GÜNDEM - 14 Ekim 2019 Pazartesi 11:51

Barış Pınarı Harekatı'nın kahramanlarına bir destek de çocuklarından geldi

A
A
A
Barış Pınarı Harekatı'nın kahramanlarına bir destek de çocuklarından geldi

Barış Pınarı Harekatı’na katılan kahraman askerlerin çocukları, babalarına desteklerini mehter ve İzmir marşlarıyla duyurdu. Bir araya gelen yüzlerce minik öğrenci, keman ve gitar eşliğinde mehter ve İzmir marşlarını çaldı, babalarına ve silah arkadaşlarına selamlarını gönderdi.

Beş gün önce başlayan Barış Pınarı Harekatı’na katılan komandolara bir destek de evlatlarından geldi. Ankara’da Rauf Orbay Ortaokulu’nda eğitim gören yüzlerce asker çocuğu, Barış Pınarı Harekatı’na katılan kahraman komandolara destek için İzmir Marşı'nı ve mehter marşlarını çaldı. Barış Pınarı Harekatı'na katılan kahramanların çocukları, hem babalarına olan özlemini hem de sevgilerini dile getirdi.
Babalarını uzun süredir görmeyen minikler, harekatın başarıyla sonuçlandırılmasını dileyerek, babalarına ve silah arkadaşlarına hep birlikte selamlarını gönderdi.

"Görevlerini başarıyla tamamlamalarını ve sağ salim dönmelerini istiyorum"
Babasına olan özlemini kemanla dindirdiğini ifade eden Lena Ekizer şöyle konuştu:

“Kemana 7 sene önce başladım. Burada az zamanda çok iş başardık. Büyük bir orkestrayız. Beni kemanla Senem hoca tanıştırdı. Keman çok zor ama Senem hocamız pratik ve eğlenceli bir şekilde öğrettiği için kolay oluyor. Buradan babama ve silah arkadaşlarıma selam gönderiyorum. Görevlerini başarıyla tamamlamalarını ve sağ salim dönmelerini istiyorum. Seni çok özledim babacığım.”

Asker çocuğu olmanın zorluklarına dikkat çeken Elif Akgül ise, "Bundan tam 6 yıl önce ablamın gitar konserinde Senem hocaya hayran kaldık. Annem de benim enstrüman çalmam gerektiğini söyledi. İlk başladığımda çok zorlandım. Notlardan korkmaya başladım. Çok çalıştım benden yaşça büyük kemancılarla çalmaya başladım ama sonunda başardım. Bir asker çocuğu olarak operasyondaki babalarımıza, askerlerimize dualarımızı eksik etmiyoruz. Onları çok seviyoruz. İnşallah buraya sağ salim gelirler. Onları çok seviyoruz" ifadelerini kullandı.

“Babam gelirse kemanımla ona güzel şeyler çalacağım”
Babasının görevden dönünce kemanıyla güzel parçalar çalacağını belirten Ayşe Zeynep Sara, "2 yıldır keman çalıyorum. Kemanla tanıştıktan sonra hayatım değişti. Duygulandığım zaman keman çalıyorum. Bütün askerlerimizin sağlıklı bir şekilde buraya gelmesini istiyorum. Ben de bir asker çocuğuyum. Babamla 3 aydır ayrıyım. Gelmesine az kaldı bunu biliyorum. Babam gelirse kemanımla ona güzel şeyler çalacağım. Asker çocuğu olduğum için çok gurur duyuyorum" diye konuştu.

"Ben de babama ‘Bir masal anlat baba’ şarkısını öğrenip, ona çalmak istiyorum"
Babasını çok özlediğini ifade eden Özge Su Şeker de şu ifadeleri kullandı:

“Keman çalmak çok eğlenceli ve güzel çalışmalar yapıyoruz. Hem arkadaşlık bağımız artıyor. Bir asker kızı olarak hem mutluyum hem mutsuzum. Çünkü ben alıştım artık babamın olmamasına. Ben küçükken de babam yanımızda pek kalmıyordu. Her Ankara’ya geldiğimizde babam gidiyordu. Sanırım en kısa görevlerinden biri bu olacak. Babamla görüşüyoruz da, ara sıra izin alıyor geliyor yanımıza. Babamın morali güzel düzgün. Bizi görünce daha çok mutlu oluyor. Babamdan 3 gün boyunca haber alamadık. Çok korktuk sonradan öğrendik hasta olmuş. Ben babamı ablamla karşılamak istiyorum. Ben de babama ‘Bir masal anlat baba’ şarkısını öğrenip ona çalmak istiyorum. Çok dikkatli olsunlar, kolay gelsin. Babamı çok özledim. Sağ salim gelsinler. Biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Türkiye olarak onlara güveniyoruz.”

“Babam ilk defa bu konserime gelemedi”
Babasının ilk defa konserine gelemediğini ve çok özlediğini ifade eden Azra Karakurt ise, “Kemanı 1 yıldır çalışıyorum. Önceden beri kemana ilgiliydim. Senem hocamız duyuru yaptı ben de gitmek istedim. Ben kemanıma 'süslü' adını koydum. Hedefim büyüyünce büyük bir sanatçı olmak. Babam da asker, ne zaman gelecek bilmiyorum. Küçüklüğümden beri babam hep göreve gitti geldi ve ben bu duruma alıştım. Babam burada olsa Zombi parçasını çalmak isterdim. Babam burada olsa eminim ki konsere gelirdi. İlk defa bu konserime gelemedi. Babamı çok özledim. İnşallah sağ salim bir şekilde döner” şeklinde konuştu.

Çocukların kendilerine emanet olduğunu bildiren Senem Eskioğlu Yılmaz, "Biz bir aileyiz. Buraya gelen çocuklar, benim çocuğum. Operasyona gidenler hepsi bizim kardeşimiz, ağabeyimizdir. Öncelikli olarak hepsinin sağ salim dönmelerini diliyoruz. Emanetleri bizde, emanetlerine gözüm gibi bakıyorum. Onların yaşadıkları her şeyi biz de yaşıyoruz. Çocuklar farklı duyguları anlattılar. Onların hepsi benim çocuğumdur. Hepsinin içinde 'babam geldiği zaman ona bunu çalmak istiyorum.' Çoğu konserlerimizi babaların geliş gidiş tarihine göre değiştiriyoruz. Sağlıkla ve başarılı bir şekilde evlatlarının yanına dönmelerini istiyorum" dedi.

Emin Kuvat - Mehmet Kalay - Nurullah Geylani

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.