GÜNDEM - 26 Mayıs 2019 Pazar 13:42

Bakan Varank yerli otomobilin ayrıntılarını anlattı

A
A
A
Bakan Varank yerli otomobilin ayrıntılarını anlattı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 2022 yılında satışa çıkması planlanan yerli elektrikli otomobil için fiyat açısından küresel olarak yarışabilecek ve 500 kilometre menzili yakalayacak bir araç üzerinde çalışıldığını belirterek, yerli aracın ayrıntılarını açıkladı.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a elektrikli yerli otomobille ilgili bir sunum yaptı. Sunumun yapıldığı toplantıda yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Patent ve Marka Kurumunda iftarda bir araya geldiği gazetecilere projede gelinen son aşamayı anlattı. Türkiye'nin otomobili projesinin otomotiv sanayini dönüştürecek önemli bir proje olduğunun altını çizen Bakan Varank, "Biz bunu sadece bir otomobil projesi olarak görmüyoruz. Dünyada müthiş bir değişim, dönüşüm var.

Otomobil endüstrisi de bu dönüşümün, değişimin en hızlı yaşandığı sektörlerden biri. Türkiye’nin otomobili projesini bir teknoloji projesi olarak bizim otomotiv sanayimizi dönüştürecek, güçlü ülkelerle rekabetçi hale getirecek bir proje olarak görüyoruz. Baktığınızda artık elektrik motorlarıyla, yazılımlarıyla, otonom sürüşüyle, pil teknolojileriyle otomobil endüstrisi tamamen başka bir yöne gidiyor. Biz de bu projeyle bu fırsat penceresini doğru zamanda yakaladığımıza inanıyoruz. Kendi otomobilimizi tamamen elektrikli olarak rakipleriyle yarışacak şekilde bir proje olarak ortaya koyacağız ve bir ekosistem ortaya çıkaracağız" dedi.

"2022 yılının ikinci yarısında inşallah araçlar satışa çıkmış olacak"

Araçların 2022 yılının ikinci yarısında satışa çıkacağını söyleyen Varank, "Tabii biz bunu devlet olarak yapmıyoruz. Beş babayiğit ortaya çıktı, TOBB bunlara katıldı, onlar bu işi sırtladılar. Getirdikleri CEO ve ekibi gerçekten profesyonel arkadaşlar, özverili çalışıyorlar. Zaten kendisi iş başı yaptıktan sonra aslında proje tam yol ilerlemeye başladı. Planlandığı şekilde onların kendilerine koyduğu iş akışlarının süresi dahilinde bu proje ilerliyor. 2019’un sonunda bir prototip göreceğiz, buna hep birlikte şahitlik edeceğiz. 2022 yılında da, muhtemelen ikinci yarısında inşallah araçlar satışa çıkmış olacak. Yollarımızda Türkiye’nin otomobilini görmüş olacağız" diye konuştu.

"2019’un sonunda inşallah prototipi göreceğiz"

Projenin profesyonelce planlandığı için ince elenip sık dokunduğunun altını çizen Bakan Varank, projenin uzun sürdüğü eleştirilerine de cevap verdi. Varank, "Az çok sanayiyle haşır neşir olanlar bu soruya kolay cevap verebilirler. Biz sadece tek bir Ar-Ge projesi, bir otomobil yapmıyoruz ya da bu arkadaşlar bunu yapmıyor, bir marka ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Bu markanın dört dörtlük olması, tutunabilmesi, satılabilmesi, kendini devam ettirebilmesi lazım. Dolayısıyla iş akışlarını yapıyorlar, 15 yıllık bir plan yapmışlar. Bu 15 yıl içerisinde 5 tane model, 3 tane facelift, bunların planlamasını yapmışlar.

