EKONOMİ - 15 Nisan 2019 Pazartesi 10:54

Bakan Turhan'dan Avrasya Tüneli ile ilgili açıklama

A
A
A
Bakan Turhan'dan Avrasya Tüneli ile ilgili açıklama

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 2 yıl önce hizmete açılan Avrasya Tüneli ile ilgili verileri paylaşarak, "Avrasya Tüneli sayesinde bir senelik zaman diliminde 23 milyon saat zaman tasarrufu, 30 bin ton yakıt tasarrufu, karbondioksit emisyonunda 18 bin ton azalma sağladık" dedi.

Kara Yolları Genel Müdürlüğü bu yıl 69’uncusunu düzenlediği istişare toplantısını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Karayolları Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda ülkede hayata geçirilen dev ulaşım projelerinden hazırlanan film gösterimi yapıldı.

"YOL AĞIMIZIN YÜZDE 39’ UNU, ANA AKSLARIMIZIN TAMAMINA YAKININI BÖLÜNMÜŞ YOL HALİNE GETİRDİK" 

Programda hayata geçirilen projelere ilişkin bilgiler paylaşan Bakan Turhan, projelerle hem ulaşımın kolaylaştığını hem de zaman ve yakıt tasarrufu ile doğaya salınan zehirli gazların da azaldığını ifade etti. Bakan Turhan Konuşmasını şöyle sürdürdü;"Ülkenin dört bir yanını yollarla bağlayan, geçit vermeyen dağları tüneller ve köprülerle aşan karayolcu arkadaşlarımla az zamanda çok şey başardık. Özellikle ulaşım hamlesinin başlatıldığı 2003 yılı sonrasında çok büyük işlere imza attık. 16 yıl içinde 20 bin 541 kilometre yol yaparak bölünmüş yol ağımızı 26 bin 642 kilometreye ulaştırdık ve 77 ilimizin birbiri ile bağlantısını sağladık.Sadece 2018 yılında 185 kilometresi otoyol olmak üzere 625 kilometre bölünmüş yol yaptık. Şehirlerimizin tamamına yakınını bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Yol ağımızın yüzde 39’ unu, ana akslarımızın tamamına yakınını bölünmüş yol haline getirdik. Buna bağlı olarak seyir hızımız 2 katına çıktı, seyahat süreleri yarı yarıya kısaldı. Artık trafiğin yüzde 81’i bölünmüş yollarda seyrediyor. Bu sayede 17 milyar 771 milyon TL yıllık yakıt-zaman tasarrufunun yanında, emisyon salımında da yıllık 3 milyon 294 bin ton azalma sağlamış olduk."

"BAŞLATMIŞ OLDUĞUMUZ OTOYOL SEFERBERLİĞİ ÇERÇEVESİNDE; OTOYOL UZUNLUĞUNU 2 BİN 842 KM’YE ÇIKARDIK" 

Trafik güvenliği ve konforlu seyahat için önem taşıyan iyileştirme çalışmaları kapsamında yolların fiziki standardını yükselttiklerini belirten Turhan, "Bugün yollarımızın yüzde 37 sine tekabül eden 25 bin 215 kilometresi BSK’lı. Sınır kapıları, Limanlar, Demir Yolları ve Havalimanları ile bağlantıları sağlayacak olan; Doğu-Batı koridorlarının yüzde 90’ını, Kuzey-Güney koridorlarının da yüzde 86’lık bölümünü tamamladık. Başlatmış olduğumuz otoyol seferberliği çerçevesinde; otoyol uzunluğunu 2 bin 842 km’ye çıkardık. 320 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek kuleli, 59 metrelik tabliye genişliği ile Dünyanın en geniş köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hizmete sunduk. Gebze-İzmir, Kuzey Marmara, 1915 Çanakkale Köprüsünün de içinde yer aldığı Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolunun Malkara Gelibolu Lapseki Kesimi ile Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyollarındaki çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Dünyada YİD modeliyle yapılan en büyük projelerden biri olan Gebze-İzmir Otoyolu’nu kesim kesim hizmete açıyoruz.
Biliyorsunuz, Osmangazi Köprüsü hizmet vermeye başladı. Körfez’den geçişler iyiden iyiye kolaylaştı" diye konuştu.

