GÜNDEM - 11 Ekim 2019 Cuma 15:48

Bakan Soylu: 'Türkiye sivilleri vuracakmış, dün kimin sivilleri vurduğunu gördük'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Türkiye sivilleri vuracakmış, dün kimin sivilleri vurduğunu gördük'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Türkiye sivilleri vuracakmış, dün kimin sivilleri vurduğunu gördük" dedi.

Jandarma Havacılık Okul Komutanlığı Pilot ve Teknisten Yetiştirme Temel Kursu Mezuniyet törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Mezuniyet törenine Soylu’nun yanı sıra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir, askeri erkan ve mezun olan personelin aileleri katıldı. Dönem Birincileri Jandarma Pilot Teğmen Emre Kayaer ise Astsubay Çavuş Hüseyin Karayılan yaş kütüğüne plaketlerini çaktı.

İçişleri Bakanı Soylu ise yaptığı konuşmada, “Dünyanın, insanlığın, ülkelerin, medeniyet değerleriyle ve inançlarıyla sınandığı, çok özel günlerden geçiyoruz. Bu, bir samimiyet testinin son ayağıdır. Gelişmiş batı medeniyeti; 40 yıldır PKK terörüne karşı verdiğimiz mücadelede, bu samimiyet testini kaybetmiştir. Aynı medeniyet;15 Temmuz’da ve öncesi darbelerde sessiz kalarak, hatta doğrudan destekleyerek de bu samimiyet testini kaybetmiştir” dedi.

"Batı medeniyeti samimiyet testini geçemedi"

Batı medeniyetinin 2011 yılında başlayan Suriye ve Ortadoğu kaynaklı göç meselesinde de samimiyet testini geçemediğini belirten Bakan Soylu, “Ve bugün Türkiye, hem kendi ülkesinden hem de Ortadoğu’dan terör belasını kazımak üzere yola çıkmışken, öyle görünüyor ki batı medeniyeti, bu samimiyet testinde yine kaybedecektir. Yine kendi değerleriyle; yıllarca savundukları terör ve şiddet karşıtlığıyla ters düşen açıklamalarını duyuyoruz. Daha da acıklısı, bizim içimizden de bize karşı pozisyon alan, terör örgütünün propagandasından vazgeçmeyen; terör örgütünü temsil eden yapılarla yanyana duran; ikircikli cümleler kuran; içleri yana yana evet diyen; güya askerimizin yanında olan ama kafası rahat olmayan, birtakım anlayışları hep beraber görüyoruz” diye konuştu.

“Artık bu tavırlar umurumuzda değil”

Batı'nın Türkiye’nin düzenlediği sınır ötesi operasyonlara yönelik tavırlarını hatırlayan Bakan Soylu, “Bu tavırlar yeni değil, Fırat Kalkanı Harekatı'nda da böyle yaptılar; Zeytin Dalı Harekatı'nda da böyle yaptılar. Bugün de barış pınarı harekatında aynı çizgiyi; terör örgütüne moral veren, uluslararası kamuoyu sağlamaya çalışan, hatta mümkünse lojistik destek vermeye çalışan; Türkiye’yi baskılamaya çalışan tavırlarını sürdürüyorlar. Biliyor musunuz, artık hiçbirisi umurumuzda değil. Yıllardır bu safsataları dinliyoruz ve artık hiçbirisini benimsemiyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu devleti dün kurmadık”

“Biz bu dünyaya dün gelmedik. Bu devleti dün kurmadık. Bu bölgeye dün gelmedik” ifadelerini kullanan Bakan Soylu, “Bu bölgede kimin kim olduğunu, kimin kiminle ortak olduğunu, sivilin nerede, teröristin nerede olduğunu; kimin hangi etnik kökenden olduğunu; kimin Arap, Kimin Türkmen, Kimin Kürt olduğunu; sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy biliyoruz. Biz bu coğrafyanın çocuklarıyız. Biz kırk yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz. PKK’nın güya uyanık sözcüleri, bugün verdiğimiz mücadeleyi 'Türk-Kürt kavgası' diye dünyaya pazarlamaya çalışıyorlar” sözlerine yer verdi.