Dolayısıyla siz ortaya tek bir ürün çıkarabilirsiniz, ama bunun satılabilir olması için bayi ağının olması lazım, yedek parçasının, tedarikçilerinin olması lazım, servisinin olması lazım, pazarlamasını güzel yapmanız lazım. Yurt dışına ihracat yapacaksınız, o standartlarda, o kalitede ve rakipleriyle yarışabilecek olması lazım. Dolayısıyla bunların tamamını profesyonelce planladıkları için bu iş aslında bu kadar uzun sürüyor. Ama dediğim gibi iş akışları çerçevesinde ilerliyorlar, 2019’un sonunda inşallah prototipi göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Ar-Ge merkezini yakın zamanda ilan edebiliriz”

Bakan Varank, projenin AR- GE merkezinin nerede olacağı soruları üzerine, “Güzel bir yerde de Ar-Ge merkezini açmak istiyorlar. Onu da yakın zamanda ilan edebiliriz. Açılışını yaparız. İlk modelin segmentini söylemiyoruz. Ama kafalarındaki plan şöyle; tüm modelleriyle küresel pazarlarda da rekabet edecek bir fiyat yakalamak istiyorlar" dedi.

Fabrikanın endüstri bölgesi mi, yoksa organize sanayi bölgesinde mi olacağı sorularını yanıtlayan Varank, "Siz bir yatırım yapmak isterseniz, tedarikçiye en yakın yeri tercih edersiniz. Yani ekosistemden en verimli şekilde faydalanacağınız yerde kurmak istersiniz. Bunun görüşmelerini yapıyorlar. O konudaki bilgiler ticari sır niteliğinde olduğu için açıklamıyoruz" diye konuştu.

"500 kilometreyi yakalayacak bir araç üstünde çalışıyorlar"

Aracın dünyadaki örnekleriyle yarışabilecek bir menzile ulaşacağını belirten Varank, "500 kilometreyi yakalayacak bir araç üstünde çalışıyorlar. Prototip çalışmalarına paralel marka kimliği ve isim çalışmalarına da başladılar. Türkiye’de ilk defa binek olarak bir hibrit araç üretilmeye başladı. Madem biz Sanayi Teknoloji Bakanıyız, yerli üretimi destekliyoruz, bu da Türkiye’de, Sakarya’da üretilen bir araç. Aynı zamanda çevreci, az yakıyor, biz binersek mesaj olur dedik. Herkesten güzel tepkiler alıyoruz. Vatandaş seviyor bir kere, o önemli. Yani insanlar tebrik ediyorlar" dedi.

Varank, “Türkiye’nin otomobiline kamu sipariş verecek mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Memur-Sen’in öyle bir kampanyası vardı, ‘Yerli otomobil çıkarsa biz şu kadar sipariş vereceğiz’ diye. Aslında talep olacağa benziyor, insanlar bekliyorlar bu otomobili. Piyasaya çıktığında göreceğiz. "
Varank, yerli üretim milli teknoloji çalışmaları kapsamında ilk amacın cari açığın en çok verildiği ürünler üzerinde yoğunlaşmak olduğunu söyledi. Varank, "Gündemimizde yerli üretim ve milli teknoloji var. Yerlileştirme Ürün Programı da bunun önemli bir parçası. Amacımız, özellikle yüksek cari açık verdiğimiz ürünlerin yerlileştirilmesi. Bu ara malı da olabilir, ham madde de olabilir, birtakım makine ekipmanları da olabilir.

Sadece bir ürünün ithalat- ihracat rakamına bakıp bir liste çıkarmadık. Listemizi oluştururken potansiyeli olup olmadığına da baktık. Bir ürünü yerlileştirmek istersiniz, ama dünya ticaretine baktığınızda bunun yüzde 80’ini bir ülke üretiyorsa, ha demek ki orada bir fırsat yok. Dominant baskın bir ülke var, sizin onunla rekabet edecek bir ürünü ortaya çıkarıp fayda sağlamanız mümkün değil" ifadelerini kullandı.

