GÜNDEM - 09 Kasım 2019 Cumartesi 15:57

BBP lideri Mustafa Destici: 'ABD Temsilciler Meclisi’nde alınan kararların değeri yoktur'

A
A
A
BBP lideri Mustafa Destici: 'ABD Temsilciler Meclisi’nde alınan kararların değeri yoktur'

Ermeni meselesine değinen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, ”Ermeni kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, devletleri tarafından da eşit muamele görürler, tüm vatandaşlık haklarından diğer tüm vatandaşlarla eşit olarak faydalanırlar. ABD Temsilciler Meclisi’nde yahut herhangi bir parlamentoda alınan bu tip kararların, tarihi bir gerçekliği olmadığı gibi, hukuki bir anlamı ve değeri de yoktur” dedi.


Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Antalya'nın Alanya ilçesindeki bir otelde düzenlenen BBP Eğitim ve İstişare Toplantısı'na katıldı.

Burada konuşan Başkan Destici, uluslararası güvenlik kuruluşlarının, Türkiye'nin ısrarlı çağrılarına rağmen, 35 yıldır bölgeye müdahaleye yanaşmadığını söyledi. Türkiye'nin yaşadığı problemi kendi imkanlarıyla çözmesi gerektiğini söyleyen Destici, kendi güvenlikleri için harekete geçtiklerinde de ya "sınırları ihlal ediyorsunuz" söylemi ya da askeri ve ekonomik yaptırım tehditleriyle karşılarına dikildiklerini aktardı.

Destici, "Bugün, Irak ve Suriye'de, asker bulundurmak için sayısız sebebimiz var. örnek verelim: zaman zaman sınırımıza yöneliyor, saldırılarda bulunuyor, saldırılar sivil yerleşim yerlerini hedef alıyor, kent merkezlerinde, sivillere yönelik katliamlar gerçekleştiren terör örgütlerinin karargahları haline gelmiştir. Türkiye’nin adının geçmediği bir savaştan kaçan milyonlarca insan, akın akın Türkiye’ye geliyorlar sadece bu göç dalgası ve bu insanların ülkelerine dönme mecburiyeti, Türkiye’nin bölgeye müdahalesi için yeterli bir sebep olurdu. “Türkiye’den toprak talebi olan” bir “terör devleti” kurdurulmaya çalışılıyor. tarihin hiç bir döneminde rastlanmamış boyutta katliamlara, vahşete sahne oluyor. İnsanlar, etnik köken, yaş, cinsiyet, din, mezhep, bölge ayrımı olmadan, öldürülüyor, işkenceye maruz kalıyor, köleleştiriliyor, hatta sokaklara kurulan pazarlarda satılıyorlar. Toplulukların içinde bulunduğu durum ve insani gerekçeler, tek başına Türkiye’yi bölgeye müdahaleye mecbur kılıyor. Bizi uluslararası kamuoyu önünde sanık sandalyesine oturtmaya çalışan ABD, Fransa ve İngiltere’nin bölgede bulunma gerekçeleri nedir? Kendilerinden, bugüne kadar, bölgedeki varlıklarını haklı gösterecek bir tek kelime bile duymadık” dedi.

“PKK ve diğer örgütler Kürtlerin temsilcisi değildirler”

Suriye’de dünyanın büyük ülkelerinin askerinin olduğunu ifade eden Destici, “Hiçbirinin varlığı, varlık sebepleri, faaliyetleri sorgulanmazken sınıra yakın şehirlerimizde, evlerin, okulların, hastanelerin, çocuk parklarının, ibadethanelerin üzerine her gün bombalar düşerken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınırın her iki yakasında yaşayanların güvenliği sağlamak için, terör örgütlerine karşı yaptığı harekatın sorgulanmasını ‘düşmanlık’ dışında herhangi bir kelimeyle izahının, nezaket sınırları içinde kalarak mümkün olmadığını düşünüyorum. Şu anda, Suriye’nin kuzeydoğusunda teröristlere karşı, PKK/YPG terör örgütüne karşı kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimize ‘işgalci’ diyen herkese ‘hain’ dedim, haindirler, demeye de devam edeceğim Bu harekat Kürtlere karşı yapılıyor diyenlere en büyük Kürt düşmanı sizsiniz dedim, yine demeye devam edeceğim. Gerek Trump, gerek Putin gerekse AB ülkeleri liderlerinin, PKK/YPG terör örgütünden genel bir ifadeyle Kürtler diye bahsetmesi ciddi bir algı yönetimidir. Bunun arkasından Türkler bölgedeki Kürtlere yaşam hakkı vermiyor. Yalanları ve kara propagandaları, gerçek dışı yazılı ve görsel malzemelerle desteklenerek, tüm dünya kamuoyuna, bilhassa sosyal medya mecraları üzerinden servis ediliyor. Kürtler, millet olarak, bizim, hiçbir gücün ayıramayacağı bir parçamızdır. Kürtlerin çok büyük, hatta tamamına yakın kısmı, terörü desteklememektedir. PKK ve diğer örgütler Kürtlerin temsilcisi değildirler. Bugün sahada mücadele ettiğimiz emperyalizmin uşaklığını yapan ve bu uşaklık karşılığında onlardan devletçik dilenen, kadın çocuk sivil demeden türlü iğrenç cinayetleri işleyen PKK başta olmak üzere, YPG ve diğer unsurlarından Kürtler diye bahsetmek Kürtlere hakarettir” diye konuştu.