"ANKARA-NİĞDE OTOYOLU İLE ANKARA’YI; AKSARAY, NEVŞEHİR VE NİĞDE ÜZERİNDEN AKDENİZ VE GÜNEYDOĞU BÖLGESİNE BAĞLIYORUZ" 

Türkiye nüfusunun yüzde 44’ünün yaşadığı, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 65’ini oluşturan illere hizmet edecek projenin tamamını bu sene bitireceklerini söyleyen Turhan," Kuzey Marmara Otoyolu, kıtalararası karayolu bağlantısına kesintisiz bir ulaşım imkanı sunmasıyla tarihi İpek Yolu’nu canlandıracaktır. Otoyolun tamamını 2020 yılında hizmete açmış olacağız.Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu ise ülkemizin en büyük petrokimya ve ağır sanayi tesislerinin içinde bulunduğu Aliağa Endüstri Bölgesi’yle, Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ni Anadolu’ya bağlayacaktır. Bu projeyi de 9 Eylül 2019 tarihinde bitirmeyi hedefliyoruz. Ankara-Niğde Otoyolu ile Ankara’yı; Aksaray, Nevşehir ve Niğde üzerinden Akdeniz ve Güneydoğu Bölgesine bağlıyoruz. Böylece Avrupa-Ortadoğu otoyol bağlantısı da kesintisiz hale gelecektir. Dünya ölçeğinde bir turizm merkezi olan Kapadokya’ya ulaşımı, 2020 de bitireceğimiz bu otoyolla daha konforlu hale getireceğiz" diye konuştu.

"KARAYOLLARIMIZDA TÜNEL UZUNLUĞUMUZU 463 KİLOMETREYE ÇIKARDIK" 

Projelerle sürüş güvenliği ve tasarrufu hedeflediklerini ifade eden Mehmet Cahit Turhan,"Ülkemizin zor arazi şartlarını tüneller, köprüler ve viyadüklerle aşarak yolları kısaltıyor, konforlu, güvenli ve ekonomik trafik akışı sağlıyoruz. Nitekim 284 kilometre uzunluğunda 2 bin 727 adet köprü yapımını tamamladık. Yapımına süratle devam ettiğimiz bir proje de Konya ile Antalya’yı birbirine bağlayacak olan Eğiste Viyadüğü. Ülkemizin en yüksek ayak uzunluğuna sahip bu viyadükle Türkiye’nin kuzey-güney aksının önemli arterlerinden Konya-Hadim-Taşkent-Alanya güzergahındaki trafikte, zaman tasarrufu, seyahat konforu ve sürüş güvenliğinin arttırılmasını amaçlıyoruz. İnşallah bu projeyi de gelecek yıl bitirmiş olacağız.Elazığ-Ağın arasındaki Ağın köprüsü ile Elazığ-Malatya yolu üzerindeki Kömürhan köprüsü, yüksek teknoloji ürünü projelerimiz olarak dikkat çekmektedir. Ağın köprüsü, gergin eğik kablo askılı olarak yapılırken, Kömürhan köprüsü, Malatya tarafında tek pilonlu, Elazığ tarafında ise yaklaşım viyadükleri ile tünele bağlanacak şekilde tasarlanmıştır. Bin 12 adet köprünün onarımı ile 248 adet tarihi köprünün restorasyonunu yaptık. Karayollarımızda tünel uzunluğumuzu 463 kilometreye çıkardık" ifadelerini kullandı.

