POLİTİKA - 26 Kasım 2020 Perşembe 11:10

Bakan Soylu FETÖ ile mücadeledeki rakamları açıkladı

A
A
A
Bakan Soylu FETÖ ile mücadeledeki rakamları açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tüm Türkiye’deki FETÖ operasyonlarında 292 bin kişi gözaltına alınmış, 96 bin kişi de tutuklanmıştır. Halen cezaevlerindeki toplam hükümlü ve tutuklu 25 bin 655’tir” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerine katıldı. Soylu, iç güvenlik kolluk birimlerinin 2016 yılı sonundan bugüne personel sayısının yüzde 25,5 oranında arttığını söyleyerek, “Sayısal artışın yanısıra, yeni alımlar, emekli olanlar ve yeni açılan kadrolarla önemli bir yenilenme de yaşadık. Mesela güvenlik korucularında yaş ortalamamızı 42’den 32’ye çektik. Keza profesyonelleşme oranımız Sahil Güvenlik Komutanlığında yüzde 100, Jandarma Genel Komutanlığımızda yüzde 82’dir. Çarşı ve mahalle bekçiliğinde 2017’de ilk alımları yaptık, şu ana kadar 29 bin 185 bekçimiz görev başında, kalan 695 arkadaşımızın da alım süreci devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Soylu, “2020 yılında güvenlik birimlerimizde karakol komutanlıklarından sınır güvenlik kulelerine, rıhtım liman ve iskelelerden trafik hizmet binalarına kadar 106 hizmet binası projesini tamamladık, 240 proje devam ediyor. Kolluk birimlerimizde standart ve zırhlı araç toplamı 2016’da 41 bin 845’ti, yüzde 72’lik bir artışla 72 bin 87 oldu. Geçen yıl 57 insanlı ve insansız hava aracımız vardı, bu yıl yüzde 26 artışla sayıyı 72’ye çıkardık. Uçuş saatleri açısından ilk on aylar kıyaslandığında 2016’da 1.632 saatti, 25 kat artışla 2020’de yaklaşık 41 bine çıktı. Bir önceki yılın aynı dönemine göre artışımız yüzde 42’dir ve belki de en önemlisi, tüm bunları yerli ve milli teknolojilerle gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

Emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin kanunla aynı bakanlığa bağlanmasının önemine dikkat çeken Soylu, “Mesela jandarma ve emniyet arasında otomatik parmak izi teşhis sistemi entegrasyonu gerçekleştirdik ve bu sayede 18 Temmuz 2018’den itibaren toplam 117 bin olayı aydınlattık, ki bunların 3 bin 579’u terör olayıdır. Suç araştırma raporlama projesiyle asayiş olaylarında illerin topladığı suç delillerini tek merkezde toplayıp diğer illerle paylaşılabilmesini sağladık ve bu sayede 9 bin 398 olayı aydınlattık” diye konuştu.
Sınır güvenliğine ilişkin de konuşan Bakan Soylu, “Denizden sahil güvenlik radar sistemi ile karada da elektro optik kuleler, modüler duvarlar, güvenlik yolları, termal kameralarla ülkemizin çevresinde entegre ve modern bir güvenlik şemsiyesi inşa ediyoruz. 911 kilometrelik Suriye sınırımızda 837 kilometre güvenlik duvarı ve devriye yolu planlanmış, 832 kilometresinde duvar kurulumu tamamlanmıştır. 560 kilometrelik İran sınırımızda ise 145 kilometrelik kısmında çalışmalar tamamlanmış, diğer yerlerde ise duvar, yol ve kamera sistemlerinin kurulumları devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Hakkari’de yapılan faaliyetlerden bahseden Soylu, “PKK’nın Hakkari’de yaptığı şudur, onun da bilançosunu vereyim. Sadece Hakkari’de 710 Hakkarili, 2 bin 750 asker ve polis şehit olmuştur. Bu yıl 2020’de PKK tam 28 sivili şehit etmiştir. Bunlar kendi işinde gücünde, üreten emek veren insanlardır. Hakkari’nin, Tunceli’nin, Diyarbakır’ın gençlerine ve çocuklarına sadece mağara kovuklarını reva görenler, hem PKK’nın hem de onun temsil ettiği anlayışın bittiği Doğu ve Güneydoğu’da artık yeni bir hayatın başladığı gerçeğinden elbette ki rahatsızdır. Devam eden adli ve idari soruşturmalar göz önünde bulundurularak son iki dönemde 151 belediye başkanı terör iltisakı sebebiyle görevden alınmış, bu kişilerden 73’ü ilk derece mahkemelerce toplam 694 yıl 998 ay 338 gün hapis cezası almış, diğerlerinin ise adli süreçleri devam etmektedir. Görevlendirme yapılan belediyelere bugüne kadar tam 9.2 milyar yatırım kaynağı ayırdık. Ayrıca 4.5 milyar TL de eski yönetimlerden kalan borç ödedik. Tam 10 bin 75 kilometre sıcak asfalt, 20 bin kilometre stabilize yol, 6 bin 445 kilometre içme suyu, 4 bin 430 kilometre kanalizasyon şebekesi döşedik. 2 bin 873 adet çocuk oyun parkı, 194 adet kadın merkezi, 83 adet gençlik merkezi, bin 649 adet taziye evi yaptık” dedi.