“Türkiye F-35 programının müşterisi değil proje ortağıdır”

Türkiye’nin terör örgütleriyle savaş halinde olduğunu hatırlatan Destici,” Türkiye bir NATO ülkesidir ve tehdit altındadır. Terör örgütleriyle savaş halindedir. Türkiye’nin topraklarını savunmak için hava savunma sistemi kurmasına, ABD’nin itirazlarının savaş tehdidi altındayken uyduruk gerekçelerle parası ödenmiş askeri malzemelerin teslimini yapmama noktasına varan engellemelerinin hiçbir izahı yoktur. Türkiye F-35 programının müşterisi değil proje ortağıdır. Türkiye’nin, S-400 hava savunma sistemini kurmak zorunda kalmasının tek müsebbibi ABD yönetimi ve NATO’dur. Bu ihtilaflara yol açan tavır ve kararlarıyla ilgili, ABD yönetimi hiçbir makul, mantıklı gerekçe ortaya koyamamıştır. Bakın önce ABD sonra ise Rusya ile mutabakat metinleri imzalandı. ABD ile mutabakata varılan bölgelerden. Yine Rusya ile mutabakata varılan bölgelerden YPG-PYD atılacaktı. Ama görüyoruz ve işitiyoruz ki atılmadı” ifadelerini kullandı.

“Ermeni iddialarının hiçbir tarihi, hukuki, siyasi gerçekliği yoktur”

Ermeni meselesine de değinen Destici, “ Türkiye’nin maruz kaldığı Ermeni iddialarının hiçbir tarihi, hukuki, siyasi gerçekliği yoktur. Olayların geçtiği dönemde ABD’nin bölgede herhangi bir faaliyeti, etkisi hatta varlığı bile söz konusu değildir. Türklerin, farklı etnik kimliklere ve faklı dinlere tahammülsüzlüğü yalanının en büyük göstergesi, Ermenilerin 1000 yıl Anadolu’da, Türklerin idaresi altında, huzur ve güven içerisinde yaşamalarıdır. Ermeniler, bugün, dünya üzerinde, kimlikleri, dinleri ve dilleriyle var olmalarını, Türklere borçludurlar. Selçuklu ve Osmanlı yönetiminde olduğu gibi bugün de Ermeni kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, devletleri tarafından da eşit muamele görürler, tüm vatandaşlık haklarından diğer tüm vatandaşlarla eşit olarak faydalanırlar. ABD Temsilciler Meclisi’nde yahut herhangi bir parlamentoda alınan bu tip kararların, tarihi bir gerçekliği olmadığı gibi, hukuki bir anlamı ve değeri de yoktur” dedi.

“Gönül rahatlığıyla, referandumda “Evet” oyu kullandık”

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ABD ziyaretini desteklediklerini aktaran Destici şunları söyledi:” Başta olmak üzere, dünya kamuoyunun dikkatini haklı tezlerimize odaklayacak bir çalışmayı, sahadaki askeri başarılarımızla eşgüdümlü bir şekilde maalesef yürütemedik ama vazgeçmemeliyiz. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyaretini, haklılığımızı, başta Amerikan kamuoyu olmak üzere tüm dünyaya anlatmak ve aşağılık hislerle düşmanca kaleme alınmış malum mektubu da iade etmek için bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye, dezavantaj gibi görünen bölgesel şartları avantaja çevirecek kudrettedir. Türkiye, hasımlarının ve onların kurduğu ittifakların her türlü hesabını bozabilecek, onlara gördüğü zararı misliyle ödetme potansiyeline sahip büyük bir devlettir. Büyük Birli Partisi, Türkiye’nin sistem değişikliği ihtiyacını telaffuz eden ilk siyasi partidir. Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi, büyük ölçüde, Büyük Birlik Partisi’nin kurulduğundan bugüne program ve beyanlarında yer alan tekliflerini içermektedir. Gönül rahatlığıyla, referandumda “Evet” oyu kullandık, kararımızın arkasındayız. Referandumda kabul edilen yönetim biçiminin Türkiye’yi daha güçlü hale getirdiğini ve son dönemde maruz kaldığımız baskıların da bunun neticesi olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."