"OVİT’İN YANINDA KIRIK VE DALLIKAVAK TÜNELLERİNİN DE TAMAMLANMASIYLA GÜZERGAH 41 KİLOMETRE KISALACAK" 

"Geçtiğimiz Haziran ayında açtığımız Ovit Tüneliyle kış şartlarında 6 ay kapalı olan güzergah çilesini sonlandırıp, yıl boyu açık ve hizmet verir hale getirdik" diyen Turhan," Ovit’in yanında Kırık ve Dallıkavak Tünellerinin de tamamlanmasıyla güzergâh 41 kilometre kısalacak. Bu üç tünel Doğu Karadeniz illerini ve limanlarını, Doğu ve Güneydoğudaki illerimize ve sınır kapılarına bağlayacak. İzmir Manisa arasında kış aylarında çileye dönüşen ulaşım,Sabuncubeli Tünelinin açılmasıyla 15 dakikaya düştü. Buzlanma riski diye bir şey kalmadı. Böylece bu kesimdeki karla mücadele ve yüksek bakım maliyetlerinin de önüne geçtik. Şırnak-Cizre arasındaki tünellere ise şehitlerimizin ismini verdik, bu tüneller sayesinde ulaşım 20 dk kısaldı" dedi.

AVRASYA TÜNELİYLE 23 MİLYON SAAT ZAMAN TASARRUFU, 30 BİN TON YAKIT TASARRUFU YAPILDI 

Avrasya Tüneli ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Turhan, "İki yıl önce açtığımız Avrasya Tüneli sayesinde ise; bir senelik zaman diliminde 23 milyon saat zaman tasarrufu, 30 bin ton yakıt tasarrufu, karbondioksit emisyonunda 18 bin ton azalma sağladık. Akdeniz Sahil Yolu, Zonguldak-Bartın Cide yolu, Erzurum-Kop, Sivas-Geminbeli, Van-Güzeldere gibi daha burada sayamayacağım birçok noktadaki tünel çalışmalarımızsa devam ediyor. Amacımız, yollarımızın standartlarını yükseltmektir. İhtiyaç olan her yere köprü, viyadük ve tünel yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.Yolların standartlarını yükselttiğimiz gibi bu yolları kullanan araçların güvenliğine de büyük önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

"BU SİSTEM SAYESİNDE 2008 YILINDAN BU YANA HAZİNEYE YAKLAŞIK 7 MİLYAR 768 MİLYON TL KAYNAK AKTARDIK" 

Kağıt üstünde yapılan muayene sisteminden modern bir denetim sistemine geçildiğini ve Ülke genelinde 81 ilde toplam 210 sabit, 74 seyyar istasyon, 18 adet traktör, 5 motosiklet muayene istasyonunu hizmete açtıklarını kaydeden Turhan konuşmasını söyle sürdürdü; 

" İstasyonlarda 4 binin üzerinde istihdam sağladık. Bu istasyonlarda 2018 yılında 11 milyonu aşkın araç muayenesi gerçekleştirildi.Ayrıca belirtmek isterim ki bu sistem sayesinde 2008 yılından bu yana hazineye yaklaşık 7 milyar 768 milyon TL kaynak aktardık.Elbette sürdürülebilir bir kalkınma için yaptığımız projelerde, doğanın korunmasına da hassasiyet gösteriyoruz. 12 milyonu 2018’de olmak üzere 16 yılda 62 milyon ağaç diktik. Bu nedenle akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz. Görüntü tabanlı karayolu bilgi sistemi yönetimi kurulması çalışmalarına da başlıyoruz.Yapmış olduğumuz tüm bu çalışmalar neticesinde yollarımızdaki hareketlilik 2,5 kat artmış olmasına rağmen trafik kazalarında yüz milyon taşıt x kilometre başına düşen kaza yerinde can kaybı 5,72’den 1,79 ’a gerilemiştir. Trafikteki bu yüksek artışa rağmen son on yılda kaza yerinde gerçekleşen ölü sayısı ise yüzde 69 azalmıştır.Ancak azalma sağlamak bir başarı olsa da kesinlikle yetinebileceğimiz bir şey değildir.Bizim bir insanımızın dahi hayatını trafik kazalarında kaybetmesine tahammülümüz yoktur. Bu nedenle bugüne kadar ki başarılı çalışmalarımızı çok daha yukarılara taşımak mecburiyetindeyiz." 