"Tarih Diyarbakır ailelerini, PKK’ya öldürücü son darbeyi vuran insanlar olarak anacaktır”

Bakan Soylu, terör örgütü ile mücadeleye ilişkin bilgi vererek, şunları kaydetti:
“PKK terörüyle mücadelenin önemli bir ayağı olan silahlı mücadele, operasyonlarımız, ikna ve teslim faaliyetlerimiz, 2020 yılında da hız kesmeden devam etmiştir. 2020 yılının genel sayısal verilerine şöyle bir bakarsak, 76’sı büyük, 307’si orta, 99 bin kırsal ve 2 bin 900’ü şehirlerde olmak üzere toplam 102 bin iç güvenlik operasyonu yapılmış, bu operasyonlarda toplam 809 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bugüne kadar bu hava araçlarıyla toplam etkisiz hale getirilen terörist sayısı bin 389, sadece 2020 yılındaki sayı ise 224’tür. 10 bölgede gerçekleştirilen Kıran ve 9 bölgede gerçekleştirilen Kapan operasyonları bitmiş, 15 ayrı bölgede gerçekleştirilen Yıldırım operasyonlarının bazı fazları ise hala devam etmektedir. Kıran operasyonlarında 144, Kapan operasyonlarında 109, Yıldırım operasyonlarında şimdilik 148 terörist etkisiz hale getirilmiş, her üç operasyonda toplam 276 işbirlikçi yakalanmış, bin 402 mağara ve sığınak imha edilmiştir. Özellikle Yıldırım operasyonunda ele geçen 38 milyon kök kenevir ve 16 ton esrar, son dönemlerin önemli büyük yakalamaları arasındadır. Son 3 yılda kırsalda yapılan operasyonlarımız ilk on aylar kıyaslamasında yüzde 127 artışla 40 binden 92 bine yükselmiştir. Teröre bu saha baskısı sonucu meydana gelen terör eylemleri son 5 yılda 2 bin 817’den 287’ye gerilemiştir. Önemli bir gösterge olan yurtiçi terörist sayısı 2016’daki 2 bin 475-2 bin 780 bandından şu an için 320’ye düşmüştür. Örgüte katılım tarihinin en düşük seviyesindedir. 2014’te yıllık 5 bin 558’di, oysa geçen yıl 130’a, bu yıl için ise son güncel rakamla 52’ye düşmüştür. Örgütte teslim olma eğilimi de artmaktadır. İkna yoluyla teslim olanların sayısı bu yıl için 215’dir. Bu yöntemle 2016’dan beri örgütten koparılan kişi sayısı 832; tüm ikna ve teslim toplamı ise bin 856’dır. Burada özellikle Diyarbakır annelerinin eyleminin tüm teslim ve iknalarda önemli ve olumlu bir etki oluşturduğunu da ifade etmek istiyorum. Eylem halen 451. gününde olup, 177 ailenin katılımıyla sürdürülmektedir. Şu ana kadar bu ailelerden 21’inin yakını, yürütülen ikna çalışmaları sonucu aileleriyle kavuşmuştur. Tarih Diyarbakır ailelerini, PKK’ya öldürücü son darbeyi vuran insanlar olarak anacaktır.”