"Biz bin yıldır birlikte yaşıyoruz"

Bütün dünyaya seslenen Bakan Soylu, “Biz bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Ben şimdi ‘Kürt kökenli kardeşlerim elini kaldırsın’ desem, belki de şu salonun yarısı elini kaldırır. Türkiye’nin her yerinde, devletin her mevkisinde, bakanlarımızın arasında, gündelik hayatımızda, çarşıda pazarda, Kürt kökenli ve diğer etnik gruplardan, farklı mezhep gruplarından arkadaşlarımızla, Alevisiyle, Sünnisiyle, Lazıyla, Pomağıyla, Zazasıyla birlikte çalışıyoruz, birlikte yaşıyoruz” cümlelerini kullandı.

“Sivilleri kimin vurduğunu hep beraber gördük”

Teröristlerin ve onları destekleyenlerin ne yaparsa yapsınlar başaramayacaklarını söyleyen Soylu, “Birkaç gündür uluslararası kamuoyuna bir şeyler söylüyorlar. Ne dediler? Efendim Türkiye sivilleri vuracakmış... Dünyaya sesleniyorum, bize laf söyleyenlere söylüyorum. Dün Akçakale’de sivilleri kimin vurduğunu hep beraber gördük. Barış Pınarı operasyonunun ilk şehidi, 9 aylık bir Suriyeli bebek oldu. İnancımız odur ki, 11 aylık Bedirhan bebeğimizle, inancımız odur ki minnacık bedeniyle karaya vuran Aylan bebekle hep beraber cennette oyun arkadaşı oldular. Dünya bana cevap versin, sivilleri vuran kimmiş? PKK’nın siyasi kolu cevap versin, sivilleri vuran kimmiş?” şeklinde konuştu.

“Kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz”

Bakan Soylu konuşmasının devamında, “Sivil vatandaş dediğin, en fazla üzerinde ruhsatı varsa tabanca taşır, onu da devletin verdiği ruhsatla taşır. Roketatar taşıyan, bir devletin üniformalı resmi askeri de olmayan bir insana , terörist demeyelim de ne diyelim? Zor bir soru sormuyorum, bana bir isim söylesinler. Söyleyemezler. Her zaman yaptıkları gibi yine susarlar. Biz görevlendirme yaptığımız belediyelerin binalarında roketatar mühimmatı bulduk, sustular. Belediye meclis üyesinin evinin bahçesinde bomba malzemesi bulduk, sustular. Dünyada hangi belediye binasının içinde roketatar mühimmatı, Kalaşkinoflar, el yapımı patlayıcılar bulursunuz; hangi kamu görevlisinin evinin bahçesinde gömülü bomba kimyasalları, ateşleme tertibatları bulursunuz? Bunu sorduk, ağızlarını açmadılar. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, kesmeye de devam ederiz Allah’ın izniyle” sözlerini belirtti.

"Sosyal medyadan hakaret edenlere gözaltı"

PKK’nın siyasi uzantısına seslenen Soylu, “PKK/PYD ile mücadele edersek bizi DEAŞ’tan kim koruyacakmış? Bunu da çıkıyorlar, utanmadan sıkılmadan o gazi meclisin kürsüsünden söylüyorlar. DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden kendi evlatlarıyla bunu sağlayan bizim kahramanlarımız mücadele etti. Bizim kahramanlarımıza işgalci nitelemesi yapanlara hangi kuruluşun olursa olsun, hangi düşüncenin olursa olsun tahammül edemeyeceğimizi ve gereğini yerine getireceğimizi bütün milletimizin bilmesini istiyorum. Şuana kadar sosyal medyada 500’e yakın Barış Pınarı Harekatı’na hakaret eden ülkemizi işgalci nitelemesi yapan ve milletimizin birliğine hakaret edenlere gerekli tespitleri ve işlemleri yaptık bunlardan 121’ni göz altına aldı arkadaşlarımız ve devam ediyoruz. Bizim evlatlarımız orada şehadeti göze alıyorlar. Onlara bu ülkenin içinde söz söylemelerine aman vermeyiz” bilgisini verdi.

İrfan Çalışkan - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.