Hülya Keklik 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Avrupa şampiyonu Kaya’nın öldüğü kazada detaylar belli oldu Kayseri’de otomobilin tıra çarptığı ve Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu Buket Kaya’nın (21) hayatını kaybettiği kazada tutuklanan sürücü tahliye oldu. Kazada hayatını kaybeden Kaya’nın önce otomobili sürdüğü ancak daha sonra kendini kötü hissettiği için şoför koltuğuna başkasının oturduğu ortaya çıktı. Kayseri Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanık R.Ö., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık R.Ö. ifadesinde, "Kaza günü rahmetli olan Buket Kaya ve M.T. ile seyir tepesi tarafında alkol aldık. Sonrasında polis geldi ve oradan ayrılmamızı söylediler. Arabaya bindik aracı Buket Kaya kullanıyordu, bir müddet sonra Buket Kaya kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek yolun kenarında durdu. Sonrasında alkollü olunca biz önce taksi çağırdık, taksi bekledik gelmedi. Gelmeyince Buket Kaya ve M.T. benim sürmemi söyledi. Ben de alkollüydüm. Yola çıktık, bu sırada araç içinde ’story’ dediğimiz fotolardan çekiyorduk. O sırada bir anda tırın lambalarını gördüm. Zaten bir anda her şey olup bitti, sonra gözümü hastanede açtım. Çok pişmanım, taksi gelmiş olsaydı bu sorun aslında yaşanmayacaktı” dedi. Aynı kazada yaralanan müşteki M.T. de tutuklu sanık R.Ö.’nün verdiği ifadelerin doğru olduğunu söyleyerek R.Ö.’den şikayetçi olmadığını ifade etti. M.T., kazada kendisinin de yaralandığını ve kazadan sonraki süreçte R.Ö.’nün ailesi tarafından çok yardım edildiğini de ifade etti. Sanık R.Ö’nün avukatı ise R.Ö’nün ailesi tarafından 4 milyon tazminat ödediklerini, ayrıca olaydan çok büyük üzüntü duyduklarını ve o gece eğer taksi çağırıldığında gelmiş olsaydı aslında bu üzücü olayın yaşanmayacağını, müştekilerin de şikayetçi olmadıklarını ifade etti. Mahkeme heyeti tutuklu sanık R.Ö.’nün tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi. Olay Kaza, 22 Ekim 2023’te gece saatlerinde Melikgazi ilçesi Gökkent Mahallesi Nalçik Bulvarı’nda meydana gelmişti. R.Ö. yönetimindeki 50 ADC 978 plakalı otomobil, K.Ö. yönetimindeki 03 ABN 358 plakalı patates yüklü tıra arkadan çarpmış, kazada Wushu Kung Fu Avrupa şampiyonu milli sporcu Buket Kaya hayatını kaybederken R.Ö. ile M.T. yaralanmıştı. Tır şoförü K.Ö. ifadesi sonrası serbest bırakılırken, tedavisinin ardından gözaltına alınan R.Ö. tutuklanmıştı. 2019’da Rusya’nın başkenti Moskova’daki 5’inci Wushu Kung Fu Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya alan, Ekim 2022’de de Balkan şampiyonu olan Buket Kaya’nın cenazesi ise Talas ilçesinde toprağa verilmişti.
Sakarya HAVELSAN Genel Müdürü Nacar: “’MAIN’ ilham kaynağı olacak” ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı olan ve geliştirdikleri yapay zekâ platformu ‘MAIN’in önemini vurgulayan HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, ‘MAIN’in özel sektör ve yerli büyük dil modeli için ilham kaynağı olacağını söyledi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı, ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Ali Furkan Kamanlı’nın üstlendiği söyleşide; HAVELSAN’ın yapay zekâ odaklı çalışmaları ve Ar-Ge faaliyetleri gibi konular ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. HAVELSAN’ın 1982 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’ye uygulanan silah ambargolarına karşı kurulan bir şirket olduğu bilgisini veren HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, “Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı şemsiyesi altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Milli teknoloji geliştirme alanında 42 yıldır aralıksız olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Deneyimli uzman kadromuz, çalışanlarımız, ileri teknolojiye dayalı yazılımlarımız, özgün çözüm ve ürünlerimizle uluslararası pazarda lider bir markayız. Geride kalan dönem içinde, özellikle yazılım alanında ülkemizin teknolojik gelişimine ve dijital dönüşümüne büyük bir katkı sağladık. Sivil alanda da pek çok başarılı projeye imza attık. Geliştirdiğimiz özgün teknolojilerin uluslararası pazarda da önemli bir yere sahip olduğunu ve rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını söyleyebiliriz. Böylelikle ülkemizin cari açığına yardımcı olacak bir ihracat potansiyeline doğru ilerliyoruz. Yenilikçi yönümüzü sürdürmek adına her yıl Ar-Ge yatırımları yapıyoruz. Her geçen gün büyüyen bir şirket olarak, bilimsel altyapı bakımından iyi eğitilmiş genç beyinleri ülkemize kazandırıyoruz” dedi. “Uluslararası arenada rekabetteyiz” HAVELSAN’ın üç ana iş biriminden bahseden Nacar, “En büyük iş birimimiz komuta kontrol ve savunma teknolojileri geliştiren birimimiz. Yerli ile milli gemilerimizde ve uçaklarımızda kullanılan komuta kontrol sistemleri ve entegrasyon sistemleri bu birimimiz tarafından geliştiriliyor. Yurt dışına da ‘Advent’ ismindeki önemli bir ürün ihraç ediliyor. İkinci ana birimimiz ise simülasyon ve simülatör alanı. Bu alanda da Türkiye’de ilk ve tek şirketiz. Dünyada ise tanınıyoruz. Bu minvalde dünyada helikopter, uçak ve zırhlı araçlar gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda da sivil havacılığa yönelik olarak hem Boeing hem Airbus simülatörleri üreterek uluslararası arenada rekabet ediyoruz. Son ana birimimiz geçmişte bilgi teknolojileri ile başladı ve siber güvenlikle desteklenerek bugün hem yapay zekâ hem de büyük veri gibi birçok yeni teknolojiyi bünyesinde barındıran bir birim haline geldi. ‘MAIN’ ürününü bu birimde geliştiriyor, ‘Kovan’ gibi kurumsal kaynak yönetimi ve ‘Odak’ gibi açık kaynak veri tabanı dönüşümünü bu birimde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. “Dijital Birlik Teknolojisi” Eskiden yapay zekanın üniversitelerde okutulduğunu ve araştırma makalelerinin sürekli yayınlandığını hatırlatan Nacar, “Ancak daha önce hiç bu kadar popüler olmamıştı. Akademik dünyada çok popüler bir çalışma alanı olmasına rağmen toplumsal hayatta insanların kullandığı ve sonuçlarını görebildiği bir ürün haline hiç gelmemişti. 2019 yılında başladığımız otonom sistemlerde ve dijital birlik konseptiyle ortaya çıkardığımız otonom sistemler alanında önemli ölçüde yapay zekâ teknolojileri kullandık. Dijital Birlik Teknolojisi sayesinde hava, kara ve denizde otonom bir şekilde hareket edebilen, sürü algoritmaları ile görev yapabilen yüksek teknolojili insansız araç ailesine sahip olduk. Çalışmalarına gece gündüz devam ettiğimiz ve kısa sürede ciddi gelişmeler kaydettiğimiz bu teknolojide, insansız kara aracı ‘Barkan’ ve insansız hava aracı ‘Baha’dan sonra, insansız deniz aracı ‘Sancar’ ve insansız kara aracı ‘Kapgan’ı ürün ailemize dâhil ederek çok önemli bir aşama kaydettik. Bu noktada üstün keşif gözetleme kabiliyetine sahip insansız hava aracımız ‘Baha’ ve onunla koordineli şekilde görev yapabilen ‘Sancar’, ‘Barkan’, ‘Kapgan’ gibi deniz ve kara araçlarımızın da ülkemizin sınır güvenliği için gelecekte büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “20 yıllık birikimin ürünü” HAVELSAN’ın 20 yılı aşkın süredir kamu kurumları nezdinde sürdürdüğü projelerden elde ettiği