"FETÖ ile mücadelede bugüne kadar Bakanlığımızdan 42 bin kişi ihraç edilmiş, 14 bin kişi görevden uzaklaştırılmıştır"

FETÖ'nün ülkeyi bir sömürge ülkesi haline getirme görevini üstlenmeyi planladığını söyleyen Soylu, “FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar Bakanlığımızdan 42 bin kişi ihraç edilmiş, 14 bin kişi görevden uzaklaştırılmış, 13 bin kişi görevlerine iade edilmiştir. Tüm Türkiye’deki FETÖ operasyonlarında 292 bin kişi gözaltına alınmış, 96 bin kişi de tutuklanmıştır. Halen cezaevlerindeki toplam hükümlü ve tutuklu 25 bin 655’tir. Mahrem yapılanma, büfe ankesör, örgüt evi, sınav soruşturmaları ve kurum yapılanmalarına yönelik olarak 67 bin operasyon gerçekleştirilmiş, ByLock’ta 92 bin tekil kullanıcının tespiti yapılmıştır. Büfe ankesör soruşturmasında etkin pişmanlıktan faydalanan kişi sayısı 7 bin 658, oranı ise yüzde 39’dur. FETÖ konusundaki mücadelemiz, en son mensubu adalete teslim edilene kadar sürecektir” dedi.