"Makine sektörü ile başlayacağız"

Çalışmalara ilk olarak makine sektörü ile başlanacağını ifade eden Bakan Varank, "Birçok faktörü değerlendirerek ürün listemizi çıkardık. Orta yüksek ve yüksek teknolojiye de odaklanarak 300’ün üzerinde ürün ve ürün grubunun yerlileştirilmesiyle ilgili yeni bir teşvik programı dizayn ettik. Burada eğer ürünün Ar-Ge ihtiyacı varsa oradan başlayarak ürün geliştirilmesi, yatırımı, ticarileşmesi, bütün bu adımların tamamını teşvik etmek üzerine ama elimizdeki mevcut teşvik mekanizmalarını buna göre dizayn ederek bir program hazırladık. Aslında bizim çalışmalarımız bitti, kamuoyuna ilan etmesi kaldı. Tabii mevzuatla ilgili yapmamız gerekenler var. Makine sektörüyle başlamayı planlıyoruz.

Pilot sektör makine olacak, daha sonra Eylül, Ekim ayına kadar diğer sektörlerdeki ürünleri ilan edeceğiz. Burada hem sanayicinin, üreticinin bize başvurmasını bekliyoruz, hem de biz proaktif olacağız. Bu arada zaten girişimci bilgi sistemi gibi aslında Türk sanayisinin röntgenini elinde bulunduran bir Bakanlığız; kimlerde bu kabiliyetler var, aradığımız ürünü kiminle oturup çalışarak yerli ürettirebiliriz, burada proaktif de davranacağız" dedi.

"Ceyhan Petrokimya Endüstrisi Bölgesi'nde son aşamaya geldik"

Cari açıkla ilgili bir öngörüsü olup olmadığı sorusu üzerine Varank, "Bizim o beş sektörde şu anda verdiğimiz cari açık 40 milyar dolar civarında. Bunun tabii tamamını biz karşılayalım isteriz, ama bu uzun soluklu bir maraton. Ama özellikle hammadde anlamında cari açık verdiğimiz büyük sektörler var. Petrokimyada milyarlarca dolarlık açık veriyoruz, büyük projelerimiz var. Ceyhan Petrokimya Endüstrisi Bölgesi, bu manada oldukça faydalı olacak bir proje.

Bu projede son aşamaya geldik. Aslında temel atma aşamasında olan yatırımlar var. Onların da sene sonuna kadar temellerini atarak cari açık verdiğimiz bu petrokimya alanında ilerlemek istiyoruz. Eğer bir yabancı gelip burada o yatırımı yapmak istiyorsa, ‘Bunu yerli olarak üreteceğim’ diyorsa kapımız ona açık. O da aynı programdan faydalanıp o yatırımları yapıp o üretimi yapabilir. Yani global sermaye olup, yerli üreticilerden de o işlere başvurabilecek olan ara malı üreticisi firmalar var, onlarla da çalışabiliriz" diye konuştu.

"30 günde neticelenecek"

“Çok uzun sürecek yüksek teknolojili ürünler yerine daha kısa vadeli sonuç alınabilecek ürünler mi olacak?” sorusu üzerine Bakan Varank, “Sadece ithalat ve ihracata bakmıyoruz. O manada bir kabiliyet gelişmiş mi Türkiye’de, sanayi altyapımız bu ürünü üretebilir mi üretemez mi, hepsine bakıyoruz. Tabii ki temel Ar-Ge aşaması 5 sene sürecek bir ürüne de yatırım yapmak mantıklı değil. Burada bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın da dahil olduğu program yöneticisi bir ekip olacak bakanlığımızda. Hem kendileri zaten bu ürünleri çalışıyorlar, bir de firmalar geldiğinde zaten bunu alıp değerlendirip neticelendirecekler ve bunu kısa sürede yapacaklar. Mesela kendimize koyduğumuz hedef, 30 günde başvuruyla neticelendirilme arasında bütün süreçler bitsin istiyoruz. Bağlı, ilgili kuruluşlarımız programın içinde. KOSGEB’i, TÜBİTAK’ı işin içine dahil edeceğiz, Ticaret Bakanlığı ile görüşüyoruz, belki ihracatla ilgili onların destek programlarını bunun içine dahil edeceğiz, uçtan uca bir sistemi tasarlamış olacağız” dedi.

