POLİTİKA - 19 Eylül 2019 Perşembe 14:31

Bakan Soylu: 'PKK’nın içerideki eleman sayısı 600’ün altına gerilemiştir'

A
A
A
Bakan Soylu: 'PKK’nın içerideki eleman sayısı 600’ün altına gerilemiştir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldi. Bakan Soylu, “Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları sonrasında, harekat bölgesine geri dönüşler, bugün itibarıyla 354 bin sayısına ulaşmıştır. PKK’nın içerideki eleman sayısı 600’ün altına gerilemiştir” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, 19 Eylül Gaziler Gübü sebebiyle Ankara’da bulunan Vilayetler Evi’nde şehit ve gazi yakınları ile yemekli programda bir araya geldi. Program Ahmet Hamdi Akseki Camii İmam Muhammed Mansur Sağır’ın yemek duası ve Kuran-ı Kerim tilaveti yapmasıyla başladı. Programda konuşan Bakan Soylu ise, “Bu millet, gaziliğin kıymetini bilen bir millettir. Herşeyden önce gazi bir millettir. Gazidir, çünkü zulmün yarasını görmüştür. Dünyanın bütün zalimlerinin toplanıp vatanına, bayrağına göz dikmesini görmüştür. Gazidir, çünkü bu millet ihanetin yarasını da görmüştür” diye konuştu. Bakan Soylu’nun konuşma yaptığı esnada göz yaşlarına hakim olamadığı görüldü.

Gaza demek dava demektir

Bakan Soylu, “Birlikte mesai yaptığı arkadaşının, gecenin bir yarısı üstüne tank sürdüğünü, helikopterden üstüne ateş açtığını, uçaktan bomba attığını görmüştür. Ama bir milletin gazi olması, sadece kurşun yarasıyla olabilen birşey değildir. Bu millet gazidir, çünkü gaza ehli bir millettir. Gaza demek, dava demektir; bu milletin bir davası vardır. Bu aziz millet binlerce yıldır ganimet için, zenginlik için değil, güçlünün güçsüzü ezdiği bir dünyaya itiraz ettiği için; adaletin hakim olduğu, hakkın yerini bulduğu, zalimin gülmediği, mazlumun ağlamadığı, anaların babaların evlatlarını toprağa vermediği bir dünya için, kılıç ve kalem sallamış, kelam söylemiştir”ifadelerini kullandı.

“Bizi fakirliğe, geri kalmışlığa, onur kırıcı politikalara maruz bırakırlar”

“15 Temmuz’da meydanlarda veya Kato’da terörist kovalarken veya şehirde bir suçlunun peşine giderken yaptığınız, tam anlamıyla budur. Hepiniz göz yumabilirdiniz. “can cümleden azizdir” deyip evinizde oturabilirdiniz” diyen Bakan Soylu, “O zaman ne olurdu biliyor musunuz? Bakın Pazartesi günü Adnan Menderes ve arkadaşlarının şehit edilişlerinin yıldönümü münasebetiyle Topkapı Anıtmezar’daydık. Bir başbakan ve iki bakanı astılar.Sadece onları asmadılar hepimize bir had bildirdiler. Bize patronluk taslayanlar biz ağzmızı açmadan adım atamazsınız diyenler bunları gerçkekleştirdiler. İşte gaza yapmazsak, gazi olmazsak, zulmün karşısına şehadeti göze alıp dikilmezsek, Bu millete yapacakları budur.

Bize hizmet edenleri, hakk’i savunanları, şu milleti ezan-i muhammedi ile buluşturanları , şu millete baraj yapanları, yol yapanları, zenginleştirenleri, dış politikada hakkını savunanları sustururlar, yok etmeye çalışırlar, asarlar, cezalandırırlar ve bizi de yıllarca yaptıkları gibi fakirliğe, geri kalmışlığa, onur kırıcı politikalara maruz bırakırlar. Ama çok şükür bugün böyle olmuyor. Bugün bunu yapamıyorlar. Çünkü gazilerimiz var. Şehitlerimiz var. Gaza ehli evlatlarımız var. Hem meydanda kan akıtan gaza ehlimiz var, hem de bilgisayar başında ter akıtan, düşünen, proje çizen; bir gaza bilinciyle uçan araba tasarlayan; kendi helikopterimizi, insansız hava aracımızı tasarlayan; tezgah başında, fabrikada maharetle üreten evlatlarımız var. Ve aynı zamanda gaza ruhuna sahip çıkan, bize o iklimi sağlayan, bir davası olan, dünyadaki zulme sessiz kalmayan gaza ehli bir liderimiz var”şeklinde konuştu

Dönüşler 354 bin sayısına ulaştı

Türkiye’nin göç yönetiminin, terörle mücadelesinin, savunma sanayinin millileştirilmesi hamlesinin ve içeri sızmış FETÖ temizliğinin, sınır güvenlik yönetiminin milli bir bilinçle yapılan işler olduğunu belirten Soylu, “Türkiye 8 yıldır, Suriye ve ortadoğu kaynaklı göçü yönetmektedir. Ancak 8 yıldır sadece gelen gideni ağırlamakla iktifa ediyor değildir. Güney sınırımızın altında hem Suriyeliler için, hem de kendi iç güvenliğimiz için güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Rakamlar her şeyi anlatıyor. O bölge normalleştiği oranda hem bizim ülkemizdeki terör faaliyetleri azalıyor, hem de göç, tersine dönmeye başlıyor. Zeytindalı ve Fırat Kalkanı harekatları sonrasında, harekat bölgesine geri dönüşler, bugün itibarıyla 354 bin sayısına ulaşmıştır. PKK’nin içerideki eleman sayısı 600’ün altına gerilemiştir. Biz sadece 19 Eylül Gaziler için burada değiliz sizden ders almak için buradayız. Bu topraklarda alınabilecek en büyük dersi sizler veriyorsunuz” ifadelerine yer verdi.
Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır

Gazi Özel Harekat Polisi Ömer Kula yaptığı konuşmada, “Şırnak'ta iki bacağımızı roketatar ve El Yapımı Patlayıcı (EYP) yüzünden kaybettik ve protezli olarak yaşamıma devam etmekteyim. Gazilik onuruna erdik, bayrağımızı yere düşürmedik vatanımızı böldürmedik. Şehitlik ve gazilik bizlerin gurur ve onur makamlarıdır. Aziz vatanımız için canını vermiş şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” sözlerini kullandı.

İrfan Çalışkan - Nurullah Geylani

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.