Türkiye ve Avrupa Birliğinin finansal desteğinde İçişleri Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı proje ortaklığıyla Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının kapasitesini güçlendirmek için hayata geçirilen “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi”nin açılışı yapıldı. Programda konuşan İçişleri Bakanı Soylu, 21. yüzyılda sadece göç, terör ve şiddet yaşanmadığına dikkat çekerek, “Aslında yaşanan olumsuzluklara rağmen belki de bir tezat oluşturacak şekilde refah beklentisi, refah içinde yaşama arzusu da sürekli gelişiyor. Bu talep yönetimleri zorluyor.
Fransa’da geçtiğimiz aylarda yaşanan, geçtiğimiz yıllarda Hamburg’ta, yine Paris’te yaşanan olaylar esasen bu taleple ilgilidir. Kısmen de Ortadoğu’dan batıya doğru ortaya çıkan göç dalgasının altında yine aynı refah talebi söz konusudur. Her gelir seviyesinden insan dünyadaki yaşam standartları hakkında bilgiye ulaşabilmekte ve doğal olarak bunu talep etmektedir” diye konuştu.
"GÜVENLİK YAPILANMASINDA ÇOK ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAŞANDI"
Türkiye’nin özellikle güvenlik yapılanması noktasında çok önemli değişiklikler yaşadığını belirten Soylu, “Bu değişikliklerin en çok yaşandığı yerlerden birisi de İçişleri Bakanlığıydı. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişlerine bağlandı. Bu mesleklerin eğitimiyle alakalı olarak Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kuruldu. Bunun haricinde Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının birbirinden ayrı dijital altyapıları, veri tabanları ama birlikte operasyon yapmaları gereken zeminler ve olaylar söz konusuydu. Yine nüfus ve göç idarelerinin de kolluk birimlerinin görev alanlarına temas eden iş ve işlemleriyle ulaşabildiği veriler vardı.
Bütün bu yapı ve birimler arasındaki iletişim ve koordinasyonun sağlanmasının çok önemli olduğunu, ortak alanların kullanıma açılması gerektiğini, birimlerin birbiriyle iletişiminin zamandan ve paradan tasarruf ettirmesinin yanı sıra çalışılan konularda suç ve suçlunun takibinde başarıyı yukarı çektiğini bizlere gösterdi. Veri alt tabanlarının birleştirilebilmesi 5 bin karanlıkta kalan suçun aydınlatılmasına vesile oldu. Bu tarihimizde önemli bir olaydır” dedi.
"5 TEMEL YÖNETİM İLKESİ BELİRLEDİK"
15 Temmuz sonrası İçişleri Bakanlığında 5 temel yönetim ilkesi belirlediklerini anlatan Bakan Soylu, “Bunlardan ilki koordinasyon ve entegrasyonu arttırmaktı. Rahatlıkla söyleyebilirim ki bunu büyük ölçüde başardık ve bu başarımız rakamlara yansıdı. Hem dijital sistemlerimizi entegre ettik, hem birimlerimize birlikte çalışmalarını sağlayacak, ortak operasyon yapabilmelerine imkan tanıyacak düzenlemeleri gerçekleştirdik hem de fiili olarak bunu gerçekleştirdik.
Özellikle birimlerin birbirinin işine yarayacak veri paylaşımlarını yapabilmelerinin önünü açtık. Bütün bu adımlarımız sayesinde hemen her güvenlik başlığında olumlu trendler ve istatistik açıdan anlamlı ve sürekliliği olan değişimler yakaladık. Yıllık planlama faaliyetlerimizi kağıt üzerinde yapan bir anlayışa sahip olmadık. Tüm teşkilatımıza, bakanlığımızın birimlerine, kurumlarına şunu ifade ettik; bir eğitim dedik, ikincisi İzleme Değerlendirme Sistemini Bakanlığımızda oluşturduk ve 2 yıldır bundan vazgeçmedik” ifadelerini kullandı.
"YATIRIM VE ÖDEME YAPMAK YETMEZ"
Devlette bir yatırıma kaynak ayırmanın ve düzenli aralıklarla ödemeler yapmanın yetmediğini söyleyen Soylu, “O yatırımın gerçekleşmesini sağlayan ilgili bütün kurumların aralarındaki iletişim, etkileşim ve koordinasyon, yatırımın verimliliğine ve hayat bulabilmesine doğrudan etki ediyor. Elbette ki modern dünyada iletişim imkanlarının da artmasıyla pek çok yeni yönetim teknikleri, yönetimde ağırlık vermemiz gereken yeni odaklar, yeni ilkeler ortaya çıktı. Kim bilir insanlık belki yakında yönetim algoritmalarıyla karşılaşacak. Ancak her ne olursa olsun entegrasyon ve koordinasyonu sağlamak, gelecekte de kamu yönetiminde en önemli başlıklardan birisi olmaya devam edecektir” diye konuştu.
"21. YÜZYIL DİPLOMASİSİNE GÜZEL BİR ÖRNEK"
Toplantının uluslararası toplumla ilişkilerin çerçevesinde özelliği olduğunu ifade eden Bakan Soylu, “Her söylem farklılığını, her fikir anlaşmazlığını ambargoya dönüştüren bencil bir küresel diplomasi anlayışına karşı bugün Avrupa Birliği projeleri noktasında sürdürülen temas, 21. yüzyılın diplomasi anlayışına bana sorarsanız güzel bir örnektir ve referans değeridir. Farklılıklarımız iletişimin kesilmesine sebep olmamalıdır. Ancak böyle yaparsak farklılıklarımızı çatışmaya dönüşmekten kurtarma şansına ulaşmış oluruz. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz projenin bana göre en büyük çıktılarından birisi de budur” şeklinde konuştu.
"YERELDE HİZMET ETMEK ÖNEMLİ"
Yerelde hizmet üretmenin önemine dikkat çeken Bakan Soylu, “Bu hizmeti doğru ve millet odaklı üretebilmek, esas itibarıyla hem kendi adına önemli bir güç oluşturur hem de devlet olarak varlığınızı anlamlı kılar. Bu itibarla yerelde hizmet üreten yapıları güçlendirmenin, özellikle merkez-taşra ilişkilerini daha sağlıklı hale getiren Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı gibi bir yapının güçlendirilmesinin hem kamuya hem yerel yönetimlere ciddi faydası vardır. Bugün Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarında bin 595 valilik kadrolu, bin 36 geçici görevli ve 948 işçi olmak üzere toplam 3 bin 579 personel görev yapmaktadır” dedi.
İrfan Çalışkan
