 arttı” diye konuştu.

“40 bin ev teslim ettik"

Bakan Soylu, "Son iki yıldır yaşadığımız bütün afetlerden şu ana 58 bin ev yapıyoruz, bunun 40 binini de teslim ettik. Bize vatandaşımız vergisini ödüyor. Biz de vatandaşımıza diyoruz ki, 'Askere gel yükümlülük olarak bunu yerine getir.' Biz vatandaşımıza diyoruz ki, 'Zorluk zamanındayız, dişini biraz sık bunu hep beraber aşacağız.' Vatandaşın devlete ihtiyacı olduğunda devlet vatandaşı yalnız bırakmaz" ifadelerini kullandı.

“Dünyaya nasıl bir ülke olduğumuzu göstermeliyiz"

Bakan Soylu, "Cumhuriyet'in ikinci asrını ve birinci asrını yaşayan bir nesil olarak Cumhuriyet'in 100. yılında hem karnemizi en güçlü şekilde tutmalıyız, hem de bizden sonra gelecek nesillere büyük ve güçlü Türkiye'yi Cumhuriyeti'nin ikinci asrı olarak onlara emanet edip dünyaya nasıl bir ülke olduğumuzu hep beraber göstermek zorundayız" dedi. İş Kanunu'nun herkesin haftada bir gün tatil yapabilme hakkı olduğu maddesini hatırlatarak berber esnafının pazar günleri tatil yapabilmesi için gerekli düzenlemenin yapılacağını kaydeden Soylu, "Bu konuda eğer valilerimize, 2017'de iptal edilen 1927'deki kanunun çerçevesinde olan sürecin tekrar valilerimize yetki verilmesi gerekiyorsa valilerimize bir yetkinin verilmesi ve bu konuda hiç olmazsa berber esnafımızın haftada bir gün ki bunun istisnaları da var. Yani damatlık tıraşı oluyor. Zaten randevusunu alıyor. Dışarıda gördük. Yeni yeni randevu sistemleri de oluşmuş zaten. Haftada bir gün, pazar günleri bu konuda berberlerimizin hakikaten insanca bir yaşantının bir parçası olarak, ailesiyle, eşi, dostuyla aynı zamanda dinlenmek için de bir araya gelmesini gerektirebilecek en tabii hakkı için elimizden geleni yapacağız. Ve bir daha huzurunuza geldiğimizde de bu meseleden ari bir şekilde geleceğimizi, ananızın ak sütü gibi bunun sizin helaliniz olduğunu bir kere daha burada ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu konuda eğer valilerimize, 2017'de iptal edilen 1927'deki kanun çerçevesinde olan sürecin tekrar valilerimize yetki verilmesi gerekiyorsa bir yetkinin verilmesi ve bu konuda hiç olmazsa berber esnafımızın haftada bir gün ki bunun istisnaları da var. Yani damatlık tıraşı oluyor. Zaten randevusunu alıyor. Dışarıda gördük. Yeni yeni randevu sistemleri de oluşmuş zaten. Haftada bir gün, pazar günleri bu konuda berberlerimizin hakikaten insanca bir yaşantının bir parçası olarak, ailesiyle, eşi, dostuyla aynı zamanda dinlenmek için de bir araya gelmesini gerektirebilecek en tabii hakkı için elimizden geleni yapacağız. Ve bir daha huzurunuza geldiğimizde de bu meseleden ari bir şekilde geleceğimizi, ananızın ak sütü gibi bunun sizin helaliniz olduğunu bir kere daha burada ifade etmek istiyorum."

Doğan Can Cesur
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.