GÜNDEM - 23 Şubat 2021 Salı 18:39

Bebeğini yaşattı, korona virüse yenik düştü

A
A
A
Bebeğini yaşattı, korona virüse yenik düştü

Amasya’da korona virüse (Covid-19) yakalanmasının ardından bebeği sezaryenle alınan ve tüm çabalara rağmen hayata tutunamayan genç kadın, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Genç kadının amcası Zeki Abacı, “Doktorlar uzun çaba verdiler. Kendi çocukları gibi Duygu’yu yaşatmak istediler ama olmadı” dedi.

Geçen ay korona virüse yakalanınca Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ilaç tedavisine başlanması için karnındaki 6 aylık bebeği sezaryenle alınan 27 yaşındaki Duygu Arslan’ın ilerleyen günlerde durumu ağırlaştı.

Bunun üzerine Çorum’daki bir hastaneye sevk edilen genç kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Geride kucağına alıp koklayamadığı ‘Yamaç’ adı verilen oğlunu ve 1,5 yıl önce evlendiği acılı eşi Kadir Arslan’ı bırakan talihsiz kadın, Sarıyar köyünde son yolcuğuna uğurlandı.

Bebeğini yaşattı, korona virüse yenik düştü

Cenaze hastane morgundan alındığı sırada açıklama yapan Arslan’ın amcası Zeki Abacı, “Doktorlar uzun çaba verdiler. Kendi çocukları gibi Duygu’yu yaşatmak istediler, gurur meselesi yaptılar ama olmadı” diye konuştu.

Bebeğini yaşattı, korona virüse yenik düştü

Bebeğin korunmasının düşünüldüğü esnada tedavinin geciktiğini anlatan Abacı, “Doktorlar bakıyor ki tedavi geç kaldıkça hastalık ilerleyecek. Kendi aralarında çocuğu almaya karar veriyorlar. Bu sezaryen Duygu’muzun direncini kırıyor. Direnci düşüyor. Covid de akciğerlere hücum ediyor. İnanılmaz bir hasar veriyor. Normal tedaviler fayda etmiyor. Yoğun bakımda verilen oksijen fayda etmiyor. En sonunda entübe duruma gelip uyutulmuştu” şeklinde konuştu.

Yakınlarının acısını paylaştığı Kadir Arslan da severek evlendiği eşinin ardından dua etti.

Bebeğini yaşattı, korona virüse yenik düştü

Murat Çelik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.