Ahmet Umur Öztürk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doç. Dr. Savaş Eğilmez; “Türk Devleti birçok bölgede barışı tesis ediyor” Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletinin bir çok bölgede barışı tesis ettiğini söyledi. Türklerin tarihleri boyunca coğrafi olarak çok geniş, ekonomik olarak zengin, nüfus olarak kalabalık ve çok uluslu, askeri olarak da çok güçlü devletler kurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Türk kültürünün ve Türk iktidarının en önemli unsurları adalet ve hoşgörüdür. Dolayısıyla kurdukları devletlerle hakim oldukları coğrafyalarda ve yönettikleri kavimler üzerinde adaleti, hoşgörüyü ve dolayısıyla da barışı tesis etmeyi başarmışlardır. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi olarak Türk tarihinin küçük diyebileceğimiz devletlerinden biridir. Türk Devleti yüz ölçümü olarak seleflerine nazaran küçük olsa da kültürel mirasının ortaya çıkardığı etki oldukça büyüktür. Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Nitekim son yıllarda Türk Devleti’nin çeşitli alanlarda mesafe kat edip oldukça güçlenmesi, bahsettiğimiz güçlü mirastan gelen sorumlulukla birleşince, bulunduğu her bölgede barışı tesis eden Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır” diye konuştu. Türk Devletinin; KKTC, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Libya, Suriye, Irak, Katar, Somali’de barışı koruma adına askeri varlığını sürdürmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Aynı zamanda Türk donanması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ile artan gerginliklerin tam da merkezinde, enerji ve bölgesel çıkarlar üzerinde çok önemli bir güç odağı olarak Akdeniz ve Ege denizlerinde devriye gezip, bölgenin tamamına güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor” diye konuştu. Libya Doç. Dr. Savaş Eğilmez, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülke içinde daha fazla bölgeyi silah zoruyla kontrolü altına alırken, darbeci lidere bazı Avrupa ve bölge ülkeleri de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, ve Fransa gibi ülkelerin desteğini alan Hafter’in, Nisan 2019’da milislerine Trablus’u ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, zaten uzun süredir istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeni bir şiddet sarmalına sürüklendi. Hafter, bölgesel destekçilerinden tedarik ettiği mali kaynak, ağır silah, paralı asker, silahlı insansız hava araçları (SİHA), savaş uçakları ve bunları kullanacak askeri danışmanlık desteğiyle Trablus’un kapılarına kadar dayandı. Başından beri Hafter ve bölgesel destekçilerinin, başkenti ve ülkeyi silah zoruyla kontrol altına alma niyetindeki bu darbe girişimine karşı çıkan Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Libya hükümetine desteğini açıkladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti desteklemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya’ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Türkiye’nin destekleri neticesinde Libya’da Başbakan Fayez al-Sarraj hükümeti Hafter’e karşı üstünlüğü ele geçirdi. Suriye Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilen en büyük dış operasyonlardan biri. Türk devleti, 2016 yılında hem DEAŞ hem de ABD destekli PKK/PYD terör örgütüne karşı Suriye’nin kuzeyine yönelik barış harekâtları düzenlemeye başladı. Türk Devleti, Mart 2017 tarihinde Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Barış Pınarı harekâtları ile Suriye’deki yerleşim yerlerine barış ve huzur getirdi. Türk birlikleri ayrıca, Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi evlerine dönmeye teşvik etmek ve yeni bir mülteci dalgasını önlemek ayrıca bölgede bir terör koridoru oluşmasını engellemek amacıyla Kuzey Suriye’nin önemli bir kısmını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Irak Kuzey Irak bölgesi PKK terör örgütünün yapılanması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Uzun yıllardır bölgeye yerleşen ve yayılan terör örgütü Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. İrili ufaklı birçok kamp bölgeye yayılmış durumdadır. Terör örgütü Türkiye, İran ve Suriye sınırlarının sağladığı avantajları kullanmaktadır. Her üç sınıra yakın olmak örgüte uygun coğrafya, maddi imkân ve silah temini açısından güvenli bir ortam sağlamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden silah ve insan kaçakçılığına kadar birçok alanda önemli gelirler elde edilmektedir. Suriye ve Lübnan’dan Kandil bölgesine geçişle beraber Türkiye’yi hedef alan birçok terör eylemi bu bölgeden yönetilmiştir. Türkiye içine rahatlıkla geçilerek terör faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Kandil bölgesi sahip olduğu zorlu coğrafi şartlar ve İran-Irak sınırlarını kapsayan konumuyla PKK terör örgütünün rahatlıkla hareket edebildiği bir bölge konumundadır. Türkiye’nin bu bölge üzerinde direkt bir kontrolünün olmaması terör örgütünün kendini güvende hissetmesine yol açmaktadır. 1980’lerden itibaren TSK gerçekleştirdiği başarılı sınır ötesi operasyonlarla PKK’yı birçok kez dağılma noktasına getirdiyse de bu bölgenin sahip olduğu konum sayesinde örgüt yeniden toparlanabilme imkânı yakalamıştır. Bu durum karşısında terörle mücadeleyi daha etkin kılabilmek için Türkiye bölgede askeri üsler kurma yoluna gitmiştir. Katar Türkiye ile Katar arasında varılan anlaşma gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan El Rayyan Üssü’nde bulunması kararlaştırıldı. Katar’da açılan askeri üsse izin veren ilk adım olan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” 2015’in Mart ayında Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmişti. Resmi kaynaklara göre Katar’da bulunacak Türk birliğinin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesi, her iki tarafın da diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesi, terörizmle mücadele ile uluslararası barışa katkı sağlamak” şeklinde belirlenmiştir. Somali Türkiye, 2017 yılında en büyük denizaşırı üssünü Mogadişu’da açtı; burada Türk askerleri, onlarca yıldır süren iç çatışmalarla harap olmuş bir ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak amacıyla Somalili askerlere eğitim veriyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın 2011’deki ziyaretinden bu yana Afrika Boynuzu’ndaki yerini güçlendirerek eğitim, sağlık ve güvenlik gibi hizmetlerin canlandırılmasına yardımcı oluyor. Türkiye 2015 yılında Somali ile savunma ve sanayi anlaşmaları da imzalandı. Azerbaycan Türkiye silahlı kuvvetlerinin ayrıca Kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, işgalci Ermenistan ile mücadelesinde ortak askeri eğitim ve tatbikatların yanı sıra başta Türk yapımı insansız hava araçları, füzeler ve elektronik savaş cihazlarının da bulunduğu yeni savunma sistemleri sağlama noktasında Azerbaycan’ı bir çok alanda desteklemektedir.”