POLİTİKA - 10 Aralık 2018 Pazartesi 17:08

Bakan Soylu: 'Ülkemizde 3 milyon 611 bin 834 Suriyeliyi barındırıyoruz'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Ülkemizde 3 milyon 611 bin 834 Suriyeliyi barındırıyoruz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ülkemizde şu an geçici koruma statüsüyle 3 milyon 611 bin 834 Suriyeliyi barındırıyoruz. 612 bin 846 çocuk, 303 bin 228 yetişkin toplam 916 bin 74 kişi okullarımızda her yıl eğitim alıyor" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, Fas'ın Marakeş kentindeki Bab Ighli Konferans Merkezi'nde düzenlenen "Küresel Göç Mutabakatı Hükümetlerarası Konferansı"na katıldı. 21. yüzyılda zorla yerlerinden edilen insan sayısının 21,1 milyondan 71,4 milyona yükseldiğini belirten Bakan Soylu, küresel savaşların yerine vekaletler savaşını koymanın bir başarı hikayesi olmadığını söyledi. Soylu, "Terör örgütlerine silah hibe etmek bir uluslararası yardım, teröristlere silah eğitimi vermek bir eğitim seferberliği, 'drone'larla terör eylemleri yapmak teknoloji devrimi, 'Benden silah sistemleri alırsanız cinayetinize göz yumarım' demek de diplomasi değildir" ifadesini kullandı.

"PYD, sizi patronu PKK'ya teslim ediyor"
Dünyada resmi olarak birbiriyle savaşan iki ülkenin olmadığını, adı konulmayan bir savaşın yaşandığını, bu savaşta ölen ve bu savaştan kaçan milyonlarca insanın bulunduğunu ifade eden Soylu, insanların yaşadıkları yerdeki ölümden, fakirlikten ve gelir eşitsizliğinden bir umuda tutunabilecekleri başka yerlere kaçtıklarına vurgu yaptı. Irkçılığın, göç üzerinden daha fazla radikalleştiği, kendi medeniyet değerleriyle sert bir çatışma yaşayan, hükümetlerin daha kırılganlaştığı, ırkçılığın önlenemez bir şekilde yükseldiği, göç tartışmalarının hükümetleri zayıflattığı bir Avrupa tablosunun büyük fotoğrafta yerini aldığını belirten Soylu, "Bu fotoğraftan kaçış ucuz değil. Afganistan'dan çıkmak bin 500, Suriye'den çıkmak 750, Yunan adalarına geçmek bin dolar. Bu paranın bir kısmını DEAŞ'a veriyorsunuz, o sizi getirip PYD'ye emanet ediyor. Araları sizin düşündüğünüz kadar da kötü değil. PYD, sizi patronu PKK'ya teslim ediyor" diye konuştu.

"Bu yıl 251 bin 794 düzensiz göçmen yakaladık"
Soylu, Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin uyumadığını, 24 saat görev yaptığını vurgulayarak, "Şanslıysanız Türk Sahil Güvenlik Ekipleri yetişir ve Ege Denizi'nde çocuğunuza sarılıp boğulmadan sizi kurtarır. Tüm kapasitesinin 4'te 3'ünü kaçak göçle mücadelede kullanıyorlar" dedi. 

Türkiye'nin göçü önlemeye değil yönetmeye çalıştığını dile getiren Soylu, "Göç sebebiyle karada 2 bin 327, denizde ise 8 bin 484 kilometrelik bir uzunluğu kontrol ediyoruz. Ülkemizde şu an geçici koruma statüsüyle 3 milyon 611 bin 834 Suriyeliyi barındırıyoruz. 612 bin 846 çocuk, 303 bin 228 yetişkin toplam 916 bin 74 kişi okullarımızda her yıl eğitim alıyor. Bunları, geçici koruma yasasıyla çalışma hayatına dahil ettik. Hastanelerimizde 385 bin Suriyeli bebek doğdu. 14 sınır kapısından 332 bin ton gıda yardımı yaptık, milyonlarca gıda kolisi ulaştırdık. Sadece bu yıl 251 bin 794 düzensiz göçmen yakaladık. Geçen yılın ilk 11 ayına göre yüzde 56 artış var. Bu yıl 53 bin 860 kişiyi sınır dışı ettik. 11 ayda 5 bin 522 insan kaçakçısı yakaladık. Karsıya geçişler ise 2015'te 857 bin, 2016'da 178 bin, 2017'de 36 bin, bu yıl ise 45 bin. Türkiye dünyanın en zengin ülkesi değil ama dünyanın en çok dış yardım yapan ülkesi. 2016'da 6,4 milyar dolar, 2017'de ise 9,1 milyar dolar yardım yaptı. Bu rakama, göç krizine harcadığımız 33 milyar ve güvenlik maliyetleri dahil değil" şeklinde konuştu.

