ASAYİŞ - 22 Eylül 2021 Çarşamba 18:52

Bakan Soylu: 'Uyuşturucu ile mücadelede yılbaşından itibaren 148 bin 585 operasyon yapıldı'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Uyuşturucu ile mücadelede yılbaşından itibaren 148 bin 585 operasyon yapıldı'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucuya yönelik mücadelenin her geçen gün arttığını, bu yılın başından itibaren 148 bin 585 operasyon gerçekleştirildiğini belirtti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, iş kadını Banu Akdeniz tarafından Ordu'nun Ünye ilçesinde yaptırılan Şehit Eren Bülbül Özel Eğitim Anaokulu’nun açılış törenine katıldı. Okulun, açılış töreni öncesinde konuşan Bakan Soylu, özellikle okul çevrelerinde uyuşturucuya yönelik mücadelelerinin artarak devam ettiğini söyledi.
İlk olarak, Türkiye’de valilikler kanalı ile açılan sel ve yangın hesaplarına şu ana kadar 623 milyon TL yardım geldiğini ifade eden Soylu, “Bu yardım işleri öyle bereketli oluyor ki, onlarca iş görüyoruz, binlerce yüz gülüyor. Sel ve yangın hesaplarına şuana kadar tam 623 milyon geldi. Ve Katar ve Kuveyt’in de taahhütleri ile birlikte 1 milyarı buluyor. Bu önemli bir şeydir. Allah, Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Orada o işlerin tamamı yapılıyorsa bizim elimizi dar tutmamamızdan kaynaklanıyor. Allah bu milletten razı olsun. 1400 tır ve kamyon malzeme geldi. Hiçbir aksama olmadan da o bölgedeki vatandaşlara dağıtıldı. Bizler, inançlı insanlarız ve inançlı milletiz. Bizi maddiyatçı bir millet haline getirmek istiyorlar ama Allah’a şükür bir adım bile mesafe almışlar değiller” dedi.

“Bugün burada açılışını yapacağımız eser, kuru kuruya bir banka hesabının eseri değildir” diyen Bakan Soylu, “Ona verdiğimiz isimden, o ismin sahiplerine kadar baştan aşağıya güzelliklerin eseridir. Allah razı olsun, daha fazla eserleri meydana getirmeyi nasip etsin” ifadelerini kullandı.

“Eren’imiz vatan ve millet sevgisi ile şehadete yürüdü”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çocukların geleceği için bu şekilde eğitim yuvarlarının önemine değinerek, “Biz ne yapıyorsak, çocukların ve ülkemizin geleceği için yapıyoruz. Bu eğitim yuvalarında o pırıl pırıl çocuklarımız yetişsin ve onlar sayesinde bu vatanda ay- yıldızlı bayrağımız dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi yarın da nazlı nazlı dalgalansın diye yapıyoruz. Bizim Eren’imiz de annesinin kuzusu böyle okullarda okudu. Vatan ve millet sevgisini, ailesinden ve öğretmenlerinden, camideki hocasından ve büyüklerinden aldı. Ve bu sorumluluk ile şehadete yürüdü, şehit oldu. Bu çocuklarımızın geleceği hepimiz için önemli” ifadelerine yer verdi.

“Şu ana kadar uyuşturucu ile mücadele kapsamında yılbaşından itibaren 148 bin 585 operasyon yapıldı”
Konuşmasında, uyuşturucuya ve satıcılarına yönelik mücadelenin artarak devam ettiğini ifade eden Bakan Soylu, şu ifadelere yer verdi:

“Biz gelecek nesillere endişe bırakmamak için çok çalışıyor ve gayret ediyoruz. Onun için birilerinin ‘alınmalı mı alınmamalı’ diye düşündüğü riskleri alıyoruz. Bizim için terör neyse, uyuşturucu da odur. 2017 yılında 941 insanımız uyuşturucuya bağlı direkt ölümlerden hayatını kaybetti. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile başladık bana da kızdılar, zaten bana kızmak için fırsat kolluyorlar. Demişim ki ‘uyuşturucu satıcısını görünce polis ve jandarmamız ayağını kırsın'. Kötü mü demişim? Gelinen noktayı söyleyeyim. O gün 941 idi uyuşturucuya bağlı direkt ölümler, geçen yıl toplam 314’e geldi. Bu yıl da yüzde 26 ölümlerdeki düşüşle birlikte gidiyoruz. O gün, uyuşturucu satan ve cezaevinde olan kişi sayısı 35 bin civarındaydı, bugün ise 92 bin kişi cezaevlerinde. Burası, kimsenin istediği gibi uyuşturucu satacağı bir tarla değil, buna müsaade etmeyiz. Afganistan’da Amerika 20 yıldır orayı işgal edecek, 30 bin dekardan 300 bin dekara neredeyse 10 kat uyuşturucu ekim alanları artacak, sonra da dünyaya transfer edilecek, biz de seyredeceğiz. Seyretmiyoruz ve seyretmeyeceğiz. Halen uyuşturucudaki alarm devam ediyor. Uyuşturucu operasyon sayımız 104 bindi, bu yıl başından itibaren 148 bin 585 oldu. Yani tam yüzde 42 arttı.”