“Beraber ilan edeceğiz”

Sanayi stratejisini yenileme çalışmasının hangi aşamada olduğuna ilişkin bilgiler de veren Varank, “Bakanlığımız sadece bir Sanayi Bakanlığı değil burası aynı zamanda Teknoloji Bakanlığı. Dolayısıyla sanayi ve teknoloji stratejimizi beraber ilan edeceğiz. Orada da sona yaklaştık sayılır, güzel bir dokuman ortaya çıktı. Tabii biz sanayi ve teknolojiyi beraber niçin zikrediyoruz? Artık teknolojiden bağımsız bir sanayi düşünmek mümkün değil. Rekabetçi olmak istiyorsanız sanayinizi dijitalleştirmek, dönüştürmek, verimli hale getirmek zorundasınız. Lojistik anlamda yapmanız gerekenleri yapmak zorundasınız. Dolayısıyla, biz de bu stratejiyi ortaya koyarken sanayiyle teknolojiyi beraber değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“Girişimciliği devlet fonluyor”

Girişimciliğin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının en önemli konularından biri olduğunu ifade eden Varank, “Türkiye’de maalesef girişimcilik çok fazla dillendirilen, ama uygulamada çok özel sektörün girmediği bir alan. Türkiye’de girişimciliği yüzde 90 oranında hala devlet fonluyor. Biz G-20 üyesi bir ülkeyiz, dünyanın 17’nci büyük ekonomisiyiz. Bu kadar büyük bir ekonomide özel sektörün bu kadar girişimcilikten uzak kalması kabul edilebilir bir şey değil. Burada gene girişimcilikle ilgili stratejilerimizi ortaya koyacağız. Türkiye’de özellikle dikkat etmemiz gereken yıkıcı teknolojilerle ilgili pozisyonumuzu da ortaya koyacağız. Burada tabii dijital dönüşüm ofisiyle de beraber çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Milli Uzay Programımızda kapsamlı olarak uzun vadeli yol haritamızı ortaya koyacağız”

Uzay Ajansı çalışmalarının hangi aşamada olduğu sorusuna cevap veren Varank, “Uzay Ajansı'nı kurduk, bununla ilgili Milli Uzay Programımıza dönük bir çalıştayı Gebze’de gerçekleştirdik. Türkiye’deki bütün paydaşları kamu, özel sektör, üniversite bir araya getirdik ve bununla ilgili güzel bir rapor hazırladık. Bu bizim Milli Uzay Programımızın aslında nüvesini oluşturabilecek bir çalışma. Teşkilat yapısıyla ilgili mevzuat çalışmalarını biz yürütüyoruz, ama tabii yönetici kadrosuyla ilgili de faaliyetlerimiz sürüyor. Görüşmeler yapıyoruz, en uygun ismi bulalım istiyoruz, ama biraz da zorlanmıyor değiliz. Türkiye’de uzay program ve projelerini yönetmiş çok az insanımız var. Yakın zamanda hem yönetimini hem teşkilatını oluşturmuş olacağız. Türkiye’de uzayla ilgili faaliyet gösteren kurumlar faaliyetlerine devam ediyorlardı. En önemli ihtiyaçlardan biri koordinasyondu. En kısa zamanda teşkilat yapısıyla o işi yapmış olacağız” dedi.

Uzay alanında önemli iki projenin halihazırda sürdürüldüğünü söyleyen Varank, “TÜRKSAT 6A, ilk milli haberleşme uydumuz ve İMECE, metrealtı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz. Bu uydularımızı ve alt sistemlerini milli olarak tasarlıyoruz. Kendi uydusunu tasarlayabilen ve üreten bir ülke olmamız bu alanda yetkinliğimizi gösteriyor. Fakat uzayda rekabet uydularla sınırlı değil. Fırlatma teknolojileri, insanlı uzay araştırmaları. Bu alanlarda da rekabete dahil olacağız. Milli Uzay Programımızda kapsamlı olarak uzun vadeli yol haritamızı ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

"Çevre alanında Nobel Ödüllü araştırmacılar var"