birikimi değerlendirerek kurumların süreçlerini yapay zeka platformu ‘MAIN’ ile efektif hale getirmeyi amaçladığını belirten Nacar, “MAIN; herhangi bir büyük dil modeline entegre olmadan ve herhangi bir uygulama programlama ara birimine bağlanmadan büyük veriden anlamlı veriyi ortaya çıkarma sürecini kurumlar için güvenli şekilde sunacak. Örneğin, ‘MAIN’, açık kaynak istihbaratı (OSINT) kapsamında da kullanılabiliyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve arama-kurtarma ekiplerine destek olmak amacıyla ekiplere açık kaynak istihbaratı ile katkı sağlanmıştı. ‘MAIN’ bundan sonraki süreçte başka girişimciler için, teknoloji şirketleri için ilham kaynağı olacak ve yerli büyük dil modelinin son kullanıcıya hitap edecek versiyonları çıkarılacaktır” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizin önü açık” Öğrencilere yönelik tavsiyelerde de bulunan Nacar, “Arkadaşlarımızın durmadan çalışması gerekiyor. Çünkü gerçekten çalışacak çok fazla alan var. Biz her konuda öğrencilerimize destek oluyoruz. Hem staj programlarımız hem aday mühendis programlarımız hem yüksek lisans ve doktora öğrencilere yönelik paydaş mühendis programlarımızda HAVELSAN’da istihdam noktasında yardımcı oluyoruz. Gençlerimizin önü açık. İmkanları büyük. 20 yıl önceki, 50 yıl önceki Türkiye şartları yok. Bugün için artık dünyayla tamamen entegre, senkronize bir alt yapımız var. Bu altyapıyı değerlendirerek çok kıymetli işler, daha kıymetli işler yapabileceklerine inanıyorum” dedi.
Bartın Aladağ’ın muhteşem manzarası seyir terasından izlenebilecek Bartın Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Milliyetçi Hareket Partisi’nden Belediye Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, yeniden göreve seçilmesi halinde Aladağ Mahallelisinin muhteşem manzarasının izlenebilmesi için seyir terası yapacaklarını ifade etti. Başkan Fırıncıoğlu, yaptığı açıklamada yeni dönem projeleri arasında yer alan “Mustafa Kemal Atatürk 100. Yıl Seyir Terası ve Piknik Alanı” projesinin detaylarını anlattı. Projenin Bartın’a vizyon katacağını belirten Başkan Adayı Fırıncıoğlu, "Bartın Belediyesi olarak şehrimizin doğal güzelliklerini daha da erişilebilir kılmak ve siz değerli halkımıza yeni dinlenme ve keyif alanları sunmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu kapsamda, Bartın’ın en güzel manzaralarından birine sahip olan Aladağ Mahallesi Kanlıtürbe Mevkii’nde, muhteşem bir seyir terası ve piknik alanı inşa edeceğiz. Bartın’ın doğal güzelliklerini kuşbakışı izleme imkanı sunacak olan seyir terası, ziyaretçilere unutulmaz manzaralar sunacak" dedi. Hayata geçirilecek proje ile insanların huzuru, keyfi bir arada hissedebileceğini anlatan Başkan Fırıncıoğlu, "Vatandaşlarımızın bir araya gelip doğanın tadını çıkarabilecekleri geniş piknik alanları, dinlenme ve keyif dolu vakit geçirmelerine imkan tanıyacak. Doğal güzellikler arasında huzuru ve keyfi bir arada hissedebileceğimiz bir ortam olacak. ayrıca vatandaşlarımız, piknik masaları ve şemsiyelerle donatılmış bu alanlarda doğanın tadını sonuna kadar çıkarabilecek. Seyir terası ve piknik alanına kolay ulaşım sağlamak için gerekli düzenlemeler yapılacak. Ayrıca, tuvalet ve çöp konteynerleri gibi temel ihtiyaçları karşılayacak altyapı da oluşturulacak. İnşallah bu projeyi halkımızın 31 Mart’ta teveccüh göstermesi halinde hayata geçireceğiz. Bunu birliğin gücüyle başaracağız.” Başkan Fırıncıoğlu, seyir terası ve piknik alanı yapımının da içerisinde bulunduğu toplam 35 projenin de birliğin gücüyle hayata geçirileceğini de kaydetti.