Bakan Soylu, Eren Bülbül’ün vefatının kendilerini çok etkilediği ve o gün teröristleri orada yemin ettiklerini belirterek, Karadeniz Bölgesi’nin teröristlerden arındırıldığına dikkat çekti. Bakan Soylu ayrıca, güvenlik güçlerinin terörle mücadelede etkin bir gayret gösterdiğini sözlerine ekledi.

Okulun açılış programında konuşan Ordu Valisi Tuncay Sonel, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve Banu Akdeniz, okulun hayırlı olmasını temenni etti.

Açılış programına ayrıca, Şehit Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül ile teyzesi, protokol ve ilgililer de katıldı. Program sonunda Bakan Soylu ve katılımcılar, okulun içini yakından inceledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kırıkkale’de ortaya çıktı: Kızıl tuygun çiftçilerin dostu oldu Kırıkkale’de, nesli tükenme tehlikesi altında olan saz delicesi olarak bilinen yırtıcı kuş "kızıl tuygun", dron ile görüntülendi. Saz delicesinin görüldüğü bölgede çiftçilik yapan Emre Doğan, "Bize keyifli çalışma ortamı sunuyorlar, bize arkadaşlık ediyorlar. Bize burada moral motivasyon sağlıyorlar. Fareleri avlıyorlar. O yüzden bizim en büyük dostumuz" dedi. Kırıkkale’de ’saz delicesi’ olarak da bilinen yırtıcı kuş kızıl tuygun, Kızılırmak nehrinin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısındaki tarım arazileri üzerinde dron ile görüntülendi. Nesli tükenme tehlikesi altında olan saz delicesi, genellikle sazlık ve sulak alanlarda görülüyor. Saz delicesi, tarım arazilerindeki sürüngen, böcek, fare ve küçük memeliler ve kuşlar dahil olmak diğer birçok etçil hayvan gibi leşle de beslenebiliyor. Tarım arazilerinde bulunan ve mahsullere zarar veren farelerle de beslenen saz delicesi, çiftçilerin dostu durumuna geldi. Karakeçili ilçesinde çiftçilik yapan Emre Doğan (30), İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tarım arazisinde çalışırken kendilerine moral ve motivasyon sağladığını belirterek, keyifli çalışma ortamı oluşturduklarını söyledi. Doğan, "Burası onların evi bizim de ekmek kapımız. Burada avlanıyorlar, besleniyorlar. Biz de burada çalışıyoruz, çalışırken de arkadaşlık ediyorlar. Biz de kendileri hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Bize keyifli çalışma ortamı sunuyorlar, bize arkadaşlık ediyorlar. Bize burada moral motivasyon sağlıyorlar. Fareleri avlıyorlar. O yüzden bizim en büyük dostumuz. Fareler mahsullerimize zarar veriyor, onlarda bize yardımcı oluyor. Doğanın dengesi gereği" dedi. Kırıkkale Valiliğinin teklifi ve Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün oluruyla, sulak alanların korunması yönetmeliği çerçevesinde 30 Ocak 2024 tarihinde mahalli öneme haiz Çeşnigir sulak alan olarak ilan edildiği bildirildi. Bin 213 hektar büyüklüğünde olan Çeşnigir sulak alanı, göçmen su kuşlarına da ev sahipliği yapıyor.
Muş Malazgirtli vatandaşlar şifalı bitkileri satarak geçimlerini sağlıyor Muş’un Malazgirt ilçesinde yaşayan vatandaşlar, dağlardan topladıkları şifalı bitkileri satarak geçimlerini sağlıyor. Baharın gelişiyle birlikte dağlarda yeşeren şifalı bitkileri toplayarak tezgahlarda satan vatandaşlar, ailelerinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Dağların yüksek kesimlerinde yetişen mantar, uçkun, çiriş, kenger, sirmo, soryaz, cağ, kaniberg gibi bitkileri toplayarak çarşı merkezinde kurdukları tezgahlarda satışa sunan vatandaşlar, müşterilerinin ilgisinden oldukça memnun. Topladıkları şifalı bitkileri satarak ailesini geçimini sağladığını ifade eden Serhat Karataş, “Memleketimizde yapacak başka bir iş yok. Bu işi yaparak ekmeğimizi kazanıyoruz. Bahar aylarında şifalı bitkiler, kış aylarında ise balık, sebze ve meyve satarak aile bütçeme katkı