Yurt dışında bulunan bilim insanlarının Türkiye’ye dönüşünü teşvik etmek amacıyla hazırlanan programa ilişkin soruları da yanıtlayan Varank, “Bunu ilk ilan ettiğimizde eleştirenler oldu, ‘Türkiye’ye kim gelir bilim yapmak için’ diye. Aslında oldukça cazip de bir paket ortaya koyduk. Amacımız ne? Kritik teknolojilerin geliştirildiği programlar var ve orada üst düzey araştırma yapanlara ihtiyacımız var. Bunları Türkiye’ye getirerek bu projelerde çalıştırabilir miyiz? Sisteme 3 binden fazla kayıt oldu. Kriterler de çok zordu. Yani dünyanın ilk 100 üniversitesinden en fazla atıf alan makale sayılarında sıralamalar gibi oldukça zorlu kriterler var. Şu anda bu şartları taşıyan 242 başvuruyu değerlendiriyoruz. Tabii bunlar bir tane kurumla beraber başvuruyorlar, bu bir üniversite olabilir, araştırma altyapısı olabilir, şirket olabilir. Türk kökenli olanlar olduğu gibi 80 civarında yabancı da var. İşte çevre alanında Nobel Ödülü almış bir araştırmacı var. Amerika’dan 86, İngiltere’den 21, Almanya’dan 17, Fransa’dan 9, Hollanda’dan 9, Kanada’dan 9 başvuru var. Başvuruların beklentilerimizin ötesinde olması bizi de mutlu etti" dedi.

"517 doktora öğrencisini yetiştireceğiz"

517 doktora öğrencisinin yetiştireceğini belirten Varank şunları söyledi:

"Bu dönem başka bir yeniliği daha hayata geçirdik. Orada da aslında beklentimizin üzerinde dönüşler aldık. Bu sanayi doktora programı, yani sanayinin ihtiyaç duyduğu doktora derecesine sahip öğrencilere biz burs veriyoruz daha sonra bu öğrenciler o sanayi kuruluşunda istihdam ediliyorlar ve 3 yıl boyunca bunların istihdamına teşvik veriyoruz. Oldukça verim aldığımız bir program oldu. Şirketler gelip teşekkür ettiler, çünkü bazen gerçekten üretim yaparken temel bilim olsun, Ar-Ge anlamında olsun detaylı çalışmaya ihtiyaç oluyor ve bunu da ancak doktora programlarıyla yapabiliyorsunuz. İnşallah bu programla da 517 doktora öğrencisini yetiştireceğiz, daha sonra da sanayide çalışmalarını teşvik etmiş olacağız."  

