GÜNDEM - 15 Eylül 2020 Salı 12:21

'Bana bir şey olmaz' dedi, günlerce korona virüs kabusunu yaşadı

A
A
A
'Bana bir şey olmaz' dedi, günlerce korona virüs kabusunu yaşadı

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde korona virüse yakalanan ve gördüğü tedavi sonrasında sağlığına kavuşan genç, "Bana bir şey olmaz" diyerek kurallara uymadığı için hastalığa yakalandığını belirterek, yaşadığı ibretlik süreci anlattı.

Siverek'te Ağustos ayında korona virüse yakalandığını öğrenen 28 yaşındaki Abdullah Serçek, 22 günlük tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Serçek, kendisiyle birlikte test sonucu pozitif çıkan amcasını ise 3 gün içinde kaybetti. Amcasının vefatının ardından kendisi de kabus gibi günler yaşayan Serçek, toplamda 22 gün süren ibretlik süreci anlattı.

Abdullah Serçek, korona virüsün hiçbir hastalığa benzemediğini belirterek, "Bu illet öyle bir şey ki sevdiklerinin bile yanında olmadığını insana gösteriyor" dedi. Hastalık öncesinde "Bana bir şey olmaz" mantığı ile hareket edip, kurallara riayet etmediğini hatırlatan Abdullah Serçek, "bu salgın başladığı sırada ben de bazıları gibi 'Bana bir şey olmaz' dedim ama virüse yakalandıktan sonra çok zor süreçler geçirdim. Sevdiğin, seni sevenlerin bile sana faydası olmadığını gördüm. Gece yarılarına kadar yalnız kaldım, çok zaman nefes alamadığım sırada intiharı bile düşünür hale geldim. Çok ama çok çaresiz bir durum, yakalanmadan önce normal hayatıma uyarılara aldırmadan devam ediyordum. Korona virüse yakalandıktan sonra hayatım alt üst oldu, Allah düşmanıma bile göstermesin" dedi.

"Nefesin kıymatığını illetin pençesinde anladım"

Abdullah Serçek, "Gençler korona virüsten etkilenmez, bana bir şey olmaz" diye düşünenlere de uyarılarda bulundu. Nefesin kıymetini bu hastalığın pençesinde anladığını vurgulayan Serçek, "Ben de gençtim koronaya yakalanınca dünyam değişti. 'Gençler korona virüsten etkilenmez, bana bir şey olmaz' gibi söylemlere aldanmayın, inanmayın. Özellikle maske, sosyal mesafe ve yapılan uyarılara kesinlikle uyun yarın herkes için geç olabilir. Kendinizi, sevdiklerinizi ve sizi sevenleri üzmeyin. Sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmayın. Bana bu dünya da en güzel şey nedir deseler, 'nefes' derim. Dünyaları da verseler bir nefese değişmem. Ben Rabbimizin bize verdiği nefesin kıymetini bu illetin pençesine düşünce anladım. İnşallah bu illetten el birliğiyle tedbirlere uyarak kurtuluruz" şeklinde konuştu.

"Çok sevdiğim amcamı kaybettim"

17 Ağustos günü amcası Ali Serçek’le birlikte karantinaya alındığını hatırlatan genç, "Amcamla birlikte yakalandım aynı gün hastaneye kaldırılarak tedavimize başlandı. Sonradan duydum amcamın durumu ağırlaşınca sevk etmişler. Eve geldiğimde babamdan duydum amcamın vefatını. İnsan sevdiklerinden bile zamansız ayrılıyor, bunları anlatırken bile yaşadıklarım filim şeridi gibi gözümün önünden geçiyor" ifadelerini kullandı.