sağlamaya çalışıyorum” dedi. Doğal yetişme alanı bulunan şifalı bitkilerin ömrünün az olduğunu dile getiren Ramazan Yıldırım ise “Karların erimesi ile birlikte dağlarda şifalı bitkiler çıkmaya başlar. Bizler de bu bitkileri toplayarak şehirde satıyoruz. Uçkunun destesini 50 TL, mantar 350 TL, çirişin 3 kilosu 100 TL, kengerin kilogramını 20 TL’den satıyoruz. Bitki satışı bizim için oldukça güzel bir iş. Ama zaman kısa olduğu için kötü. Tüm işimiz bir ay içerisinde bitiyor. Bir ay içerisinde ne kadar çok çalışırsak, o kadar fazla kazanıyoruz. Genelde guruplar halinde çalışıyoruz. Bir ayda olsa iş bulup çalışmak güzel” ifadelerini kullandı.
Kayseri Uzmanından ‘excimer lazer’ tavsiyesi: “Kendi gözlerinizle görmeniz hiç de uzak değil” Kayseri Doktoröz Göz ve Cerrahi Lazer Merkezi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkırış, excimer lazer tedavisinin hipermetrop, miyop ve astigmat tedavisinde kullanılan en yaygın tedavi olduğunu ve özellikle asker, polis adaylarının bu tedaviden yararlanarak meslek sahibi olabileceklerini söyledi. 18 yaşından büyük, son 6 ayda gözlük numaraları 0.50 dioptriden fazla değişmemiş, -9.0 dioptriye kadar miyop ve 6 numaraya kadar hipermetrop ya da astigmatı olan bireylere excimer lazer tedavisinin uygulanabileceğini dile getiren Kayseri Doktoröz Göz ve Cerrahi Lazer Merkezi Başhekimi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkırış, “Hastaların yapılan ölçümleri sonucunda yeterli kornea kalınlığı olmalı, şeker romatizma gibi sistemik hastalığı bulunmamalı ve gözlerinde başka herhangi bir hastalık olmamalıdır. Keratokonus, katarakt, göz tansiyonu, göziçi iltihabı ve ciddi göz kuruluğu olan hastalara uygulanmaz. Excimer lazer tedavisinde önemli olan ameliyat öncesi muayenede gözün ameliyata uygun olup olmadığına karar vermektir. Bu yüzden ameliyat öncesi yapılan muayene ve tetkikler önemlidir. Muayenede hastanın göz numaraları belirlenir, kornea kalınlıkları ölçülür, kornea haritası çıkartılır ve kapsamlı bir göz muayenesi yapılır. Göz tansiyonu ölçülür, gözyaşı testi yapılır göz bebeği genişletilerek, biyomikroskobik muayene ile ön segment ve retina tabakası kontrol edilir. Bu muayeneler sonucunda herhangi bir patolojik bulguya rastlanılmaz ise ameliyat kararı alınır” ifadelerini kullandı. “İğnesiz ve dikişsiz tedavi” Excimer lazerin damla anestezi ile yapıldığını ve ağrısız olduğunu dile getiren Özkırış, “Doğru göze, doğru zamanda ve doğru yöntemle laser yapılmış ise tekrarlama imkanı çok düşüktür. Nadiren de olsa tekrarlayan vakalarda göze uygunsa 2. kez lazer yapılabilir. Lasik yöntemi en sık uygulanan yöntemdir. Bu yöntemde korneanın üst yüzeyinde ince bir tabaka kesilir, kapak şeklinde kaldırılır ve altta kalan kornea yüzeyine excimer lazer uygulanarak, gözdeki kırma kusuru düzeltilir. Bu yöntem damla anestezisi ile yapılır ve ağrılı değildir. Bu ameliyatta iğne yapılmaz ve dikiş atılmaz. Lasik yöntemi dışında PRK ve LASEK yöntemleri de vardır. Laser tedavisi herhangi bir göz rahatsızlığını tedavisine engel değildir. Kornea kalınlığınıza bağlı olarak 4-6 D’ye kadar astigmatizma laser ile düzelebilir. Laser sonrası gözler açık kalıyor ve görerek gidiyorsunuz. Ancak 2-3 saat yanma batma ve sulanma ve ağrı olabiliyor. Laser göz ile ilgili herhangi bir ameliyatın yapılmasına engel değildir. Laserden 3 gün sonra yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Ancak deniz, havuz ve kaplıca gibi genel kullanıma açık sulara ise 20-30 gün girmemeniz gereklidir” dedi. Özkırış son olarak, gözü uygun olan hastaların excimer lazer konusunda uzman kişilere ameliyat olduklarında kendi gözleri ile görmenin hiç de uzak bir hayal olmadığının altını çizdi.