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya 30 Ağustos OSB’de Olağan Genel Kurul heyecanı KÜTAHYA (İHA) – Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi 6. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. 30 Ağustos OSB’nin Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Öztaş, OSB’de 2024 yılı arsa tahsislerinin metrekare olarak peşin bin 800, bir yıllık ödeme planında 2 bin 200 TL ve iki yıllık ödeme planında 2800 TL olarak karara bağlandığını ifade etti. Öztaş, "Organize Sanayi Bölge genişleme çalışmaları çerçevesinde 2 milyon 173 bin metrekarelik genişleme alanımızın rızaen ve hazine arazilerinin tarafımıza devirleri ile birlikte toplam 1 Milyon 442 bin 718 metrekarelik kısmının OSB’miz adına tapusunu almış bulunmaktayız. Geriye kalan 730 bin 281 metrekarelik alanın ise kamulaştırma davaları peyderpey açılmaktadır. Yılsonuna kadar davaların tamamının bitmesini beklemekteyiz. Bölgemiz 2006’lı yıllında ilimizdeki Organize Sanayi Bölgelerinin gelişimiyle birlikte Merkezde kurulan 2’nci, ildeki 4’üncü Organize Sanayi Bölgesidir. İlk kurulduğu günden bu yana hem fiziksel hem de altyapı hizmetleri anlamında planlı bir şekilde büyüyen ve gelecekte doğacak ihtiyaçları öngörüp takvimine alarak bunlar için gerekli yatırımları yapan bir bölge olmamız, bizlerin hep bir adım ileride olmamızı sağlamıştır. Ayrıca belirtmek isterim ki her yıl olduğu gibi 2023 yılının en büyük ilk 500 sanayi kuruluşu listelerinde Organize Sanayi Bölgemiz bünyesinde faaliyet gösteren firmalarımızın bulunması ayrı bir gurura vesile olmaktadır” dedi. “Çalışmalarımızı ve projelerimizi kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla planlıyoruz” Mahmut Öztaş,” Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimizde çalışmalarımızı ve projelerimizi, kısa, orta ve uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla, Türkiye’nin ve Kütahya’mızın güçlü bir sanayi ve gelişim bölgesi olması amacıyla planlamış bulunmaktayız. OSB olarak amacımız bölgemiz sanayicilerine rekabet şartlarını sunabilmek adına kaliteli ve düşük maliyetli, sürekli ve kesintisiz hizmet sağlamaktır. OSB çevresinde TOKİ tarafından yapımı devam eden küçük sanayi sitesi ve keresteciler sanayi sitesi gibi sanayi sitelerinin de kurulumları devam etmekte olup, bölgemiz çevresinde KOBİ düzeyinde firma sayısının artması ile daha cazip ve kıymetli hale gelmektedir” ifadelerini kullandı. Kütahya 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri 30 Ağustos OSB’nin 2023 yılı faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Öztaş,” 28 kişilik OSB personelimiz ile faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. 27 parsel üretim ve 8 parsel inşaat aşamasındadır. Planlama aşamasında 1 ve 2 adet boş bulunmaktadır. Genişleme sahamızda ise ön tahsise hazır halde 56 adet parselimiz bulunmaktadır. Mevcut ve Genişleme sahamız ile birlikte toplam 94 parselimiz mevcuttur. 2023 yılında firmalarımızda toplam 2 bin 360 kişi istihdam edilmektedir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 14 milyon 274 bin kWh elektrik dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 5 Milyon 272 bin 391 Sm³ doğalgaz dağıtımı gerçekleşmiştir. 2023 yılı aylık bazda ortalama 158 bin 284 metreküp su dağıtımı gerçekleşmiştir” diye konuştu. Genel Kurulda daha sonra Genel Kurul Divan Başkanı ve üye seçimine geçildi. OSB Müdürü Murat Demir, katılımcılara 2023 yılı faaliyetleriyle alakalı bilgiler sundu.
Bursa Bursaspor eski başkanı işadamına avukatlara ve icra memuruna saldırı gözaltısı Bursa’da bir dönem Bursaspor başkanlığı yapan işadamı E.A. ve beraberindeki 1 kişi icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddiasıyla gözaltına alındı. Olay karıştıktan sonra kaçan diğer 2 şüphelinin ise arandığı belirtildi. Dün saat 12,30 sıralarında Nilüfer ilçesinde iddiaya göre işadamı E.A.’ya ait olduğu eve icraya giden 2 avukat ile 1 icra memurunun darp edildiği olayla ilgili soruşturma başlatan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, icra takibinde görevli icra memuru ve avukatlara yönelik olarak “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret” suçlarını işledikleri iddia edilen şüpheliler E.A, B.C.K, B.Y.B. ve. İ.A. ile ilgili olarak; yakalama kararı çıkardı. Şüpheliler E.A. ve B.C.K. Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Müteahhit işadamı E.A. ile B.C.K.’nın Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde adli işlemleri devam ederken diğer 2 şüphelinin ise yakalama çalışmalarının sürdüğü bildirildi. E.A.’nın yakınlarına olaya kendisinin karışmadığını ifade ettiği öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın titizlikle yürütüldüğü, soruşturmanın safahatı ve sonucu hakkında bilgi verileceği aktarıldı. Öte yandan Bursa Barosu da avukatlar ve icra memuruna yönelik saldırıya tepki gösterip, olayın takipçisi olacaklarını kaydettiler.
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.