"Sağlık çalışanlarımızın Allah yardımcısı olsun"

Abdullah Serçek, sağlık çalışanlarının bu zorlu süreci fedakârca yürüttüklerine şahit olduğunu anlatarak, "Salgın başlangıcında hükümetimiz olsun, doktorlarımız olsun her zaman uyarılarda bulunuyorlardı, ama dinleyen yoktu. Ben yakalanıp hastaneye gittiğimde işin ne kadar ciddi olduğunu ne yazık ki orda anladım. Bir süre hastanede kaldım benden daha kötü durumda olan insanları görünce ben kendi durumum için bin kat daha şükür ettim. Hastane koridorlarında anladığım tek şey kişi ayrımı yapmadan zor şartlarda bir insanın hayatını kurtarmanın ne kadar değerli olduğudur. Sağlık çalışanlarının gösterdiği azmi, fedakarlığı bizzat gördüm. Bana da çok iyi baktılar, ilgilendiler. Allah onları ve ailelerini korusun. Onlar için bu süreç çok daha zor. Çünkü onlar ailesine, çocuklarına bir defa olsun sarılamıyorlar" dedi.

"İnsanlarımız tedbirlere uysun"

Serçek, "Sağlık Bakanlığımız süreci iyi değerlendiriyor insanlara sesleniyor, 'dikkat edin sevdiklerinizi düşünün' diyor. Ben de başta aldırış etmiyordum. İnanıyorum ki şimdi insanlar benim gibi aldırış etmiyor. Sağlıkçılar, Sağlık Bakanımız gece gündüz, fedakarca haykırıyor ama ben de bu hastalığın pençesinden kurtulmuş bir genç olarak haykırmak istiyorum. Ne olursunuz sevdikleriniz için sağlık bakanlığımızın açıkladığı tedbirlere uyun" diye konuştu.