"İnsanlık yaşam için anlaşma yapmalıdır"
Birilerinin Avrupa'yı ve dünyayı kendisine borçlu gördüğünü belirten Soylu, şunları kaydetti:
"Siz ve biz onlara borçlu değiliz, aksine alacaklıyız. Birileri dünyayı silah anlaşmaları üzerinden dizayn etmek istiyor. Oysa insanlık olum için değil, yaşam için anlaşma yapmalıdır. Daha 15 gün önce DEAŞ, PYD ile PYD de maalesef bu antlaşmadan imzasını çeken ve müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri ile Deyrizor petrolü üzerinde pazarlık yaptı. Henüz daha anlaşamadılar. Türkiye'de darbe yapmaya kalkmış terör örgütü liderlerini koz olarak elinde tutup lüks villalarda yaşatıyor ama başkalarına aynı muameleyi yapmıyor. Oysa dünyanın geleceği terör gruplarıyla yazılmamalıdır. Teröristler ve silah tüccarları, siyasetin gizli yöneticileri olmamalıdır. Büyük savaşlar ve büyük trajedilerle kurtulduğumuz ırkçılık, yeniden dünyanın başına bela olmamalıdır." 

Soylu, dünyanın köklü medeniyetlerinin bir araya gelerek bu sorunları çözebileceklerine inandıklarını ifade ederek, "İşbirliği yapar, güçlü bir veri ve iş birliği ağı kurarsak, ayrıca bu başarılı ve umut verici metinden yola çıkarak, orta ve uzun vadeli stratejik bir bakış ortaya koyarsak, düzensiz göçü sadece kaynağında engellemek yerine buna kaynaklık eden sorunları, yoksulluğu, eğitim ve sağlığa erişimdeki kısıtlamayı aşmak için kaynak tahsis edersek, 'para verelim yerlerinde kalsınlar' politikalarından vazgeçip, gerçek ve insancıl politikalar üretirsek, düzensiz göçün yerine makul ve tüm ülkelerin paylaştığı düzenli göç politikalarını hayata geçirirsek, bu meseleyi yönetebilecek en iyi insan kaynaklarını ayırırsak, 21. yüzyıl kendi başarı hikayesini yazabilir" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesi kurulmasıyla birlikte üroloji kliniği güncel sağlık hizmetlerine devam ediyor. Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesinin kurulması ve hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi statüsüne geçmesiyle birlikte üroloji kliniği, en güncel sağlık hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Daha önce açık cerrahi ile Bandırma’da çeşitli ilklere imza atan üroloji kliniği, bölgede önemli bir üroloji merkezi haline gelmeye devam ediyor. Son olarak, laparoskopik (kapalı yöntem ile) prostat kanseri ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aykut Başer, hastanenin Bandırma ve çevresine en güncel tedavi yöntemleriyle yüksek kalitede sağlık hizmeti sunduğunu belirterek laparoskopik cerrahi hakkında şunları söyledi: "Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, cerrah küçük kesiler yaparak bir kamera ve cerrahi aletler aracılığıyla prostat bezini çıkarır. Laparoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invazif bir yöntemdir, bu da daha az kan kaybı, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri olan erkekler için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçenekleri, hastanın bireysel durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, prostat kanseri teşhisi konmuş hastaların, hatta tüm ürolojik kanserlerinde dahil tedavi seçenekleri hakkında hastanemize başvurarak detaylı bir şekilde bilgi almaları önemlidir."