Mevlüt Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Rüzgardan kopan baz istasyonu direği 5. kattan otomobilin üzerine düştü, düşme anı kameraya yansıdı Konya’nın Karapınar ilçesinde etkili olan rüzgar hayatı olumsuz etkiledi. İlçe merkezi ve çevresinde saatteki hızı zaman zaman 60 kilometreyi bulan rüzgar sebebi ile 5 katlı bir iş hanının üzerindeki baz istasyonu direği yerinden koparak aşağıdaki otomobilin üzerine düştü. Düşme anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olayda can kaybı yaşanmaması sevindirdi. Olay, Okullar Caddesinde bulunan Belediye İş hanı önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir vatandaş Belediye İş hanının önüne otomobilini park etti. Rüzgarın şiddetini artırdığı sırada yerinden kopan yaklaşık 7 metrelik baz istasyonu direği kabloları kopartarak büyük bir gürültü ile otomobilin üzerine düştü. Otomobilin çevresinde bulunanlar kaçarken, otomobilin içinde ve çevresinde kimsenin olmaması olayın boyutlarının büyümesini önledi. Direğin düşme anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde iş yerinin önünde bulunanların kaçması direğin düşmesi yer alıyor. Olayın bildirilmesi üzerine adrese polis ekibi sevk edildi. Polis ekibi şerit çekerek güvenlik tedbiri aldı. Direğin düştüğünü gören Salih Karagöz, “Şiddetli rüzgar vardı. Arkadaşlarla duruyorduk. Birden ses oldu, yukarıdan gürültü ile verici düştü. Kabloları kopardı. Aracın yakınında da 5 kişi vardı. İyi ki adamlara isabet etmedi. Hayatımda böyle bir gürültü duymadım. Rüzgar çok kuvvetliydi” dedi.
İstanbul İstanbul Tabip Odası’nda seçim öncesi aday kadrosunu açıkladı İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, seçim öncesi, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı. İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) gerçekleştirilen basın toplantısı ile yönetim kurulu, onur kurulu, denetleme kurulu ve TTB merkez delegasyonu olmak üzere 55 kişilik liste duyuruldu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek önderliğinde bir araya gelen Değişim Grubu, daha etkin, üyelerinin sorunlarına yönelen bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini dile getirdi. Dr. Erçek, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bu güne kadar çok kolektif mücadele etmesi gerekmeyen hekimlerin artık kolektif bir mücadele etmesi gerektiğini ve bununda en güçlü şekilde verileceği yerin meslek kuruluşu olduğu kabulü ile yola çıktık. Meslek odamız bizim değerlendirmemiz kıstasında maalesef meslek odamızın ve meslektaşlarımızın beklenti ve gündeminden uzak bir eylem planı ile hareket ettiğine dair bir kabulle çıktık. Biz dernekler sendikalar gibi daha hür ve gerçekleri konuşabilecek bir kitle tarafından yönetilmesi gerektiğini kabul ettik. Açıklayacağım 55 kişilik değişim grubu İstanbul Tabip Odası yönetim listemizdeki kişiler bu işin çilesini çeken gayretini gösteren ve sorunlarla ilgilenen arkadaşlarımızdan oluşuyor. İstanbul Tabip Odası Yönetimi’ni kazandığımızda da ana gündemimiz hekimlerin gündemi olacak. Biz Tabip Odası’nın çözebileceği sorunları taahhüt ettik. Kendimize bağlı bütün hususların tamamını 4 ay içerisinde 2024 yılı bitmeden gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Yönetim Kurulu adayı Dr. Nedim Uzun da, değişim grubunun bir ihtiyaç üzerine ortaya çıktığını vurgulayarak, "Geçen her gün kuruluşumuzun etkisizleştiğini ve güçsüzleştiğini hem halktan hem meslektaşlarımızdan koptuğunu üzülerek görüyoruz. Bu ihtiyaca cevap olarak odamızı meslek kuruluşumuzu daha güçlü, daha etkin ve meslektaşlarımız arasındaki dayanışmayı daha da kuvvetlendirecek devlet, millet ve vatandaşlarımıza faydalı olacak bir kurumsal kimlik olarak yeniden inşa etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu’nun yönetim kurulu üyesi adaylarının, Dr. Esra Akyılmaz, Dr. Turgut Adatepe, Dr. Nedim Uzun, Dr. Cündüllah Torun, Dr. Nesriye Demirel, Dr. Abdulkadir Turgut olduğunu belirten Erçek, onur kurulu ve denetim kurulu üyelerin de Dr. Mustafa Şener, Dr. Ahmet Özdemir, Dr. Naile Mısırlıoğlu, Dr. İrfan Gökçay, Dr. Ahmet Yiğitalp, Dr. Rümeysa, Yeni Elbay, Dr. Muhammed Atak, Dr. Mehmet Sedat Feyizoğlu’ndan oluştuğunu söyledi.
Adana Adana’da karnaval korteji renkli görüntülere sahne oldu Adana’da bu yıl 12’ncisi düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı’nın kortejine binlerce kişi katıldı ve kortej renkli görüntülere sahne oldu. Portakal çiçeği kokusunun insanlar üzerinde oluşturduğu mutluluk, heyecan, sevgi ve aşk duygusunu tüm Türkiye’nin yaşaması fikriyle ortaya çıkan 12’nci Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı 13 Nisan’da başladı. 21 Nisan tarihine kadar sürecek karnaval bu yıl ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivalleri iş birliğiyle daha zengin içerikle oluşturuldu. Türkiye’nin tek sokak karnavalı olarak tanımlanan Portakal Çiçeği Karnavalı’nın korteji Atatürk Parkı’nda başladı. Çok sayıda okul, dernek ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra çevre illerden ve yurtdışından da katılımın olduğu kortejde renkli görüntüler oluştu. Renkli kostümler giyen, yüzlerini rengarenk boyayan, portakal çiçeği temalı şapkalar takan katılımcılar, müzik eşliğinde dans etti. Korteje katılamayan bazı Adanalılar ise balkonlarına çıkıp alkışlayarak karnaval heyecanına ortak oldu. Yiğit Gözcelioğlu isimli vatandaş karnavalı çok beğendiğini ve kortejin çok güzel olduğunu söyledi. Ahmet Yiğit ise Mersin’den geldiğini ve kortejin çok renkli geçtiğini belirtti. Korteje katılanlar Uğur Mumcu Meydanı’na kadar karnavalı izleyenleri selamladı. Kortej gruplarının bazıları güzergahtan üstü açık otobüsler ve traktörlerle geçti. Öte yandan renkli kortej havadan da görüntülendi.